Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/363 E. 2021/1221 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/363 Esas
KARAR NO: 2021/1221
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 16/10/2020
KARAR TARİHİ: 11/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu tarafından işletme hakkı davacı şirkete ait olan otoyoldan davalıya ait — tarihleri arasında ücret ödenmeksizin ihlalli geçişler yapıldığı, — hesabını müsait tutarak geçiş ücretini ödemeye yetecek bakiye bulundurmak, davalı borçlunun sorumluluğunda olduğunu, ancak sağlanan hizmet karşılığında ücret ödeme yükümlülüğünü ihlal ettiğini, ihlalli geçiş yapan araç sahiplerine herhangi bir bildirim yapma yükümlülüğü olmadığı, borcun ödenmediği, bu nedenle —– esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığı ancak itiraz edildiği, bu nedenle itirazın iptali, takibin devamı ve ihlalli geçiş bedelleri ile ceza bedellerine temerrüt tarihlerinden itibaren avans faizi işletilerek takibin devamına ve alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının ikametgahının — olduğu ve taraflar arasında imzalanmış bir sözleşme mevcut olmadığını, yetkili mahkemenin —– Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu, bu nedenle yetki itirazında bulunduklarını, davalının tacir sıfatında olmadığını, her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendiren bir dava olmaması nedeniyle asliye ticaret mahkemesinin değil asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğunu, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacı tarafın eylem ve işlemlerini ispat etmesi gerektiğini, ceza kesilen tarihlerde davalının giriş ve çıkış yapmadığını açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına göre davanın, davacı tarafından davalı aleyhine —– sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından yöneltilen itirazın iptaline ilişkin olduğu, dava konusu icra dosyasının incelemesinde takip alacaklısının mahkememiz dosyasının davacısı, takip borçlusunun mahkememiz dosyasının davalısı olduğu, ihlalli geçiş alacağına dayalı olarak toplam —- tutarlı ilamsız icra takibine davalı borçlunun süresinde itirazı doğrultusunda takibin durduğu, davanın itirazın iptali ve takibin devamı istemi ile açıldığı görülmüştür.
Yetkinin kesin olmadığı davalarda yetki itirazının cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekmektedir. Yetki itirazında bulunan tarafın yetkili mahkemeyi birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirmesi gerekir. Davalı süresi içerisinde sunduğu cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunduğu, yetkili mahkemenin davalının yerleşim yeri mahkemesi olan — Mahkemesi olduğunu belirtmiştir. —– Karar sayılı kararı ile yetkisizlik kararı verilmiş ve dosya mahkememize gönderilmiştir.
6100 Sayılı Hmk’nın 6. maddesinde genel yetkili mahkeme düzenlenmiştir. Buna göre genel yetkili mahkeme davalı gerçek ya da tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu 89. maddesi uyarınca ise; para alacağına ilişkin davalarda aksi kararlaştırılmadıkça para borcu alacaklının yerleşim yerinde ödenmesi gerektiğinden alacaklının bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir. Davanın açıldığı tarihte davacının yerleşim yeri —- değildir. Bu nedenle borçlar kanunu 89. maddesi gereğince — mahkemeleri yetkili değildir. Davalı da süresi içerisinde yetki itirazında bulunduğuna göre —–yetkisizlik kararı vermesi doğrudur. Ancak ne var ki, mahkeme yetkisizlik kararı üzerine dosyayı yanlış mahkemeye göndermiştir. Zira davalı süresi içerisinde sunduğu cevap dilekçesi ile yetki itirazında bulunmuş ise, yetkili mahkemeyi de bildirmesi gerekmektedir. Yetkili mahkemenin birden çok olması halinde ise hangi yetkili mahkemeyi seçtiğini bildirmesi gerekir. Somut olayda davalı yetikli mahkeme olarak —- mahkemelerini belirtmiş olmasına rağmen, mahkemece resen mahkememizin yetkili olduğuna karar verilmiş olması hatalı olmuştur. Tüm bu nedenlerle yetkisizlik kararı verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin YETKİSİZLİĞİ sebebiyle davanın usulden reddine,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde başvuru halinde dosyanın yetkili —- Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK.nun 331/2 maddesi gereği yargılama giderleri ve vekalet ücretinin yetkili mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı diğer tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 11/11/2021