Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/435 E. 2023/575 K. 06.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/435
KARAR NO : 2023/575

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 23/02/2017
KARAR TARİHİ : 06/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketine devrolan —– no’lu ZMSS poliçesiyle sigortalı olan—-plakalı aracın, 02.11.2011 tarihinde sürücü —– sevk ve idaresindeyken kusurlu olarak,—– sevk ve idaresindeki —– plakalı araçla çarpışması neticesinde çift taraflı ve ölümlü trafik kazası meydana geldiğini, bu kaza sebebiyle —- plakalı araç sürücüsü olan müvekkillerinin murisi —— vefat ettiğini, davalı Sigorta Şirketine sürücü ve işletenin bulunduğu aracın sigortacısı sıfatıyla dava açıldığını, müvekkillerinin murislerini elim kaza sonucu kaybetmekten dolayı tarifsiz acı duyduğunu ve ömür boyu da duyacağını, müvekkilinin yaşadığı acı ve üzüntünün telafisi mümkün olmamakla birlikte hakkaniyet ilkesi gereği mahrum kaldığı desteğin zararının telafisi gerektiğini, —– müessif kaza sonucu ölmeseydi ailesinin geçimine katkıda bulunacağını, eş ve çocukların destekten yoksun kalma tazminatı alma hakkı bulunduğunu açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik, müvekkili eş —– için 2.000,00 TL, çocuk —— için 1.000,00 TL ve çocuk——için 500,00 TL olmak üzere toplam 3.500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının (davalı sigorta şirketinin azami poliçe limiti ile sorumlu olmak kaydıyla) olay tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden tahsilini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin de davalı sigorta şirketine yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 10/05/2023 tarihli dava değeri artırım dilekçesinde özetle; davacı—– için 162.626,94 TL, davacı —— için 9.974,56 TL ve——için 7.572,03 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte yargılama giderleri ve her bir müvekkil için ayrı ayrı hesaplanacak vekalet ücretinin de davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davalı, davaya cevap vermemiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; hukuki niteliği itibariyle davacıların desteği olan—–02/11/2011 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu vefat etmesi nedeni ile—- kullanmakta olduğu—– plakalı aracın ZMSS sigortacısı olan davalı sigorta şirketinden destekten yoksun kalma tazminatı talepli tazminat davasıdır.Eldeki dava, ilk olarak mahkememizin —– Esas sırasına kaydedilmiş ve 25/12/2018 tarihli ve —– Esas——-Karar sayılı karar ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Taraf vekillerinin kararı istinaf etmesi üzerine —– Bölge Adliye Mahkemesi —–. Hukuk Dairesi’nin 24/05/2021 tarih —- Esas —-Karar sayılı kararı ile aşağıdaki gerekçelerle kararın kaldırılmasına karar verilmiştir:
“Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.
Dosya kapsamından, 02.11.2011 tarihinde davacıların murisi sürücü—– sevk ve idaresindeki davalıya ZMMS Trafik poliçesiyle sigortalı olan —–plakalı aracın dava dışı —— plakalı araçla çarpışması neticesinde çift taraflı ve ölümlü trafik kazası meydana geldiğini, bu kaza sebebiyle davacıların zarar gören üçüncü kişi konumunda olduklarından destekten yoksun kalma tazminat talebinde bulundukları anlaşılmıştır.
Davacıların desteği müteveffanın, ister kendi kusuru, ister bir başkasının kusuru ile olsun, salt vefat etmiş olması, destekten yoksun kalanlar üzerinde doğrudan zarar doğurup, desteğin kusurunun olması, davacıların hakkına halel getirir bir unsur olarak kabul edilemez. Dolayısıyla destekten yoksunluk zararından kaynaklanan hakkın, sigortacıdan talep edilmesi mümkündür. Davacıların uğradığı zarara bağlı olarak talep ettikleri hak, salt miras yoluyla geçen bir hak olmayıp bilimsel ve yargısal içtihatlarda kabul edildiği üzere destekten yoksun kalanın şahsında doğrudan doğruya doğan, asli ve bağımsız bir talep hakkıdır (Yargıtay —-. Hukuk Dairesinin—-ve—–.sayılı ilamı) (HGK’nun 15.6.2011 gün ve —– Esas——Karar, HGK’nun 22.2.2012 gün —— Esas, —- Karar, HGK’nun 16.1.2013 gün ve —– Esas ve—- Karar sayılı ilamları).
Davacılar murisinin sürücüsü olduğu araç ile 02.11.2011 tarihinde meydana gelen çift taraflı trafik kaza neticesinde vefat ettiği, davacıların, mirasçı olarak değil, zarar gören 3. kişi konumunda bulundukları, bu nedenle murisin kusurunun, davacılara yansıtılamayacağı, destekten yoksunluk zararını, davalı taraftan talep edebilecekleri anlaşılmaktadır.KTK’nın 88. maddesindeki “Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur” düzenlemesi ile birden fazla kişinin zararı tazminle yükümlü olması durumunda zarar görene karşı müteselsil sorumluluk ilkesi benimsenmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 61. (818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 51.) maddesindeki “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır” düzenlemesine göre de, zarar gören 3. kişi konumunda olan davacı zararın tamamını, isterse sorumluların hepsinden isterse bir kısmından isteyebilir. Davacı, açıkça kusur oranında sorumluluğa karar verilmesini istemediğine göre, dava dışı karşı araç sürücüsünün de kazada kusurunun bulunması davalı sigortacının müteselsil sorumluluğunu ortadan kaldırmayacaktır.Açıklanan maddi ve hukuksal olgulara göre mahkemece; zarar gören 3. kişi konumunda olan davacının maddi zararının belirlenmesinde, desteğin kazadaki kusurunun davacılara yansımayacağı; KTK’nun 88. maddesindeki müteselsil sorumluluk ilkesinin sonucu olarak, kazaya karışan karşı araç sürücüsünün kazadaki kusurunun da davacının sıfatı nedeniyle davacıya yansıtılamayacağı; zarardan müteselsilen sorumlu olan davalı sigortacının ödeme yaptıktan sonra diğer müteselsil sorumlulara rücu hakkını kullanabileceği hususları göz önünde bulundurularak, herhangi bir kusur indirimi yapılmaksızın hesaplanan tazminatın (davalı sigortacının poliçe limiti dahilinde) hüküm altına alınması gerekir (Yargıtay —– Hukuk Dairesinin —-Esas ve—– Karar sayılı kararı).Somut uyuşmazlıkta da trafik kazası sonucu oluşan zararlardan kusuru ile sebebiyet veren —– plakalı aracın işleteni ve trafik sigortacısı ile kazaya karışan —–plakalı araç sürücüsü, işleteni ve trafik sigortacısı zarar görene karşı müteselsilen sorumludur. Mahkeme tarafından yaptırılan kusur incelemesinde, davacı desteğinin %60 ve kazaya karışan karşı araç sürücüsünün %40 oranında kusurlu olduğu saptanmış; aktüer bilirkişi tarafından destek kusurunun dikkate alınarak destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanmış, davacı vekili tarafından rapora göre ıslah talebinde bulunulmuş, mahkemece desteğin kusuru gözetilerek karar verilmiştir. Bu nedenle davalı vekilinin itirazları yerinde değildir. Ancak kaza tarihinde desteğin anne ve babasının sağ olduğu istinaf inceleme sırasında annesinin sağ olduğu halde destek paylarının hesaplanmasında dikkate alınmaması doğru olmamıştır.
2918 sayılı KTK ‘nın 99/1. maddeleri ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları`nın B.2. maddesi uyarınca rizikonun, bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde bu tarihte, eğer davadan önce ihbar yoksa en erken dava tarihinde temerrüt gerçekleşmektedir. Bu durumda davacı sigorta vekilinin faiz başlangıcına değinen istinaf itirazı yerindedir.
Açıklanan nedenlerle, davacılar vekili ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.Kaldırma kararı sonrası dava mahkememizin—– Esas sırasına kaydedilmiştir. Mahkememizce; —- BAM ——Hukuk Dairesi’nin de kararı gözetilerek aktüerya hesabı yönünden ek rapor alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişi tarafından düzenlenen 30/04/2022 tarihli rapor sunulmuştur. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekilleri, rapora karşı itiraz dilekçeleri sunmuştur. Taraf vekillerinin rapora itirazları kapsamında ek rapor alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişi tarafından düzenlenen 19/02/2023 tarihli ek raporda özetle; müteveffanın dava dışı anne ve babasının da payları hesap edilerek davacı eş ve çocukların, destekten yoksun kalma tazminatı olarak talep edilebileceği tutar, müteveffa desteğin kusuru oranında indirimli ve indirimsiz halleri olarak ayrı ayrı belirlenmiş, ancak her iki seçeneğin de poliçe teminat limitini aşması nedeniyle garame ilkesine göre dağılım yapılmış ve sonuç olarak davacı eş ——162.626,94-TL, davacı çocuk——- 4.940,91-TL, davacı çocuk ——7.728,75-TL, dava dışı anne —–19.727,30-TL ve dava dışı baba —— 4.976,11-TL talep edebileceği yönünde görüş bildirilmiştir.Bilirkişi ek raporu taraflara tebliğ edilmiş, davalı vekili tarafından rapora karşı itiraz dilekçesi sunulmuştur. Davacı vekilinin 20/02/2023 tarihli dava değeri artırım dilekçesi, davalıya tebliğ olmuş, davalı vekili itiraz ve beyan dilekçesi sunmuştur.Tüm dosya kapsamı,—-BAM—–Hukuk Dairesi’nin kararı, toplanan bilgi ve belgeler, bilirkişi raporları ve taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri birlikte değerlendirildiğinde; 02/11/2011 tarihinde davalı sigorta şirketine ZMSS poliçesi ile sigortalı davacıların desteği —– sürücüsü olduğu —– plakalı aracın —— plakalı araç ile çarpışması sonucu davacıların desteğinin vefat ettiği, desteğin %60 ve —— plakalı aracın dava dışı sürücüsünün %40 oranında kusurlu olduğu, aktüerya hesap uzmanı bilirkişinin 19/02/2023 tarihli ek raporunda dava dışı desteğin anne ve babasının da payları hesap edilerek davacıların talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatının kusur oranında indirimli ve indirimsiz olarak hesap edildiği, her 2 seçenekte de tazminat tutarlarının poliçe limitini aşması nedeniyle garame ilkesi gereği dağılım yapıldığı anlaşılmış ve buna göre davanın kısmen kabulü ile davacı eş—–yönünden 162.626,94-TL, davacı çocuk —– yönünden 4.940,91-TL ve davacı çocuk —– yönünden 7.728,75-TL destekten yoksun kalma tazminatı ödenmesine karar verilmiştir. Davacıların, davadan önce sigorta başvurduklarına ilişkin dosya kapsamında bir bilgi ve belge mevcut olmadığından ve davacılar vekilinin bu yönde bir iddiası da bulunmadığından dava tarihi olan 23/02/2017 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmiştir.

HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE;
A) Davacı —-yönünden 162.626,94-TL destekten yoksun kalma tazminatın 23/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı ——ödenmesine,
B) Davacı —– yönünden 4.940,91-TL destekten yoksun kalma tazminatın 23/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı ——ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
C) Davacı —– yönünden 7.728,75-TL destekten yoksun kalma tazminatın 23/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı —— ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gerekli 11.974,51-TL harçtan davacı tarafından yatırılan 31,40-TL peşin harç, 604,00-TL tamamlama harcı toplamından oluşan 635,40-TL harçtan mahsubu ile bakiye 11.339,11-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacılar tarafından dava açılırken yatırılan 31,40-TL peşin harç, 31,40-TL başvurma harcı, 604,00-TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 666,80-TL harcın davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
4-Davacılar tarafından harç dışında harcanan 2.868,23-TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre hesaplanan (%97,29 Kabul %02,71 Ret) 2.790,50-TL’nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, bakiye kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından masraf yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı —–kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 25.394,04-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı —–verilmesine,
7-Davacı —– kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 4.940,91-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı —-verilmesine,
8-Davacı—–kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 7.728,75-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı —– verilmesine,
9-Reddedilen miktar yönünden davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 4.876,93-TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalıya verilmesine,
10-Tarafların artan gider avansı bulunması halinde karar kesinleştiğinde talep üzerine yatıran tarafa iadesine,Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacılar vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.