Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/467 E. 2022/237 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/467 Esas
KARAR NO : 2022/237 Karar GEREKÇELİ KARAR

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/07/2021
KARAR TARİHİ : 15/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;—– Yaptırılması —–aracın —– tarihleri arasında—– ücretlerini ödemeden (ihlalli) geçiş yaptığı; ihlalli geçiş tarihinden itibaren on beş —– içerisinde de geçiş ücretlerini ödemediği ve bu geçiş ücreti tutarlarına dört katı oranında ceza işletildiği, —- ücret toplama sisteminin—– —çekerek aracın plakası—– okuduğu, araç geçiş yaptıktan sonra, aracın plakası —–tarafından kesin olarak okunabilmiş ise,——– sisteminden araç sahibinin— geçiş ücretine yetecek bakiye olup olmadığını sorguladığı ve varsa geçiş ücretini hesaptan tahsil ettiği, Kanuni yükümlülüğü bu işlem ile sona ermesine rağmen, —— bulunmayan—– etiketlerini araç sahiplerine satan / temin eden ve buna ilişkin hesabı nezdinde bulunduran kurumlardan on beş (15) gün süreyle —-devam ettiği, bu süreçte ücretin alınabilmesi halinde ceza uygulanmaksızın tahsilatın yapıldığı, ihlalli geçiş yapan araç sahiplerinin—-miktarları bazı durumlar halinde (—-veya Talimat onayı verilmemiş) alınamadı, Davalının ceza tutarını ödemediği, davalı aleyhine—– sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığı,—- davalı’ya ödeme emri tebliğ edildiği ve davalı tarafından — dilekçe ile yetkiye, icraya, asıl alacağa, cezaya ve tüm fer’ilerine itiraz edildiği, davalı’nın borca itirazı neticesinde takibin durdurulduğu, bu itirazın hukuki temelden yoksun olduğu belirtilerek davanın kabulü ile davalının icra takibine itirazının iptaline, takibin devamına davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine , yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesinin talep etmiştir.
Davalıya tebligatın yapıldığı, davalının cevap dilekçesi ibraz etmediği, görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle —icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
İcra dosyasının incelenmesinde; davacı tarafça, davalı aleyhine toplam —- alacak üzerinden ilamsız icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin takip borçlusu davalıya 21.01.2021 tarihinde tebliğ edildiği, Davalı takip borçlusu vekili aracılığı ile verdiği —- tarihli Dilekçe ile; Adresinin — sınırları içerisinde olduğu, bu nedenle— müdürlüklerinin yetkili olduğunu, ayrıca takipteki borca, faize ve borcun tüm ferilerine itiraz ederek, takibin durdurulmasını talep etmiş olduğu, süresinde yapılan itiraz üzerine tabin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Davalı taraf icra müdürlüğünün yetkisine itiraz etmiştir. Davalı taraf aracı ile işletilmesi davacıya bırakılan tünelden geçmekle taraflar arasında hizmet sunulmasına ilişkin bir sözleşme ilişkisi kurulmaktadır. İİK 50. maddesinde, para ve teminat borcu için takip hususunda usul kanununun yetkiye yönelik hükümlerinin kıyas yoluyla uygulanacağı, akdin yapıldığı yerdeki icra dairesinin de yetkili olduğu düzenlenmiştir. TBK 89. maddesi uyarınca para borçları aksine sözleşme hükmü yok ise alacaklının ödeme— ifa edilir. HMK 10.maddesinde sözleşmeden doğan davaların sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabileceği düzenlenmiştir. Anılan yasal düzenlemeler gözönünde bulundurulduğunda sözleşmenin ifa yerinin davacının yerleşim yeri olduğu davacının — icra müdürlüğünün yetki alanı içerisinde bulunduğu görülmekle icra müdürlüğü yetkili bulunduğu değerlendirilmiş ve davalının icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazı yerinde görülmemiştir.
Dosya konusunda uzman bilirkişiye verilerek, rapor alınmıştır. Bilirkişi raporunda özetle; Davalıya ait — plakalı aracın davacıya ait — ücret ödenmeksizin geçiş yaptığı, ihlalli geçiş kayıtları cezalı olmak üzere toplam —- davacı alacağının somut olduğu, ücretinin 4 katı kadar olduğu geçiş ücretlerinin yayımlanan ihlalli geçiş cezası olarak belirlenen bedeller yönüyle mevzuata aykırılık bulunmadığı, araç sınıfına, tarifelere uygun olduğu, davacının itirazın iptalini mevcut dosya kapsamına göre uygun olduğu,– asıl alacak 728,00 TL üzerinden avans faizi işletilmesi gerektiği, şeklinde görüş bildirilmiştir.
6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30. Maddesinin —erişme kontrolünün uygulandığı karayolları için belirlenen geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yaptığı tespit edilen araç sahiplerine—geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücretinin dört katı tutarında idari para cezası verilir.” hükmünü haizdir. Aynı maddenin devamında düzenlenen 5,6,7. Fıkrası ise: “4046, 3465 ve 3996 sayılı Kanunlar çerçevesinde —verilen veya devredilen —- uygulandığı—ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden,— tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir. 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde — erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından ücretsiz geçiş yapan araçlar, işletici şirket tarafından bu maddenin yedinci fıkrasında öngörülen sürenin bitimini takip eden ilk iş gününde en yakın trafik kuruluşuna bildirilir. Geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapanlardan, ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere, bu maddenin birinci fıkrası ile beşinci fıkrasında belirtilen cezalar uygulanmaz.
Açık yasal düzenleme karşısında, davacının işletiminde bulunan otoyoldan geçiş bedeli ödemeden geçen araçlar sebebiyle 15 gün içerisinde geçiş bedelini ödememesi halinde geçiş ücreti ile birlikte bu tutarın 4 katı tutarında ceza sorumlulukları mevcuttur.
Davacı tarafça dosyaya sunulan geçiş görüntülerinden davalıya ait aracın takip talebinde belirtilen tarihlerde geçiş yaptığı anlaşılmaktadır. Davalı taraf geçiş bedellerini 15 gün içerisinde ödediğini ispat edememiştir. Davacı tarafın başlattığı takibin en son geçiş tarihinden itibaren 15 günlük süre sonunda açıldığı anlaşılmıştır. Bu nedenle yasa kapsamında davacının geçiş ücreti ve ceza tutarı talep etme hakkının bulunduğu kanaatine varılmıştır. Takip talebinde belirtilen tutarın geçiş miktarları ile uyumlu olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, davalı tarafça yapılan itirazın iptaline karar vermek gerekmiş, ayrıca takip konusu alacak likit ve belirlenebilir olduğundan takip tutarı üzerinden davalı aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiştir.
Her ne kadar kısa kararda istinaf yolunun açık olduğu belirtilmiş ise de dava değeri bakımından mahkemece verilen kararın miktar itibariyle kesin nitelikte olduğu anlaşıldığınından bu yönde karar oluşturulmuş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE; Davalının —-Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin aynen devamına,
2-Takip tutarının %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3- Alınması gerekli 80,70-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30- TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 21,4‬0-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 59,30-TL. başvurma harcı,59,30-TL peşin harcın toplamı olan 118,60-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 831,80-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalının üzerine bırakılması,
6- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
7- —-davacı vekili için takdir olunan 728,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca— zorunlu arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.