Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/398 E. 2021/756 K. 15.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/369 Esas
KARAR NO : 2021/755
DAVA : Alacak (Banka Kredisinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/12/2020
KARAR TARİHİ : 15/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Banka Kredisinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —-Keşide yeri İstanbul olan, — nolu — bedelli çekden bakiye—– Keşide yeri — keşide tarihli—- bedelli çekten bkaiye kalan — olmak üzere toplam —– alacağının kabulü ile taraflarına hükmedilmesine, çeklere keşide tarihinden itibaren temerrüt faizi işletilmesine, konkordato keşide tarihinden itibaren temerrüt faizi işletilmesine, konkordoto tedbir kararından önce çeklerin karşılıksızdır yazılmasına sebebiyet verildiğinden, çek tutarları üzerinden %10 karşılıksız çek tazminatının ödenmesine hükmedilmesine, çekişmeli alacak olarak açılan iş bu davanın ve alacak taleplerinin——- dosyasına ve bu dosyada belirlenen komiserler bildirilmesine, tüm yargılama giderleri ve birlikte vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili ——- konkordato projes——- sayılı kararı ile tasdik olunduğunu mahkememizde açılan davanın —–tarihinde açıldığını, yasanın bu konuya ilişkin hükmü açık olduğunu, bu kapsamda alacaklının proje tasdik kararının ilanından itibaren alacaklının —– içerisinde alacağına ilişkin olarak alacak davasını açması gerektiğini, icra ve İflas Yasası’ndaki tüm süreler hak düşürücü süreler olduğunu, dolayısıyla alacağına ilişkin olarak 1 aylık hak düşürücü süre içerisinde alacağına ilişkin olarak dava açmayan karşı tarafın süresinden sonra açtığı bu davanın kabulü hukuken mümkün olmadığını, her ne kadar karşı tarafın dava dilekçesinde “alacaklılar toplantısının kendilerine tebliğ edilmediği bu nedenle toplantıya katılmadıkları” şeklinde beyan sunmuş olsa da bu beyan hukuken kabul edilebilir nitelikte olmadığını, davacı taraf her ne kadar usulüne uygun çağrı yapılmadığını iddia etmişse de kanunen komiserin her alacaklıya toplantıyı bildirme zorunluluğu bildirme zorunluluğu bulunmadığını, müdahale talebini bildirdiğini beyan eden davacının alacaklar kurulu ilanını takip etmesi gerektiğini, adi ve rehinli alacaklılar toplantısı —— tarihinde ilan olduğunu, ilan toplantıdan önce tüm alacaklılara çağrı niteliğine haiz olduğundan alacağını bildirdiğini beyanına karşın davacının keyfiyetle konkordato sürecini takip etmediğini, İşleyen konkordato sürecinde alacaklılar alacaklı olduklarını iddia ettikleri borcu takip ile yükümlü olduğunu, davacı bankaya —– tarihinde yazılı olarak rehin ve adi alacakların bildirilmesi için iadeli taahhütlü posta gönderildiğini, bu postaya ait belgeler konkordato komiserinden istendiği takdirde teslim edileceğini, davacı banka bu toplantı davetine rağmen toplantıya katılmamış ve alacağını bildirmediğini, dolayısıyla konkordato sürecinde sadece müdahale talebi gönderilerek alacağının reddine veyahut kabulüne ilişkin bir değerlendirme yapılıp yapılmadığını takip etmeyen alacağına ilişkin toplantılara haberdar olmasına karşın —- yaptığı müdahale talebini dayanak göstererek ——yılında ve konkordato tasdik kararının ilanından aylar sonra bu davayı açmasının hukuken kabul edilebilirliği bulunmadığını, iş bu nedenle açılan yasal süresi içerisinde açılmayan söz konusu alacak davasının hem usul hem de esas açısından hukuka ve hakkaniyete aykırı olup reddi gerektiğini beyan ederek; Dava harç, gider ve vekalet ücretinin davacı tarafa bırakılmasına talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, banka alacağının tahsiline ilişkindir.
Dosyanın ——– dosyasından verilen görevsizlik kararı ile mahkememize tevzi edildiği görülmüştür.
Davanın ticari dava olduğu konusunda bir tereddüt yoktur. Ancak davanın, iflas, konkordato davalarında özel yetkili olan —– görülüp görülmeyeceği üzerinde durmak gerekir.
Davalı şirketin —- açtığı adi konkordato davasında, yapılan yargılama sonunda —– kararla konkordato projesinin tasdikine karar verildiği görülmüştür.
İİK.nun 308b maddesine göre çekişmeli alacaklar için mahkemece teminat alındığı takdirde bu teminattan pay almak için çekişmeli alacaklının 1 ay içinde dava açması gerekir. Teminatın ne zaman alınacağına ilişkin yasada açık bir düzenleme olmamakla birlikte doktrinde teminatın hem tasdik yargılaması sırasında İİK.nun 302/4 maddesi kapsamında istenebileceği hem de tasdikten sonra dava açılarak veya geçici hukuki koruma mahiyetinde olduğundan değişik iş dosyası üzerinden ——- talepte bulunularak istenebileceği kabul edilmiştir.
Tasdik yargılaması sırasında tasdikten önce, çekişmeli alacaklar için teminat alınmasına karar verilmesi halinde mahkeme ara kararının yerine getirilmemesi halinde mühletin kaldırılmasına karar verilebilecek; tasdikten sonra dava açılarak istenmesi halinde ise, mahkeme alacağın varlığını tespit ederse davayı kazanan alacaklı alacağını —- konkordato şartları dahilinde ödenmesini isteyebileceği gibi konkordatonun feshi davası da açabilecektir. —– İİK.nun 308b/2 maddesindeki 1 aylık sürede dava açmayan alacaklı, alınmış teminattan yararlanma imkanını, kazandığında konkordatonun feshini isteyebilme veya tasdik edilmiş projeden faydalanma imkanını kaybedecektir. Bunun dışında maddi hukuk anlamında ——
Çekişmeli alacağın tahsili talepli olan davalarda, genel yetki ve görev kuralları geçerli olacaktır.——
Dava konusu somut olayda uyuşmazlık, davacı bankanın iki adet çekten dolayı davalı şirketten olan alacağının tahsili taleplidir. Bir diğer ifadeyle talep, alacağın tasdik edilen konkordato projesine dahil edilmesi, İİK.nun 308b maddesine göre alınmış teminattan faydalanılması — değildir. ———
Talep sadece alacağın tahsili olup genel hükümlere göre uyuşmazlık çözümleneceğinden, dosya konusu uyuşmazlığın —— ilgili olmadığı, görevsizlik kararı ile dosyanın mahkememize gönderilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşılmakla, karşı görevsizlik kararı verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1- Mahkememizin görevsizliği nedeni ile 6100 sayılı HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince davanın usul yönünden REDDİNE,
2- Karar kesinleştiğinde ve istek halinde dosyanın görevli—– gönderilmesine,
3- —— ilamı ile görevsizlik kararı verilmiş olmakla, taraflarca mahkememiz kararına karşı İstinaf yoluna başvurulmadığı takdirde, dosyanın mercii tayini için —— gönderilmesine,
4- 6100 Sayılı HMK’nun 331/2. maddesi gereği yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya görevli mahkemede devam edilmemesi durumunda, tarafların talebi üzerine dosya üzerinden durumun tespiti ile yargılama giderlerinin hüküm altına alınmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/06/2021