Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/548 E. 2022/467 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/548 Esas
KARAR NO : 2022/467 Karar GEREKÇELİ KARAR

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/08/2021
KARAR TARİHİ : 24/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasındaki ———- —– sunulan ——–sözleşmelerinden de anlaşılacağı üzere müvekkilinin faturalardan dolayı davalıdan alacaklı durumda olduğunu, müvekkili şirketçe alacağın tahsili için borçlu hakkında —- sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, söz konusu icra takibi ile takip tarihi itibariyle davalıdan olan toplam 61.775,12 TL asıl alacak talep edildiğini, ancak davalının kötüniyetli olarak borca ve ferilerine itirazı ile takibin durduğunu, borçluya tebliğ edilen ödeme emri ve takip dayanağı belgelerde, takip konusu alacağın faturalardan kaynaklı cari hesap bakiye alacağı olduğunun açıkça belli olduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişki ve alacağın, bilirkişi incelemesi sırasında incelenecek faturalar ile tüm ticari defter ve kayıtlarla ortaya çıkacağını, bu sebeple fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile; öncelikle borçlu hakkında taşınır ve taşınmaz mallarına ilişkin tedbir talebinin kabulüne, davalının haksız olarak yaptığı itirazının iptali ile icra takibinin devamına, davalı borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ile cezalandırılmasına, yargılama giderlerinin ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya tebligatın usulüne uygun olarak yapıldığı, davalının cevap dilekçesi ibraz etmediği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle—— Esas sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
İcra dosyasının incelenmesinde;——– sayılı dosya üzerinden, davacı tarafça davalı aleyhine —– işlemiş faiz olmak üzere toplam 61.866,51 TL’nin takip tarihinden fiili ödeme tarihine kadar asıl alacağa işleyecek faizi tahsilinin talep edildiği, ödeme emrinin davalı/takip borçlusuna —- tarihinde tebliğ edildiği, davalı/takip borçlusunun vekili aracılığı ile verdiği 11.06.2021 tarihli Dilekçe ile, borca, faize ve ferilerine itiraz ettiği, süresinde yapılan itiraz üzerine takibin durduğu görülüşütür.
Mahkeme ara kararıyla davacının tedbir talebinin, davalı taşınır ve taşınmaz mallarının uyuşmazlık konusu olmaması sebebiyle HMK 389/1.madde hükmü uyarınca reddine karar verilmiştir.
Tarafların her ikisinin de tacir olması ve TTK.nun 64 vd maddeleri kapsamında ——– yükümlülüklerinin bulunması karşısında tarafların —– kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, mahkemece belirlenen inceleme gününde —– ibraz etmesi için davalı vekiline—-davetiye tebliğ edilmiştir. Bilirkişi tarafından sunulan raporda özetle; Davacının ticari defterlerinin birbirini teyit ettiğini ancak aralık ayının yazdırılmamış olması V.U.K madde 219 “—— zamanında kaydedilir.” hükmüne aykırı hareket edilmiş olduğundan —- sahibi lehine delil —– takdirinin Mahkemeye ait olduğu, davacı kayıtları, sunulan faturalar, davalıya ait ——— —— imzaların incelendiği, neticede davacının davalıdan 61.775,12 TL alacaklı olduğuna ilişkin kanaate varıldığı, şeklinde görüş bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu bir bütünlük içinde değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki uyuşmazlığın bakiye cari hesap alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir. Bilirkişi raporu denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmaktadır. Yapılan incelenmede, davacı taraf ticari defterleri ile davalı tarafın —– kayıtlarının ile uyumlu olduğu bilirkişi tespiti ile belirlenmiş bulunmaktadır.
Davalı tarafa defter ibrazı için ihtaratlı tebligat yapılmasına karşın davalı taraf, belirlenen inceleme gününde ticari defterini ibraz etmemiş ve —– koymak suretiyle yerinde inceleme talebinde de bulunmamış ——defterlerinin ibrazından kaçınmıştır.
Davacı tarafça düzenlenen faturalar, davalı taraf kayıtlarına işlemekle ve bağlı olduğu —- dairesine bildirilmekle fatura içeriği kabul edilmiş durumdadır. Belirtilen husus yerleşik hale gelmiş —- tarihli kararı, ——tarihli kararı), fatura konusu mal veya hizmetin davalı tarafa teslimine karine teşkil etmekte olup, bu karinenin aksinin davalı tarafından ispat edilmesi gerekmektedir. Takip konusu tutarın ödendiğine ilişkin davalı tarafça bir delil getirilmemiştir.
Bilindiği üzere HMK’nın 222. maddesi uyarınca; —–, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onaylarının yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan —– kayıtlarının sahibi ve —–lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi halinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Anılan yasa hükmü, bilirkişi raporu ve dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde davacı —–kayıtları ile davalı taraf kayıtları uyumlu bulunmakla davacı yanın davalı yandan takip tarihi itibariyle 61.775,12-TL alacaklı bulunduğu, taraflar arasındaki sözleşmede ödeme gününe ilişkin hüküm bulunduğu, sözleşme ile ürün tesliminden —— sonra ödemenin yapılacağının kararlaştırıldığı, en son ürün teslimine ilişkin——- tarihinden takip tarihine kadar olan —– faiz tutarının ——- olarak talepte bulunulduğu, talebin uygun olduğu, buna göre davanın kabulü ile takibin devamına karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Tarafların tacir olması ve aradaki ilişkinin ticari nitelikte bulunması sebebiyle davacı alacağına takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesi gerekmekle birlikte davacı tarafça takip talebinde uygulanacak faiz türünün belirtilmemesi sebebiyle asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
Ayrıca takip konusu alacak takip öncesi itibariyle belirli(likit) olduğundan davalı aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE; davalının—– dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin 61.775,12-TL asıl alacak, 91,39-TL takip öncesi işlemiş faiz olmak üzere toplam 61.866,51-TL üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle devamına,
2-Davanın kabul edilen asıl alacak tutarının % 20 oranında 12.355,02-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3- Alınması gerekli 4.219,86-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 747,20-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 3.472,66‬-TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
4- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 29,30- TL. başvurma harcı, 747,20-TL peşin harcın toplamı olan 776,50‬-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 1.214,00-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalının üzerine bırakılması,
6- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
7- —–ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 8.830,77-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca —- tarafından karşılanan —- davalıdan, alınarak Hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.