Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/30 E. 2022/33 K. 13.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/30 Esas
KARAR NO : 2022/33

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/01/2021
KARAR TARİHİ : 13/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı İle davalı arasındaki ticari ilişkide davalının yaptığı kısmi ödemeler sonrasında asıl alacak—– kadar işleyen faizlerle birlikte icra takibinde gösterilen bakiye alacağın—– olduğunu, davalının itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu beyanla, haksız itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı——–icra takibi başlattığını, itirazları üzerine işbu davada talep ettikleri miktarı değiştirdiklerini, müvekkili şirketin davacı tarafa hiçbir borcunun bulunmadığını, faturaya konu tüm meblağların ödendiğini, takibe konu faturaların karşılığının—– çekler olduğunu, davacı——- alacak talebini kabul etmemekle birlikte, kabul edilse dahi ——-takip öncesi işlemiş faize ilişkin talebin temerrüt olgusunun oluşmadığını beyanla, davanın reddine, davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına göre davanın, davacı tarafından davalılar aleyhine —— ile başlatılan icra takibine davalı tarafından yöneltilen itirazın iptaline ilişkin olduğu, dava konusu icra dosyasının incelemesinde takip alacaklısının mahkememiz dosyasının davacısı, takip borçlusunun mahkememiz dosyasının davalısı olduğu, fatura alacağına dayalı —— davalı borçluların süresinde itirazı doğrultusunda takibin durduğu, davanın itirazın iptali ve takibin devamı istemi ile açıldığı görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık ise; Davacının davalıdan bakiye alacağının olup olmadığı, bakiye alacağı var ise miktarı, işlemiş faiz talep edilip edilemeyeceği, takip miktarının ne olduğu, davalıya tebliğ edilen ödeme emrinde alacak miktarının ne kadar göründüğü, icra inkar tazminat talebinin yerinde olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık olduğu tespit edilmiştir.
Öncelikli olarak icra takip miktarı hususundaki uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekmektedir. Dosya içerisine celp edilen icra dosyasının incelenmesinde ödeme emrinde—— —— alacak talebine ilişkin olduğu, davalının kendisine tebliğ edildiğini belirterek dosyaya sunduğu ödeme emrinde——- talebine ilişkin olduğu görülmüştür. ——– giderilmesi——- bu —– — takip talebinin —— sebebiyle ekte sunulan takip talebinin işleme alınması yönündeki talebi gereği takip işbu takip talebi üzerinden devam etmiştir. Alacaklı vekilinin talebi ve ekte sunduğu doğru takip talebi ile ödeme emri yazımız ekinde sunulmuştur. ——- tetkikinde borçluya gönderilen————— takip talebini dosyamıza sunduğu tarihin aynı olması, o tarihte gönderilen tebligatın içeriğinin görülmesinin mümkün olmaması ve ilgili —-durumu hatırlamaması sebebiyle hangi ödeme emrinin borçluya gönderildiği ve hangi ödeme emrine göre takibin durduğu anlaşılamamıştır.” şeklinde cevap verilmiştir. Her ne kadar alacaklı vekilinin talebi üzerine takip talebi ve ödeme emrinin değiştirildiği bildirilmiş ise de, yapılan bu işlemin usule aykırı olduğu anlaşıldığından davalının kendisine tebliğ edilen ödeme —– alınarak takipte —– alacak talebinde bulunduğu kabul edilmiştir. Ancak davacı tarafından dava açılırken —–düzenlenen ödeme emri dikkate alınarak dava —- belirtilmiştir. Davacının dava dilekçesinde talep etmediği miktar yönünden dava açmış olduğunu kabul etmek olanaksızdır. Bu nedenle davacının —— tamamına —– kısmına borçlunun itirazının kısmen iptalini talep ettiği şeklinde değerlendirme yapılmış, dava —— edilerek yargılama gideri ve vekalet ücreti hesaplaması bu miktar üzerinden hesaplanmıştır.
Tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılması —- oluşturulmuş, davalıya defterlerini sunmaması halinde davalının——kayıtların esas alınacağı ihtar dilmesine rağmen davalı taraf defterlerini inceleme için sunmamış, defter incelemesi için bildirdiği adresin ise boş olduğu bilirkişi tarafından tespit edilmiştir. Davacı tarafın defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelenmesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; davacının defterlerinin kendi lehine delil vasfına haiz olduğu, davacının incelenen——-alacaklı olduğu belirlenmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında sözleşmenin ve aradaki ticari ilişkinin davalı tarafından inkar edilmediği anlaşılmıştır. HMK 222. maddesinde gereğince gerekli ihtara rağmen ticari defterlerin sunulmaması halinde, ticari defterlerini ——kayıtlarının delil olarak kabul edileceğine ilişkin düzenlenme dikkate alınarak, davalıya defterlerinin incelenmesi için ihtar yapılmasına rağmen defterlerini inceleme gününde mahkemeye sunmadığı anlaşılmış, bu nedenle defterlerini sunan davacının defterlerindeki kayıtlar esas alınmıştır. Davacı defterlerindeki kayıtlara göre 1.816,51 TL alacağının olduğunun tespit edilmiş, bu miktar yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, takipten önce davalının temerüde düşmediği anlaşıldığından işlemiş faiz alacağı talebinin reddine karar verilmiş, alacağın faturaya dayalı alacak olması nedeniyle likit olduğu dikkate alınarak icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,——-sayılı takip dosyasına davalının yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin 1.816,51 EURO üzerinden ve takipten itibaren takipte talep edilen faiz oranı ile birlikte devamına,
2-Kabul edilen (—– takip tarihindeki TL karşılığı) 16.857,21 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 1.151,52 TL harçtan davacı tarafça peşin olarak yatırılan 59,30 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.092,20 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 59,30 TL peşin harç, 59,30 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 118,60 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından harç dışında harcanan 862,50 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan (%86,60 Kabul %13,40 Ret) 746,92 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yargılama gideri sarf edilmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden ——davacı vekili için takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden ——– göre davalı vekili için takdir olunan 2.606,75 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Tarafların artan gider avansı bulunması halinde karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
10-6325 sayılı Kanunun’un 18-A/13. bendi uyarınca —— arabuluculuk ücretinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan (%86,60 Kabul %13,40 Ret) 1.143,12 TL’sinin davalıdan, 176,88 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.