Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/407 E. 2023/361 K. 10.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/407 Esas
KARAR NO : 2023/361

DAVA : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
DAVA TARİHİ : 11/06/2021
KARAR TARİHİ : 10/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin son dönemde ülkemizde yaşanan ekonomik kriz, kur değişimleri, dünyayı saran Covid-19 virüs salgını ve artan maliyetler ve gayrimenkul alımlarının artan kur ve faiz oranları sebebiyle daralması sebebiyle, zor durumda olduğunu, gerek ülke ekonomisindeki dalgalanmalar, gerekse dünya genelinde yaşanan likidite sıkıntısı müvekkil şirketi olumsuz etkilediğini, bunun yanı sıra maliyetlerin artması, piyasa genelindeki talep düşüklüğü, yüksek faiz giderleri müvekkil şirketi finansal dar boğaza soktuğunu, bütün dünyayı etkisi altına ve Dünya Sağlık Örgütü (—–) tarafından pandemi olarak ilan edilen koronavirüs salgını (“COVID-19”) sebebiyle dünya ve ülkemiz genelinde olağanüstü bir durum hasıl olmuş küresel çapta bir kriz meydana geldiğini, salgının önlenebilmesi amacıyla Cumhurbaşkanlığı tarafından gerek kamuda gerekse özel sektörde birtakım önlemler alınmış ve halen de alınmaya devam ettiğini, özellikle özel sektörde birçok işletmenin geçici süre faaliyetlerine son vermesine karar verildiğini, nakit akışının tamamen bozulması ile şirket ödemelerini yapamaz hale geldiğini, şirketin borçlarının vadesi ile alacakların tahsilinde yaşanan sıkıntılar nedeniyle, tahsilat/ödeme vadeleri arasında uyumsuzluk oluştuğunu, müvekkil şirketin ve şahıs işletmesi olan şirket ortağının ödeme güçlüğüne düşmesi sebebiyle vadesi gelen borçlar ödenememiş müvekkil şirket aleyhine icra takipleri yapılmış ve yapılmaya devam etmekte olduğunu, bu takipler sebebiyle müvekkiller cebri icra tehdidi altında faaliyetlerini devam ettiremeyecek ve iflas ile karşı karşıya kalabileceğini, belirterek İİK 285 vd maddeleri gereğince konkordato taleplerinin kabulü ile öncelikle müvekkilleri lehine 3 ay geçici mühlet kararı ile birlikte İcra ve İflas Kanunu’nun 287 ve 294.maddesi gereğince ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve ihtiyati tedbir kararlarının aynen devamıyla yargılama sırasında kesin mühlet kararı verilmesi ile yargılama neticesinde de konkordato tasdikine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava hukuki mahiyeti itibarı ile 7101 sayılı İİK 285 vd. md. uyarınca açılmış konkordato taleplidir.Davacı —–şirket muamele merkezinin (—- mahkememiz yargı çevresi içinde olduğu, şirketin tek ortaklı (%100 ortağı ——) olduğu, 1.200.000 TL sermayeli olduğu görülmüştür. Davacı ——- şahıs şirketi olarak tacir olduğu,4.000.000 TL sermayeli olduğu görülmüştür. Davacı şirketin sermayesinin tamamını ödenmiş olduğu, şahıs şirketinin sermayesinin 1.500.000 TL’lik kısmının ödenmemiş olduğu görülmüştür.Davacı tarafından gerekli iflas avansı ve konkordato gider avansı verilen süre içerisinde dosyaya yatırılmıştır.
Davacı şirketin 11/06/2021 tarihli dava dilekçesi ve ekleri incelenmiş, 16/11/2018 tarihli İİK’nun 7101 sayılı kanunla değişik 286.maddesine göre istenen belgelerin şekli olarak dava dilekçesi ekinde mevcut olduğu, yasa gereği şeklen İİK.nun 286. maddesinde yazılı belgelerin bulunması halinde geçici mühlet kararı verileceği anlaşılmakla davacı şirket lehine 3 aylık geçici mühlet kararı verilmiş, geçici mühlet süresi içerisinde İİK 294-295-296 ve 297.maddelerinin uygulanmasına, şirket aleyhine ihtiyati haciz ve muhafaza işlemlerinin yapılmasının tedbir yoluyla durdurulmasına, şirkete, şirketin mali yapısı göz önüne alınarak bir konkordato komiserinin atanmasına, atanan komiserlere şirketin defterlerini tutarak projenin incelenmesi, şirketin faaliyetlerine nezaret etmeleri ve kanundan kaynaklanan diğer görevleri yapmak suretiyle rapor düzenlemeleri görevi verilmiştir.Dava şartı mahiyetindeki belgeler ve masraflarda eksiklik olmadığı görülmekle 14/06/2021 tarihinde geçici mühlet kararı verilmiştir. Verilen geçici mühlet kararları, tedbirler ve atanan komiserler ile ilgili gerekli ilanlar yapılmış ve ilgili kurumlara gerekli bilgiler verilmiştir.Davacıların dava dilekçesi ekinde sunduğu ilk projede, tasdikten sonraki ilk yıl borcun %30unun, ikinci yıl %30 ‘unun son yıl borcun %40’ının üçer aylık eşti taksitlerle ödeneceği vaad edilmiştir.Davacılar, 18/06/2021 tarihinde revize ön projelerini sunarak, ilk yıl ödemesiz, birinci yıl %25, ikinci yıl %25, üçüncü yıl %25 ve dördüncü yıl %25 oranında üçer aylık taksitlerle ödeme yapılacağı, faiz ilavesi olmayacağını, 5yılda borcun tamamının ödeneceğini vaad etmişlerdir.
Komiser heyeti üç ayın sonunda 03/09/2021 tarihli raporunda rayiç özvarlığın henüz tespit edilemediğini belirtmiştir. üç aylık geçici mühlet içinde incelemeler tamamlanmadığından, 10/09/2021 tarihli celsede geçici mühletin İİK nun 287/4 maddesi uyarınca iki ay uzatılmasına karar verilmiştir. Beş aylık geçici mühlet döneminin sonunda komiser heyetinin 28/10/2021 tarihli raporunda özetle, .—– şahıs firmasının -1,844,604 TL, —– -1.519.326,10 TL borca batık durumda göründüğünü, sermaye artışı taahhütlerini yerine getirmeleri, gelin tablosu ve nakit akım tablosu projeksiyonlarına uyulması ve gerekli revizelerin yapılması halinde projenin hayata geçmesinin mümkün olabileceğini belirtilmiş; 10/11/2021 tarihinde 1 yıl kesin mühlet verilmiştir.Tüm süreç boyunca komiser heyeti ara raporlarını dosyaya ibraz etmiş, şirketin mali ve finansal durumu izlenmiş, komiserler ara raporlarını ibraz etmişlerdir. Alacaklı sayısı ve miktarı itibariyle alacaklılar kurulu oluşturulması yasal zorunluluğu bulunmadığı görülmüştür.
Kesin mühlet içinde alacaklılar alacak kaydı yaptırmış, çekişmeli alacaklar ile ilgili inceleme yapılmıştır. Komiser heyeti çekişmeli alacaklara ilişikin 20/06/2022 tarihli —— nolu raporunu sunmuş, ticari alacaklar yönünden öncelemelerini yapmış, bana alacakları yönünden bankacı bilirkişi atanması gerektiğini mütalaa etmiştir. Bankacı bilirkişi olarak —-atanmış, bilirkişi —–bankası, ——-Bankaları yönünden ayrı ayrı raporunu sunmuştur. Komiser heyeti çekişmeli alacaklara ilişkin nihai incelemelerini 03/11/2022 tarihli raporunda sunmuştur.04/11/2022 tarihinde çekişmeli alacaklara ilişkin ara karar oluşturulmuş, çekişmeli alacakların konkordato oylaması yönünden nisap gücü belirlenmiştir.10/11/2021 tarihinde verilen 1 yıllık kesin mühlet 10/11/2022 tarihinde dolacak olup, çekişmeli alacaklar yeni karara bağlandığından, alacaklılar toplantısının yapılması için mühletin uzatılması gerektiği anlaşılmıştır. 09/11/2022 tarihli celsede 10/11/2022 tarihinde dolacak olan kesin mühletin İİK nun 289/5 maddesi uyarınca 4 ay süreyle (10/03/2023 tarihine kadar) uzatılmasına karar verilmiştir.Davacılar vekili 06/01/2023 tarihinde yeni bir revize proje daha sunmuştur. 06/01/2023 tarihli revize projede %20 faiz ilavesi ile tasdikten sonra ilk 6 ay ödemesiz, sonraki dönemlerde de 2023 yılında 4 er aylık periyotlarda iki taksit 2024 ve 2025 yılında ayrı ayrı 4 er aylık eşit 3 taksit 2026 yılında da 4 er ay ara ile 2 taksit ödeme yapılacağının vaad edildiği görülmüştür. Her iki davacı içinde revize proje aynı şekildedir. Alacaklılar toplantısı 07/01/2023 tarihinde ilan edildiği yer ve zamanda yapılmış, komiser heyeti 28/02/2023 tarihli gerekçeli raporunu sunmuştur.
Raporda özetle davacı —— ortaklık yapısında değişiklik olmadığı ancak şirketin ortağına 254.498,24TL borcu bulunduğu, kesin mühlet içinde tahakkuk eden vergi borçlarının ödendiği, işçi ücretlerinin ödendiği, şirketin güncel rayiç öz varlığının +2.179.795,51 TL olduğu, sermayesinin kısmen yitirildiği, ancak borca batık durumda olmadığı, revize edilmiş 06/01/2023 tarihinde revize konkordato projesinde %20 faiz ilavesi ile tasdikten sonra ilk 6 ay ödemesiz, sonraki dönemlerde de 2023 yılında 4 er aylık periyotlarda iki taksit 2024 ve 2025 yılında ayrı ayrı 4 er aylık eşit 3 taksit 2026 yılında da 4 er ay ara ile 2 taksit ödeme yapılacağının vaad edildiği, konkordato nisabına toplam 38 alacaklının, 8.662.856,32 TL alacak ile başvurulduğu, ancak komiser heyetince nisaptan çıkarılanlar sonrasında toplam 18 alacaklı ve 4.192.425,00 TL alacak tutarının kaldığı, buna göre 18 alacaklıdan 3 ünün kabul ettiği, toplam kabul edenlerin alacak tutarının 233.206,05 TL olduğu, bu hali ile oransal olarak alacaklı sayısında %16,67 alacak tutarında %5,56 nisabının elde edildiği bildirilmiştir.
Aynı komiser raporunda davacı—— yönünden 4.000.000,00TL sermayeden 1.500.000,00 TL eksik kısmın ödenmemiş olduğu, şirketin güncel rayiç özvarlığının +12.946.777,13 TL olduğu , borca batık durumda olmadığı, davacı —– de davacı ——aynı olarak 06/01/2023 tarihinde revize proje sunduğu, davacı için 63 alacaklının ve toplamda 16.960.231,85 TL alacak tutarının olduğu, komiser heyetince nisaptan çıkarılanlar sonrasında toplam 21 alacaklı ve 6.929.060,27 TL alacak tutarının kaldığı, buna göre 21 alacaklıdan ikisinin kabul ettiği,, toplam kabul eden alacak tutarının 329.347,20 TL olduğu, bu hali ile oransal olarak alacaklı sayısında %9,52, alacak tutarında %4,75 nisabın elde edildiği bildirilmiştir.Komiser heyeti başvuran alacakların önemli bir kısmının alacağının çeke dayalı olduğunu ancak bu çekler karşılığında herhangi bir mal veya hizmetin satın alınmadığını, davacıların alacaklılarına çek keşide edip verdiği karşılığında çek aldığı, alacaklıdan aldığı çeki bankaya teminat olarak verdiği bu durumda ortada bir çek takasının mevcut olduğu, karşılığında herhangi bir mal veya hizmet alınmayan bu durumda alacaklının çekten kaynaklı alacağının olması için söz konusu çeklerin tahsil edilmiş olması, ancak somut durumda bu çeklerin banka tarafından tanzim edilip edilmediğine dair bir netliğin olmadığı , davacıların kayıtlarına göre bankalara verilen çekler ile alacaklıların elinde bulunan çeklerin de miktar olarak eşleşemediği, bu durumda bu alacaklıların nisap gücünün olmadığının kabul edilmesi gerektiği, ayrıca alacaklılar toplantısından bir gün önce sunulan revize projede de kaynak olarak belirtilen taşınmazın satışı ibaresinin soyut olduğu, hangi taşınmazın ne zaman satılacağı vaadlerinin somutlaşmadığı, yine revize projedeki stokların satılması hususun da kaynak olarak gösterildiği, ancak devam eden bir ticari işletmede stokların satışı zaten elde edilecek faaliyet karı olarak kaynaklarda yer aldığından ayrı bir kaynak kalemi olarak kabul edilemeyeceği, ilave nakit sermaye konulmadığı için her iki davacının da borcu ödeyecek sıcak bir kaynağının da olmadığı, davacıların mevcut durumda sundukları revize projenin fazlasıyla iyimser bir yaklaşımı yansıtacağı ve uygulanabilir olarak değerlendirilmesinin mümkün olmayacağını mütalaa edilmiştir.Davacılar 08/03/2023 tarihli itiraz dilekçesini sunmuş; 08/03/2023 tarihli celsede, davacıların itirazlarını somutlaştırılması için davacılara süre verilmiş, incelenmesi için de mühletin 10/03/2023 tarihinden itibaren 1 ay uzatılmasına karar verilmiştir.Aynı celse duruşmanın İİK’nun 304 maddesi uyarınca ilanına, şirket yetkilisinin ve komiserlerin dinlenmesine karar verilmiş, duruşma 07/04/2023 tarihine bırakılmıştır.
07/04/2023 tarihli celsede üç kişilik komiser heyetinden ikisi (biri geçici olarak yurt dışında olduğundan) dinlenmiş; şirket yetkilisi duruşmaya katılmamıştır. Komiserler, hatır çeki olarak piyasada bilinen bir işlemle davacılara çek verildiğini ancak bu çekler tahsil edilmediği sürece alacak ve alacaklı doğmadığını, bu sebeple bir tarihte dayanağı belli olmayan çeklere ilişkin yazılı tevsik eden bir belgenin sunulmamış olması, ödeme belgesinin de sunulmamış olması sebebiyle alacaklı olarak oy haklarının olmayacağı, bu durumda da nisabın sağlanmadığı görüşünü duruşmada da beyan etmişlerdir.Eksiklik kalmaması için davacıların duruşma günü belirttikleri hususlarda komiserlerden tekrar inceleme yapmaları isetnimş, şirket yetkilisinin dinlenmek üzere çağrılmasına karar verilmiş, davacı vekiline de tekrar ihtarat yapılmış, yine 304 maddesine göre yapılamsı gereken yasal ilanların yapılmasına karar verilerek kesin mühlet İİK.nun 289/5 maddeu yarınca 1 ay uzatılmıştır.—-Aracılığı ile yapılan ilanlar takip edilmiş, ilanların tamamlanması sicille yapılan yazışmalarla sağlanmış, davacı şirket yetkilisi 10/05/2023 tarihli celsede beyanında “Avukatımın beyanlarına aynen katılıyorum, hem şahıs şirketim hem yetkilisi olduğum şirket yönünden davanın kabulüne karar verilsin” dediği görüldü.
Karar celsesi öncesi komiser heyeti de 02/05/2023 tarihli raporunu sunmuştur. Bu raporda da, davacının bir kısım çek alacaklılarının davacılarının defterinde alacak veya avans olarak kayıtlı olmadığı, bunların gerçek bir somut ilişkiye dayanak olarak verildiğini gösteren bir belge sunulmadığı, bu sebeple nisaplarda bildirdikleri olumsuz görüşü korudukları, alacaklıların da hiçbirinin alacağına ilişkin bir belge sunamadığı, oy kullanan alacaklının keşide edip davacılara verdiği çekin ödenip ödenmediğini bilmeme ihtimalinin olmadığı, bu sebeple de bu alacaklıların gerçekten alacaklı oldukları ortaya konamadığından oy kullanamayacağı, borçlu vekilinin itirazlara konu olan belgelerinin incelendiği, görüş değişikliğini gerektirecek bir durumun olmadığı, nisapların sağlanmadığı belirtilmiştir.
Mahkememizce komiser heyetinin görüşüne itibar edilmiştir. Gerçekten de alacaklılar toplantısında kabul oyu verecek alacaklıların alacaklı olduğu kesin delillerle ortaya konmasa bile, açıkça alacaklı sıfatı olmayanların da oy kullanması mümkün olmamalıdır. Çeklerin miktar itibariyle fazlalığı alacaklı nisabı oluşturmaya yönelik görülmektedir. Bu şüphenin ortadan kaldırılması şarttır, ancak iki kez süre verilmiş olmasına rağmen alacaklıların alacağına dayanak somut bir bilgi, belge sunulamamıştır. Bu alacaklılar da (kendi oylarının komiser tarafından sayılmamasına) itiraz etmemiş, tevsik eden bir belge sunmamıştır. Öte yandan, ele edilen ciro ve kar, vaad edilen proje ile elde edilmesi mümkün görülmemiştir. Mühlet boyunca muhtemelen dışarıdan şirkete nakit konarak tahakkuk eden borçlar ödenmiş ise de, rutin cari işleyişin, defterlere işlenen kayıtlı faaliyet karı ile döndürülmediği anlaşılmaktadır. Somut bir kaynak yaratılmadığı, borçların süresinde ve vadesinde ödeneceğini gösterir proje olmadığı, gelinen durum itibariyle gerçekçi ve uygulanabilir bir projenin olmadığı da anlaşılmış; davacılar için verilen kesin mühletin kaldırılmasına, konkordato taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.Kesin mühletin sonunda İİK.nun 305. maddesi, 308. maddesi ve 292. maddesi bir arada düşünüldüğünde, kesin mühletin sonunda tasdik edilmeyeceği anlaşılan bir konkordato talebi karşısında artık iflasın şartları değerlendirilmelidir. İİK.nun 308. maddesine göre mahkeme konkordatoyu tasdik etmez ve davanın reddedilen karar verirse, borçlu iflasa tabi kişilerden ise doğrudan doğruya iflas sebeplerinden mevcut ise, resen borçlunun iflasına karar verir. Doğrudan doğruya iflas sebeplerinin düzenlendiği 177. maddesinin 1. fıkrasının 3 nolu bendinde de “308. maddedeki hal saklıdır” denmektedir. Güncel (Ocak 2023 tarihli rayiç teknik raporlara göre) verilere göre her iki davacının da borca batık olmadığı anlaşılmış; İİK.nun 292. Maddesindeki iflası gerektirir diğer koşulların da (alacaklıları zarara uğratma kastıyla hareket etmek gibi bir eylemi) olmadığı görülmüş; davanın reddine karar vermekle yetinilmiş, iflas kararı verilmemiştir.

HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1—–Ticaret Sicilinde —–ticaret sicil numarası ile kayıtlı davacı—- ve—-Ticaret Sicilinde —– ticaret sicil numarası ile kayıtlı ——- için verilen kesin mühletin kaldırılarak, davacıların mühlet ve konkordato talebinin REDDİNE;
2-Her iki davacı yönünden de iflas şartları oluşmadığından İFLAS KARARI VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA;
3-Tüm tedbirlerin kaldırılmasına, komiserlerin görevine son verilmesine;
4-Tedbirlerin kaldırıldığına dair bu ara kararın —— ve Basın İlan Kurumunda ilanına;
5-Alınması gerekli 179,90-TL harçtan davacı tarafça yatırılan 59,30-TL’nin mahsubu ile bakiye 120,60-TL’nin davacılardan tahsili ile hazine adına irad kaydına
6- Davacılar tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 10 gün içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı —– davacılar vekili ile alacaklı olduklarını beyan eden vekillerin yüzlerine karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.