Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/541 E. 2023/482 K. 13.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/541 Esas
KARAR NO: 2023/482
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 07/08/2021
KARAR TARİHİ: 13/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında 25/09/2020 tarihli serbest tasarruf planı sözleşmesininimzalandığını, davalının yükümlülüklerini ihlal ederek borcunu ödemekten kaçındığını, işbu sözleşmenin, hizmet sözleşmesi olarak nitelendirildiğini, sözleşmedeki hükümlere göre davacı tarafından yapılacak aylık taksit ödemeleri, peşinat ve ara ödemelerin, davalı tarafın banka hesaplarına tam zamanında ve eksiksiz olarak yatırıldığını, sözleşmeye konu tasarruf finansman tutarı planının ve teslim tarihinin bahsi geçen sözleşmenin ekinde belirtildiğini, buna göre davalı
tarafça davacıya ödenmesi gereken tasarruf finansman tutarı teslim tarihinin 21/01/2021 olduğunu, davacının sözleşmeden kaynaklanan tümyükümlülüklerini eksiksizce yerine getirdiğini, davalı tarafın yükümlülüklerini ısrarla karşılamadığını ve kötü niyetli bir tutum sergilediğini, davacı tarafından davalı tarafa 19/03/2021 tarihinde yükümlülüklerini yerine getirmesi maksadıyla ihtarname çekildiğini, davalı tarafın ihtarnamesinde yükümlülüklerini
inkâr etmesi üzerine davacı tarafından ——-sayılı takibin başlatıldığını, başlatılan takibe itiraz eden davalı taraf dolayısıyla takibin durdurulduğunu açıklanan nedenlerle itirazın iptaline ve alacak miktarının faizli halinin %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davalı şirketin —- tarafından lisans verilmiş tasarruf finansman şirketi olduğunu, tasarruf finansman faaliyetinin işleyişinde şirketin belirli bir varlığı satmasının söz konusu olmadığını, faizsiz finansman esaslarına göre müşteriye konut, çatılı işyeri ve taşıtın alınması amacıyla finansman kullandırılmasının söz konusu olduğunu, böylece Kanunun yürürlüğü ile birlikte tasarruf finansman şirketlerinin işleyişinde müşteriye bireysel veya grup halinde tasarruf etme imkânı sunulmakta olduğu, bunun sonucu olarak ise tasarruf, tahsisat ve
geri ödeme dönemi olmak üzere üç ayrı dönem getirildiği ve müşterilerin ödemelerini bu usule göre yapmalarının sağlandığını, organizasyonun oluşturulması ve hizmetin sunulması karşılığında ise sadece sözleşmede kararlaştırılan çalışma bedelinin alındığını, huzurdaki davaya konu sözleşmenin yakın bir zamana kadar kendine özgü bir sözleşme çeşidi olduğu ve yasal düzenlemesinin olmadığı; ——— birlikte tasarruf finansman sözleşmesi isimli bir sözleşme halini aldığını, davalı şirketin, organizasyon hizmetinden faydalanabilmek için kendisine başvuran davacıya, şirketin finansman desteğinin oluşması için verdiği hizmet ve organizasyon yöntemlerinden bahsettiği ve davacının sunulan bu yöntemlerden——finansman elde etmek istediğini, davacı tarafından okunan ve madde madde anlatılıp değerlendirilen Sözleşmenin 25/09/2020 tarihinde imzalandığını, karşılıklı hak ve yükümlülükleri doğurduğunu, davacı ile davalı şirket arasında 200.000,00 TL tutarında finansman sağlama amacıyla imzalanan
sözleşme için davacının, Sözleşme’nin 7. maddesine göre davalı şirkete 10.000,00 TL çalışma bedeli ödemeyi taahhüt ettiği ve nitekim taahhüt etmiş olduğu miktarı davalı şirkete ödediği, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin, davacı tarafından tasarruf dönemi içerisinde feshedildiğinden çalışma bedelinin iadesinin mümkün olmadığı, ayrıca davacının, takip tarihi itibariyle henüz muaccel hale gelmemiş alacağı bakımından icra takibi başlattığı ve akabinde haksız ve hukuka aykırı huzurdaki davayı ikame ettiği, davacının, taraflar arasında imzalanan sözleşme ile kendisine tanınan iptal hakkını henüz tasarruf dönemi sona ermemiş iken kullandığı; davalı şirkete vermiş olduğu 26/03/2021 tarihli Fesih İhtarnamesi ile fesih iradesini bildirdiği; davacının iptal dilekçesinin davalı
şirkete iletildiği 26/03/2021 tarihindenitibarenYönetmelikte belirtilen 6 aylık süre içerisinde davacının tasarruf birikimleriiadesiningerçekleştirileceği, davalı şirketin iade işlemleri için henüz süresinin dolmadığı; davacının henüz 6 ay dolmadan 17/04/2021 tarihinde icra takibi başlattığı; başlatılan icra takibine konu alacağın muaccel hale gelmiş bir alacak olmadığı; davacının, sözleşme ve yönetmelikten doğan yükümlülüklerini yerine getirmediği, davacının sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmemesine rağmen davalı şirketin teslimat yapmadığını iddia ettiği; davacının, davalı şirketten bankacılık işlemi niteliğinde nakit finansman talep ettiği; nakit finansman prosedürünün, bankacılık işlemi olması nedeniyle konut, çatılı işyeri ve taşıt edinimini ihtiva etmediği öne sürülerek davanın reddine ve davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; hukuki niteliği itibariyle taraflar arasında akdedilen serbest tasarruf planı sözleşmesi kapsamında davacının yaptığı ödemelere karşılık tasarruf finansman tutarının ödenmemesi nedeniyle davalı aleyhine başlattığı ——– Sayılı icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.Mahkememizce; —– sayılı icra dosyası celp edilmiş, incelenen icra dosyasında 09/04/2021 tarihinde davacı tarafından 81.150,00-TL sözleşmeden kaynaklı alacak ve 1.520,73-TL işlemiş faiz (günlük yasal faiz) olmak üzere toplam 82.670,73-TL alacak üzerinden tahsil tarihine kadar %9 faiz uygulanması talepli icra takibi başlatıldığı, davalı yana ödeme emrinin 22/04/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalının süresi içerisinde 21/04/2021 tarihinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır. İtirazın iptali davasının ise, süresi içerisinde 07/08/2021 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Davacının, davalıya hitaben düzenlediği 81.150-TL’nin en geç 5 gün içinde ödenmesi talepli ——– tarihinde davalıya tebliğ edildiğine ilişkin tebliğ şerhli ihtarname örneği dosyaya sıunulmuştur.Mahkememizce; dosyanın nitelikli hesap uzmanı, —– uzmanı ve ekoomistten oluşan bilirkişi heyetine tevdine karar verilmiştir. Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 20/06/2022 tarihli raporda özetle; —- tarafından yapılan 2/7/2021 tarihli Basın Açıklamasında,———- kapsamında davalının da aralarında bulunduğu 6 şirketin intibak sürecinin devam ettirilmesine, davalı şirketin başkaca bir şirketle———uygun olduğuna karar verildiği, dolayısıyla davalı şirketin intibakının, davacının iade talep ettiği sırada henüz tamamlanmış olmadığından, davalının 6361 Sayılı Yasa kapsamında şirket olmadığı sonucuna varıldığı, taraflar arasındaki sözleşme tarihinin 2020 olması, icra takibin başlatılmış olduğu, ihtarın 21/01/2021 tarihli olması karşısında, davalı şirketin sözleşmenin kurulduğu sırada—— tarafından intibakı sağlanmayan şirketlerden olduğu, bu nedenle sözleşmenin TBK m. 27 anlamında emredici hukuk kurallarına aykırılık nedeniyle kesin hükümsüz olduğu sonucuna varıldığı, bilindiği üzere kesin hükümsüz bir sözleşme nedeniyle ifa edilmiş edimlerin iadesinin talep edilebildiği ve ifa edilmemiş edimlerin ise ifasının talep edilemediği, bu nedenle davacının ödemiş olduğu bedelin iadesini, 6361 sayılı yasa ve bu kapsamda çıkarılan yönetmeliğe tabi olmaksızın –eş söylemle 6 ay beklemeye gerek kalmaksızın- talep etmesinin mümkün olduğu, yine aynı gerekçe ile davalı tarafın davacıdan almış olduğu organizsayon bedelini iade etmekten imtina etmesinin mümkün olmadığını, davacı taraf aynı zamanda 81.150 TL için işlemiş faiz talep etmiş olup, 19/03/2021 tarihli noter ihtarı davalı tarafa 26/03/2021 tarihinde tebliğ edildiği ve ihtarda davalıya 5 günlük süre verilmiş olduğundan davalının 01/04/2021 tarihinde temerrüde düştüğünün kabul edilmesi gerektiği, bu durumda davacı alacağı yıllık %9 yasal faizi ile 81.150,00 TL asıl alacak ve 260,12 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 81.410,12-TL alacak talep edebileceği yönünde görüş bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu, taraflara tebliğ edilmiştir. Davalı vekili, rapora karşı itiraz dilekçesi sunmuştur.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve bilirkişi raporunun incelenmesinden; taraflar arasında serbest tasarruf planı sözleşmesi imzalandığı, davacının aylık taksit ödemeleri, peşinat ve ara ödemelerini davalı şirkete yaptığı, tasarruf finansman tutarı teslim tarihi olan 21/01/2021’de davalının yükümlülüğünü yerine getirmediğini ileri sürerek icra takibi başlattığı, davalının takibe itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğu, bu nedenle işbu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır. Bilirkişi heyeti tarafından; 6361 sayılı Kanun kapsamında davalının da aralarında bulunduğu 6 şirketin intibak sürecinin devam ettiği, davalı şirketin başkaca bir şirketle “birleşme yoluyla intibak” ettirilmesinin uygun olduğuna karar verildiği, dolayısıyla davalı şirketin intibakının, davacının iade talep ettiği sırada henüz tamamlanmış olmadığından davalının 6361 Sayılı Yasa kapsamında şirket olmadığı sonucuna varıldığı, taraflar arasındaki 2020 tarihli sözleşmenin kurulduğu sırada davalı şirketin, —– tarafından intibakı sağlanmayan şirketlerden olduğu, bu nedenle sözleşmenin TBK m. 27 anlamında emredici hukuk kurallarına aykırılık nedeniyle kesin hükümsüz olduğu sonucuna varıldığı, kesin hükümsüz bir sözleşme nedeniyle ifa edilmiş edimlerin iadesinin talep edilebileceği yönünde görüş bildirilmiş ve buna göre davacının 81.150,00 TL asıl alacak ve 260,12 TL işlemiş faiz talep edebileceği yönünde görüş bildirilmiştir. Denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporuna itibar edilmiştir.
Bu nedenle, —— sayılı icra dosyasında davalı tarafça yapılan itirazın kısmen iptali ile asıl alacak yönünden takibin 81.150,00-TL asıl alacak ve 260,12-TL işlemiş faiz üzerinden devamına karar verilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşme gereği ödenecek tutar belli olduğundan, alacak likit ve belirlenebilir olup takibe haksız itiraz edildiğinden icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, —— Esas sayılı icra takibinde davalı tarafın itirazının kısmen iptali ile 81.150,00-TL asıl alacak ve 260,12-TL olmak üzere takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Takip tarihinden tahsil tarihine kadar yasal faiz uygulanmasına,
3-Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine,
4-Alınması gerekli 5.561,13-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 998,46-TL harcın mahsubu ile bakiye 4.562,67-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 998,46-TL peşin harç, 59,30-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 1.057,76TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından harç dışında harcanan 3.056,00-TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre hesaplanan (%98,48 Kabul %01,52 Ret) 3.009,55-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafça masraf yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 13.025,62-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 1.260,61-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca —— tarafından karşılanan 1.320-TL zorunlu arabuluculuk ücretinin kabul ret oranına göre hesaplanan 1.299,94-TL’sinin davalıdan, 20,06-TL’sinin davacıdan alınarak Hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
11-Tarafların artan gider avansı bulunması halinde karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 13/06/2023