Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/54 E. 2023/81 K. 02.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/54 Esas
KARAR NO : 2023/81
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/01/2021
KARAR TARİHİ : 02/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında ticari bir ilişki olduğunu bu ilişkiye istinaden davalı şirket tarafından 28.09.2020 tarih——seri numaralı 17.700,00 TL meblağ fatura tanzim edilip davalı tarafa teslim edildiğini, davalı şirketin iş bu faturadan kaynaklı alacağının bulunduğunu, tüm sözlü taleplerine karşılık iş bu faturanın ödenmediğini, bunun üzerine alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine icra takibi başlattığını, ancak davalı süresi içinde borçlu olmadığını iddia ederek borca itiraz ettiğini ve takibi durdurduğunu, icra akabinde borçlu tarafından itiraz edilmesi sebebiyle icra takibinin durdurulmuş olması nedeni ile davacı tarafından arabuluculuğa başvurulduğunu, ancak arabuluculuk sürecinde herhangi bir anlaşma sağlanamadığını, açıklanan nedenlerden dolayı, davanın kabulüne, icra dosyasındaki itirazın iptali ile takibin devamına, haksız itiraz edilen davalı aleyhine alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı firma ile davalı şirketin——bulunan şantiyesine götürülecek malların 2 adet tır ile taşınması hususunda anlaşma yapıldığını, anlaşmaya göre malzemeler 25/09/2020 tarihinde —– plakalı tırlara yükleneceği, davacı firma malzemeyi zincir ekipmanı ile tırlara bağlanacağı ve sabitleneceği, bu tırlar ile malzemelerin taşınması için yol belgesi davacı firma tarafından alınacağı, taşıma boyuncu tırlara davacı firma tarafından ayarlanacak olan eskort eşlik edecek malzemeler en geç 27/09/2020 tarihinde —— şantiye sahasında olacağını, 25.09.2020 tarihinde sabah saatlerinde —— fabrikada olması gereken araçların gecikerek akşam üzeri geldiğini ve yüklenmenin 25.09.2020 tarihinde yapılacağını ancak yol belgeleri ve eskort aracın bulunmadığı, davalı şirket tarafından bu durumun sorulduğunu ve davacı şirket yetkililerinin eskort aracın yükleme bitince araçlar yola çıktığında buluşup eşlik edeceğini ve yol belgesinin de o aracın içerisinde olduğunu, ertesi gün davalı şirket yetkilileri tarafından araç Şoförleri aranarak ne zaman şantiye alanında olacaklarını sorduklarını ancak şoförler tarafından araç yol belgesi ve eskort araç bulundurulmaması sebebi ile ——polis ekiplerince durdurulduğunu ve bağlandığı ve izin belgeleri geldiğinde tekrar hareket edecekleri bilgisinin verildiğini, gerekli izin belgelerinin 1 gün beklemeden sonra 28.09.2020 tarihinde alınabileceğini ve araçların yola çıktığını fakat bu defa —— civarında firma yükü taşıma kurallarına uygun olarak taşınmadığı ve mal sabitlenmediği için aracın üzerindeki yükün kaynağı ve yola devam edemediğini, yükün düzeltilmesi için vinç bekledikleri bilgisinin şoförlerden alındığını, davacı şirketin taşıma işini kararlaştırdığı gibi değil de ayıplı bir şekilde ida etmesinden kaynaklanan zararlarının bu kadarla kalmadığını, en geç 27.09.2020 tarihinde ulaştırılması kararlaştırılan malzemelerin tırların şantiye alanına 29.07.2020 ve 30.09.2020 tarihinde ulaştığını, davalı şirket tarafından tırlar ile gelecek olan malzemelerin indirilmesi ve Montajının yapılması için şantiye alanında 200 ton kapasiteli 2 adet vinç beklediğini, bu vinçlerin ——- günlük olarak kiralandığını, kira bedellerinin 18.09.2020 tarihindeki teklif sözleşesinde görüleceği üzere ilk gün için 30.000,00 TL * KDV, ilk günden sonraki her bir güm için makine başına 5.000,00 TL+KDV olduğunu, davalı şirket yetkilileri malzemelerin 27.09.2020 tarihinde şantiyeye ulaşacağına güvenerek bu tarihte kullanılmak üzere vinçleri kiraladığını, malzemelerin gecikmesi sebebiyle 2 günlük 2 adet vinç kirası kaybı bulunduğunu ayrıca malzemelerin tırlardan indirilmesi ve montajının yapılması için şantiye alanında bulunduruldukları işçilere de 2 gün boyunca ücret ödemek zorunda kaldıklarını, davalı şirketin taşıma hizmetlerinin ayıplı ifasından dolayı hem maddi hem manevi olarak görüldüğünü, davacı firma yetkililerinin ayıplı ifadan dolayı uğramış oldukları zararı kabul etmediklerini ancak zararın sadece 5.000,00 TL’sini ödemeyi teklif ettiklerini, davacı şirket yetkililerinin bu tekliflerinin uğramış oldukları zararlarının çok altında bir miktar olduğundan kabul etmediklerini, açıklanan nedenlerle, davacı tarafın davasının reddi ile icra takibine yapmış oldukları itirazın kabulüne, davacı aleyhine %20si oranında kötü niyet tazminatına yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibariyle İtirazın İptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık ise; ——. sayılı takibi davalı tarafından yapılan itirazın haklı olup olmadığı itirazın iptali gerekip gerekmediği buna ilişkin itirazın iptali davası olduğu, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacı tarafından taşıma işinin tam ve eksiksiz ve sözleşmeye uygun ifa edilip edilmediği, ayıplı ifa var ise süresinde ayıp ihbarı yapılıp yapılmadığı ve davalının bu ayıptan sorumlu olup olmayacağı, takibe konu fatura nedeniyle davalının borcunun olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık olduğu tespit edilmiştir.Taraflarca bildirilen tüm deliller toplanmış, —— plakalı araçlarla ilgili 25/09/2020-29/09/2020 tarihleri arasında herhangi bir idari işlem, yol izin belgesi, idari para cezası, araç bağlama vs. yapılıp yapılmadığı hususları —–Emniyet Müdürlüğü’nden celp edilmiştir.
Davalı tarafın ticari defterlerinde inceleme yapılması için —- bilirkişisine tevdi edilerek defter incelemesi hususunda ——-talimat yazılmış, 08/09/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “—–.Davalının yasal ticari defter kayıtlarına göre; icra takip tarihi olan 15/10/2020 itibariyle davacıya borç/alaçak bakiye tutarının 0,00 TL olduğu, dava dosyası içerisinde taraflar arasında yapılan yazılı bir sözleşmenin bulunmadığını, dolayısıyla davacı tarafından taşıma işinin tam, eksiksiz ve sözleşmeye uygun ifa edilip edilmediğinin tarafların üzerine düşen sorumluluklar bilinemediğinden tam olarak tespit edilemediği, ancak——ceza işlemleri büro amirliğinden gelen yazı cevabındaki ceza detay raporuna göre ——- plakalı araçların 26/09/2020 tarihinde özel izin belgesi ve hız limitinden dolayı cezai işleme tabi tutuldukları,——– plakalı aracın 26/09/2020 tarihinden 28/09/2020 tarihine kadar KYTK nın 65/1-F md dolayı trafikten men edildiği, gecikmenin yaşandığı, davalının bu ayıptan dolayı sorumlu olmadığı, dolayısıyla ayıplı bir ifanın söz konusu olduğunun tespit edildiği, takibe konu faturanın davlı tarafından yasal süresi içerisinde kabul edilmeyip red edildiği, yasal ticari defterlerinde kayıtlara alınmadığı, takibe konu edilen fatura nedeniyle davalının davacıya borcu olmadığı..” şeklinde rapor sunulmuştur.Mahkememiz 07/10/2021 tarihli, —— nolu celse,——-nolu ara kararı gereği, davacı tarafın defterleri incelemesi hususunda Dosyanın bir mali müşavir bilirkişi ve bir taşıma hukuku alanında uzman bilirkişi heyetine tevdi edilerek rapor alınmasına karar verilmiş, 15/12/2021 tarihli taşıma uzmanı bilirkişi ——-ile mali müşavir ——- düzenlediği bilirkişi heyeti raporunda özetle; —–Detaylıca verilen davacı taraf 2019 yılı yasal defter ticari münasebet kayıtlarına göre davacı taraf davalı tarafa yukarıda seri numaraları ve tarihleri belirtilen faturayla toplam 25.134,00 TL tutarın hizmeti verdiğini, davalı tarafından 7.434,00 TL ödeme yapıldığı , davacının davalıdan kaydi olarak 17.700,00 TL tutarında alacaklı olduğu görüldüğü, davacı tarafından davalı yana düzenlenen dava konusu – 25.09.2020 – tarihli, ——- nolu, 17.700,00 TL tutarlı faturaya davalı tarafından yasal süresi içerisinde sistem üzerinden itiraz edildiği, davalıya ait yasal defterlerinde ve —— formlarında söz konusu faturanın bulunmadığı görüldüğü, taşıma sürecinde 26.09.2020 – 28.09.2020 tarihleri arasında bir gecikme yaşandığı, bunun resmi polis ve ceza kayıtları ile sabit olduğu, 2 aracın aldığı cezanın içeriği irdelendiğinde, gecikmenin temelde bu araçların KYTK Md.65/1-f uyarınca özel yük taşıma izin belgesi yokluğu sebebiyle araçlardan birinin parka çekilmesine dayandığı, KYTY Md.33, KTY Md. 66 ve KTY Md.128 uyarınca özel yük taşıma izin belgesinin düzenlenmesinin yükümlülüğünün fiilen taşımayı yapan yani davacı tarafta olduğu, ancak 28.09.2020 tarihinde gecikmeli olarak alınan Özel Yük Taşıma İzin Belgesi detayları irdelendiğinde iki araç için de yük ağırlığının 24.500 kg. – Çelik Kolon olarak belirtildiği, ancak gönderen tarafından düzenlenerek taşıyıcıya sunulan, Sevk İrsaliyesinde ise 21.100kg. (——-) ve 22.860 kg. ——-) ağırlığın kayıtlı olduğu, dolayısıyla Özel Yük Taşıma İzin Belgesi detayları ile farklılık arz ettiği, bu durumda, yükün detayları ile İzin belgesinin alınması gerektiğine dair taşıyıcıya doğrudan bir talimat/bilgi verildiği ispat edilmeden, ilgili izin belgesinin alınmaması sebebiyle yaşanacak gecikmeden doğacak zararlardan (varış noktasındaki vinç bekleme maliyetleri, ceza maliyetleri vb.) taşıyıcının sorumlu tutulamayacağı, taşıyıcının ayıplı bir hizmetinden bahsedilemeyeceğinin değerlendirildiği, kısaca —–sırasında meydana gelen gecikme durumu normal şartlarda taşıyıcı sorumluluk alanında gerçekleşmesine karşın, sunulan verilerden gönderenin risk alanındaki yanlışlar/eksikler sebebiyle izin belgesinin temin edilmemiş olabileceği kanaati oluşturduğu, bu durumdan taşıyıcının bekleme kaynaklı iddia edilen zararların yansıtılamayacağı, aksi durumun ispata muhtaç olduğu, dava konusunun temelde, Taşıma açısından dava konusu olayın navlun faturası alacağına dayandığı, bu noktada taşıyıcının TTK Md.875/1 uyarınca gecikme/hasarlanma/zayi zararı durumuna sebep olmadan taşıma sürecini, taşıma sözleşmesi kaideleri doğrultusunda tamamladığı durumda ücrete hak kazanabileceği, sayılan sebepler ile taşıma sürecinde gecikme yaşanmış olsa da taşıyıcı sorumluluk alanında değerlendirilmediğinden, teslimin gerçekleşmediği veya taşınan yüklerin kısmen/tamamen hasarlandığı/zayi olduğunu gösterir, alıcı tarafından teslim alınmadığını gösteren bir detay mevcut olmadığından, taşıyıcının taşıma ücretini talep etme hakkı olduğunun değerlendirildiği..” şeklinde rapor sunulmuştur.Davalı tarafın bilirkişi raporuna itiraz etmesi üzerine yeni bir bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş olup, 19/07/2022 tarihli bilirkişi —– raporunda özetle; “—–Davalı vekilinin Bilirkişi Heyet Raporuna karşı yaptığı itirazların özel yük taşıma izin belgesinin alınmaması riskinin davalı üzerinde olduğu yönündeki Bilirkişi Heyet Raporu tespitine yönelttiği itirazı dışındakilerin yerinde olmadığı; ——İl Emniyet Müdürlüğünden gelen yazı ve eklerinin incelenmesinden araçların durdurulma sebeplerinin KTK m.65/1-f hükmü olduğunun anlaşıldığı, bu hükümde yükün ağırlığı ve boyutları bakımından özel izne tabi olmasına rağmen izin alınmadan taşınması eyleminin düzenlendiği, dava dosyasına sunulu ve yüklü araçların plakaları da görünen fotoğrafların incelemesinden yükün araç boyutlarının dışına taştığının açıkça anlaşıldığı, yükün tür ve niteliğinin de bu yorumu doğruladığı bu nedenle dava konusu yükün boyutları bakımından özel izni gerektirdiği; Buna göre davacı taşıyıcının yükün görünüşüne göre kontrolünü yaparak özel izne tabi bir yük olduğunu tespit etmesi ve özel taşıma izin belgesi alarak taşıma sürecini başlatması gerektiği, dolayısıyla TTK m.869’da tanımlanan taşıma engeli davacı taşıyıcının riziko alanından ortaya çıkması nedeniyle gecikmeden sorumlu olduğu ve gecikme hükümlerinin uygulanması gerektiğinin değerlendirildiği; ——-Taşıması davalı beyanlarına göre iki gün olmakta, makul süre olarak da taşımanın özel izne tabi bir taşıma olduğu da dikkate alınarak 2-3 gün olarak düşünülebileceği, buna göre 25.09.2020 tarihinde öğle üzeri yola çıkılması halinde araçların 27.09.2020 tarihinde en geç akşam saatlerinde ——olabileceği, ancak —— yazışmalarından anlaşıldığı kadarıyla araçların 29.09.2020 tarihinde yani iki günlük bir gecikme ile varma yerine ulaşacağının beklendiğinin anlaşıldığı, davalı yanın bir TIR’ın 30.09.2020 tarihinde varma yerinde olduğuna ilişkin iddialarına ilişkin dosyada bir veri bulunmadığı; Söz konusu gecikmenin 28.09.2020 tarihli —— yazışması ile davalı yana ihbar edildiği, bu ihbarın TTK m.889/3-4 gereği geçerli bir bildirim olduğunun değerlendirildiği; TTK m.875/3 ve TTK m.882/3’ün birlikte değerlendirilmesi neticesinde söz konusu gecikme de gözetilerek davacının fatura ve takibe konu ettiği bakiye taşıma ücretini İsteyemeyeceği.—– ” şeklinde rapor sunulmuştur.Mahkememiz 20/01/2022 tarihli ——nolu ara kararı gereği, taşıma alanında uzman bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi için, dosyanın yeni bir taşımacılık alanında uzman bilirkişiye tevdi edilerek rapor aldırılması ara kararı kurulduğu, 25/11/2022 tarihli bilirkişi —— raporununda özetle; “…Davacının derdest davanın dayandığı icra takibine konu ettiği taşıma ücretinden kaynaklanan 17.700,-TL. tutarındaki faturaya bağlı alacağının, “takip tarihi itibariyle talep edilebilir durumda” olduğu, tahsilini teminen başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemi ile ikame edilmiş olan davanın kabul edilmesi halinde, davacının bu alacağına miktarı infaz aşamasında belirlenmek üzere takip tarihinden itibaren 3095 SK. Md.2/2’ye göre avans faizi oranında ticari faiz de yürütülebileceği..” şeklinde rapor sunulmuştur.Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında davalıya ait yüklerin davacıya ait iki adet tır ile —— taşınması konusunda anlaşma sağlandığı, yükün araçlara yüklendiği, araçların——- iline geldiğinde polis kontrolünde özel yük taşıma izin belgelerinin eksik olmasından dolayı bağlandığı, gerekli izin belgelerinin alınarak araçların sefer devam etmesi sürecinde teslimatın 1-2 gün geciktiği, davacı tarafından taşıma ücretinin ödenmesinin talep edildiği, davalının ise gecikme dolayısıyla zararının oluşmasından dolayı taşıma ücretini ödemediği, aradaki ihtilafın taşımanın gecikmesinde hangi tarafın kusurlu olduğu hususunda toplandığı anlaşılmıştır. Davalının ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde takibe konu faturanın davalının defterlerinde kayıtlı olmadığı belirlenmiştir. Davacının defterleri üzerinde inceleme yapılması ve taşıma alanında değerlendirme yapılması için taşıma uzmanı bilirkişi —— alınan raporda sorumluluğun davalı göndericide olduğu şeklinde rapor düzenlenmiştir. Davalının itirazları doğrultusunda taşıma alanında uzman bilirkişi—– bilirkişi raporu alınmış, bu raporda da sorumluluğun davacı taşıyıcıda olduğu şeklinde rapor düzenlenmiştir. Her iki rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi için taşıma alanında uzman bilirkişi —— rapor alınmış, bu raporda da her iki rapordaki farklı görüşler irdelenerek sorumluluğun davalı / göndericide olduğu şeklinde rapor düzenlenmiştir. Bilirkişi raporları incelendiğinde; özel yük taşıma izin belgesinin alınmamasındaki kusurun gecikmeye sebebiyet verdiği, bu hususta tarafların sorumluluğunun irdelenmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan——raporlarında da belirtildiği üzere; KYTY Md.33, KTY Md. 66 ve KTY Md.128 uyarınca özel yük taşıma izin belgesinin düzenlenmesinin yükümlülüğünün fiilen taşımayı yapan yani davacı tarafta olduğu, ancak 28.09.2020 tarihinde gecikmeli olarak alınan Özel Yük Taşıma İzin Belgesi detayları irdelendiğinde iki araç için de yük ağırlığının 24.500 kg. – Çelik Kolon olarak belirtildiği, ancak gönderen tarafından düzenlenerek taşıyıcıya sunulan, Sevk İrsaliyesinde ise 21.100kg. (——) ve 22.860 kg. (——-) ağırlığın kayıtlı olduğu, dolayısıyla Özel Yük Taşıma İzin Belgesi detayları ile farklılık arz ettiği, bu durumda, yükün detayları ile İzin belgesinin alınması gerektiğine dair taşıyıcıya doğrudan bir talimat/bilgi verildiği ispat edilmeden, ilgili izin belgesinin alınmaması sebebiyle yaşanacak gecikmeden doğacak zararlardan (varış noktasındaki vinç bekleme maliyetleri, ceza maliyetleri vb.) taşıyıcının sorumlu tutulamayacağı, taşıyıcının ayıplı bir hizmetinden bahsedilemeyeceğinin değerlendirildiğinden davalının savunmalarına itibar edilmemiş, takip talebinde %19,50 faiz talep edilmiş ise de, bu faiz oranının neye göre belirlendiği belirsiz olduğundan taraflar arasındaki ilişkinin ticari ilişki olması dikkate alınarak 17.700,00 TL asıl alacağa takipten itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte devamına, fazlaya ilişkin faiz talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; ——- sayılı icra dosyasında davalı tarafça yapılan itirazın iptali ile takibin 17.700,00 TL asıl alacağa takipten itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte devamına, fazlaya ilişkin faiz talebinin reddine,
2-Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen 17.700,00 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 1.209,09 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 213,78 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 995,31 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 213,78 TL peşin harcın toplamı olan 273,08 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 4.010,00 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
8-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-6325 Sayılı Kanun m. 18/A-13 uyarınca ——-tarafından karşılanan 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir olarak kaydedilmesine,Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı.