Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/498 E. 2023/918 K. 21.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/498 Esas
KARAR NO: 2023/918
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 14/07/2021
KARAR TARİHİ: 21/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı yan tarafından davalı yana elektrik hizmeti sunulduğunu ve kullandırıldığını, davalı yanın hizmet kaynaklı borcunu ödememesi üzerine, alacağın tahsili amacı ile icra takibi başlatıldığını, borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazı ile takibin durdurulduğunu, davalarının kabulüne, borçlunun itirazının iptaline, takibin devamına, davalının; alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirket bünyesinde yapılan detaylı inceleme neticesinde, takibe konu borcun ödendiğini ve davacı yanın davalı şirketten hiçbir hak ve alacağının bulunmadığının tespit edildiğini, Davacı yanın takibin dayanağı olduğunu iddia ettiğini alacağı detaylı açıklamadığı gibi dosyaya sözleşme yada benzeri bir belgede sunmadığını, ispat mükellefiyetinin davacı yanda olduğunu, taraflar arası söz konusu ticari ilişkiye istinaden 31.01.2011 ile 31.12.2012 tarihleri arasındaki cari hesap ekstresi işbu dilekçemiz ekinde dosyasına sunduklarını, cari hesap ekstresi incelendiğinde davacı tarafın davalı şirketten hiçbir hak ve alacağı bulunmadığının açıkça anlaşılacağını, davacı tarafın sunduğu hizmete karşılık hizmet bedelinin davalı şirket tarafından tam ve eksiksiz olarak ödendiğini, davanın reddine, davacı yanın alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.

DELİLLER ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibariyle——- E. sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.——- E. sayılı dosyası, davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen fatura fotokopisi, cari hesap ekstresi dosyamız arasına alınmıştır.Dava konusunda uzman bilirkişi heyetine verilerek, rapor alınmıştır. Mali Müşavir ve Elektrik Mühendisi bilirkişi 09.09.2022 tarihli raporunda; dava dosyasında bulunan belge ve bilgilerin incelenmesi, Sayın Mahkemece yapılması istenen incelemelerin yapılması, bilirkişi heyetine verilen görev ile sınırlı ve mezkür surette tahakkuk eden değerlendirme neticesinde, davacı şirketin 2020 ve 2021 yıllarına ilişkin ticari defterlerinin GİB onaylı beratlarının süresinde alındığı, TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, davalı şirket tarafından ticari defter ve belge ibraz edilmediğinden, davalı şirket defterleri üzerinde inceleme yapılamadığı, taraflar arasında ticari ilişkinin varlığı somut olduğu, ancak buna dair yeterli bilgi belgenin sunulmadığı, hizmetin hangi kapsamda sunulduğuna dair ispata muhtaç olduğu, ancak takdir elbet Sayın Mahkemede olmak üzere ———– sayılı ve 17.10.2018 takibe konu 6.447,47 TL asıl alacağın mevcut dosya kapsamı ile izah edilmesi mümkün olmadığı, alacak ilişkisi değerlendirilemediğinden bu kısımda da herhangi bir değerlendirme yapmak mümkün olmadığı, davalının takip tarihine kadar 7.993,20 TL işlemiş faiz ve 1.427,97 TL KDV’si olmak üzere 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun gereği 04.09.2018 tarihine kadar aylık 1,4 (yıllık 416,80) 17.10.2018 takip tarihine kadar aylık 2 (yıllık %24) gecikme zammı ve hesaplanacak gecikme zammına %18 KDV bedeli talebi olduğu, borcun varlığı subut etmesi halinde talep edilebileceği, tespitinde bulunmuştur.Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilmek üzere dosya elektrik mühendisi ve mali müşavir bilirkişi heyetine tevdii edilerek, rapor alınmıştır. 09/09/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle: Davacı şirketin 2020 ve 2021 yıllarına ilişkin ticari defterlerinin GİB onaylı beratlarının süresinde alındığı, TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, davalı şirket tarafından ticari defter ve belge ibraz edilmediğinden, davalı şirket defterleri üzerinde inceleme yapılamadığı, taraflar arasında ticari ilişkinin varlığı somut olduğu, ancak buna dair yeterli bilgi belgenin sunulmadığı, hizmetin hangi kapsamda sunulduğuna dair ispata muhtaç olduğu, ancak takdir elbet Sayın Mahkemede olmak üzere ———- sayılı ve 17.10.2018 takibe konu 6.447,47 TL asıl alacağın mevcut dosya kapsamı ile izah edilmesi mümkün olmadığı, alacak ilişkisi değerlendirilemediğinden bu kısımda da herhangi bir değerlendirme yapmak mümkün olmadığı, davalının takip tarihine kadar 7.993,20 TL işlemiş faiz ve 1.427,97 TL KDV’si olmak üzere 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun gereği 04.09.2018 tarihine kadar aylık 1,4 (yıllık 416,80) 17.10.2018 takip tarihine kadar aylık 2 (yıllık %24) gecikme zammı ve hesaplanacak gecikme zammına %18 KDV bedeli talebi olduğu, borcun varlığı sübut etmesi halinde talep edilebileceği, tespitinde bulunmuştur.Bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde özetle: yan tarafından davacı yana 6859,45 TL toplam tutarlı 4 Nisan – 9 Eylül 2019 dönemine ilişkin ‘Endeks Esaslı Ek Tahakkuk’ adı altında bir kısım hizmet bedeli ve buna ilişkin KDV’nin tahakkuk ettirildiği sunulu ekstrede ödenmeyen 6859,45 TL olarak gözüktüğü tarafımızdan görülmüştür. ‘ denilerek asıl alacağın 6.859,45 TL olduğunu tespit edildiği, asıl alacak hesaplandığı ancak gecikme faizi ve KDV hakkında herhangi bir hesaplama yapılmadığı, Bilirkişi ek raporu bu yönüyle hüküm kurmaya elverişli olmadığı, gecikme faizi ve KDV’nin de hesaplanması için yeniden bilirkişiye tevdi edilmesi talep edilmiştir.Bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan 25.09.2023 tarihli raporunda; Dosya itibariyle tarafların hizmet ilişkisi bulunduğu somut olduğu, davacının alacağına esas teşkil eden faturaların tümü ile geçmiş borca dayalı faiz alacağı olduğu, dosyada buna dair herhangi bir belge bulunmadığı, 17.10.2018 tarihi itibariyle asıl alacak 6.447,47 TL için her bir alacak kalemi ayrı ayrı hesaplanmak suretiyle toplam 7.752,18 TL işlemiş faiz ve 1.395,39 TL faiz olmak üzere 15.595,04 TL toplam alacak bulunduğu, şeklinde raporunu sunmuştur.Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından;Davacı yanın kayıt ve belgeleri üzerinde yapılan incelemede, davacı yanın davalı yandan takip tarihi olan 26.10.2018 tarihi itibarıyla 6.447,47 TL alacaklı olduğu, bu alacağın davacı yan tarafından davalı yana Mayıs/Ekim-2011 tarihleri arasında düzenlenen faturalardan kaynaklandığı tespit edilmiş, davalı taraf defterlerini ibraz etmemiş, dosyaya cevap dilekçesi ekinde davalı yanın ticari defterine göre taraflar arası ilişkiyi gösterir 2011-2012 yılına ait cari hesap ekstresinin sunulduğu görülmüştür. Sunulu cari hesap ekstresi üzerinde yapılan incelemede, davalı yanın davacı yana 31.12.2012 tarihi itibarıyla 31.433,50 TL borçlu olduğu görülmüştür. Davaya konu edilmiş faturaların 4 adedinin davalı hesap ekstresine de kaydedildiği görülmektedir. Ancak 30.09.2011 vadeli 2.024,00 TL tutarlı faturanın davalı kayıtlarında görünmediği anlaşılmaktadır. Tarafların arasında hizmet ilişkisi bulunduğu somut olduğu, davacının alacağına esas teşkil eden faturaların tümü ile geçmiş borca dayalı faiz alacağı olduğu, davalı nezdinde ise yine davacıya dair 2011-2012 yılı ekstre kayıtlarında alacak – borç kayıtları işlenmiş şekilde sunulmuştur. Hesap ekstresine yansıyan davacı alacaklarında gecikmeler yaşandığı görülmektedir, fakat hangi faturadan kaynaklı alacak ile ilgili ne kadarlık bir gecikme olduğu belirli olmadığı, davacının fatura dışında faize esas kayıtları sunmadığı görülmüş, benimsenen bilirkişi raporunda her bir alacak kalemi vadesi itibariyle hesaplanmış olup, davalı tarafından cevap dilekçesinde borcun ödendiği bildirildiği, ancak ödeme belgesi sunulmadığı, dosyanın açılışı——– İcra Dairesi ——— olmakla 17.10.2018 tarihi olduğundan ilk takip esas alınarak değerlendirme yapılmış, 17.10.2018 tarihi itibariyle asıl alacak 6.447,47 TL için her bir alacak kalemi ayrı ayrı hesaplanmak suretiyle toplam 7.752,18 TL işlemiş faiz ve 1.395,39 TL faiz olmak üzere 15.595,04 TL toplam alacak bulunduğu görülerek davanın kısmen kabulüne, tüketim bedeli inceleme gerektirdiği ve belirlenebilir olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; ——– E. sayılı icra dosyasında davalı tarafça yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 6.447,47 TL asıl alacak, 7.752,18 TL işlemiş faiz, 1.395,39 TL KDV olmak üzere toplam 15.595,04 TL asıl alacak ve ferileri üzerinden devamına,
2-Alacak likit olmadığından icra inkar tazminatının reddine,
3- Alınması gerekli 1.065,30-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 269,98- TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 795,32‬-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 59,30-TL. başvurma harcı, 269,98-TL peşin harcın toplamı olan 329,28‬- TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 3.221,50TL yargılama giderlerinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan (Kabul %98,65, Red %1,35) 3.177,97-TL davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmının davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından sarfedilen 38,00-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan (Kabul %98,65, Red %1,35) 0,51-TL’nin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, bakiye kısmının davalı üzerinde bırakılmasına,
6- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
7- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı taraf için takdir olunan 15.595,05-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı taraf için takdir olunan 213,60-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca ——— tarafından karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk ücretinin kabul ret oranına göre hesaplanan(Kabul %98,65, Red %1,35) 1.302,16-TL’sinin davalıdan, bakiye 17,84-TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
Dair, kararın davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/11/2023