Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/367 E. 2021/1172 K. 02.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/367 Esas
KARAR NO: 2021/1172 Karar
DAVA: Alacak
DAVA TARİHİ: 08/12/2010
KARAR TARİHİ : 02/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı işverenin adı altında—- yılına kadar —- götürü olarak çalıştığını, yaptığı iş mukabilinde bakiye alacağı olan ——- işveren firmanın tasarrufunda kaldığını, işveren firmanın bakiye alacağın ödenmesine yönelik taşeron hak ediş formunda kalan alacağını imza karşılığında bizzat tahakkuk ederek ödeneceğini taahhüt ettiğini ancak ödemeyerek mağduriyetine sebep olduğunu, işveren firmanın tasarrufunda kalan —– bakiye alacağın en yüksek banka faizi ile birlikte hesaplanarak tarafına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesi sunmamış, yargılama aşamasında kendisini vekil ile temsil ettirmiş ve davalı müflis şirket iflas idaresi vekili katıldığı duruşmalarda davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle, sonradan kayıt kabul davasına dönüşen işçilik alacağına ilişkin bulunmaktadır.
Dava,—- tarihinde açılmıştır. Anılan Mahkemenin —– sayılı kararı ile; davacının davalı şirketten boru döşeme ve bordür kaldırım taşı döşeme işini taşeron olarak aldığı, aralarında taşeron sözleşmesi bulunduğu, kendi ekibiyle çalıştığı, toplam —– yakın bir bedel üzerinden anlaşma yapıldığı, taraflar arasında hizmet ilişkisine dayalı bir ilişkinin olmadığı, davacının esasen işyeri sahibi/taşeron olarak davalıdan bir işin belli bir sürede bitirilmesi karşılığı götürü ücret karşılığında iş aldığı gerekçeleri ile mahkemenin görevsiz olduğu, görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Mahkeme kararına karşı taraflarca kanun yoluna gidilmeksizin karar kesileşmiş ve dosya önce —– buradan da mahkeme değişikliği sebebiyle —- aynı esasına kaydı yapılmıştır.
—- ilamı ile; davalı şirket hakkında—- tarihinde iflas kararı verildiği davanın —– tarihinde açıldığı, özetle iflastan sonra açılan iş bu davanın kayıt kabul davası olarak açılması gerektiği, bu bakımdan görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiş ve bu karar da tarafların kanun yoluna başvurmaması üzerine kesinleştirilerek dosya davacı vekilinin süresi içerisindeki gönderme talebine istinaden mahkememize tevzi edilmiştir.
Mahkememiz — veriler kararında; Her ne kadar davalı müflis —- sayılı kararı ile davalı müflis şirketin iflasına karar verilmiş ise de—- ilamı ile mahkemece verilen ——- bozulmasına karar verildiği, akabinde—-yeniden yapılan yargılamada, Mahkemenin —- sayılı kararı ile davalı şirketin, ——karar veriliği, dolayısıyla davanın açıldığı—- tarih itibariyle davalı şirket hakkında verilen iflas kararı Yargıtay kararı ile ortadan kaldırıldığından meri bir iflas kararı bulunmaması sebebiyle davanın Mahkemece alacak davası olarak görülmesi, ya da dava konusu itibariyle işçilik alacağından kaynaklandığından karşı görevsizlik kararı verilmesi gerektiği, —– onanmak suretiyle kesinleşen iflas kararı üzerine de görevli mahkemece dava mahiyeti itibariyle acele işlerden olduğundan kayıt kabul davası olarak görülüp sonuçlandırılması gerektiği gerekçesiyle, davacı ile davalı arasındaki uyuşmazlıkta görevli mahkemenin İş Mahkemesi olduğu değerlendirilmiş, bu sebeple HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca, mahkemenin görevli olmasının dava şartlarından olduğu ve dava şartlarının da davanın her aşamasında mahkemece re’sen dikkate alınması gerektiğinden, HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın usulden reddine, karar kesinleştiğinde ve istek halinde dosyanın görevli —– gönderilmesine, Mahkememiz kararına karşı taraflarca istinaf yoluna başvurulmaması halinde mahkemeler arasında görev uyuşmazlığı oluştuğundan dosyanın merci tayini için—- gönderilmesine karar verilmiştir.
Davacı vekilince — tarihli dilekçesinde dosyanın merci tayini için —–dairesine gönderilmesi talebinde bulunmuştur.—-Somut olayda, davacının işçilik alacaklarının tahsili talebiyle dava açtığı, davalı şirketin ———sayılı ilamı ile iflasına karar verildiği, her ne kadar iflas kararı —–ise de bozma sonrası yine şirketin iflasına karar verildiği anlaşılmakla davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir, şeklinde karar verilerek dosya Mahkememize gönderilmiştir.
Dosyanın Mahkememizce yukarıdaki esasa kaydı yapılarak, yargılamaya devam olunmuştur.
Davacı ile müflis davalı şirket arasında —- bulunmaktadır. Davacı,—- işçilerin başında formen olarak çalıştığı, daha sonra kendisine götürü usulde iş vermeye başlanıldığını ifade etmiştir.
Dosya kapsamında dinlenen tanık— beyanında; davacının davalı tarafından yapılan —– yıllarında ustabaşı olarak çalışmaya başladığı, ifade edilmiştir. Dosya kapsamına alınan kayıtlardan da davacının —– ayından itibaren davalı müflis şirkette bir süre işçi olarak çalıştığı tespit edilmektedir.
Davacı tarafından, davalı müflis şirket adına keşide edilen —- nolu İhtarnamede; Aralarında akdedilen iş sözleşmesinde belirtildiği gibi —- —— çalıştığını, iş gören olarak —- içinde ödenmemesi halinde kanuni yollara başvuracağını belirtilmiştir. İhtarnamenin davalı firmaya —– tarihinde tebliğ edildiği dosyaya sunulu ihtarname suretinden anlaşılmaktadır.
Dosya kapsamında alınan — Bilirkişi Raporunda;—tarafından hazırlanan — tarihli sözleşme özetinde, Davacı ile —- tarihleri arasında, ———- işçiliğinin yapılacağına dair sözleşme imzalandığının—-tarihli İcmalde davacının,—– bedel çıkartıldığı, bu icmalin ——— tarafından imzalandığı,——–olduğu, söz —— müdürü tarafından imzalandığı,—- —hazırlanan formda da taşerona ödenecek tutarın —yazıldığı, bunun şantiye şefi/teknik takım mühendisi ve proje müdürü tarafından imzalandığı belirtilerek davacının dava tarihinde davalıdan—– talep edebileceği yönünde görüş bildirilmiştir.
Mahkemece alınan — özetle; davalı işverenlik yetkililerinin imzasına havi hak ediş formu dikkate alınarak davacının —– alacağı bulunduğu mütalaa edilmiştir.
Davacı taraf, davalı müflis şirketin —- götürü usulle kendisine verilen işlerden kalan bakiye alacağının tahsilini talep etmektedir.
——– kararında; davacı ile davalı arasında —- tarihli belirsiz süreli taşeron sözleşmesi imzalandığı, davacının davalıya ait iş verinde işçi olarak çalıştığı, hizmet sözleşmesi devam ederken davacı ile davalı arasında—– tarihti taşeron sözleşmesi imzalandığı, davacı tarafça davalı ile aralarında taşeronluk ilişkisi kurulduğu öne sürülmüş ise de sözleşmede yer alan hükümler tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde edimini işverenin karar ve talimatları çerçevesinde verine getirdiği ve iş sürecinin ve sonuçlarının işveren tarafından denetlendiği, işin davalıya ait işyerinde görüldüğü ve malzemenin davalı şirket tarafından sağlandığı anlaşılmaktadır. Davacının hukuksal ve ekonomik bağımsızlık ile ayrı bir iş organizasyonuna sahip olduğu, işe uygun yeterli ekipman ile tecrübeye sahip bulunduğu ve alt işveren olarak diğer şirket ile sözleşme imzaladığı ispatlanmış değildir. Bu halde davacının takım kılavuzu olarak söz konusu sözleşmeyi imzaladığı bu sebeple davacı ile davalı arasında asıl igveren-alt işverenlik ilişkisinin kurulmadığı takım kılavuzu gibi hareket ederek işi üstlenen davacının şirkete işçi temin etmesi, işçiler adına hareket etmesi davalının işçilik sıfatını ortadan kaldırmaz. şeklindedir.
Somut olayda, davacı ile davalı arasında —— bulunmaktadır. Taraflar arasında taşeron sözleşmesi bulunduğu, davacının davalıya ait bir kısım işleri götürü usulle yaptığı belirtilmiş ise de davacının davalı şirketin emir ve talimatları çerçevesinde hareket etmesi, iş sürecinin ve sonuçlarının işveren tarafından denetlenmesi, işin davalıya ait işyerinde görülmesi ve işe ilişkin malzemenin davacı tarafça sağlandığına ve davacının işverenden bağımsız olarak hareket ettiğine ilişkin bir kayıt bulunmaması karşısında davacı ile davalı arasında asıl işveren-alt işverenlik ilişkisinin kurulduğunun söylenemeyeceğinden davacının davalıya ait iş yerinde götürü usulle iş yapmış olması davacının işçilik sıfatını ortadan kaldırmamaktadır.
Davacının davalı çalışanı olması ile birlikte takım kılavuzu olarak taraflar arasında imzalanan sözleşme ve hakediş formlarına itibar edilerek herhangi bir alacağının bulunup bulunmadığının, klasik anlamda düzenlenmiş ücret hesap pusulalarının yanı sıra bir işin üstlenilmesi nedeniyle taahhüt edilen bedelin tamamının ödenip ödenmediğinin belirlenmesi gerekir. Dosya kapsamına alınan —-kayıtlarında davacının —– tarihleri arasında müflis şirkete bağlı olarak çalıştığı tespit edilmektedir. — tarihli mali müşavir bilirkişi raporunda, sunulan ücret pusulaları ve—– hesabı ödenen tutarlar karşılaştırıldığında ücret hesap pusulalarında tahakkuk ettirilen tutarların tamamının ödendiği belirtilmiştir. Bununla birlikte davada talep edilen, davacının sigortalı işçi olarak görünmesi nedeniyle ücret hesap pusulalarında belirtilen tutarlar olmadığı, bir işin takım kılavuzu olarak alınması nedeniyle ödenmeyen hakediş tutarları olduğu, dosyasında yer alan —- tarihli formda, imalat işleri toplamı — kesintiler toplamı —- Bakiye toplamı ise —- Söz konusu form, şantiye şefi / teknik takım mühendisi ve proje müdürü tarafından imzalanmıştır. Davalı tarafça söz konusu bakiye tutarın ödendiğine ilişkin bir delil getirilmemiştir. Belirtilen hususların birlikte değerlendirilmesinde davacının söz konusu işin görülmesinden kaynaklı olarak —bakiye alacağı bulunduğu kanaatine varılarak davacının davasının kabulüne, davacı alacağının —— tarihinden iflas tarihi olan — tarihine kadar —-vadeli krediler için uyguladığı en yüksek mevduat faiz oranında işletilecek faiziyle birlikte davalı müflis şirketin—— tasfiyesi devam eden iflas masasına birinci sıra işçilik alacakları olarak kayıt ve kabulüne, karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE; —– tarihinden itibaren —- yıl vadeli krediler için uyguladığı en yüksek mevduat faiz oranında işleyecek faiziyle birlikte davalı müflis ——tasfiyesi devam eden iflas masasına birinci sıra işçilik alacakları olarak kayıt ve kabulüne,
2- Alınması gerekli 59,30- TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 244,65- TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 185,35- TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 17,15-TL. başvurma harcı,244,65-TL peşin harcın toplamı olan 261,80- TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 2.277,60-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalının üzerine bırakılması,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 4.080,00- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne ve Davalı Vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 10 günlük süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/11/2021
KARARIN DÜZELTİLMESİ; Mahkeme kararının hüküm fıkrasında her ne kadar — işçilik alacağının —- tarihinden itibaren merkez bankasının — yıl vadeli krediler için uyguladığı en yüksek mevduat faiz oranında işleyecek faiziyle birlikte davalı müflis şirketin iflas masasına birinci sıra işçilik alacağı olarak kaydına denilmiş ise de davacı alacağına ancak iflas tarihine kadar faiz işletilebileceğinden kararın hüküm fıkrasının “Davanın KABULÜNE; —- tarihine kadar merkez bankasının —– yıl vadeli krediler için uyguladığı en yüksek mevduat faiz oranında işleyecek faiziyle birlikte davalı müflis şirketin —- dosyasında tasfiyesi devam eden iflas masasına birinci sıra işçilik alacakları olarak kayıt ve kabulüne” şeklinde tashihine,