Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/47 E. 2022/52 K. 18.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/47 Esas
GEREKÇELİ KARAR

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 07/02/2020
KARAR TARİHİ : 18/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket —— bulunduğunu, müvekkili şirket tarafından muhtelif zamanlarda ——- satıldığını, söz konusu ürün satışları nedeni ile taraflar arasında cari hesap ilişkisi olduğunu, anılan ticari ilişki nedeni ile müflis şirketin müvekkil şirkete toplamda 88.095,01 TL borcu bulunduğunu,—- tarihli alacağın tamamının reddine ilişkin kararın 13.12.2019 tarihinde—– tebliğ edildiğini, fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydı ile——– sayılı dosyasında verilmiş olan —- tarihli ret kararının kaldırılmasına ve 88.095,01 TL alacağın —- kaydına karar verilmesini, işleyen ve işleyecek faize ilişkin haklarının saklı tutulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın süre yönünden reddinin gerektiğini, davacının —- başvurduğunu ancak başvurusunun dayanağı olabilecek yazılı belge aslı veya tasdikli sureti, senet veya belge sunmadığını, müflisin ticari kayıtlarında da davacıya ilişkin bir kaydın bulunmadığını, ayrıca söz konusu alacağın faturaya konu olup mal ve hizmetin yerine getirilip getirilmediği, bedelin ödenip ödenmediği hususlarının yargılamaya muhtaç olduğunu belirterek, davanın süre yönünden reddine, esasına girilmesi halinde esastan reddine, yargılama giderleri ve vekaletin ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle, alacağın —- kayıt ve kabulüne ilişkin bulunmaktadır.
Mahkemenin —–ile; Davanın kanunun öngördüğü yasal hak düşürücü sürede açılmadığı gerekçesi ile HMK 114/2 ve 115/2 uyarınca reddine, karar verilmiş, davacı vekilince mahkeme kararının istinaf edilmesi üzerine —- sayılı kararı ile; Somut olayın niteliği gereği TBK’nun 158.maddesi hükmü ve 6325 sayılı Yasanın öncelikle uygulanması gerektiği, davacının —- tarihinde başvurduğu,—- tarihinde ise — süresinin bittiği, sıra cetvelinin davacıya —-tarihinde tebliğ edildiği, bu tebliğ esas alındığında davanın, İcra İflas Kanunun 235. maddesinde belirtilen hak düşürücü süre içerisinde açılmamışsa da, davacı hak düşürücü süre içerisinde —– arabuluculuğa başvurduğu, arabuluculuk son tutanağının —– tarihleri arasında — geçen sürede, hak düşürücü sürenin işlemeyeceği, dava 07.02.2020 tarihinde açıldığına göre hak düşürücü süre içerisinde açıldığının kabulünün dosya içeriğine uygun düşmeyeceği, bu sebeplerle; işin esasının incelenerek uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın Daire kararına uygun şekilde karar verilmek zere Mahkememize gönderilmesine karar verilmiştir.
Dosyanın mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılarak, yargılamaya devam olunmuştur.
Tarafların her ikisinin de tacir olması ve TTK.nun 64 vd maddeleri kapsamında defter tutma yükümlülüklerinin bulunması karşısında tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmasına, bu kapsamda öncelikle davacı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi için talimat yazılmasına karar verilmiştir. Talimat Mahkemesince alınan bilirkişi raporunda özetle: Davacı şirketin incelemeye ibraz edilen defterleri üzerinde yapılan incelemesinde —– defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin yevmiye defteri yasal süresi içerisinde yapılmış olduğu, fakat kebir defteri ve envanter defterleri ile ilgili bilgilerin teslim edilmemesi sebebiyle yasal süresinde tasdik edilip edilmediği bilinmediği, 2016 yılına ait ticari yevmiye defterinin TTK ve —–düzenlenmelerine göre usulen uygun tutulduğu, davacı şirketin dava konusu dönemde, davalı şirketten 88.095,01-TL tutarında alacağı olduğu, şeklinde görüş bildirilmiştir.
Mahkemece dosyanın mali müşavir bilirkişiye verilerek davalı taraf ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Alınan bilirkişi raporunda özetle; ——– sayılı dosyasında görevlendirilen bilirkişi tarafından davacının defter kayıtları incelendiği, davacı—– yılına ilişkin ticari defterlerinden yevmiye defterinin açılış ve kapanış tasdiklerin süresinde yapıldığı, defteri kebir ve envanter defterinin ibraz edilmediği, davalı şirketin ticari defterlerinin incelenmesi bakımından—– dosyasına müracaat edildiği, icra müdürlüğü tarafından davalı şirkete ait herhangi bir defter ve belgesinin bulunmadığının bildirildiği, davalı şirkete ait defterler üzerinde inceleme yapılamadığı, tespit ve hesaplamalar doğrulusunda, davacının —-ispatlanmış olduğu 88.095,01 TL’lik alacağı yönünden—– kabulünde bulunabileceği, şeklinde tespitte bulunulmuştur.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; Taraflar arasındaki uyuşmazlığın faturalara dayalı alacağın davalı müflis şirket iflas masasına kayıt ve kabulüne ilişkin bulunmaktadır. Bilirkişi raporları denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmaktadır. Davalı tarafça (6) adet fatura karşılığı 74.656,00-TL’nin—— beyan edildiği anlaşılmaktadır. Yapılan incelenmede, davacı taraf ticari defterleri ile davalı tarafın vergi dairesi kayıtlarının uyumlu olduğu tespit edilmiştir.
Davalı taraf vekilinin hazır bulunduğu duruşmada mahkemece belirlenen inceleme gününde ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmesi aksi halde ticari defter ibrazından kaçınmış sayılacağı ihtar edilmiş davalı tarafça belirlenen inceleme gününde ticari defterini ibraz etmemiş ve mazeret ortaya koymak suretiyle yerinde inceleme talebinde de bulunmamış ticari defterlerinin ibrazından kaçınılmıştır.
Davacı tarafça düzenlenen faturalar, davalı taraf kayıtlarına işlemekle ve bağlı olduğu vergi dairesine bildirilmekle fatura içeriği kabul edilmiş durumdadır. Belirtilen husus yerleşik hale gelmiş Yargıtay İçtihatlarında da belirtildiği üzere—- tarihli kararı, —— tarihli kararı), fatura konusu mal veya hizmetin davalı tarafa teslimine karine teşkil etmekte olup, bu karinenin aksinin davalı tarafından ispat edilmesi gerekmektedir. Talep konusu tutarın ödendiğine ilişkin davalı tarafça bir delil getirilmemiştir.
Bilindiği üzere HMK’nın 222. maddesi uyarınca; ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onaylarının yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi halinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz. Davalı taraf ticari defterlerini inceleme gününde ibraz etmeyerek her iki taraf ticari defterlerinin uygunluğunu teyidine engel olmuştur.
Anılan yasa hükmü, bilirkişi raporları ve dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde davacı yanın davalı yandan 89.095,01-TL alacaklı bulunduğu kanaatine varılarak davanın kabulüne, davacı alacağının davacı talebi ile bağlı kalınarak davalı ———kayıt ve kabulüne karar verilmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE; taleple bağlı kalınarak 88.095,01-TL alacağın davalı ———- İflas dosyasından tasfiyesi devam eden —– kayıt ve kabulüne,
2-Alınması gerekli 80,70-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 26,3‬0-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen 2.632,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4—– göre davacı vekili için takdir olunan 5.100,00- TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne ve Davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 10 günlük süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.