Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/301 E. 2022/460 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/301 Esas
KARAR NO : 2022/460
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 04/03/2021
KARAR TARİHİ : 17/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının —– tarihinde müvekkili adına düzenlemiş olduğu —– fatura ile taraflar arasında hukuken geçerli bir alım satım ilişkisi kurulduğunu, müvekkilinin sözleşmeye binaen ürünün peşin olması amacıyla davalı şirkete —- ödeme yaptığını, söz konusu ödemeye rağmen davalının edimini yerine getirmediği ve bedeli de iade etmediğini, müvekkilinin başka bir şirket ile sözleşme yapmak ve aynı iş için daha fazla ödemede bulunarak zarara uğradığını beyanla açıklanan nedenlerle itirazın iptalini, davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesini arz ve talep etmiştir.
Usulüne uygun çağrı kağıdı tebliğine rağmen, davalı taraf davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, davacı tarafça —- istinaden yapılan ödemenin davalı tarafça ürünlerin teslim edilmemesi sebebiyle iadesine ilişkin olarak başlatılan —- Esas sayılı icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Mahkememizce icra dosyası celp edilmiş, incelenen icra dosyasında davalı yana ödeme emrinin — tarihinde tebliğ edildiği davalının süresi içerisinde — tarihinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır. — müzekkere yazılarak davalının hesap hareketleri celp edilmiş, her iki tarafın defterlerinin incelenmesi amacıyla dosyanın mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş olunup, alınan — tarihli raporda özetle: “Davacının incelenen —yılları ticari defterlerinin kendi adına delil vasfina haiz olduğu, davacı şirket cari hesapta davaya konu alacağını davalıya borç kaydı verdiğinin görüldüğü, icra takip tarihi itibariyle davalıdan — alacaklı görüldüğü, davalı şirketin inceleme günü gelmediği ve yerinde inceleme talebinde bulunmadığı, dosya içerisinde davalı tarafından, —- faturada belirtilen ürünlerin teslim edildiğine dair bir belge veya fatura sunumu yapılmadığı” yönünde görüş bildirmiştir. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı tarafça rapora karşı beyanda bulunulduğu anlaşılmıştır.
Bilindiği gibi 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 207/2. maddesi uyarınca sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça veya aksine adet bulunmadıkça satıcı ve alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdürler. Satıma konu mala ilişkin paranın ödendiği tarihte malların teslim edildiğinin kabulü gerekir. Zira kural olarak, banka yoluyla yapılan havale şeklindeki ödemenin aksi kanıtlanmadığı sürece bir borcun tediyesi amacıyla yapıldığı kabul edilmektedir. Bunun aksini yani malın teslim edilmediğini ispat yükü davacı alıcıdadır. —- Davacı tarafça sunulan —- tarihli —- faturada davalının ünvanı/telefon numarası/banka bilgileri içerir detaylı bilgilere yer verilerek davalı tarafından düzenlendiği anlaşılan —- faturanın notlar kısmında:”Sipariş onayında fatura tutarının firma hesabımıza havale edilmesinden sonra üretim başlar.Temin süreci sözleşmede belirtilen ödeme şartları yerine getirildiğinde başlayacaktır. ” düzenlemesi mevcut olup, açıkça önce davacıdan ödeme alınacağı sonra üretime başlanarak ürün teslim edileceği düzenlenmiştir. Dosya kapsamından davacı tarafça davalı yanın —— faturadaki ——para gönderildiği sabittir.
Davacının banka havalesinde açıkça sunulan —- faturaya tarihi ile dahil atıf yapılmakla, gelen banka kayıtlarına göre de paranın davalı hesabına geçtiği anlaşılmaktadır. Davacı taraflar arasında kurulan sözleşmede avans ödeme yapılacağını ve mal tesliminin sonra gerçekleşeceğini sunduğu belgelerle ispat etmiştir. Hal böyle olunca teslim konusunda ispat yükü davalı üzerine geçmiş olup, gelinen aşamada davacıya mal teslim ettiğine ilişkin bir belge/fatura ibraz edilmemiştir. Bu durumda ödenen bedelin aynen iadesi koşullarının oluştuğu açık olup, rapor ve talep doğrultusunda işlemiş faiz de davaya dahil edilmediğinden davanın tam kabulüne, itirazın kısmen iptaline, takibin — asıl alacak üzerinden devamına karar vermek gerekmiş, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmiş, takip talebinin ilk olarak—tarihinde başlatıldığı yetkisizlikle —— geldiği anlaşılmış, takip tarihinde — oranında avans faizi belirlendiğinden davalının faiz oranına ilişkin itirazı kapsamında yıllık—–değişen-artan oranlarda ticari avans faizi yürütülmek sureti ile takibin devamına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1—— sayılı icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin — asıl alacak üzerinden asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar 3095 Sayılı Kanun m. 2/2 uyarınca yıllık %10,00 ve değişen, artan oranlarda işleyecek avans faizi yürütülmek sureti ile devamına,
2-Kabul edilen asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 2.800,71-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 480,12-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.320,59-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 27,20-TL başvurma harcı, 480,12-TL peşin harç toplamı olan 507,32-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen toplam 1.050,50-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 6.130,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca —- tarafından karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
8-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 17/05/2022