Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/294 E. 2021/1015 K. 22.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/294 Esas
KARAR NO : 2021/1015

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 21/04/2021
KARAR TARİHİ : 22/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin—- merkezli kurduğu şirketin idaresindeki— müvekkilinin haberi olmaksızın resen terkin edildiğini, şirketin üzerine kayıtlı gayrimenkulün bulunduğunu, şirket aleyhine icra takipleri bulunduğunu belirterek, resen terkin edilen şirketin ihyasını,– olarak— atanmasını talep etmiştir.
Davalı usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap, beyan veya delil sunmamıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava. TTK geçici 7. Maddeye göre —terkin edilen şirketin ihyası istemine ilişkindir. Davacının talebi terditli olup, öncelikle usulsüz terkin işlemi sebebiyle şirketin tümden ihyası, bu mümkün olmazsa şirketin— eden icra takiplerinde taraf teşkili sağlanması için ihyasına, — atanmasına karar verilmesi istenmiştir.
İhyası istenen şirketin— bulunduğu —- kesin yetkili olup, ihyası istenen şirketin merkezi — mahkememizin yetkili olduğu görülerek esasa geçilmiştir.
Davacının terkin olunan şirketin ortağı ve yetkilisi olduğu görülmüş, davayı açmakta hukuki yararı ve taraf sıfatı olduğu anlaşılmıştır.
Davacı. ihyası istenen şirketin ortağı ve yetkilisi olduğunu, şirketin davalı … — TTK geçici 7. Maddesi ile mevzuata aykırı şekilde, sicilden resen terkin edildiğini, şirket adına kayıtlı taşınmaz bulunduğunu, şirket adına kayıtlı taşınmazın tasfiyesinin gerekeceğini, ayrıca şirket aleyhine icra takiplerinin başlatılmış olduğunu belirterek bu nedenle şirketin ihyasını talep etmiştir.
Davalı —duruşma günü tebliğ edilmiş olmasına rağmen davalı cevap dilekçesi sunmamış, duruşmayı takip etmemiştir.
…— yazılan müzekkere cevabı ve kayıtlarıyla ihyası —- tarihinde, TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca re’sen — silindiği anlaşılmış, — işleminden evvel şirkete ve şirket yetkilisine tebligat yaptığını gösteren bir evraka da rastlanamamıştır.
TTK geçici 7. Maddenin 4a ve 4b bentlerinde ” (4) —-;a) Kapsam dâhilindeki —kayıtlı son adreslerine ve — göre —yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanır. Yapılacak ihtar, ilan edilmek üzere —- aynı gün gönderilir. İlan, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, —- tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçer. Ayrıca anılan ilan, bildirici niteliği haiz olarak ——– sitesinde aynen yayımlanır.) 559 sayılı Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermaye artırımında bulunmayarak münfesih olan şirketlere yapılacak ihtarda; ortaklarından, —- tebliğ tarihinden itibaren iki ay içinde— bildirilmesi, aksi takdirde, bu madde hükümlerine göre —- kayıtlarından unvanın silineceği, şirkete ait malvarlığının unvana ilişkin kaydın silindiği tarihten ——- edeceği ve bunun kesin olduğu açıkça yazılır.” denilmektedir.
—–Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere resen terkin kararının geçerli olabilmesi için TTK’nın geçici 7. Maddesinin 4a ve b fıkralarına uygun şekilde —- müdürlüğünce işlem yapılmış olması gerekmektedir.
—- ara kararı uyarınca, ..—– yazılarak TTK nın geçici 7. Maddesinin 4a ve b bentlerine göre çıkartılan tebligat evraklarının gönderilmesi istenilmiş, gönderilen evraklar incelendiğinde, sadece —-kişiliğine tebligat çıkartıldığı, çıkartılan tebligatın tanınmadığıyla bahisle (10/07/2015 tarihinde) iade edildiği, ancak şirket yetkilisine TTK geçici 7. Maddesinin 4a bendi uyarınca tebligat çıkartılmadığı anlaşıldığından yapılan terkin işlemi TTK 7. Maddenin 4a bendindeki hususlar yerine getirilmediğinden geçersizdir. Bu nedenle yapılan terkin işlemi usulüne uygun olmadığından 5 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanması da mümkün değildir, resen terkin kararının iptali ile ihyası gerekmektedir.
Davacının dava dilekçesindeki istemine göre de terkinin usulsüz olması sebebiyle şirketin tümden ihyasına karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır. ( Benzer bir davada verilen sınırlı ihya kararı,——-ile kaldırılmıştır)
Davalı … —- açılmasına, usulsüz terkin işlemi ile sebep olduğundan ve hakkında açılan dava kabul edildiğinden, (davalı ilk celse açılan davayı da kabul etmediğinden) HMK’nın 326/1 maddesine göre yargılama giderlerinden sorumlu tutulmuştur.—-
—- esas —- karar aynı dairenin —- karar nolu ilamlarında belirtildiği üzere “TTK geçici 7. Maddesine göre resen —-edilmiş şirketler bakımından ihya kararı verilmesi halinde şirketlerin — gireceğine ilişkin yasal bir düzenleme bulunmadığından, TTK 547. Maddesi hükmünden farklı olarak bu duruda —atanması doğru olmayıp, şirket yöneticileri veya varsa —–gerekmediğinden, dahili davalı yapılan —- yönünden davanın husumet yokluğundan reddine,—- aleyhine açılan davanın ise kabulüne karar vermek gerekir ” denildiğinden — atanmamıştır.
Dava (ilk talep) kabul edilmiş olduğundan, terditli olarak ikinci istenen talep yönünden hüküm kurulmasına gerek olmamıştır.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, — kayıtlı bulunan ——- İHYASINA;
2-Kararın —- ilanına, tescil ve ilan için davacıya yetki verilmesine,
3-Karar kesinleştiğinde —- yazı ile bildirilmesine,
4-Şirketin—TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca resen (tasfiyesiz) terkin edilmiş olduğundan,— atanmasına yer olmadığına,
5-Dava (ilk talep) kabul edilmiş olduğundan, terditli olarak ikinci istenen talep yönünden hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-Alınması gerekli harç tam alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
7-Davalı ….— işlemini usulüne uygun şekilde yapmayıp davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden;
a——esaslara göre belirlenen 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b-Davacı tarafından yapılan 19,00-TL yargılama giderinin davalı— alınıp davacıya verilmesine,
8-Artan gider avansı bulunması halinde, yatırmış olan tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.