Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/582 E. 2022/81 K. 01.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/582 Esas
KARAR NO: 2022/81
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 27/08/2021
KARAR TARİHİ: 01/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki sebebiyle müvekkili şirketin cari hesap alacağının bulunduğunu, müvekkilinin fatura alacağına ilişkin — alacağın faizi ile birlikte tahsili için —- ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın itirazı nedeniyle takibn durduğunu, —- tarihinde arabuluculuğa başvurulmuşsa da davalı tarafla anlaşmaya varılamadığını, davalı borçlunun itirazında haksız olduğunu açıklanan nedenlerle—-sayılı dosyasına yapılan haksız ve kötüniyetli itirazın iptali ile —– asıl alacak üzerinden takip tarihiden itibaren işleyecek avans faizi ile takibin devamına, davalı tarafın alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davacı arasında —— akdedildiğini, bu sözleşmeden ve sözleşmenin uygulanmasından doğacak uyuşmazlıkların çözümünde—– İcra Daireleri ve Mahkemelerinin yetkili kılındığını, yetkisiz yerde açılan icra takibi ve davanın yetkisizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmesini, davacının sözleşme ile üstlendiği edimleri yerine getirmediği, projenin henüz geçici kabul onayı dahi almadığını, müvekkilinin teminat kesintisi yapma hakkının olduğunu, davacı şirket tarafından müvekkili şirkete karşı keşide edilmiş ihtarname bulunmadığından temerrüt şartı gerçekleşmediğini bu nedenle faiz talebinin reddine karar verilmesini, davacının eser sözleşmesinden kaynaklanan taleplerinin ukuka aykırı olması nedeniyle davacının iddia ettiği alacak hakkı, haklılık oranı ve miktarının da yargılamayı gerektirdiği açıklanan nedenlerle davanın öncelikle yetkisizlik nedeniyle usulden ve esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; hukuki niteliği itibariyle davacı tarafça başlatılan —— sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatına ilişkin bulunmaktadır.
Dosya incelendiğinde, davalı vekilince süresi içerisinde yetki itirazında bulunulduğu ve taraflar arasında imzalanan sözleşmesinin ——– yetkili kılındığını ileri sürülmüştür.
HMK’nın 17. Maddesinde; “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” hükmü yer almaktadır. Bu hükme göre, yetki sözleşmesi yapan taraflar, aksine bir düzenleme yapmamışlarsa, dava sadece yetki sözleşmesinde kararlaştırılmış olan mahkemede açılabilir. Diğer bir deyişle, aksi belirtilmediği sürece, HMK, yetki sözleşmesinde gösterilen mahkemenin münhasır yetkili mahkeme olacağını kabul etmiştir. Görüldüğü üzere, taraflar, münhasır yetki sözleşmesiyle, kanunun öngörmüş olduğu genel ve özel yetkili mahkemelerin yetkisini kaldırmış olmaktadırlar. Taraflar, bu sonucun ortaya çıkmasını istemiyorsa, yani genel ve özel yetkili mahkemelerin yetkisinin devam etmesini istiyorlarsa yetki sözleşmesinde bunu ayrıca belirtmek zorundadırlar.
Kesin yetki bulunmayan hallerde yetki itirazı ilk itirazdır. HMK’nın 19. Maddesi gereği yetkinin kesin olmadığı hallerde yetki itirazının cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Davalı süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmaz ise davanın açıldığı yer mahkemesi yetkili hale gelir.
Davalıya dava dilekçesi — tarihinde tebliğ edilmiş, davalı tarafça—- tarihinde süre uzatım talep edilmesi üzerine mahkememizce 2 hafta ek süre verilmiş, sürenin son gününün —- olduğu ve davalının son günü cevap dilekçesi verdiği anlaşılmıştır. Davalı taraf yetki itirazını cevap süresi içinde yapmış bulunduğundan yetki itirazının usulüne uygun biçimde yapıldığı anlaşılmış ve yetki itirazını değerlendirmek gerekmiştir. Taraflar arasında akdedilen —-ihtilafların çözüm yerinin —- İcra Daireleri ve Mahkemeleri olduğu yazılıdır. Taraflar arasında yapılan yetki sözleşmesinin münhasır nitelikte olduğu anlaşılmıştır. Mahkememizce davacıya takip dayanağı olan belgelerin sunulması için süre verilmiş, davacı vekilince sunulan belgeler incelendiğinde; takip dayanağı alacağın — tarihli fatura ve — numaralı faturalardan oluştuğu, fatura açıklamalarında ——– olduğu, sözleşmenin konusunun da aynı olduğu görülmüş dolayısıyla davacının alacağının da yetki şartı içerir sözleşmeden kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Taraflar tacir olup, yapmış oldukları yetki sözleşmesi HMK 18.madde uyarınca göre geçerli bulunmaktadır. HMK nın 17. maddesinde; tacirler ve kamu tüzel kişilerinin aralarında doğmuş ve doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilecekleri, taraflarca aksi kararlaştırılmamış ise davanın sözleşme ile yetkili kılınan bu mahkemede açılacağı düzenlemesi karşısında davalının yetki itirazı yerinde bulunmakla mahkememizin yetkisizliğine, dosyanın yetkili —- Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının yetki itirazının HMK. m. 17 uyarınca kabulü ile MAHKEMEMİZİN YETKİSİZLİĞİ NEDENİYLE DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 20. maddesi gereğince iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta süre içinde başvuru halinde dava dosyasının yetkili —– Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 331/2. maddesi gereği harç ve yargılama giderlerinin yetkili mahkemece değerlendirilmesine, davaya yetkili mahkemede devam edilmemesi durumunda, mahkemece talep üzerine dosya üzerinden durumun tespiti ile yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretinin hüküm altına alınmasına,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 01/02/2022