Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/368 E. 2021/1174 K. 02.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/368 Esas
KARAR NO : 2021/1174 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/05/2021
KARAR TARİHİ : 02/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil ile davalı —- tarihli fatura davalı tarafa gönderildiğini, davalı tarafça bahsi geçen faturaya hiç itiraz edilmemiş olup sözleşmede belirtilen ödeme süresi içinde hiçbir ödeme yapılmaması—- söz konusu ihtarname 07.04.2021 tarihinde davalı tarafa tebliğ edildiğini, ihtarnameye karşı tarafça cevap verilmemesi üzerine, —-Davalının icra takibine 27.04.2021 tarihinde itiraz etmesi üzerine icra takibi durduğunu, bunun üzerine —— tarihinde müracaat edildiğini, —– nolu dosyasından, 27.05.2021 tarihinde düzenlenerek taraf vekilleri ile— son tutanak dilekçemiz ekinde yer aldığını, müvekkilinin sözleşme ile üstlendiği tüm edimlerini eksiksiz şekilde yerine getirmiş olmakla birlikte taraflar arasındaki sözleşme ve fatura nedeniyle hak etmiş olduğu alacağını, davalı/borçlu—– talep etmesine rağmen alacağını tahsil edemediğini, tüm —- kanallarını kapatan ve borcunu ödemek için için hiçbir girişimde bulunmayan davalı/borçlu tarafın yapılan icra takibine haksız ve kötü niyetle itiraz ederek işbu davanın açılmasına sebebiyet verdiğini, gelinen süreç itibariyle müvekkilin davalı borçludan icra takibi kapsamında alacaklı olduğu izahtan vareste olup dava süreci içerisinde yapılaca borçlu/davalı tarafından icra takibine yapılan itiraz esasen icra sürecini uzatmak ve söz konusu alacağı sürüncemede bırakma amacı taşıdığından, davalı borçlu aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilerek haksız ve kötü niyetli yapılan itirazın iptali ile icra takibinin devamına hükmedilmesine karar verilmesi amacıyla huzurdaki davanın açılması zorunluluğu doğduğunu, bu sebeple fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla davanın kabulü ile borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazının iptaline, —-Sayılı dosyası ile başlatılan takibin devamına, borçlu aleyhine %20’ den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; Taraflar arasındaki—- maddesi gereğince taraflar arasındaki ihtilaf olması halinde yetkili mahkemenin —- Mahkemeleri olarak belirlendiğini, öncelikle davanın yetkili mahkemede açılmaması sebebiyle davanın usulden reddi gerektiğini, davacı firmanın sözleşme ile kararlaştırılan yükümlülüklerini yerine getirmemesine rağmen alacak talebinde bulunduğunu, davanın haksız olduğunu, davacının muaccel bir alacağı bulunmadığından icra inkar tazminatı talep edemeyeceğini, belirtilen sebeplerle öncelikle mahkemece yetkisizlik kararı verilmesini mahkeme aksi kanaate ise davanın esastan reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle— takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatına ilişkindir.
Davalı taraf, yetki itirazında bulunmuştur ve tarafların her ikiside tacir olup , yetki sözleşmesi ve HMK m.17 uyarınca münhasıran İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğunu, bu nedenle mahkememizin yetkisiz olduğunu, dosyanın— adliyesine gönderilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddiaları, savunmaları ve toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde; Davalı vekilinin süresi içerisinde yetki itirazında bulunduğu, taraflar arasında imzalanan 20.11.2020 tarihli Hizmet Sözleşmesinin 12. maddesinde—– Mahkemelerinin yetkili olduğuna dair yetki sözleşmesi yapıldığı görülmüştür.
Taraflar tacir olup, yapmış oldukları yetki sözleşmesi HMK.18.maddeye göre geçerli bulunmaktadır. HMK nın 17. maddesinde; tacirler ve kamu tüzel kişilerinin aralarında doğmuş ve doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilecekleri, taraflarca aksi kararlaştırılmamış ise davanın sözleşme ile yetkili kılınan bu mahkemede açılacağı düzenlenmiştir. Açıklanan nedenlerle, davalının yetki itirazının yerinde bulunduğu anlaşılmakla, mahkememizin yetkisizliğine, dosyanın yetkili —- Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK 17.md. uyarınca mahkememizin yetkisizliği sebebiyle USULDEN REDDİNE,
—— Mahkemesinin yetkili olduğunun tespitine,
2-HMK 20.md. uyarınca kararın kesinleşmesi ve süresinde talep halinde dosyanın yetkili — Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK 331/2 uyarınca harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin yetkili mahkemece değerlendirilmesine, davaya yetkili mahkemede devam edilmemesi durumunda, mahkemece talep üzerine dosya üzerinden durumun tespiti ile yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretinin hüküm altına alınmasına,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.