Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/433 E. 2022/142 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/433 Esas
KARAR NO : 2022/142

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 22/06/2021
KARAR TARİHİ : 16/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin—- davalı şirkette pay sahibi olup,vefatı üzerine — hisseler — ilamı uyarınca — intikal ettiğini, şirket genel kurulunda hissedar ve aynı zamanda — mirasçısı—— etmemesi gereken kişi tarafından temsil edildiğini, davalı şirketin hisselerinin %27,9,——- mirasçılar olarak —-hisselerine sahip olduklarını,—- kendisine ait %2,6 ve eşinden miras yolu ile intikal eden (0,695/2=) %34,75 oranında hisse ile birlikte şirkette %37,35 oranında pay sahibi olduğunu,—- sayılı ilamı ile vesayet altına alınmış, kendisine yeğeni—— dolaylı olarak ortaktır—–hem de —- temsil ettiğini,——- karşısında büyük ortakların tamamını temsilen — olduğundan kısıtlı ve vasi arasındaki — çatışması nedeniyle Medeni Kanunun 426/2 maddesi gereğince şirketlerde —- temsil etmemesi gereken kişi olduğunu —- olarak, ancak kanun hükmüne— çatışması dolayısıyla temsil etmemesi gereken hisseleri temsilen şirket yönetmekte, — hakimiyetini vasi — kısıtlı adına —- sayılı dosya ile açtığı — dava ile —duruma geldiği —-kullandığını, kısıtlı ve vasinin—nedeniyle aralarındaki menfaat çatışması dikkate alındığında kanunen kendisine temsil yetkisi verilmeyen bir kişinin kısıtlıyı temsilen genel kurula katılması veya toplantıya katılmakla birlikte pay sahipliği haklarını kullanması halinde yetkisiz temsil söz konusu olacağını, bu durumda şirket genel kurulunda alınan kararların yoklukla malül olduğunu belirterek, davalı——- alınan tüm kararların kısıtlının usulüne uygun temsil edilmemesi nedeni ile yoklukla malül olduğunun tespitine,— aldıkları ücretlerin — üyesi olma sıfatıyla alınan/bu kısma isabet eden kısmın iptal ve iadesine, bu talep kabul edilmediği taktirde; kar payı dağıtılmamasına ilişkin kararın iptaline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı— kurulunun iptalini dava ettiğini, davacıların gerek dava dilekçelerinin 2. Maddesinde belirttikleri hususlar için, gerekse iptal nedenleri başlığı altında yazılan hususlar için TTK.446. Maddesine uygun olarak — geçirmediklerini, bu nedenle işbu davayı açmaları usulen kanuna aykırı olduğunu, müvekkil şirketin——- temsil edilmesine usul ve yasaya aykırılık bulunmadığını, belirterek, davacılarım hukuki dayanaktan yoksun, gerçeğe aykırı iddialarla açtığı davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, davalı—— olduğunun tespiti, mümkün değilse iptali istemlidir.
Davacıların davalı—olduğu, bu davayı açmakta taraf sıfatı, hukuki yararı olduğu anlaşılmıştır. Yine davanın, TTK.unn 445. maddesine göre 3 aylık hak düşürücü süre içinde açıldığı, —— itibariyle davanın kesin yetki kuralına uygun şekilde mahkememizde açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacıların iddiası, dava dışı ——— hem de kısıtlı ———- olarak atanmış olması sebebiyle oy kullandığı, yetkisiz temsilin söz konusu olduğu, kısıtlı ile vasi arasında mal rejimi davası sebebiyle menfaat çatışması olduğu, gene — kararının küçük hisseli ortakların aleyhine olduğunu, iyiniyetle bağdaşmadığı, karar alınmamasına rağmen yönetim kurulu üyelerine ödeme yapılıyor olduğudur. Davacılar bu sebeplerle kararlarının yoklukla malul olduğunun tespitini talep etmişlerdir.
6102 sayılı TTK’nın 446. maddesi genel kurul kararlarının iptalinin şartlarını ve usulünü düzenlemiş olup, anılan maddede toplantıda hazır bulunup karara muhalif kalarak keyfiyeti zapta geçirten pay sahibinin iptal davası açabileceği belirtilmiş olup, bu husus dava şartıdır. Ayrıca bir karara muhalefet olunması ve muhalefetin tutanağa geçirilmesi yolundaki dava şartının gerçekleşebilmesi için muhalefetin alınan karardan sonra tutanağa geçirilmesi gerekmedir.—- red oyuna rağmen muhalefet şerhi yazdırmadığı kararların iptalini isteyemez. Yine toplantıda gündem maddesine muhalefet, tek başına karar muhalefet sayılmaz.—-
Eldeki— alınan kararlarda oylamadan sonra red oyu veren davacıların, muhalefet şerhlerinin olmadığı görülmüştür. Bu durumda iptali talep edilemez. (—-
— iddialarına ilişkin olarak da —- sayılı dosyada gizlilik kararı olması sebebiyle dosya uyap üzerinden incelenmiştir. Ayrıca davalı — kararından bir sureti dosyaya koymuştur.
——- bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, bir mali müşavir-bağımsız denetçi bilirkişi atanmıştır.
Bilirkişiler — özetle, davacı pay sahipleri tarafından— reddedilmesi sebebiyle ürecin hukuka uygun olduğu, yukarıda yer verilen mali tespitler doğrultusunda, alınan—– uyumlu olduğu, oy çokluğu ile alınan ibra kararında yetkisiz kişinin oy kullandığı iddiasının bu aşamada ispata muhtaç olduğu, sonuç olarak, dava konusu genel kurulda alınan kararların iptalini gerektiren hususların tespit edilemediği, yokluğuna ilişkin şartların da bulunmadığı, genel kurulun iptal edilmesi gereken bir husus olmadığını mütalaa etmiştir.
Bilirkişi raporunun dosya kapsamı ile uyumlu, usul ve yasaya uygun,denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmış, mahkememizce de itibar edilmiştir.—edilerek incelenmiş,— vefat eden eş —-mirasçılarına yöneltilen davada uyuşmazlığın, ölüm sebebiyle son bulan — edinilen mallarla ilgili — gözetilerek katılma alacağı, değer artış payı alacağı ve katkı payı alacaklarının bulunup bulunmadığı olduğu görülmüştür. Bu davanın davalıları arasında iş bu davanın davacıları da vardır. Ancak bu davada vasi ile kısıtlı arasında bir menfaat çatışması mevcut değildir.
Dava dışı ———sabittir. Yetkisiz temsilcilerin toplantıya katılımı ve oy kullanmaları halinde butlandan söz edilebilir. Temsilcinin kısıtlı adına oy kullanmasında usulsüzlük görülmemiştir.
Vasinin/temsilcinin ileride değiştirilmesi durumunda da alınmış genel kurul kararları, sırf bu sebeple yok hükmünde olmayacaktır.
Davalı vekili son celse, emsal olarak —– gerekçeli kararını sunduğu, davacıların mirasçı olarak tek başına dava açamayacaklarını, aktif dava ehliyetlerinin olmadığını ileri sürmüşse de,—– açmak için ortak olmak şart değildir. İlgisini ve hukuki yararını ortaya koyan herkes butlan sebebiyle kararın yok hükmünde olduğunun tespitini talep edebilir, yokluk hali hakim tarafından da resen göz önünde bulundurulur.—– sayılı ilamı da —- davasını herkesin açabileceğini benimsemiştir) Davalı vekilinin bu iddiası, genel kurul kararlarının iptali istemi için geçerli olabilir. Ancak usulüne uygun bir muhalefet olması da özel dava şartı olup, bu da mevcut olmadığından; davalı savunmasının esasa etkili, sonucu değiştiren bir yönü bulunmamaktadır.
Açıklanan sebeplerle davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE;
2- Alınması gerekli 80,70-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 21,40-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6—– davalı vekili için takdir olunan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacılar vekili ile davalı vekillerinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.