Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/320 E. 2021/924 K. 03.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/320 Esas
KARAR NO: 2021/924
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 05/05/2021
KARAR TARİHİ: 03/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- tarihinde, davalı sigorta şirketine — sigortalı, sürücü — sevk ve idaresindeki — plakalı aracın, müvekkili arkadaşının sevk ve idaresindeki —- ——–sol şeritte seyir halinde iken sol sinyaline vererek döneceği esnada aniden arkadan çarpan—plakalı——– müvekkiline çarpması sonucu yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, davalı şirkete —- tarihinde mail yolu ile———- tarihinde ise fiziki evrak ile başvuru yapılmasına rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalı sigorta şirketine sigortalı aracın sürücüsünün —– tarihli ifade tutanağı ve diğer ifade tutanağı ile kaza tespit tutanağından da anlaşılacağı üzere müvekkilinin zararını doğuran kazada asli ve tam kusurlu olduğunun sabit olduğunu, ————- dosyasının celbi sonrası kusur yönünden bilirkişi raporu alınmasını talep ettiklerini, belirtilen sebepler ve müteselsil sorumluluk hükümleri kapsamında davalı tarafın maddi zararının tamamından sorumlu olduklarını, kaza sonucu müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, kaza sonrası tedavilerinin ———— yapıldığını, müvekkilinin tedavi gördüğü hastane delil kısmında belirtildiğini, maluliyet tespiti sonrası zararının belirlenmesi amacıyla dosyanın aktüerya alanında uzman bilirkişiye gönderilmesini talep ettiklerini, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla, şimdilik müvekkili için —- sürekli sakatlık, ——geçici iş göremezlik toplam —– maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren ticari faiziyle davalı taraftan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle davanın zaman aşımına uğramış olması sebebiyle reddinin gerektiğini, kaza sırasında sigortalı aracın işleteninin sigorta ettiren olup olmadığının araştırılmasını talep ettiklerini, işletenin sorumluluğunu teminat altına alan müvekkili şirketin işletenin sorumluluğu bulunmaması karşısında sorumluluğunun bulunmayacağını, davaya konu kaza neticesinde zararın oluşmasında davacı yanın ağır kusuru bulunduğunu, davacı kask ve kolluk gibi diğer koruyucu teçhizatları kullanmadan ——- seyahat etmekte olduğunu, bu tutumu neticesinde maluliyeti ortaya çıktığını, bu hususun zarar ile kaza arasındaki illiyet bağını kopardığını, bu nedenle davanın reddinin gerektiğini, ayrıca zarar görenin ve yanında yolculuk ettiği sürücünün kaza sırasında alkollü olup olmadığının tespit edilmesini talep ettiklerini, ticari faiz talebinin tamamen haksız olduğunu, davacı yan açısından ticari iş söz konusu olmadığını, dava konusu olayda taşımanın niteliğinin menfaat karşılığı olmadan yapılan hatır taşımasına dair —— uyarınca değerlendirilmesini talep ettiklerini, davacı tarafın ceza dosyasında şikayetçi olmadığını,——— ceza davasında şikayetçi olmayan kişinin beyanının yorumlanması gerektiğinin belirtildiğini, davacı tarafından iş bu dava açılmadan önce müvekkiline herhangi bir başvuru yapılmadığını, temerrüt süresi delillerin tümünün müvekkili şirkete tebliği tarihinden itibaren —— iş günü geçmesi ile başladığını, bu nedenlerle açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle maddi tazminat davasıdır.
Davacı vekili ——– tarihli dilekçesi ile davalı taraf ile sulh olduklarını, ekli sulh anlaşması gereği vekalet ücreti ve yargılama giderleri de dahil olmak üzere dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir. Davalı vekili ——– tarihli dilekçesi ile davacı taraf ile sulh olduklarını, yapılan sulh anlaşması uyarınca herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığını beyan etmiştir.
Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir. Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir. Sulh, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir. Taraf vekillerin beyanları ile tarafların sulh oldukları, vekaletnamelerinde de sulh yetkisinin bulunduğu ve davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından, konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığında karar verilmiş, tarafların karşılıklı yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığından aleyhe yargılama gideri ve vekalet ücreti yükletilmemiş, 6325 Sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden sayıldığından ve HMK 331. Madde gereğince tarafların baştaki haklılık durumuna göre yargılama giderlerine hükmedilmesi gerektiği, davalının davacıya ödeme yaparak tarafların sulh olduğu nazara alınarak arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Taraflar sulh olmakla dava konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gereken harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Tarafların karşılıklı vekalet ücreti ve yargılama gideri talepleri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Artan gider avansı bulunması ve talep etmesi halinde gider avansının yatıran tarafa iadesine,
7-6325 Sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca ——— tarafından karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda dosya üzerinden karar verildi.03/09/2021