Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/487 E. 2022/469 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/487 Esas
KARAR NO : 2022/469 Karar GEREKÇELİ KARAR

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/07/2021
KARAR TARİHİ : 24/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının, davacıya aralarındaki ticari alım satımdan kaynaklı olarak —– borcu bulunduğunu, iyi niyetli görüşmelere rağmen alacağın ödenmemesi üzerine —– sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından takip konusu borca, ödeme emrine, faize, faiz oranına, ferilerine, belgeye, belgedeki imzaya ve işlemiş faize dair itiraz edildiğini, akabinde taraflarınca —– arabuluculuk başvurusu yapıldığı, görüşme sonucu anlaşmaya varılamadığı, davalının takibe kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, itirazın alacağı geciktirmeye yönelik olduğunu, alacağın faturaya dayalı ve likit olduğu, davalı aleyhine müddeabihin %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesi, davalı borçlunun haksız itirazlarının iptali ile takibin devamına karar verilmesini, vekalet ücreti ile yargılama giderinin davalıya tahmilini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapıldığı ancak davalının cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle — davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
İcra dosyasının incelenmesinde—- takip tarihli dosya üzerinden, davacı—– olmak üzere takip gerçekleştirilmiştir. Davacı/ takip alacaklısınca —–cari hesap alacağı olmak üzere toplam —– takip tarihinden itibaren (fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla)—- cari hesap alacağı kalemine işleyecek Reeskont Avans (%10,00) faizi, icra masrafları ve vekalet ücreti ile birlikte tahsil talebidir. (B.K. 100. Maddesi gereğince kısmi ödemeler öncelikle işlemiş faiz, masraf ve ferilere mahsup edileceği açıklamasıyla talepte bulunulduğu, ödeme emrinin davalı/takip borçlusuna —- tarihinde tebliğ edildiği, davalının vekili aracılığı ile verdiği 21.09.2020 tarihli Dilekçe ile; yetkiye, takibe, borca, ödeme emrine, faize, faiz oranına, ferilerine, belgeye, belgedeki imzaya, itiraz edildiğinin belirtilmiş olduğu, süresinde yapılan itiraz üzerine takibin durdurduğu, duran takibin devamının sağlanması için iş bu davanın açılmış olduğu görülmüştür.
Davalının icra takibindeki yetki itirazının soyut nitelikte ve yetkili yer icra müdürlüğü belirtilmediğinden geçersiz bulunmaktadır. Ayrıca imza itirazı da soyut nitelikte olup hangi belgedeki imzaya itiraz edildiği belirsiz olduğundan dikkate alınması mümkün bulunmamaktadır.
Tarafların her ikisinin de tacir olması ve TTK.nun 64 vd maddeleri kapsamında defter tutma yükümlülüklerinin bulunması karşısında tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişi vasıtasıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir. Alınan bilirkişi raporunda özetle; davacının ticari defterlerinin tasdiklerinin usulüne uygun olarak süresinde yapıldığı, davacının, davalı adına düzenlemiş olduğu faturaların, beyan etmiş olduğu —-formları ile uyumlu olduğu, davacı ile davalının—- alındığında birbiriyle uyumlu olduğu, davacı şirketin, davalıdan —- alacaklı olduğu, şeklinde görüş bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu bir bütünlük içinde değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki uyuşmazlığın bakiye cari hesap alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir. Bilirkişi raporu denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmaktadır. Yapılan incelenmede, davacı —–davalı tarafın —- kayıtları ile uyumlu olduğu bilirkişi tarafından tespit edilmiştir.
Davalı tarafa defter ibrazı için ihtaratlı tebligat yapılmasına karşın davalı, belirlenen inceleme gününde ticari defterini ibraz etmemiş ve mazeret ortaya koymak suretiyle yerinde inceleme talebinde de bulunmamış ——- ibrazından kaçınmıştır.
Davacı tarafça düzenlenen faturalar, davalı taraf kayıtlarına işlemekle ve bağlı olduğu —bildirilmekle fatura içeriği kabul edilmiş durumdadır. Belirtilen husus yerleşik hale gelmiş Yargıtay İçtihatlarında da belirtildiği üzere——-, fatura konusu mal veya hizmetin davalı tarafa teslimine karine teşkil etmekte olup, bu karinenin aksinin davalı tarafından ispat edilmesi gerekmektedir. Takip konusu tutarın ödendiğine ilişkin davalı tarafça bir delil getirilmemiştir.
Bilindiği üzere HMK’nın 222. maddesi uyarınca; ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onaylarının yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan—-ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi halinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Anılan yasa hükmü, bilirkişi raporu ve dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde davacı yanın davalı yandan takip tarihi itibariyle 9.279,77-TL alacaklı bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Tarafların tacir olması ve aradaki ilişkinin ticari nitelikte bulunması sebebiyle davacı alacağına takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesi gerekmekte olup takip talebinde de bu oranda faiz talep edildiği görülmüştür.
Ayrıca takip konusu alacak takip öncesi itibariyle belirli(likit) olduğundan davalı aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE; Davalının—— Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline , takibin aynen devamına,
2-Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile, takip konusu alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3- Alınması gerekli 633,90-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 112,08-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 521,82‬-TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
4- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 59,30-TL. başvurma harcı, 112,08-TL peşin harcın toplamı olan 171,38- TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 1.010,20-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalının üzerine bırakılması,
6- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
7- ———- göre davacı vekili için takdir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca —— arabuluculuk ücretinin davalıdan,alınarak hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.