Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/356 E. 2021/754 K. 15.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/356 Esas
KARAR NO : 2021/754

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 30/12/2020
KARAR TARİHİ : 15/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;——-şirketlerden birisi olduğunu, müvekkilinin—— sağlanması için kamunun da yönlendirilmesi ile —- gidilmesi yönünde çalışmalar başlattığını ve ——- arayışa girdiğini, bu kapsamda dönemin ——– aldığını, alınan teşvik belgesinden sonra bu dönemde——— uygun olmasından dolayı ————yatırımlarına başlandığını, davalı banka tarafından yapılan yatırımların——- yatırımına — sağlanamayacağını ifade edilerek durdurulduğunu, oysa ki imzalanan sözleşmenin 31. Maddesinde —donanımları projede—- faaliyette bulunulacak olduğunu gösterir şekilde gelir tablosu sunulduğunu, bunun yanında müvekkilinin de sözleşme kapsamında yükümlülüklerini yerine getirdiğini, dava konusu somut olayda müvekkili şirketin genel kredi sözleşmesinin gereği gibi ifa edilememesi sebebiyle uğradığı zararlar ve mahrum kaldığı kar, paranın alım gücündeki muazzam azalmalara bağlı olarak gecikme sebebiyle zararın tazmini için yeterli olmayacağını, Anayasa Mahkemesinin bireysel başvuru sonucunda—- sayılı kararına konu uyuşmazlıkta dediği gibi alacaklı tarafından ileri sürülen— varlığının somut olarak ispatı aranmamış, soyut ispatı dahi yeterli kabul edildiğini, dolayısıyla —— kar ve zararını—-ispat etmesine gerek olmayıp her yıl gerçekleşen — oranı, mevduat ve ———— bilirkişiler tarafından rapor alınmak sureti ile gerçek zararın belirlenmesi için yeterli olacağını belirtmiş ve müvekkilinin meydana gelen 10.000.000,00 TL zararının davalıdan tazminini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; —– tarafından TBK’nun 122. maddesine dayanarak—— bulunulmasının hukuki dayanağı bulunmadığı ve ilgili talebin temelsiz olduğunu, —- geciktirerek temerrüde düşen davacı şirket kendi kusurlu hareketleriyle kurulan sözleşmenin feshine neden olduğunu, hal böyleyken temerrüde düşen borçlunun temerrüdü nedeniyle zarara uğrayanın — banka olduğunu, buna karşın kredi geri ödemelerini süresinde yapmayan — uğratmasına karşın aşkın zarar iddiasında bulunduğunu, ilgili iddia huzurdak———- göstergesi olduğunu,—————- alacağının tahsili için yürütülen hukuki ———————– davacı———- uzatmaya çabaladığını, bu bakımdan aşkın zarar iddiasının ciddiye alınabilir nitelikte olmadığını, belirterek, açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Dava, —– tarihli dava dilekçesi ile İstanbul Anadolu— —- açılmış ise de , anılan mahkemenin —— tarihli gönderme kararı ile mahkememize tevzi edilmiş, yukarıda yazılı esas sırasına kaydedilmiştir.
Dava; —– tarihinden sonra talep edilen tazminat olup, hukuki nitelendirme itibariyle bir kayıt kabul davasıdır.
Kayıt kabul davasında, İİK’nın 235. maddesi gereğince, yetkili ve görevli mahkeme —— verilen yerdeki ticaret mahkemesidir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; kesin yetki kuralının dava şartı olduğu eldeki davada,—- sonra talep edilen tazminat davası, hukuki—- kabul davası niteliğinde olup, dosyanın görevli ve yetkili—- tevzi edilmek üzere, davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK.nun 114/1-ç, 115/2 maddeleri uyarınca, kesin yetki dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE;
2-Karar kesinleştiğinde dosyanın ——- Asliye Ticaret Mahkemelerine tevzi edilmek üzere — Bürosuna gönderilmesine,
3-Harç, vekalet ve masrafların yetkili mahkemede nazara alınmasına,
4-Süresinde dosyanın gönderilmesi talebinde bulunulmaması halinde, HMK 20 ve 331/2. madde uyarınca dosya resen ele alınarak karar oluşturulmasına,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren on gün süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yokluğunda dosya üzerinden verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı