Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/316 E. 2022/122 K. 15.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/316 Esas
KARAR NO : 2022/122
TÜRK MİLLETİ ADINA

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/05/2021
KARAR TARİHİ : 15/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı —- faaliyet gösteren,———- satışı ile iştigal eden müvekkili ile aralarındaki ticari münasebet gereği—– davalıya teslimini sağlayarak üzerine düşen edimleri eksiksiz ifa ettiğini, bunun—- edildiğini, davalı tarafından davacı şirket nezdindeki cari hesap borcuna mahsuben kısmi ödemede bulunulmuş ise de davalının bakiye —-borcu ödemediğini, bakiye cari hesap borcunun tüm taleplere rağmen davalı tarafından ödenmemesi üzerine ——- ile cari hesap bakiye borç miktarı üzerinden davalı aleyhine icra takibi başlatılarak ödeme emri ve takibe dayanak belgelerin davalıya tebliğ edildiğini, davalı tarafından borca ve ferilerine itiraz edilerek icra takibinin durmasının sağlandığını, davalının itirazın haksız ve uzatmaya matuf olduğu belirterek, davanın kabulü ile, davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, davalı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafa tebligatın yapıldığı, davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle —- sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
İcra dosyasının incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine 105.726,82-TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle tahsili talebiyle genel haciz yoluyla takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna —–tarihinde tebliğ edildiği, davalının vekili aracılığı ile 12.11.2020 tarihinde verdiği Dilekçe ile; takip konusu borca, ferilerine ve faize itiraz edildiğinin bildirildiği, süresinde yapılan itiraz üzerine duran takibin devamının sağlanması için iş bu davanın açılmış olduğu görülmüştür.
Tarafların her ikisinin de tacir olması ve TTK.nun 64 vd maddeleri kapsamında defter tutma yükümlülüklerinin bulunması karşısında tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişimarifetiyle inceleme yaptırılmasına karar verilmiştir. Dosya mali müşavir bilirkişiye verilerek, rapor alınmıştır. Bilirkişi raporunda özetle; Davalı tarafa ——- ibraz etmesi için kesin süre verilmesine, yerinde inceleme talep etmesi durumunda bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilmesine, duruşma tutanağının muhtıra mahiyetinde davalı tarafa tebliğine karar verilmiş olup, davalı tarafça ticari defter ve belgelerinin ibraz edilmediği, ticari defterlerinin yerinde incelenmesini içerir herhangi bir talebinde dosya içerisinde bulunmadığı, davalı tarafın ticari defterleri incelenemediği, davacı tarafın incelenen ticari defterlerine göre; davalıdan —- tutarınca alacağının raporlandığı, dava konusu tüm faturaların——– olarak düzenlendiği ve bu faturaların davalı tarafından kabul, ret veya iade işleminin yapıldığı ile ilgili dosyada her hangi bir bilgi bulunmadığından, takibe konu olan faturaların davalı şirkete tebliğ edildiği ve süresinde davalı tarafından itiraz edilmediği kanaatinin edinildiği, davalı tarafça davacı tarafa çek ve banka yoluyla bir kısım ödemelerin yapıldığı, davacının davalıdan —– bakiye 105.726,82 TL tutarınca alacağının bulunduğu kanaati edinildiği, şeklinde görüş bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu bir bütünlük içinde değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki uyuşmazlığın bakiye cari hesap alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir. Bilirkişi raporu denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmaktadır. Yapılan incelenmede, davacı tarafça düzenlenen faturaların e-fatura olarak davalıya gönderildiği, davalı tarafça da bu faturaların alındığı, bu faturalara itiraz edildiğine ilişkin bir kaydın mahkeme ve icra dosyasına sunulmadığı, davalı tarafın bir kısım faturaları bağlı olduğu ——— beyan ettiği anlaşılmaktadır. Davalı taraf mahkemece belirlenen inceleme gününde —— ibraz etmemiş ve mazeret ortaya koymak suretiyle yerinde inceleme talebinde de bulunmamış — ibrazından kaçınmış, tarafların ticari defterlerinin karşılaştırılmasına engel olmuştur.
Davacı tarafça düzenlenen faturalar, davalı tarafça alınmakla ve süresinde itirazda bulunulmamakla ve de bağlı olduğu —- bildirilmekle fatura içeriği kabul edilmiş durumdadır. Davalı tarafça söz konusu faturalara istinaden bir kısım ödemeler yapıldığı yine davacı taraf—– anlaşılmaktadır. Davalı tarafça faturalar alınmakla ve süresinde itiraz edilmemekle fatura konusu mal veya hizmetin alındığını kabul etmek gerekir. Davalı taraf icra takibine itirazında —— borcu olmadığını iddia etmekle birlikte takip konusu borcun ödendiğine ilişkin bir iddiada bulunulmamış ve delil getirilmemiştir.
Bilindiği üzere HMK’nın 222. maddesi uyarınca;—, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onaylarının yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan——kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan —– ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi halinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak— sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Anılan yasa hükmü, bilirkişi raporu ve dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde davacı yanın davalı yandan takip tarihi itibariyle —– alacaklı bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Tarafların tacir olması ve aradaki ilişkinin ticari nitelikte bulunması sebebiyle davacı alacağına takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesi gerekmekte olup takip talebinde de bu oranda faiz talep edildiği görülmüştür.
Ayrıca takip konusu alacak takip öncesi itibariyle belirli(——- olduğundan davalı aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE; Davalının ——– Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin —- asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle devamına,
2-Dava konusu asıl alacak tutarın %20 oranında 21.145,36-TL icra inkar tazimatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3- Alınması gerekli —- harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan —- peşin harcın mahsubu ile bakiye —- davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 59,30-TL. başvurma harcı, 1.805,55-TL peşin harcın toplamı olan 1.864,85‬-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 882,50-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalının üzerine bırakılması,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6—— davacı vekili için takdir olunan 13.994,05-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne ve Davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.