Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/519 E. 2023/371 K. 16.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/711 Esas
KARAR NO: 2023/252
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 14/10/2021
KARAR TARİHİ: 04/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin, mühendislik hizmetleri ve bu kapsamda ürün tedariki konusunda piyasanın ihtiyaçlarını karşılayan bir kurum olduğu, davalı şirket ile de elektrik malzemesi ticaretinden kaynaklı açık hesap ilişkisine dayalı, geçmişten gelen bir mal alım satım ilişkisinin bulunduğu, dilekçe ekinde sunulan deliller ve faturalarla birlikte bu ticaretin varlığının açık olduğu, davacının davalı tarafa yaptığı mal satımı sonucu hak kazanmış olduğu 7.485,13TL alacağını icra takibine kadar tüm sözlü taleplere rağmen davalıdan tahsil edemediği, bu nedenle davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı fakat davalının bu takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiği, davacının davalı tarafça talep edilmiş olan elektrik malzemesi tedarik etme işini eksiksiz olarak tamamladığı ve davalı yana teslim ettiği, davalı tarafa kesilmiş faturalar konusundaki davacının haklılığının —- formlarıyla da ortaya çıkacağı, davalı tarafla yapılan arabuluculuk görüşmelerinin anlaşamama ile sonuçlandığı açıklanan nedenlerle davaya konu ———-sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu haksız ve kötü niyetli itirazın iptaline, icra takibine konu edilen alacağın %20’sinden az olmamak üzere davalının icra inkâr tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirket ve davacı şirket arasında ticari ilişki mevcut ise de, davalı şirket tarafından bu ilişki neticesinde doğan borçların ödendiği, davalı şirketin davacı tarafa ödenmemiş borcunun bulunmadığı, icra takibine ve davaya konu fatura/cari hesap içeriğinin davacının müvekkile satmadığı ve teslim etmediği ürünlere ilişkin fatura düzenlemesi ve bu faturaları cari hesaba işlemesinden kaynaklandığı, davacının icra takibinde cari hesap tutarını alacak konusu etmişse de icra takibi öncesi cari hesabın kat edilmediği, dava konusu alacağın likit alacak olarak kabul edilemeyeceği açıklanan nedenlerle davacının haksız ve mesnetsiz davasının reddine, davacı yanın dava konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava;hukuki niteliği itibariyle davacı tarafça açık hesap ilişkisine dayalı olarak başlatılan ——- icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Mahkememizce; ———- sayılı icra dosyası celp edilmiş, incelenen icra dosyasında 15/07/2021 tarihinde davacı tarafından 7.485,13-TL açık hesap-fatura alacağı üzerinden tahsil tarihine kadar avans faizi uygulanması talepli icra takibi başlatıldığı, davalı yana ödeme emrinin 18/08/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalının süresi içerisinde 23/08/2021 tarihinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır. İtirazın iptali davasının ise, süresi içerisinde 14/10/2021 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.İlgili vergi dairelerinden tarafların ——- formları dosyaya celbedilmiştir.Mahkememizce; dosyanın mali müşavir bilirkişiye tevdii ile her iki tarafın 2019-2020-2021 yıllarına ilişkin tüm yasal ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiştir. Davacı taraf, defterlerini ibraz etmiştir. Davalının, defterlerini ibraz etmemesi nedeniyle davalının defterleri üzerinde inceleme yapılamamıştır. Mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen 01/07/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Davacı ———yıllarına ait ticari defterlerinin zamanında ve usulüne uygun şekilde açılış ve kapanış noter tasdiklerinin yapıldığı, davacının sunduğu cari hesap dökümlerinin ticari defter kayıtlarıyla uyumlu olduğu tespit edilmiş, buna göre davacı şirketin ticari defterlerin işbu davada delil niteliğine sahip olduğu, davalı ——– incelemede ticari defterlerini ibraz etmemiş olması sebebiyle, davacı şirketin ticari defterlerinin davacı şirket lehine delil niteliğine sahip
olduğu kanaatine varıldığı, karşılaştırma tablosundaki 2019 dönemi satırında davalı şirketin —— formu sütununda görüleceği üzere, davalının gerekenden 1 fatura daha az bildirim yaptığının tespit edildiği, yapılan incelemede davalı şirketin 15.11.2019 tarihli, ——– nolu, KDV dahil tutarı 6.093,52TL olan (matrahı 5.164,00TL olan) faturayı bildirmediğinin tespit edildiği, Bildirilmesi gereken toplam matrah: 85.534,00TL – bildirilmeyen fatura matrahı: 5.164,00TL = Davalının bildirim yaptığı matrah: 80.370,00TL olduğu, söz konusu irsaliyeli faturanın aslı davacı şirketin yerinde incelemesinde görüldüğü ve irsaliyeli faturada “Teslim Alan” bölümünün imzalı olduğunun görüldüğü, söz konusu imzanın davalı şirket yetkilisine ya da çalışanına ait olduğu koşulunda davalı şirketin——- formunda sehven eksik bildirim yaptığı sonucuna varıldığı, karşılaştırma tablosundaki 2020 dönemi satırında davacı şirketin, kendi ticari defterlerine göre 28.785,00TL ve 10 fatura bildirimi yapması gerekliyken 20.415,00TL ve 7 fatura bildirimi yaptığının tespit edildiği, fakat davalı şirketin —— formu sütununda görüleceği üzere davalının, davacının ticari defterleriyle uyumlu şekilde 28.785,00TL ve 10 fatura bildirimi yaptığı, bu sebeple davacının 3 fatura eksik bildirimini sehven yaptığı kanaatine varıldığı, dolayısıyla davalı şirketin, davacının alacak bakiyesini oluşturan döneme ilişkin faturaları ve bu faturalara konu mal ve hizmet alımını yaptığını vergi dairesine bildirdiği kanaatine varıldığı, davacı şirketin ticari defterlerine göre, davacı ——-davalı —- icra takibi tarihi itibariyle asıl alacağının 7.485,13TL olduğu, mahkemece davacı tarafın haklı bulması durumunda, davacı şirketin davalı şirketten 7.485,13TL asıl alacak ve icra takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi talep edebileceği kanaatine varıldığı” yönünde görüş bildirilmiştir.Bilirkişi raporu, taraflara tebliğ edilmiştir. Davacı vekili, rapora karşı beyan dilekçesi sunmuştur.Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve bilirkişi raporunun incelenmesinden; taraflar arasında mal alım-satım ilişkisi olduğu, davacının davalıya sattığı mallara ilişkin düzenlediği faturalar ve cari hesap ekstresi nedeniyle davalıdan asıl alacak olmak üzere 7.485,13-TL alacaklı olduğunu ileri sürerek icra takibi başlattığı, davalının takibe itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğu, bu nedenle işbu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır. Tarafların, ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiştir. Davacı, ticari defterlerini sunmuş; davalı, ticari defterlerini ibraz etmemiştir. Davacının sunduğu ticari defterlerin usulüne uygun olması nedeniyle lehine delil olarak kabul edileceği, defter incelemesi sonucu davacının davalıdan 7.485,13-TL miktarında alacaklı olduğu, tarafların—— ve irsaliyeli faturaların birbirini tamamladığı, malların teslim alınmadığı veya fatura bedellerinin ödendiğinin davalı tarafından ispatlanması gerektiği ancak söz konusu hususların ispatlanamadığı, davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan icra takibine davalının yaptığı itirazın haksız olduğu anlaşılmıştır. Alacak miktarının faturalar ve cari hesap ekstresi ile likit ve belirlenebilir olduğu anlaşıldığından, asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiştir. Tarafların tacir olması ve işin ticari iş olması nedeniyle takip tarihinden tahsil tarihine kadar asıl alacağa 3095 sayılı Kanunun 2/2 maddesi uyarınca avans faizi uygulanmasına karar verilmiştir.
Bu nedenle, ——- sayılı icra dosyasında davalı tarafça yapılan itirazın iptali ile takibin 7.485,13-TL asıl alacak üzerinden devamına karar verilmiştir. Alacak likit ve belirlenebilir olup takibe haksız itiraz edildiğinden icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;———- icra dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin 7.485,13-TL asıl alacak üzerinden devamına,
2-Takip tarihinden tahsil tarihine kadar asıl alacağa 3095 sayılı Kanunun 2/2 maddesi uyarınca avans faizi uygulanmasına,
3-Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan asıl alacağın (7.485,13-TL) %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Alınması gerekli 511,31-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 90,40-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 420,91-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 59,30-TL başvurma harcı, 90,40-TL peşin harç toplamı olan 149,70-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarfedilen toplam 1.234,00-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 7.485,13-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca ——- tarafından karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
9-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda KESİN olarak verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 04/04/2023