Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/38 E. 2022/630 K. 21.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/38 Esas
KARAR NO:2022/630

DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:13/03/2014
KARAR TARİHİ:21/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalılardan satıcı/ihracatçı — arasında —aracılığı ile akdedilen— tarihli satış sözleşmesi tahtında —hammadde emtiası alımı için mutabık kalındığı sözleşme uyarınca malın bedeli, —–dahil toplam satış bedeli — olarak kararlaştırıldığını, bilahare ek sözleşme ile — tarihli satış sözleşmesine konu malzeme miktarının — olarak değiştirilmesi ve bu miktarın —tonunun ise—- bulunan — gönderilmesi hususunda mutabık kaldıklarını söz konusu değişiklik sonucu— malın toplam satış bedelinin— olarak kararlaştırıldığını, bu satış bedelinin toplam — adet — faturaya tekabül etmek sureti ile — Şubesindeki ihracatçı — hesabına havale ile gönderildiğini, toplam — tonunu alıcılara tedarik edilmiş olup, karşılığı — ye tekabül edip, geriye kalan — ton malında satış sözleşmesi ve ek sözleşmeye aykırı şekilde müvekkilinin müteaddit taleplerine ve ihtarlarına rağmen davalılardan ihracatçı— tarafından alıcılara gönderilmediğini, buna karşın— hesabına gönderilmiş olan— tutarındaki satış bedelinin tamamını — Şubesindeki hesabından çektiği bilgisinin istihbar edildiğini, — söz konusu satış bedelini çekmesi ile belirtilen şekilde —hesabına havale ettiğini, müvekkilinin bu suretle zarara uğratıldığını, davalılardan—– alıcılara tedarik etmeksizin satış bedelini — çekebilmiş olmasının —görevlilerinin de müvekkili ve/veya diğer alıcı tarafından ödenen tutarı çekmelerine/çekebilmelerine müsaade etmiş olmasının tamamen hukuka aykırı olduğunu, paranın — hesabına peşin gönderilmesi halinde —- faturaların— hesap sahibinin bloke konulmuş parayı kendi hesabından çekebilmesi için hesap sahibinin— ihracatın yapıldığını gösteren —beyannamelerine, ilgili faturaları ve menşe şahadetnamelerini, ibraz etmesinin zaruri olduğunu, — — beyannamesi sunduğu veya —yetkililerinin sunulan sahte evraklar nezdinde —gönderilen parayı serbest bıraktıkları yada –yetkililerinin satış sözleşmesinde aracılık eden davalılar —parayı çekmesi akabinde parayı göndermiş olduğu—. kişiler olan —İşbirliği yaparak müvekkilini hile ile aldattıkları ve müvekkiline satış sözleşmesi konusu malların tamamını göndermeksizin müvekkilinin parasını hukuka aykırı şekilde çektiklerini belirterek — sayılı ihtarname tebliği ile davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlulukları çerçevesinde müvekkilinin uğradığı zarardan şimdilik — ödendiği tarihten itibaren 3095 sayılı kanunun 2. md. uyarınca değişen oranlarda ticari faizle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılardan — vekili cevap dilekçesinde, müvekkili hakkındaki davanın husumetten reddini talep etmiştir.Davalılardan— arasında imzalanan sözleşme ve ek sözleşmede imzaları bulunmadığı, sözleşmeye taraf olmadıkları için husumet yönünden reddini, aynı dilekçede diğer davalı — aleyhine açılmış davanın ise müvekkili şirketin sözleşme gereğini yerine getirmediği iddiasının gerçeğe aykırı olduğunu, zira davacı tarafında beyan ettiği — ton emtianın —tonunun davacıya teslim edildiği, geri kalan — ton emtianın ise teslim süresinin bitimi olan — tarihine kadar teslim edileceğini, bu nedenle açılan davanın haksız ve kötüniyetli olduğunu beyan etmiş, davanın reddini istemiştir.Davalı —- vekili cevap dilekçesinde, davanın müvekkili açısından hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, zira müvekkili bankanın tarafların edimlerini yerine getirip getirmediğini kontrol etme, denetleme yükümlülüğü ve görevi bulunmadığını, zira davacı tarafın hesaba havale gönderirken havale talimatında herhangi bir kayda ve şarta yer vermediğini, mal teslim edilene kadar paranın blokeye alınması yönünde bir talimatı bulunmadığını, böyle bir talimat olmadığından bankanın resen parayı blokeye alma gibi yetkisi bulunmadığını, kaldı ki dava konusu sözleşmeden anlaşıldığı üzere havalenin peşin ödeme şeklinde yapılan bir işlem olup, önce paranın verilmesi ve sonrada malın gönderilmesini öngören bir ödeme sistemi olduğunu, davacının sözleşme gereği ödemelerini yaptığını, sözleşme gereği teslim edilmemesi hususunun müvekkili bankanın takip edeceği, araştıracağı bir konu olmadığını,tarafların anlaşmalarının peşin para sistemine göre yapıldığını, davacının peşin ödemeyi yapıp karşı tarafın edimini tam yerine getirmemesinin bu taraflar arasında ki bir ihtilaf olup, müvekkili bankayı bağlamayacağını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, davacı şirket ile davalılardan — arasında yapılan satış sözleşmesi uyarınca önce — ton üzerinden ve bilahare ek sözleşme ile—ton olarak kararlaştırılan—hammaddesi alımı için mutabık kalınarak bu emtianın bedeli olan tutarın davacı tarafından davalılardan— firmasına havale ile gönderildiği ve ödenmesinden dolayı gönderilen emtianın—ton olup, geriye kalan —ton emtianın ise ihracatçı — tarafından — bulunan davacı alıcısına gönderilmemesi nedeniyle davalı ihracatçı, paranın — havale edildiği davalı — ile ihracatçının parayı çekmesi nedeniyle paranın serbest bırakılmasına neden olan — çalışanları ve bununla işbirliği içerisinde olduğu ileri sürülenlere karşı açılmış tazminat davasından ibarettir.Alıcı —merkezli davacı şirkettir. Satıcı da —ton malın teslim edilmemiş olduğunu ileri sürmüş, bu husus—belgeleriyle ve tarafların da kabulü ile sabittir.
İstinaf incelemesinden önceki—yargılamada, —oluşturulan heyetten alınan —-tarihli kök raporda — heyeti davacı ile davalı — arasında düzenlenen sözleşme ve ek sözleşme uyarınca davacının —ihraç edeceği —emtiası için davalı bankanın taahhütname vermesi nedeniyle sorumlu olup, davalı ihracatçı tarafından davacıya gönderilmesi gereken — ton emtiadan — ton gönderildiği, gönderilmeyen —tonluk kısmın karşılığı olan — davalı — ile birlikte davalı — müşterek müteselsil sorumlu olduğu, diğer — davalının ise davacıyı zarara uğratmak için ihracatçı firma ile birlikte ortak hareket ettikleri anlaşılamadığından davacının alacağından sorumlu olmadıkları rapor edilmiştir. Bu rapora davacı vekili ve —vekili itiraz etmiştir.(Esasen davacının itirazları sadece sorumlu tutulmayan — kişinin de sorumlu olduğuna ilişkindir, hesaplama yöntemine, kura itiraz etmemiştir.) Ek rapor alınması karar verilmiş; ancak bu arada —- vefatı nedeniyle ek rapor diğer —–alınmış,— havale tarihli raporda kök rapordaki açıklamalarda belirtildiği üzere davalı—teslim edilmeyen emtia karşılığı — sorumlu olduğu, davalı — – ise davacının uğradığı zarardan sorumlu olmadığı zira hesap sahibinin bankaya verdiği havale talimatı sonucunda bankayı kendi hesabından belli bir miktarda parayı çekip havale alıcısına ödemeye yetkili kıldığı, havale talimatı sayesinde havale alıcısının havale edilen tutarı kendi adına tahsil etme yetkisine sahip bulunduğunu, bu durumda davalı vekilinin havale edilen parayı havale alıcısı durumunda olan davalı— şirketine ödemekle, aralarındaki akdi ilişkiyi inkar etmediği, bu nedenle davalı bankanın davacıya karşı akdi sorumluluğu bulunmadığı rapor edilmiştir.İstinaf incelemesinden önce, mahkemece — ek raporuna itibar edilmiş,toplam ödenen — çıkararak teslim edilmeyen emtia için ödenen — şirketinden tahsili ile davacıya ödenmesine; banka yönünden bankanın bir sorumluluğu olmadığı gerekçesiyle esastan reddine karar verilmiştir. Diğer davalılar —yönünden de pasif husumet yokluğundan dava reddedilmiştir.
Karar davacı tarafından istinaf edilmiş olup davacının istinaf sebepleri, bankanın da sorumlu olduğu, kök ve ek rapor arasında bankanın sorumluluğu yönünden çelişki olduğu,—- beyannamesindeki tarihin değil fatura kesim tarihideki kurun esas alınması gerektiği, — efektif satış kuru değil, sözleşmeye göre kararlaştırılan — kurunun esas alınması gerektiği , buna göre de çıkararak teslim edilmeyen emtia için ödenen —iade edilmesi gerektiğidir.Davalılardan —kararın onanmasını (istinaf talebinin esastan reddini kastetmiştir) talep eden dilekçe sunmuşlardır.
— sayılı kararla davacının —zararı olduğu iddiasına ilişkin zarar kalemlerinin nelerden ibaret olduğunun açıklattırılmadığı, açıklattırılması ve bedel iadesi dışında talepte bulunup bulunamayacağı, zarar miktarının belirlenmesi, bankacı ve —oluşturulacak bir heyetten rapor alınması, eksik inceleme ile karar verildiği, diğer istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığı gerekçesiyle karar kaldırılmıştır.Dosya mahkememizin — sırasına kaydedilmiş, davacıya zarar kalemlerini açıklaması için — tarihli ilk celsede süre verilmiştir. Davacı vekili — tarihli yazılı beyan dilekçesi ile tek talebinin teslim edilmeyen ancak parası gönderilmiş malın bedeli olduğunu, teslim edilen malın bedelinin —olduğunu; toplamda havale ile gönderilen —çıkarılması ile — teslim edilmeyen malın bedelinin iadesini talep ettiğini belirtmiştir.
—tarihli celsede —incelemesi yaptırılması için ara karar oluşturulmuş ise de, verilen sürede ve hatta inceleme gününe kadar — ücreti davacı tarafça yatırılmamış, inceleme günü tutanak tutulmuştur.— tarihli celsede davacı mazereti kabul edilmeyerek dosya işlemden kaldırılmış, davacının yenileme dilekçesi sunması üzerine duruşma günü verilmiştir.— tarihli celse de yine takipsiz bırakılan dosya bu sefer — Kez işlemden kaldırılmış; davacı tekrar yenileme dilekçesi sunmuş,— tarihine duruşma günü verilmiş, taraflara tebligat yapılmıştır. Davacı vekili, — ücret için tekrar süre istemiş ise de,— tarihinden bu yana — ücretinin yatırılmadığı, kesin ihtarlı süre verilmiş olduğu görülerek talep reddedilmiş, mevcut duruma göre değerlendirme yapmak gerekmiştir.Gelinen aşama itibariyle —ücretini ikmal etmeyen davacının, bankanın da sorumlu tutulması gerektiği; diğer — davalının da sorumlu olması gerektiği ve gerçek zararının — daha fazla olduğu iddialarını ispatlama imkanı kalmamıştır. Önceki kararda hükmedilen — ile ilgili davalı— kararı istinaf etmemiş, davacı yararına usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Bu sebeple önceki karar gibi banka yönünden davanın esastan reddine; diğer — davalı için husumet yokluğundan davanın esastan reddine; davalı—temerrüt tarihinden itibaren 3095 sayılı kanun 2/2 md. uyarınca ticari avans faizi ile birlikte davalı —alınarak davacıya ödenmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı — aleyhine açılmış olan tazminat davasının esastan REDDİNE,
2-Davalılar —aleyhine açılmış davanın bu davalıların pasif husumet yokluğu sebebiyle davanın REDDİNE,
3-Davalı —Yönünden davanın KISMEN KABULÜ ile — temerrüt tarihinden itibaren 3095 sayılı kanun 2/2 md. uyarınca ticari avans faizi ile birlikte davalı— alınarak davacıya ödenmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
4- Alınması gerekli —harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan — peşin harcın mahsubu ile bakiye — davalı — tahsili ile hazineye irad kaydına,
5- Davacı tarafından dava açılırken yatırılan— başvurma harcı, — peşin harcın toplamı olan — davalı — Şirketi’nden tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarfedilen toplam— yargılama giderinin haklılık oranına göre takdiren — tahsili ile alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı —tarafından sarfedilen toplam —davacıdan alınarak davalı —verilmesine
8-Davalı — tarafından sarfedilen toplam — davacıdan alınarak davalı—verilmesine
9- Davalı —Şirketi tarafından sarfedilen toplam — yargılama giderinin haklılık oranına göre takdiren —davacıdan alınarak davalı —verilmesine, kalan kısmın davalı — Şirketi üzerinde bırakılmasına
10- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
11- AAÜT’sine göre davacı vekili için takdir olunan — nispi vekalet ücretinin davalı —alınarak davacıya verilmesine,
12- AAÜT m.10/3 uyarınca davalı —maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı —verilmesine,
13- AAÜT’ne göre davalılar — maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar —verilmesine,
14- AAÜT’ne göre reddedilen miktar üzerinden davalı — vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı— verilmesine,Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren — haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı vekili, davalı —vekilinin yüzüne karşı davalı–ve diğerleri vekilinin yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.