Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/395 E. 2022/651 K. 27.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/395 Esas
KARAR NO:2022/651
DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:08/06/2021
KARAR TARİHİ:27/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ;Müvekkil Banka —-arasında akdedilen Kredi sözleşmesine istinaden adı geçen firmaya ticari kredi açılmış ve kullandırıldığını, diğer davalılar ise iş bu sözleşmeyi müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığını, bu sözleşmeye istinaden borçluya/davalıya kredi açılmış ve kullandırıldığını, söz konusu sözleşme hükümlerine riayet etmeyen davalıların sözleşmesi feshedilerek,—- ihtarnamesi ile söz konusu borcun ödenmesi gerektiği bildirildiğini, fakat buna rağmen borç ödenmemiştir. Kredi borcunun ödenmemesi üzerine, borçlular hakkında—-Sayılı dosyası ile asıl alacağın fer’ileriyle birlikte tahsili için İlamsız İcra yolu ile icra takibine başlanılmıştır. Ancak davalı/borçlular tarafından borca itiraz edildiğini, davalıların bankaya olan borçları devam etmekte olup, asıl alacak ve fer’ilerinin tahsili amacıyla açılan icra takibine ve talep edilen asıl alacak ve faizleri ile birlikte talep edilen asıl alacağa bağlı fer’i alacaklar tamamen usul ve yasaya uygun olduğunu, davalı borçlunun haksız itirazlarının iptal edilerek takibin devamına, takip konusu alacağın —- az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatı ödemesi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından, müvekkilleri aleyhine—-numaralı ilamsız icra takibi başlatıldığını, müvekkilleri tarafından yasal süresinde icra takibine itiraz edilmesi ve —–icra takibinin durdurulmasına karar verilmesi üzerine eldeki itirazın iptali davası açıldığını, kötü niyetli ve haksız bu davanın reddi gerektiğini, davacı banka ile müvekkilime ait şirket arasında Kredi Sözleşmesi ilişkisi bulunduğunu, taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesine müvekkil — ayrıca kefil sıfatıyla imza atıldığını, müvekkillere verilen krediye uygulanan faizler son derece fahiş olup; müvekkillerimin alacaklıya bu kadar borcu olmadığını uygulanan faizlerin fahiş oranda olduğunu, hakimin müdahalesi gerektiğini, fahiş temerrüt ve akdi faiz oranlarına itiraz ettiklerini, uygulanan temerrüt faizi maliyetlerle ilgili olmayan, ödemeyi zorlaştırıcı bir oran olduğunu, icra dosyasında kapak hesabı incelendiğinde ve mevcut borç miktarı görüldüğünde faiz miktarının fahiş olduğunu, bu nedenle —-esas sayılı icra takibinin iptaline, alacak likid olduğundan ve alacaklı kötü niyetli olduğundan asıl alacağın—oranında alacaklı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; — sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Dosya konusunda —-verilerek rapor alınmıştır.—- raporunda; davacı banka’nın, davaya konu olan,—- takip talep tarihi itibariyle; davalı kredi asıl borçlusu; — yapılan hesaplama sonucunda; tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla, —- olarak belirlenmiştir.Davacı banka tarafından, dava konusu olan icra takip dosyasında, talep edilen alacağın tamamına tüm davalılar itiraz ettiğinden, toplam —tutar üzerinden itirazın iptali ile icra takibine devam edilebileceği, takip tarihinden itibaren, borç ödeninceye kadar, asıl alacak tutarı üzerinden, yıllık— temerrüt faizi ile sözleşme hükmüne göre de, faizinin — istenebileceği hususu, şeklinde raporunu sunmuştur.Mahkememiz—– tarihli duruşmasında davacı vekiline genel kredi sözleşmesinin ve gayri nakdi sözleşmenin eksiksiz bir suretinin sunması için süre verildiği, dosyanın aynı —– verilerek davalı kefillerin çek garanti bedelinden sorumlu olup olmadığının değerlendirilmesi suretiyle ek rapor tanzimi istenmiştir.—- ek raporunda kök raporundaki görüşleri ile aynı kanaatte olduğunu bildirmiştir.—-raporu gerekçeli ve denetlemeye açık hazırlanmış olup mahkememizce hükme esas alınmıştır.Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından: Davalılar —- tutarlı, ticari nitelikli genel kredi sözleşmesine (el yazısı ile) tarih ve kefalet tutarı beyanı yazılarak, müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları hususu sabittir.—- ticari yapılandırma kredisi kullandığı, davalı kredili müşterisi —-hesap kat ihtarnamesi gönderildiği, asıl borçlu ile birlikte kefillerin, kefalet limitleri ve hesap kat tarihinden itibaren temerrüt faizi, — ve masraflardan müştereken borçlu olduğu anlaşılmakla davanın — asıl alacak ve ferileri yönünden davanın kabulüne karar verilmiş; alacak likit olup takibe haksız itiraz edildiğinden davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın KABULÜ ile; —-sayılı icra dosyasında davalı tarafça yapılan itirazın iptali ile takibin —asıl alacak ve ferileri üzerinden devamına,
2-)Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen—-oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-) Alınması gerekli —- harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-) Davacı tarafından sarfedilen toplam— yargılama giderlerinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-) Davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalının üzerine bırakılması,
6-) Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
7-) Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan —– vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
😎 6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca— tarafından karşılanan —zorunlu arabuluculuk ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak alınarak hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
Dair; karar davacı vekilinin yüzüne, davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren —- haftalık süre içinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.