Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/558 E. 2022/667 K. 04.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/558 Esas
KARAR NO : 2022/667
DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:16/08/2021
KARAR TARİHİ:04/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —yapımı ve işletmesinin 37736 sayılı Hazı —çerçevesinde yaptırılması hakkında kanun çerçevesinde,—- tarafından gerçekleştirildiği işletme hakkı ve görevi müvekkil şirkette bulunan tünelden yapılan geçişler 6001 Sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30/5 maddesi kapsamında ücretlendirildiği, aynı düzenleme kapsamında ücret ödemeksizin yapılan geçişlerde; geçiş ücretinin —tutarında ceza uygulandığı, geçiş tarihini izleyen —- günlük sürede geçiş ücretini ödeyenlere 6001 sayılı Kanun’un 30/7 maddesi uyarınca ceza uygulanmadığı,—-ücretlerini ödemeden (ihlalli) geçiş yaptığı; ihlalli geçiş tarihinden itibaren — günlük süre içerisinde de geçiş ücretlerini ödemediği, davalının geçiş ücreti ile ceza tutarını ödemediği, davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı, icra takibine, asıl alacağa, cezaya ve tüm fer’ilerine itiraz edildiği,6100 Sayılı Kanunun m.30/5 gereğince —- tutarında ceza getirildiği, sayın mahkemenin, tarafımızın ve davalı borçlunun taktir hakkı olmadığı, Araç maliki, bahsi geçen kanun hükmü uyarınca, ücret ödemeksizin yapılan ihlalli geçiş sebebiyle, —- içerisinde ilgili geçiş ücreti de ödenmediğinden, açık kanun hükmü uyarınca —- tutarındaki cezayı da ödemek durumunda kalacağı, —- araç sahiplerinin 6100 sayılı kanun uyarınca geçiş ücreti ve cezadan sorumlu olduğunu, bu sorumluluğun yasadan kaynaklandığına hükmettiği, ayrıca icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerektiği, yasanın açık ifadesi karşısında cezanın idari para cezası olmadığı, ihlalli geçişler sonucu tahakkuk eden bedellerin ve cezanın tahsili için ikame edilen davada işletmeci davacı şirketin ihtiyati haciz talebinin kabulünün gerektiği, ihtiyati haciz kararının teminatsız olarak verilmesi gerektiği, davalı tarafın ödeme olgusunu ispat etmesi gerektiği, ihlalli geçişlere binaen, işletmeci şirketlere yüklenmiş olan bir bildirim yükümlülüğünün olmadığı, araç sahiplerine ayrıca bir bildirim, ihtar, uyarı yükümlülüğünün bulunmadığı, geçiş ücretleri ve cezalardan araç maliklerinin sorumlu olduğu, davacı işletmeci şirket lehine icra-inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği, Ceza miktarının kanun düzenlemesi olduğundan davalı tarafından bilenmesi gerektiği, ‘Kanunu bilmemek mazeret sayılamaz.” kuralı gereği tebligata gerek olmadığı, Geçiş ücretini ödediğini iddia eden tarafın bu iddiasını kanıtlaması gerektiği, otomatik ödeme talimatı vermenin borcu ödemek anlamına gelmediği, bankanın görevini yerine getirip, borcu ödeyip ödemediğini kontrol yükümlülüğünün yine, herkesin hesaplarındaki gelir giderleri kontrol yükümlülüğü kapsamında borçlu da olduğu ifade edilerek, davanın kabulü, davalının —- Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ve takibin devamı, davalının, asıl alacağın—– aşağı olmamak üzere belirlenecek icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile müvekkil şirkete ödenmesi ve yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile müvekkil şirkete ödenmesine karar verilmesi talep edilmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Davacının davasındaki iddialar asılsız olduğu, kabulü mümkün olmadığı, ihlalli geçiş söz konusu olmadığı, araçlarda otomatik ödeme talimatı bulunduğu, her geçişte ödeme yapıldığı değerlendirerek hizmetten yararlanıldığı, hiçbir bildirim yapılmadan takibe girişildiği, geçiş yapılan tarihlerde otomatik ödeme sisteminde ,müvekkil şirketin bakiyesi olmasına rağmen sistemdeki hata sebebiyle ücret alınamadığı fark edildiği, davacı tünel geçişine ilişkin ücret ödemesini ceza uygulamak için beklettiği ve geçiş ücretine —– kadar ceza oranını da ekleyerek ve fahiş faizlerle bu şekilde icra takibi yaptığı, bildirimsiz ceza uygulanması hukukun genel ilkelerine aykırı olduğu, —- hata vermesi sonucu sorumluluğun kendilerinde olmadığı, ceza uygulanmasının kabul edilir bir yanı bulunmadığı, Bununla birlikte icra takibine girişilerek takip masraflarının yükletilmesi vatandaşa dayatılan sebepsiz zenginleşme alacağı halini aldığı, —- geçişlerde —- bakiye yok ise cezalı geçişin maliyeti normal geçiş ücretinin çok üzerinde olduğu ve mağdur edildiği,6001 sayılı yasanın 30. Maddesi ile cezanın genel hükümlere göre tahsili düzenlendiği, idari para cezası olmadığı, cezanın karşılığı bulunmadığı, kamu hukuku anlamında bir para cezası olduğu ve ancak devletin egemenlik haklarından biri olabileceği, hukuki ve vicdani olarak kabul edilemeyeceği, kamu hizmeti kötüye kullanıldığı ifade edilerek, açılan davanın reddine yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle —- sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.Dosya konusunda—- verilerek, rapor alınmıştır.— raporunda ; Davacının davalıya ait —plakalı aracın davacının iddia ettiği tarih ve saatlerde işletmesi davacıya ait otoyoldan ücret ödenmeksizin geçiş yaptığının somut olduğu, ihlalli geçiş cezası olarak belirlenen bedellerin geçiş ücretinin—kadar olduğu, bu yönüyle mevzuata aykırılık bulunmadığı, otomatik tahsilat sistemleri ile ücretin tahsili yönünde gerekli altyapının kurulmuş olduğu, davalıya ait araçların ihlalli geçiş döneminde ve sonrasında provizyon talep döneminde aktif — hesabı bulunmadığından ödeme alınamadığı, davacı işletmenin herhangi bir teknik kusurundan bahsedilemeyeceği, —–sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali yönündeki talebinin mevcut dosya kapsamına göre uygun olduğu, asıl alacak miktarının— olduğu, İİK’nın 67/2. maddesi uyarınca icra inkâr tazminatı yönünden takdirin Sayın Mahkemede olduğu, şeklinde raporunu sunmuştur.
Bilindiği üzere 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30. Maddesinin 1.fıkrası: “Genel Müdürlük işletimindeki otoyollar ile erişme kontrolünün uygulandığı karayolları için belirlenen geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yaptığı tespit edilen araç sahiplerine—– tarafından, geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücretinin— tutarında idarî para cezası verilir. ” hükmünü haizdir. İlgili maddenin devamında düzenlenen 5,6,7. Fıkrası ise: “4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu —tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir. 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından ücretsiz geçiş yapan araçlar, işletici şirket tarafından bu maddenin yedinci fıkrasında öngörülen sürenin bitimini takip eden ilk iş gününde en yakın trafik kuruluşuna bildirilir. Geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapanlardan, ödemesiz geçiş tarihini izleyen —- gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere, bu maddenin birinci fıkrası ile beşinci fıkrasında belirtilen cezalar uygulanmaz. (Ek cümle: 16/5/2018-7144/18 md.)” hükmünü haizdir.
Madde metninden anlaşılacağı üzere davacının işletiminde bulunan —geçiş bedeli ödemeden geçen araçların—gün içerisinde geçiş bedelini ödememesi halinde geçiş ücreti ile birlikte bu tutarın— katı tutarında ceza sorumlulukları mevcuttur. Davacı tarafça dosyaya sunulan geçiş görüntülerinden davalıya ait araçların takip talebinde belirtilen tarihlerde geçiş yaptığı belirlenmiştir—- gelen yazı cevabından da geçiş yapan aracın davalıya ait olduğu sabittir. Davalı taraf dosyanın gelinen aşaması itibariyle geçiş bedellerini —-gün içerisinde ödediğini ispat edememiş, ödeme def’inde de bulunmamıştır. Davacı tarafın başlattığı takibin en son geçiş tarihinden itibaren—günden uzun zaman geçtikten sonra olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle yasa kapsamında davacının geçiş ücreti ve ceza tutarı talep etme hakkının bulunduğu anlaşılmıştır. Takip talebinde belirtilen tutarın geçiş miktarları ile uyumlu olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, davalı tarafça yapılan itirazın iptaline karar vermek gerekmiş, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; —sayılı icra dosyasında davalı tarafça yapılan itirazın iptali ile takibin— asıl alacak üzerinden devamına,
2-Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen — oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Alınması gerekli — harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan—peşin harcın mahsubu ile bakiye—- davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan — başvurma harcı— peşin harcın toplamı olan—davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam —- yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalının üzerine bırakılması,
6- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
7- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan—-nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca— Bakanlığı tarafından karşılanan— zorunlu arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir olarak kaydedilmesine, Dair; karar davacı vekilinin yüzüne, davalının yokluğunda miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.