Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/555 E. 2022/67 K. 19.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/555 Esas
KARAR NO : 2022/67

DAVA : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
DAVA TARİHİ : 13/08/2021
KARAR TARİHİ : 19/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketlerin—– çektiğini, gerek üretim gücü, gerek sermaye yapısı ve gerekse çalışan ve müşteri kalitesiyle içerisine düştüğü bu likidite sıkıntısı ve ödeme aczini ancak konkordato yoluna başvurmak suretiyle bertaraf edebileceğini, eldeki yeterli stokların ve satışa hazır malların satışı ve nakit akışının düzelmesi için zamana ve konkordatonun sağlayacağı korumaya ihtiyaç duyduğunu, genel olarak vadelerin daraldığı ve hatta ortadan kalktığı bu dönemde, banka kredileri ve vadesi gelen çekleri ödeme güçlüğü içine düşen müvekkil şirketlerin , borçlarını düzenli ve tam olarak ödemesi, istihdam ve istikrarı ile tekrar kâra geçebilmesi için,—– çevirmesine ihtiyaç bulunmaktadır ki, bu durum ancak müvekkil şirketlere zaman tanınması ile gerçekleşebileceğini belirterek, müvekkili şirketler yönünden öncelikle İcra ve İflas Kanunu’nun 287. maddesi gereğince 3 aylık geçici mühlet verilmesini akabinde kesin mühlet kararının ilanına yargılama neticesinde İİK. 305. ve diğer maddeleri gereğince konkordatonun tasdikine, tasdik kararının ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava hukuki mahiyeti itibarı ile 7101 sayılı İİK 285 vd. md. uyarınca açılmış konkordato davasından ibarettir.
Davacı şirketlerin başvurusu ve 13/08/2021 tarihli dava dilekçesine ekli belgeleri incelenerek 25/08/2021 tarihinde geçici mühlet kararı ile dolaylı sonucu olan muhafaza tedbirlerine karar verilmiştir.
Dava hukuki mahiyeti itibarı ile 7101 sayılı İİK 285 vd. md. uyarınca açılmış konkordato davasından ibarettir.
Davacı şirketlerin başvurusu ve dava dilekçesine ekli belgeleri incelenerek —— mühlet kararı ile dolaylı sonucu olan muhafaza tedbirlerine karar verilmiştir.
Davacı şirketlerin —– mahkememiz yargı çevresi içinde olduğu, şirketlerin (%100 hisse ile —- üzere) tek ortaklı, 1.000.000 TL sermayeli olduğu görülmüştür.
Davacılardan ——- faaliyet karı elde edileceği, 600.000 TL sermaye artışı yapılacağı, 3.500.304 TL ticari alacakların tahsil edileceği, —–azalıştan kar elde edileceği; neticede —- itibaren 48 ay eşit taksitler halinde borcun ödeneceği vaad edilmiştir. Diğer davacı şirket——— —- faaliyet karı elde edileceğini, 1.000.000 TL sermaye artışı yapılacağını, 1.881.668 TL ticari alacakların tahsil edileceğini,——–azalıştan kar elde edileceği; neticede 2023 yılından itibaren 48 ay eşit taksitler halinde borcun ödeneceğini vaad etmiştir.
Üç aylık geçici mühlet dönemine ilişkin —– düzenledikleri raporlar dosyaya sunulmuştur——- komiser heyetinin 16/11/2020 tarihli raporunda özetle, konkordato kaynaklarının gerçekçi olmadığı, faaliyet karı——azalışın aynı kalem içinde yer alması, stokların faaliyet sonucunda azalacağı, ayrıca faaliyet zararının artarak devam ettiği, vaad edilen karın elde edilmesinin mümkün görünmediği, —–olduğu ancak rapor tarihine kadar bir beyanda bulunulmadığı, yeni iş ve sözleşmeler akdedilmediği, bilançodaki bazı kayıtların dayanaklarının olmadığı, ticari alacakların—- gerçekçi olmadığı, —– çok düşük olduğunu, borca ———– iflasına karar verilebileceği mütalaa edilmiştir.
Her iki şirketin yetkilisi olan ——– duruşmada dinlenmiştir. —– beyanında; “Alacağımız ve stokumuz borcumuzun çok üstündedir, ———yapıyoruz, ————-için diğer firmayı kurduk, firmada —- yaklaşık 5 yıldır eğitiyoruz, şirketler boş değildir, bu süre — sebebiyle dolandırıldık, bununla ilgili savcılıkta dosya vardır, kesin mühlet verilmesini, iflas verilmemesini talep ederiz, ayrıca itirazlarımızın değerlendirilmesini talep ederim” demiştir.
Davacı vekilinin komiser raporuna itirazlarının değerlendirilmesi, Davacılardan ——-, borca batık olmadığı anlaşılmakla birlikte, borçlunun defter ve kayıtlarının dürüstlük ilkesine uygun şekilde tutulup tutulmadığı, defterlerde, sunulan bilançolarda gerçeğe aykırı beyanların mevcut olup olmadığı, komiser talimatlarına aykırılıklar olup olmadığı malvarlığının korunması için iflasın açılması gerekip gerekmediği, işletmesinin devamı halinde önemli ve hissedilir ölçüde —– ihtimalinin olup olmadığı, geri dönüşü olmayana bir —– dengesizliğine yol açıp açmayacağı, iflasın derhal açılması ile borçlunun mal varlığının tasfiye sağlanmak suretiyle daha iyi bir tatmin elde edilmesinin yüksek ihtimal dahilinde olup olmadığı hususlarında komiser heyetinden rapor alınmasına, geçici mühletin de İİK’nun 287/4 maddesi uyarınca uzatılmasına karar verilmiştir.
—— raporlarında borçlunun defter ve kayıtlarının dürüstlük ilkesine uygun tutulmadığı, kayıtların bir gün içinde olağandışı şekilde değişikliğe uğradığı, bir kısım faturaların ——– onayı olmadan —- onaylatılan bir kısım talimatların da bankaya ulaştırılmadığını, aynı adreste şirket yetkilisinin —– gösterdiği, şirketler arasında mesnetsiz para akışı olduğunu, küçük birkaç meblağ dışında nakit girişinin olmadığını, bunların da hemen hemen tamamının —- sağlandığını, bir alacağın önce şüpheli alacak hesabına aktarıldığı, aynı alacağın sonra tekrar alıcılar hesabına aktarıldığı, —— borçlar hesabı arasındaki —- tarihlerinde yapıldığını ve bilançonun dengelenmesi amacıyla —– yarattığını, şirkete gelmesi gereken havalenin —— yapıldığını, ödemenin şirket kayıtlarında yer olmadığını, komiser onayı olmadan —- para çekme ile hesaptan çıkarıldığını, şirketin gelir elde edemediği için rutin giderlerini dahi karşılayamayacağını, davacı şirketlerden biri borca batık durumda değilse de malvarlığının korunması için iflasın açılması gerektiğini, ciddi ve inandırıcı —– olmadığını mütalaa etmiştir.
—- tespitleri mahkememizce denetlenerek —- mali verilerine göre değerlendirme yapıldığı kanaatine varılmış, gerek teknik bilirkişilerin rayiç raporları gerekse komiser heyetinin raporları hükme esas alınmıştır.
İİK.nun 292/son maddesi uyarınca şirket yetkilisi de çağrılarak dinlenmiştir.
Özetle, davacı şirketin kaynak yaratamadığı, faaliyet giderlerini dahi karşılayamadığı, bu haliyle ——- kabul edilebilir olmadığı, kesin mühletin koşullarının mevcut olmadığı anlaşılmıştır. Ayrıca, davacı şirketlerden —— olduğu, —- batık durumda olduğu anlaşılmıştır.
Davacı şirketlerden —— batık değilse de, bilançodaki dürüstlük ilkesine aykırı muhasebesel işlemler, iflas verilmediği takdirde faaliyet zararı ile malvarlığının iyice azalacağı anlaşılmaktadır. Ticari defterlerin tek düzen hesap planı içerisinde hesap verebilir, açık ve şeffaf tutulması şarttır. Ticari defterlerde komiser uyarılarına rağmen ihmal ve hataların mevcut olduğu anlaşılmakta, açıklama da yapılmamaktadır. Komiser heyetinin borçlu şirkete “konkordato talep tarihinden önce doğan (biriken veya birikmeyen) hiçbir alacağın ödenmemesi ve kayıt dışı hiçbir işlemin yapılmaması, tüm işlemlerin muhasebe kayıtlarının —— belgelere dayanması, yasal süre içinde ticari defterlere işlenmesi veya e-deftere kaydedilmesi, hesapların ve işlemlerin açık, net ve anlaşılır olmasına” ilişkin açık talimatının bulunduğu, —– talimatlarına uygun davranılmadığı, rapor edilmiştir. Bu aykırı davranışın (parasal miktar çok düşük olduğundan) açıkça alacaklılar zararına kötüniyetle yapıldığını gösteren somut bir durum olmadığından İİK.nun 292/1-c maddesine dayanılmamış, ancak başarıya hiç ulaşmayacağı ve malvarlığının korunması için iflas kararı verilmesi gerektiği kanaatine varılmış, İİK 292, a ve b bentleri uyarınca iflas kararı verilmiştir. Bu bentlere göre iflas kararı verilmesi için ayrıca şirketin borca batık olması gerekmez.—- (biri borca batık olan diğeri olmayan) her iki davacı şirketin de kesin mühlet ve konkordato taleplerinin reddine, İİK.nun 292/1-a,b maddeleri uyarınca iflasına karar vermek gerekmiş; aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
7327 Sayılı kanunun 6. Maddesi ile 308. Maddeye eklenen son fıkraya göre, “Konkordato süreci iflâsla sonuçlandığı takdirde, iflâs kararını veren mahkeme tasfiyenin basit veya adi tasfiye usulüne göre yapılmasına ve gerektiğinde—– tarafından yerine getirilmesine karar verir. Bu hâlde —– ait görev ve yetkiler komiserler tarafından kullanılır.” Davacı şirketlerin malvarlığının kapsamı göz önüne alınarak tasfiyenin basit tasfiye şeklinde yapılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacıların kesin mühlet ve konkordato talebinin REDDİNE;
—–Müdürlüğü’nün;
a)——- ile kayıtlı davacı —— ŞİRKETİnin İİK’nun 287/5 maddesi göndermesi İİK’nun 292/1-a,b maddesi uyarınca,
b)——– ile kayıtlı davacı ———İİK’nun 292/1-a,b,d maddeleri uyarınca —- günü —— itibariyle İFLASINA,
2-Tüm konkordato tedbirlerinin kaldırılmasına, konkordato komiserlerinin görevlerine son verilmesine,
3-Tedbirlerin ve geçici mühletin kaldırılmasına ilişkin kararın ——resmi ilan —ilanına, masrafın gider avansından karşılanmasına,
4-İİK’nun 288/3 maddesi uyarınca gerekli kurumlara bildirimlerin yapılmasına,
5-İflas kararının derhal———— bildirilmesine,
6-İflas avansının —– aktarılmasına,
7- İflas tasfiyesinin basit tasfiye olarak yapılmasına;
8-Alınması gerekli 80,70-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
9- Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
10- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
Gerekçeli kararın borçlu veya alacaklılar tarafından İİK.nun 293/3, 164 md. uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 10 gün içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacılar vekili ile huzurda bulunan alacaklı olduklarını iddia eden vekillerin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.