Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/388 E. 2022/880 K. 06.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/388 Esas
KARAR NO : 2022/880

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 24/12/2019
KARAR TARİHİ : 06/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davada görevli mahkemenin Tüketici mahkemeleri olduğunu, —– plaka nolu minibüsün müvekkili şirket nezdinde trafik sigortalı olduğunu, 05.01.2018 günü saat 23.50 sularında alkollü olan davalı—–plaka nolu seyirhalinde iken dava dışı —– plaka nolu araç ile çarpışarak maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, trafik kazası tespit tutanağına göre—– plaka nolu minibüs sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiğini, kazadan 25 dakika sonra yapılan alkol muayenesinde davalı sürücünün 0.36 peomil alkollü olduğunun tespit ettiğini, —-incelemesi sonucu dava dışı —– plaka nolu araçta KDV dahil 14.868,45-TL hasar tespit ettiğini ve bu bedel ödendiğini, trafik sigortası genel şartlarına göre müvekkili şirketin sigortalısına rücu hakkı bulunduğunu, bütün bu nedenlerle, kusur, davalının mal varlığı üzerine öncelikle teminatsız, aksi halde uygun teminat karşılığında ihtiyati tedbir konulmasını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalının icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin 9.037,05-TL üzerinden, icra inkar tazminatı, ticari faiz, yargılama giderleri ile birlikte devamını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya tebligatın yapıldığı, davalının cevap dilekçesi ibraz etmediği görüldü.Davalı asil duruşmadaki beyanda :Olayın yaşandığı esnada işim bitmiş evime giderken 0,30 promil alkollü olduğum, ancak kendimde olduğum anda tamamen karşı tarafın hatası ve kusurundan kaynaklanan bir kaza meydana gelmiştir, karşı taraf bana çarpmıştır, dolayısıyla davanın reddini talep ediyorum, demiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle, 05/01/2018 tarihinde gerçekleşen trafik kazası dolayısıyla kazada zarar gören araç sahiplerine ödenen hasar tutarının davalı sigortalıdan rücuen tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatına ilişkindir.Dosyanın —–Karar sayılı görevsizlik kararı ile Mahkememize gönderilerek, Mahkememiz yukarıdaki esasa kaydı yapılarak ,yargılamaya devam olunmuştur.——tarafından hazırlanan raporda ;alkollü bir şekilde trafikte seyreden bir sürücünün alkol konsantrasyonu hangi seviyede olursa olsun bireysel farklılıklar göstermekle birlikte trafik güvenliği açısından değişen derecelerde risk oluşturabileceği, ancak bu durumun tehlike arz edecek düzeyde olup olmadığı, dolayısıyla sürücünün tesiri altında bulunduğu alkol seviyesinde araç kullanması halinde “emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek halde” olup olmadığının tespitinin bireyin o andaki sürüş ehliyetini belirleyebilecek dikkat algı, denge, refleks, psikomotor ve nöromotor koordinasyon gibi nörolojik, nistagmus, akomodasyon, görme gibi oftalmolojik ve genel durumunun tesbitine yönelik detaylı dahili muayenesine ait tıbbi verilerin değerlendirilmesi ile mümkün olabileceği cihetiyle alkol seviyesi 0,42(sıfırvirgülkırkiki) Promil bulunan —— bu muayeneler yapılmamış olduğundan emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edip edemeyeceği hususunun mevcut verilerle tespit edilemediği, Kazanın münhasıran alkolün etkisiyle meydana gelip gelmediği hususunun sadece kişinin alkol düzeyinin değerlendirilmesi ile tespit edilemeyeceği; kaza oluşumuna sebep olabilecek yol, araç, iklim durumu gibi diğer koşulların kazadaki rolünün tıbbi bir konu olmadığı, şeklinde mütalaa sunulmuştur.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilmek üzere dosya —–bilirkişi heyetine verilerek, rapor alınmıştır. Bilirkişi heyeti raporunda; davacı sigorta şirketine trafik sigortalı ——plaka nolu otomobil sürücüsü—–%75 (Yüzdeyetmişbeş) oranında kusurlu olduğu, dava dışı ve kazaya karışan—– plaka nolu otomobil ——% 25 (Yüzdeyirmibeş) oranında kusurlu olduğu, dava dışı ve kazaya karışan—–plaka nolu otomobilin kaza nedeniyle toplam zarar ve ziyanı 12.617,93- TL olup, davalı tarafa ait araç sürücüsünün % 75 oranında kusurlu olduğundan, davalı bu bedelin 9.463,45-TL’sinden sorumlu olacakları, ancak, kaza münhasıran alkolün etkisi ile meydana gelmediğinden davalı bu bedelden sorumlu olmayacağı, kazanın münhasıran alkol etkisi ile meydana gelmediği, şeklinde raporunu sunmuştur.Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; Dava, zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir. Davacı sigortacının ——poliçesi gereği ödediği bedel yönünden davalı sigortalısına rücu edebilmesi için, kazanın münhasıran alkol etkisinde meydana geldiği ve kazaya etki eden başkaca unsur bulunmadığının, davacı sigortacı tarafından ispat edilmesi gerekmektedir. ——- Olayın salt alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin, alkol dışında başka unsurların da olayın meydana gelmesinde rol oynayıp oynamadığının saptanması, sonuçta olayın tek başına alkolün etkisiyle meydana geldiğinin belirlenmesi durumunda, oluşan hasarın poliçe teminatı dışında kalacağından davanın kabulüne, aksi halde reddine karar verilmesi gerekeceği ilkesi benimsenmektedir——Somut olayda, kaza tespit tutanağında sürücü —— kavşaklarda geçiş önceliği kuralına uymadığı, kavşağa yaklaşırken araç hızını azaltmadığından ve alkollü (0,42 promil) araç kullandığından %75, sürücü—— kavşakta geçiş önceliğine uymadığından, %25 oranında kusurlu olduğu açıklanmıştır. Alkolü araç kullanmak; idari yaptırım ( para cezası.. vb) gerektiren bir ihlal olup, bir trafik kural ihlali olmadığından kusur oranının tespitine etki eden bir neden değildir. Bundan ayrı, davacının rücu hakkının doğumu için, kazanın münhasıran alkol etkisinde meydana gelmesi gerekmekte olup, bunun içinde alkolün etkisinde araç kullanan kişinin kazanın meydana gelmesinde de %100 kusurlu olması icap eder. Başka bir deyişle, her iki araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurlu olması halinde, kazanın münhasıran alkolün etkisi altında gerçekleştiğinden söz edilemeyecektir. somut olaya konu kazada münhasırlık söz konusu olmadığından, davacının rücu hakkı bulunmamaktadır. Bu nedenle davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Alınması gerekli 80,70 TL harcın 154,34-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 73,64‬- TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-)Davacı tarafça yatırılmış olan gider avansı bakiyesinin, karar kesinleştiğinde HMK. 333. maddesi uyarınca davacıya iadesine,
5-)Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-)——04/01/2022 tarihli ve——nolu 830 TL —– Mütalaa Tanzim ve Muayene bedelinin davacıdan alınarak Hazineye İrat Kaydına,
7-)Uyap’ta yapılan kontrolde Arabuluculuk için sarf kararı düzenlenmediği anlaşıldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,Dair; karar davacı vekilinin yüzüne, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.