Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/40 E. 2021/647 K. 28.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/40 Esas
KARAR NO : 2021/647

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/10/2012
KARAR TARİHİ : 28/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;—– tarihinde ——— yapmak yaptırmak bununla ilgili her türlü cihazla elemanları almak satmak ithalat ve ihracatını yapmak ve ana sözleşmesinde yazılı diğer işleri yapmak üzere kurulduğunu ve tarafların müşterek imza ile temsile yetkili kılındığını, yaklaşık 2 yıl boyunca müşterek imza ve ortak yetkiyle çalışan ortaklıkta iş hacminin ve ortaklık kazancının daha da büyüyeceğine olan inançla yeni bir yapılanmaya gidilerek —– —– lik kısmını devralması suretiyle şirketin 3 kişilik bir ortaklığa dönüştürüldüğünü, yine bu kararda tüm ortakların “münferiden” imzaya ve temsile yetkili kılındığını, bu gelişme üzerine ortaklık adına iş takibi yapan, yurt genelinde müşterilerle bizzat ilgilenen,———– ağırlayan, bunları yaparken birçok kez cebinden veya babasının kredi kartından harcama yapan —– karşı davalıların sebepsiz bir takım tavırlar sergilendiğini, haksız ve mesnetsiz ithamlarla ortaklar arasındaki çalışma huzurunun bozulmaya çalışıldığını, davalılardan —– bu süreler boyunca firmaya yatan ödemeleri ——–göstererek kendi şahsi hesabına aktardığını, uygun gördüğü bir ödeme olması durumunda——– notuyla tekrar şirket hesabına, aktardığını, müvekkilinden habersiz olarak temsil yetkilerini kullanan davalıların şirket adına yeni banka hesapları açtığını, bu hesap hareketlerini müvekkiline izah etmekten kaçınıldığını, söz konusu olayların ortaklar arasında ciddi bir sorun haline dönüştüğünü, davalı ortakların müvekkilinin yaptığı harcamaları belgelendirmediğini, şirket idaresine gerekli özeni göstermediğini, mali konularda duyarsız olduğunu içeren Karşıyaka———- ihtarnamesini gönderdiğini, müvekkilinin ihtarnamenin eline geç ulaşması sebebiyle cevap veremediğini, bunun üzerine aynı içerikli ikinci bir ihtarnamenin gönderildiğini, bunun üzerine müvekkilinin İzmir——– nolu cevabi ihtarnamesini göndererek isnatların tamamen asılsız ve yersiz olduğunu, gerekirse bu konuda yasal hakların kullanacağının ihtar edildiğini, bu anlaşmazlıklara rağmen müvekkilinin çalışmaya ve müşteriler ile ilgilenmeye devam ettiğini, ancak ortaklığın her yıl katıldığ——— yapılacağını beyan ettiklerinin öğrenildiğini, müvekkilinin bu olayı araştırması üzerine davalıların 06/02/2010 tarihinde bahsi geçen şirketi kurduklarının ve ortak müşterilerin bu şirkete yönlendirildiğinin öğrenildiğini, yine müvekkilinin yaptığı araştırmada —- yeni kurduğu şirket tarafından teklif götürdüğünü — hazırlandığının görüldüğünü, ayrıca fatura incelendiğinde— olduğunun görüleceğini belirterek şirket müdürlerinin rekabet yasağı ve bağlılık yükümlülüğü hükümlerine aykırı davranan davalıların hukuka aykırı durumlarının tespiti ile buna bağlı olarak şirket müdürlerinden azline karar verilmesini, davalıların müvekkili ile ortak oldukları —— yargılama sonuna kadar durdurulmasını ve davalıların yeni şirketin —- yapmalarının yasaklanarak devam eden rekabet yaşağına aykırılığın önlenmesini, yeni şirketin tespit edilecek tüm banka hesaplarına bloke konulmasını, yargılama sonunda yeni————– konularak 3. kişilere devrinin önlenmesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesine, müvekkilinin kazanç yoksunluğu ve uğramış olduğu zararının tespitine kadar fazlaya dair tüm dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla tanzimi için şimdilik 30.000,00 TL tazminatın davalılardan alınarak müvekkilerine ödenmesine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava şirket müdürü olan davalı şahısların rekabet yasağı ve bağlılık yükümlülüğü hükümlerine aykırılığı iddiasıyla açılmış olan bu davada davalı şirketin taraf ehliyeti bulunmadığını, davalı şirket yönünden davanın reddi gerektiğini, davacı şirketin taraf ehliyeti bulunmadığını, söz konusu ihtarnameyi İzmir — Noterliğinin— sayı ——— tarihli ihtarnamesi ile verdiği cevapta asılsız iddialarda bulunduğunu ve şahsına bildirilmeyen konularda açıklama talep ettiğini belirterek esas yönünden davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava; Hukuki niteliği itibariyle davalı şirket müdürlerinin davalı şirketi kurarak rekabet yasağı ve bağlılık yükümüne aykırı hareket ettiklerinin tespiti, gerçek kişi davalıların davacı şirket müdürlüğünden azilleri, tüm davalıların rekabet yasağına aykırı hareketleri nedeniyle maddi tazminatın tahsili istemine ilişkindir.
Bozma öncesi, Mahkememizce yapılan———sayılı ilamı ile bozulmuş, bozmaya uyularak incelem yaptırılmış ————— sayılı kararla, haksız rekabetin tespitine ancak ispatlanamadığından maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Bu karar da Yargıtay — sayılı kararla, “davalı gerçek kişilerin rekabet yasağını ihlal ettikleri ve davalı şirketin de TTK m. 632 uyarınca müdürlerinin eyleminden sorumlu bulunduğu sabittir. Mahkemece davacı şirketin ne şekilde ne kadar zarara uğradığı ortaya konamadığı gerekçesiyle tazmin talebinin reddine karar verilmişse de, davalı şirketin kuruluşundan itibaren kâr elde ettiği de dikkate alınarak 6098 sayılı TBK 50. maddesi gereği hakkaniyete uygun bir miktar tazminatın hüküm altına alınması gerektiği” gerekçesiyle bozulmuştur.
Usul ve yasaya uygun bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
Bozma öncesi davalı ….— görevlerinden azli talebi yönünden davalıların yargılama sırasında müdürlük görevlerinin son bulmuş olması nazara alınarak konusuz kalan talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, bu karar da kesinleşmiştir.
Eldeki davada davalı gerçek kişilerin ve davalı şirketin haksız rekabet fiilinde bulundukları sabit olup, uyuşmazlık haksız rekabet sebebiyle hükmedilecek maddi tazminatın miktarından ibaret kalmıştır.
Yargılama boyunca alınan bilirkişi raporlarına, dosyaya ibraz olunan davacı ve davalı şirketlerin —- beyannamelerine göre, davalı şirketin kurulduğu yılın bir önceki yıla göre —-azalma olduğu ancak bu azalmaya karşılık davacı şirketin önceki yılları zararla kapatmasına rağmen —- elde ettiği, davalı şirketin ise ——— olarak ıslah etmiştir.
Gerçek kişi davalıların davacı şirkette müdür sıfatları bulunduğu sırada davacı şirketi kurdukları sabit olup davalı şirketin, davacı şirket ile aynı alanda faaliyet gösterdiği uyuşmazlık dışıdır. Bu durumda davalı müdürlerin 6762 sayılı TTK’nın 547 (6102 sayılı TTK’nın 626)nci maddesi uyarınca rekabet yasağına aykırı davrandıkları sabit olup davalıların daha sonra hem davalı şirketin hem de davacı şirketin ortaklık ve müdürlüklerinden ayrılmalarının rekabet yasağının ihlal edilmesine etkisi bulunmadığı, davanın 02.10.2012 tarihinde açıldığı ve davalı gerçek kişilerin davalı şirketteki hisselerini 09.10.2012 tarihinde dava dışı ——–devrederek davalı şirketten ayrıldıkları, davalı şirketin kurulduğu tarihten dava tarihine kadar kar da elde etmiş olduğu, davalı şirketin de TTK m. 632 uyarınca müdürlerinin eyleminden sorumlu bulunduğu anlaşılmıştır. Tazminatın amacı gerçek zararın giderilmesi olup gerçek zararın belirlenememesi halinde de TBK m. 50’ye göre somut olayın olağan akışı ve zarar görenin aldığı önlemler göz önünde tutularak, zararın miktarının hakkaniyete uygun olarak hakim tarafından belirlenmesi gerektiği gözetilerek, takdiren 10.000 TL maddi tazminatın davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE;
1-Davalıların haksız rekabette bulunduklarının TESPİTİNE;
2-Takdiren 10.000 TL maddi tazminatın müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine; fazlaya ilişkin kısmın reddine;
3- Alınması gerekli 683,10 TL harçtan davacı tarafından peşin ve ıslah harcı olarak yatırılan 532,50-TL harcın mahsubu ile bakiye 150,60-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4- Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 21,15-TL. başvurma harcı, 532,50 TL peşin ve tamamlama harcının toplamı olan 150,60-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen toplam 4.502,10-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre takdiren (%28,53 kabul, %71,47 ret oranında) olmak üzere 1.284,46-TL ‘nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
8- ——– göre davacı vekili için takdir olunan 4.080,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9- —— 13/4 maddesine göre reddedilen miktar üzerinden davalı vekili için takdir olunan 4.080,00TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Temyiz Kanun yolu (Yargıtay —. Hukuk Dairesi) açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.