Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/475 Esas
KARAR NO: 2023/577
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 09/06/2014
KARAR TARİHİ: 06/07/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin çalışanı —– plakalı araçla seyir halindeyken dava dışı —-isimli şahsa çarparak yaralanmasına sebebiyet verdiğini, kaza geçirenin davalı şirket tarafından ——-acil servisine götürüldüğünü, hastanece düzenlenen raporla şahsın hayati tehlikesi bulunduğu gerekçesiyle yoğun bakıma alındığını, müvekkil şirketin itirazlarına rağmen davalı şirkete ihtirazi kayıtla toplam 8.000-TL sağlık hizmet bedeli ödemek zorunda kaldıklarını, akabinde müvekkil şirketin ——–yevmiye nolu ihtarnameyi keşide ederek; acil sağlık hizmetlerinin verilmesinin ücretlendirilmesine ilişkin mevcut yasal düzenlemeler uyarınca hastanelerin acil servislerinde verilen tüm sağlık hizmetlerinin ücretlendirilmesinin yasal olarak mümkün olmadığı ve müvekkil şirketin ödemek zorunda kaldığı tutarın ticari temerrüt faiziyle birlikte iadesine hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu kaza olayında müvekkili hastanelerinde —— isimli şahsın tedavi gördüğünü, muayene ve hizmet bedeli olarak 8.000 TL lik fatura bedelinin davacı adına kesildiğini, davacının müvekkili hastanelerine çektiği ihtarnameye cevap verdiklerini, davacının söz konusu alacağı almak için müvekkili hastanelerine başvurduğu ancak yasal mevzuat gereği söz konusu ödemenin kendilerine yapılamayacağının bildirildiği, olayda yaralanan —- isimli şahsın medula sistemi üzerinden yapılan müstahaklık sorgulaması sonucunda—-tescil kapsamında, yani yeşil kartlı olduğunu, ancak—— tescil kapsamında olması, herhangi bir resmi sağlık hizmeti sunucularına müracaat etmeden direkt müvekkil hastaneye başvurulması, müvekkil hastanenin özel sağlık kuruluşu olması ve herhangi bir resmi makamdan hastaneye sevkinin olmaması,112 komuta kontrol merkezi aracılığıyla hasta naklinin gerçekleştirilmesi gerekirken davacı şirket çalışanları tarafından müvekkil hastanenin acil servisine getirildiği göz önüne alındığında davacının iddia ettiği gibi güncel yasal mevzuat açısından dava konusu ücretin ödenmesinin hukuki bir zemini olmadığını, bu nedenlerle haksız olarak açılan davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; hukuki niteliği itibariyle davacı şirket çalışanının şirkete ait araç sevk ve idaresi altında iken dava dışı—çarparak yaralanmasına sebebiyet vermesi nedeniyle —– davalı şirketin hastanesinde gördüğü tedavi nedeniyle ödenen 8.000,00 TL tutarlı fatura alacağının iadesi istemidir.Eldeki dava, ilk olarak mahkememizin — sırasına kaydedilmiş, yapılan yargılama sonucu —– karar ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı vekilinin kararı temyiz etmesi üzerine ——sayılı ilamı ile aşağıdaki gerekçelerle kararın bozulmasına karar verilmiştir:
“Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. 6100 Sayılı HMK.’nun 280. maddesi son cümlesi gereğince bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edilmesi, 281/1 maddesi hükmüne göre de; tarafların bilirkişi raporunun tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların bilirkişiye tamamlattırılmasını, belirsizlik gösteren hususlar hakkında bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri düzenlenmiştir.Somut olayda; Mahkemece 24.08.2015 tarihli ek hesap raporu davalı vekiline 10.09.2015 tarihinde tebliğ edilmiş ise de, rapora karşı kanunda belirtilen itiraz süresinin dolmasının beklenmediği, 17.09.2015 tarihli karar celsesinde duruşmada hazır bulunmayan davalı tarafa sözlü yargılamaya geçileceğine dair ihtaratı içeren tebligat gönderilmediği, davalının yokluğunda yapılan duruşmada karar verildiği anlaşılmaktadır. O halde, dosyada aldırılan ek hesap raporuna karşı davalı vekilinin iki haftalık beyan süresinin dolması beklenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken ve 6100 sayılı HMK ile öngörülen yargılama aşamalarına uyulmadan, usulüne uygun sözlü yargılama yapılmadan davalının savunma hakkının kısıtlanmasına sebebiyet verecek şekilde ve adil yargılanma hakkını etkileyecek şekilde yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,…”Bozma kararı sonrası dosya, Mahkememizin —- sırasına kaydedilmiştir. Mahkememizce, —– bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Davalı vekili, bozma ilamından önceki bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesi sunmuştur.
—ve davalı şirketten ilgili tedavi evrakları celbedilmiştir. Bozma ilamından önceki bilirkişi raporlarının denetime elverişsiz olması nedeniyle Mahkememizce, dosyanın —— konusunda uzman doktor yeni bir bilirkişiye tevdiine karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 04/04/2022 tarihli raporda özetle;—- tarihinde trafik kazasında yaralanmasından dolayı—–yapılan takip, tetkik ve tedaviler ile dava konusu 8.000,00 TL 18.04.2014 tarihli fatura — göre değerlendirildiğinde; Gerekçeleri yukarda açıklandığı üzere;
1-Trafik kazasında yaralanmasından sonra — Hastanesi Acil servisine getirildiği,
2-Acil serviste kafa travması, subdural hematom nedeni ile acil cerrahi patoloji olmadığının, hayati tehlikesinin olduğunun ve serviste takibinin uygun olduğunun belirtildiği,
3-Hasta ve yakınlarının trafik kazasında yaralanmasından dolayı acil durumunun sonlandığı ve bundan sonraki yapılacak takip, tetkik ve tedavilerinin ücretli olacağını yönünde bilgilendirilerek onaylarının alındığına dair ‘’ Acil Halin Sona Ermesine İlişkin Bilgilendirme Formu” (EK-1/D) ‘’ belge olmadığından,
4-Hizmet bedeli olarak tahsil edilen 8.000,00 TL’nin —— göre uygun olmadığı” yönünde görüş bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu, taraflara tebliğ edilmiş, rapora karşı davacı vekili beyan ve davalı vekili itiraz dilekçesi sunmuştur. Bilirkişi raporunun denetime elverişli olması nedeniyle davalı vekilinin rapora karşı itirazlarının reddine karar verilerek yargılamaya devam edilmiştir. 23/05/2023 tarihli celseye mazeret sunan davalı vekilinin mazeretinin son kez kabulüne karar verildiği, önümüzdeki celse gelmediği takdirde davanın yokluğundan bitirileceğinin ihtarını içerir yeni duruşma gün ve saati usulüne uygun şekilde tebliğ edilmiştir.Tüm dosya kapsamı, toplanan bilgi ve belgeler, 04/04/2022 tarihli bilirkişi raporu ve taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirketinin çalışanının sevk ve idaresindeki aracın dava dışı — çarpması sonucu — davalı şirkete ait özel hastaneye götürüldüğü, yapılan tetkik ve tedaviler sonucu davacı şirketin, ihtirazi kayıtla davalı şirkete toplam 8.000-TL ödediği, davacı şirketin, hastanelerin acil servislerinde verilen tüm sağlık hizmetlerinin ücretlendirilmesinin yasal olarak mümkün olmadığını ileri sürerek işbu davayı açtığı anlaşılmıştır. 04/04/2022 tarihli bilirkişi raporunda; —–acil serviste yapılan takip, tetkik ve tedavilerin acil sağlık hizmeti olarak kabul edileceğini, söz konusu hizmetler nedeniyle ilave ücret talep edilemeyeceğini, ilave ücret alınabilmesi için hastaya/hasta yakınına acil halin sona erdiğine ilişkin “acil halin sona ermesine ilişkin bilgilendirme formu”—– kullanılarak yazılı bilginin imza karşılığı verilmesinin zorunlu olduğu, somut dosyada hasta ve yakınlarının trafik kazasında yaralanmasından dolayı acil durumunun sonlandığı ve bundan sonraki yapılacak takip, tetkik ve tedavilerinin ücretli olacağı yönünde bilgilendirilerek onaylarının alındığına dair ‘’ Acil Halin Sona Ermesine İlişkin Bilgilendirme Formu” (EK-1/D) ‘’ belge olmadığı, hizmet bedeli olarak tahsil edilen 8.000,00 TL’nin ——-göre uygun olmadığı yönünde görüş bildirildiği anlaşılmış, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporuna itibar edilmiştir. Sonuç olarak, davalı şirkete ait hastanede tedavi gören —- ilişkin davacıdan sağlık hizmet bedeli alınmasının haksız olması nedeniyle davanın kabul ile davacı tarafından davalıya ödenen 8.000-TL’nin davacıya ödenmesine karar verilmiştir.Davacının, davalıya ödediği miktar hukuki niteliği itibariyle sebepsiz zenginleşme hükümlerine tabi olduğundan davacının ödediği bedelin iadesini talep ettiği ve davalıya gönderdiği —- numaralı ihtarnamenin tebliği ile davalı şirketi temerrüde düşürdüğü anlaşılmıştır ——– Söz konusu ihtarname davalı şirkete 15/05/2014 tarihinde tebliğ edildiğinden ve taraflar tacir olduğundan 8.000,00-TL bedele 15/05/2014 tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE;
8.000-TL alacağın——yevmiye numaralı ihtarnamesinin davalıya tebliğ tarihi olan 15/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
2-Alınması gerekli 546,48-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 136,65-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 409,83-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 25,20-TL başvurma harcı, 136,65-TL peşin harç toplamı olan 161,85-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarfedilen toplam 1.833,50-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 8.000,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ——— kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 06/07/2023