Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/480 E. 2022/962 K. 20.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/480 Esas
KARAR NO : 2022/962

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/07/2021
KARAR TARİHİ : 20/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacı şirket ile davalı şirket arasında matbaa, reklam, organizasyon, sosyal medya yönetimi gibi işlerin yürütülmesi ve koordine edilmesi amacıyla 2020 yılının Ocak ayından itibaren ticari ilişki tesis edildiğini, bu kapsamda davalı şirketten alınan hizmetlerin bedellerinin müvekkili şirketçe düzenli bir şekilde ödendiğini ve davalı şirketin işbu davaya konu haksız kazanç elde etmeye yönelik eylemlerine kadar söz konusu şirket ile herhangi bir ihtilaf yaşanmadığını, müvekkili şirketin davalı şirkete 1.327,00 TL bakiye borcu bulunmasına rağmen, davalı şirketçe haksız ve hukuka aykırı bir şekilde——- İcra Dairesi nezdinde ——– sayılı dosya üzerinden 27.453,60 TL tutarında takip başlatıldığını ve söz konusu takibe taraflarınca sehven itiraz edilmediğinden takibin kesinleştiğini ve müvekkili şirket aleyhine haciz işlemlerine başlandığı 14.07.2020 tarihli haciz tutanağında ve 16.07.2020 tarihli dosya kapak hesabında belirtildiği üzere, haciz için müvekkili şirketin adresine gelindiği gün müvekkili şirketçe dosya borcunun haciz baskısı altında ödendiğini, davalı şirketin haksız kazanç elde etme gayesi ile kötü niyetli bir şekilde mayıs ayında gerçekleştirilen mutabakat toplantılarında tanzim edilen ödeme planlarına riayet etmediğini, tarafların el sıkıştığı tutar üzerindeki anlaşmayı bozduğunu ve toplantıda görüş birliğine varılan borç tutarının sanki hiç konuşulmamış gibi fahiş bir miktar üzerinden haksız ve hukuka aykırı bir takip başlattığını, davalı ile mutabakata varılan tutarın KDV dahil 51.777,00 TL olduğunu, buna karşılık müvekkili şirketin muhtelif tarihlerde 10.000,00 TL, 10.000,00 TL, 5.000,00 TL olmak üzere banka yoluyla, 21.500,00 TL ve 3.950,00 TL’de elden olmak üzere toplam 50.450,00 TL ödeme yaptığını, bu kapsamda müvekkili şirketin, mutabakata varıldığı üzere davalı şirkete 1.327,00 TL borcu bulunmasına rağmen, davalı şirket tarafından başlatılan haksız ve hukuka aykırı takip neticesinde, tehdidi altında ödediği 33.140,00 TL’nin kabul edilebilir mahiyette olmayıp, bu tutarın davalı şirketten alınarak müvekkili şirkete verilmesi gerektiğini, davalı tarafın hesabına göre müvekkili şirketin 3.133,00 TL borcunun bulunduğunu, müvekkili şirket ile davalı şirket arasındaki ticari ihtilafın detaylı bir şekilde anlatmak gerekirse, öncelikle davalı şirket yetkilisi tarafından müvekkil şirket yetkilisine gönderilen 04.03.2020 tarihli ——- mesaj içeriği incelendiğinde görüleceği üzere “bu durumda toplamda 19.350, 1180, 3000, 13303, 1800 olmak üzere toplam 38.633 TL sizden alacağım bakiye dizinde kontrol edip en kısa zamanda kalan bakiyeyi kapatmanızı dilerim.” ifadelerine yer verildiğini ve müvekkili şirketin toplamda 38.633,00 TL bakiye borcu olduğunun bildirildiğini, müvekkili şirketin söz konusu mesajdan sonra davalı şirkete 14.03.2020 tarihinde 21.500,00 TL ödeme yaptığını, sonrasında 10.000 TL ödeme yaptığını, ödemelerden sonra müvekkilinin bakiye 7.133 TL bakiye borcunun kaldığını, davalı şirketçe hizmet verilmeyen—– etkinlik ücretinin 2.kira bedeli olan 4.000 TL’nin düşürülmesi gerektiğini, çünkü müvekkili şirket ve davalı şirket arasında ——- gerçekleştirilecek olan iki adet etkinlik için anlaşıldığını, söz konusu etkinliklerden 2.sinin pandemi nedeniyle gerçekleştirilmediğini, davalı şirket tarafından ——– iptal olan 2.etkinlik bakımından bir ödeme yapılmadığını, bu sebeple 7.133,00 TL’den 4.000,00 TL’nin düşümü yapıldığında müvekkilinin bakiye 3.133,00 TL bakiye borcu bulunmaktayken, davalı şirket tarafından 27.453,60 TL tutarında takip başlatılmasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, ayrıca davalı şirket tarafından müvekkili şirkete atılan 30.04.2020 tarihli mailde müvekkili şirketin 23.453,60 TL borcunun olduğunun bildirildiğini ve 8 adet faturanın ek olarak gönderildiğini, akabinde davalı şirket tarafından 05.05.2020 tarihinde müvekkili şirkete bir mail daha atıldığını ve müvekkili şirketin 23.453,60 TL borcu olduğunun bir kez daha bildirildiğini, 05.05.2020 tarihli mail ile müvekkili şirkete iletilen faturaların içeriği ve faturalarda belirtilen tutarların, müvekkili şirket tarafından 13.05.2020 tarihli mail ile kabul edilmediğini, davalı şirket tarafından 06.05.2020 tarihinde keşide edilen ve müvekkili şirkete 13.05.2020 tarihinde tebliğ edilen ———-Noterliğinin——yevmiye numaralı ihtarnamesi ile maillerde ek olarak gönderilen 8 adet faturanın yeniden müvekkili şirkete gönderildiğini ve müvekkili şirketin 23.453,60 TL borcunun olduğunun bildirildiğini, müvekkili şirkete 13.05.2020 tarihinde tebliğ edilen söz konusu ihtarnameden sonra, müvekkili şirket tarafından davalı şirkete 01.06.2020 tarihinde ihtamame keşide edildiğini ve davalı şirkete 1.327,00TL bakiye borcun bulunduğunun bildirildiğini, son olarak davalı şirketçe gönderilen ihtarnameye 17.06.2020 tarihli ihtarname ile cevap verildiğini ve ihtarname ekindeki faturaların iade edilerek, 23.453,60 TL tutarında borcun kabul edilmediği, 1.327 TL bakiye borcun bulunduğunun bir kez daha ifade edildiğini belirtmiş olup, müvekkili şirketin ——-Esas sayılı dosyası kapsamında; cebri icra tehdidi altında borçlu olmamasına rağmen ödediği 33.140,00 TL’nin 14.07.2020 tarihinden itibaren işletilecek ticari faizi ile birlikte davalı şirketten alımarak müvekkili şirkete verilmesine, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkili şirket ile davacı şirket arasında matbaa, reklam, organizasyon, sosyal medya yönetimi gibi işlerin yürütülmesi ve koordine edilmesine ilişkin anlaşma sağlandığını, taraflar arasındaki ticari ilişkiye istinaden cari hesap ilişkisinin mevcut olduğunu, müvekkili şirketin davacı şirkete sunulan hizmetlere istinaden düzenlenen faturalar karşılığı, davacı şirket tarafından ödenmeyen alacağın bulunduğundan, müvekkili şirket tarafından cari hesap ekstresi ile fatura alacağına istinaden —— Esas sayılı icra takibi başlatıldığını ve davacı şirket tarafından borca itiraz edilmemesi nedeniyle kesinleşen takip üzerinden dosya borcunun tahsil edildiğini, müvekkili şirket tarafından davacı şirkete 8 adet toplam 77.903,60 TL bedelli e-fatura düzenlendiğini ve davacı şirkete gönderildiğini, gönderilen faturaların, davacı şirket tarafından kabul edilmesine ve yasal süresi içerisinde herhangi bir itirazda bulunulmamasına rağmen, davacı şirket tarafından cari hesap borcunun tamamına yeter tutarda ödeme yapılmadığını, müvekkili şirketin cari hesap ekstresi ile sabit olduğu üzere, davacı şirketin dilekçesinde belirtmiş olduğu üzere, müvekkili şirkete toplam 50.450,00 TL ödeme yapıldığını, müvekkili şirket tarafından düzenlenen 77.903,60 TL bedelli fatura tutarından yapılan ödeme tutarının düşümü yapıldığında davacı şirketin müvekkili şirkete 27.453,60 TL borcunun mevcut olduğunu, işbu tutar üzerinden müvekkili şirket tarafından icra takibi başlattıklarını, davacının, dava dilekçesi ekinde bir takım sözde mesaj kayıtları sunularak, işbu kayıtlar dikkate alınarak yapılacak hesaplamalarda davacı şirketin 3.133,00 TL borcu olduğu iddia edilmişse de, işbu mesnetsiz hesaplamaların hukuki dayanağı ve neye göre yapıldığının anlaşılmasının mümkün olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, dava dilekçesinde bahsi geçen ve dilekçe ekinde sunulan mesaj kayıtlarının her zaman oluşturulabilecek belgelerden olduğunu, kesin delil niteliğinde olmadığını, davacı şirketin müvekkili şirkete borçlu olmadığı iddiasını mesaj, mail kaydı gibi her zaman oluşturulabilecek belgeler ile değil, ticari defterleri ve kesin deliller ile ispatlaması gerektiğini, dava dilekçesinde müvekkil şirket tarafından davacı şirketin borcunun 23.453,60 TL olduğu yönünde mailler gönderildiği ve müvekkil şirket tarafından keşide edilen—— Noterliği’nin 06.05.2021 tarihli ve ——yevmiye no.lu ihtarnamesi ile davacı şirketin borcunun 23.453,60 TL olduğunun belirtildiği, işbu mailler ve ihtarname ile icra takip tutarının örtüşmediğinin iddia edildiğini, öncelikle bahsi geçen maillerin her zaman oluşturulabilecek belgelerden olup, kesin delil niteliği taşımadığından kabulünün mümkün olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla bir an için işbu maillerin varlığının kabul edilecek dahi olsa, maillerde ve ihtarname ekinde yer alan cari hesap ekstresi ve toplam 8 adet faturadan açıkça anlaşıldığı üzere davacı şirketin müvekkili şirkete bakiye borcunun, icra takip tutarı olan 27.453,60 TL olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacı şirket tarafından sunulan ihtarnamede açıkça, etkinlik ve sosyal medya hizmetine ilişkin kesilen faturalara karşı, davacı şirketçe 4.000,00 TL bedelli iade faturası kesilir ise, mevcut cari hesap bakiyesinden işbu tutarın mahsup edileceği ve iade faturası kesilmesi halinde davacı şirketin bakiye borcunun 23.453,60 TL olacağının yer aldığını, fakat, müvekkilinin cari hesabından da açıkça anlaşılacağı ve müvekkili şirketin ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi ile de ortaya çıkacağı üzere, davacı şirket tarafından müvekkili şirkete hiçbir iade faturası kesilmediğini, bu sebeple davacı şirketin icra takip tutarı ile keşide edilen ihtarnamede belirtilen borç miktarının örtüşmediği yönündeki iddialarının asılsız ve mesnetsiz olduğunun sabit olduğunu belirtmiş olup, haksız davanın reddine, davacı şirket aleyhine takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava, istirdat istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraflara usulüne uygun tebligat yapılmış, —–Esas sayılı dosyası, davacı vekili tarafından sunulan Usb bellek,—— yazılan müzekkere cevabı dosyamız arasına alınmıştır.Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilmek üzere dosya bilgisayar mühendisi ve mali müşavir bilirkişi heyetine tevdii edilerek, rapor alınmıştır. 11/03/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle: Davacı şirketin 2020 yılına ilişkin ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapılmış olduğu, TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, davalı şirketin 2020 yılına ilişkin ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapılmış olduğu, TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, davacı tarafından sunulan 04.03.2020 tarihli——-yazışmasında davalı tarafından 38.041-TL alacağın ikrar edildiği, bu tarihten sonra yapılan 31.500 TL ve 4.000 TL ödemelerle 3.133-TL bakiye borcunun kaldığını beyan etse de, söz konusu 04.03.2020 tarihli mesajdan sonra davacı tarafından 21.500 TL ödeme yapıldığı, diğer ödemelerin mesaj tarihinden önce yapılmış olmakla zaten beyan edilen bakiyeye dahil olduğu gibi davalı şirket tarafından 30.04.2020 tarihinde 2 adet toplam 19.617,50 TL (18.319,504-1.298,00) tutarındaki faturaların düzenlenmiş olması sebebiyle, dava dilekçesi ekindeki——- yazışmalarının davacı lehine bir durum oluşturmadığı ,davalı şirket tarafından düzenlenen 8 adet toplam 77.903,60 TL tutarlı faturaların her iki şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, hiç kimsenin başkasına ait faturayı sebepsiz yere kendi defterlerine kendi borcu olarak yazmayacağı, “alım” olarak kendi aleyhine vergi dairesine beyan etmeyeceği, aksi somut delillerle ispat edilebilmek mümkün olmakla birlikte, işbu faturalar yönünden hizmetin ifasına ilişkin karinelerin oluştuğu, bu kez ispat yükünün yer değiştirerek ödemenin yapıldığının ispat yükünün davalı şirkete geçtiği, davalının işbu hizmeti almadığını veya fatura bedelinin tamamını ödediğini ispat etmesi gerektiği, bu kapsamda davacı şirket tarafından davalı şirkete yapılan ödemenin toplam tutarının 50.450,00 TL olduğu konusunda ihtilaf bulunmadığından, fatura tutarından ödemenin düşümü yapıldığında, davacı şirketin 23.06.2020 takip tarihi itibariyle 27.453,60 TL borcunun bulunduğu, takdiri sayın Mahkemeye ait olmak üzere, davalı şirket tarafından ihtarnamede belirtmiş olduğu 4.000,00 TL’lik hizmet komisyon bedeli ve sosyal medya hizmeti bedellerinin davalı şirket alacağından düşülmesi gerektiğine kanaat getirmesi halinde, davalı şirketin 23.06.2020 takip tarihi itibariyle alacağının 23.453,60 TL olacağı, işbu tutara da 14.07.2020 ödeme tarihi itibariyle kapak hesabı yapılmış olup, davacı şirketin 5.882,88 TL’nin istirdadını talep edebileceği, tespitinde bulunmuştur.Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekilleri beyan ve itiraz dilekçesi sunmuştur.
Mahkememizce tarafların itirazları değerlendirilmek üzere dosya bilirkişi heyetine tevdi edilerek 15/06/2022 tarihli ek rapor alınmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; Somut uyuşmazlıkta, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davalı şirket tarafından davacı tarafa hizmet ifasında bulunulduğu, davacı şirket tarafından bir kısım ödemeler yapıldığı görülmüştür.Hizmetin ifa edildiğinin davalı tarafından ispatlaması, ödemenin ispatının ise davacı tarafından ispatlanması gerekmektedir.
Ödeme dekontlarının incelenmesinde, davacı vekili tarafından dava dilekçesi ekinde sunulan ödeme dekontları ve ödeme alındı yazısının incelenmesinde, davacı şirket tarafından davalı şirket adına 10.02.2020 tarihinde 10.000,00 TL, 20.02.2020 tarihinde 10.000,00 TL ve 13.02.2020 tarihinde 5.000,00 TL olmak üzere 25.000,00 TL banka yoluyla, 14.03.2020 tarihli yazı ile birlikte 21.500,00 TL elden olmak üzere toplam 46.500,00 TL’lik ödemelere ilişkin olduğu, belgesi bulunmasa da 3.950,00 TL’lik davalı şirket defterlerinde kayıtlı olan ödemenin de eklenmesiyle 50.450,00 TL ödeme yapılmış olduğu, ödemenin tutarı konusunda taraflar arasında herhangi bir ihtilafın bulunmadığı görülmüştür. Bilirkişi incelemesi sonucunda 23/06/2020 takip tarihi itibariyle davacı şirketin kendi defterlerinde 52.903,60 TL borçlu gözükürken, davalı şirketin kendi defterlerinde 27.453,60 TL alacaklı gözüktüğü tespit edilmiştir.Davacı vekili tarafından 3.133,00 TL borçlarının kaldığı belirtilmişse de davacı şirket tarafından daha sonra 21.500,00 TL ödeme yapıldığı, ayrıca yine bu tarihten sonra 30/04/2020 tarihinde 19.617,50 TL bedelli fatura düzenlendiği, bu nedenle bu iddianın kabul edilmediği, davacı şirketin takip tarihi itibariyle 27.453,60 TL borçlu bulunduğu, 4.000,00 TL hizmet komisyon bedelinin davacı şirket tarafından iade faturası düzenlenmemesi nedeniyle mahsup edilmediği, davacının talep edebileceği herhangi bir alacağının olmadığına kanaat edilerek davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Alınması gerekli 80,70 TL harcın, 565,95‬-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 485,25‬- TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-)Davacı tarafça yatırılmış olan gider avansı bakiyesinin, karar kesinleştiğinde HMK. 333. maddesi uyarınca davacıya iadesine,
5-)Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-)Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair; karar davacı vekilinin yüzüne, davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.