Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/283 Esas
KARAR NO : 2022/377
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/02/2021
KARAR TARİHİ : 21/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili olan şirketin ——- alanında faaliyet gösterdiğini, davalı yan da müvekkil —- aldığını, satın alım sonrasında malların davalıya teslim edilmiş olmasına rağmen davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, fatura bedelinin ödenmemesi üzerine fatura alacakları olan—. Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi aşamasına geçildiğini ancak davalının 02.12.2020 tarihinde borca haksız ve mesnetsiz bir şekilde müvekkili olan şirketin alacağını ertelemek için itiraz ettiğini, davalı yan borca itiraz dilekçesinde borca, faize, ferilerine itiraz etmiş ancak faturaya konu malları teslim alıp/almadığına ilişkin herhangi bir beyanda bulunmadığını, davalı yanın müvekkili olan şirketin alacağını ertelemek maksadıyla faturaya konu malları teslim almasına rağmen ödeme yapmadığını ve sonrasında açılan icra takibine de haksız bir şekilde itiraz ettiğini beyanla dava konusu itirazın iptalini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin —– yaptığını, bu sebeple —- ihtiyacı için davacı adına ——sipariş ettiğini, siparişe karşı şirket yetkilisine ödemelerin yapıldığını, müvekkilinin davacı şirkete borcunun olmadığını, bu durumun tahsilat makbuzlarında görüldüğünü belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına göre davanın, davacı tarafından davalı aleyhine — sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından yöneltilen itirazın iptaline ilişkin olduğu, dava konusu icra dosyasının incelemesinde takip alacaklısının mahkememiz dosyasının davacısı, takip borçlusunun mahkememiz dosyasının davalısı olduğu, toplam 28.216,40-TL’lik ilamsız icra takibine davalı borçlunun süresinde itirazı doğrultusunda takibin durduğu, davanın itirazın iptali ve takibin devamı istemi ile açıldığı görülmüştür.
Davacı defter incelemesi için—– talimat yazılmasına karar verilmiş olup, talimat mahkemesinde alınan 09/12/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…Davacı firmanın ticari defterlerini incelemem sonucunda, davalı firmanın kalan borç rakamı—- olarak tespit edilmiştir. Davalının davacı firmaya ait borcunu, dava dışı —— vasıtasıyla yapmadığı, bu hususta da davacı defterlerinde de kayıt bulunamadığı…” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Davalının itirazları doğrultusunda davacı —– arasındaki ticari ilişkinin belirlenmesi, dava dışı ——- şirketinin davacının ticari temsilcisi sıfatıyla hareket edip etmediği, buna ilişkin teamül oluşacak kapsamda davacı adına tahsilat yapıp yapmadığı, yapmış ise davacıya bu tahsilatları gönderdiğine ilişkin defterlerde kayıp olup olmadığı, davacı —– ile dava dışı ——-arasındaki cari hesap ilişkisinin belirlenmesi için yeniden talimat yazılarak önceki bilirkişiden bu hususta ek rapor aldırılmasına karar verilmiştir. 28/02/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; “…09/12/2021 tarihli raporumda belirttiğim üzere, davalının davacı firmaya ait borcunu, dava dışı —–. vasıtasıyla yapmadığı, bu hususta da davacı defterlerinde de kayıt bulunmamaktadır. Davalının itirazları doğrultusunda davacı —— arasındaki ticari ilişkisi yoktur….” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; davalı davacıdan dava konusu faturaya konu malları teslim aldığını kabul etmekte, ancak bu mallara ilişkin ödemeyi davacı ile davalı arasındaki mal satışına aracılık eden ve davacının ——- tahsilatlarını yaptığını iddia ettiği dava dışı ——– şirketinin yetkilisi —— ödeme yaptığını bu nedenle borcunun bulunmadığını ileri sürmektedir. Kural olarak satıcı malın teslim edildiğini, alıcı ise mal karşılığı ödeme yaptığını ispat etmek zorundadır. Davalı taraf mal teslimini kabul etmekte olup davacının mal teslimini yaptığı ihtilafsızdır. İhtilaf konusu ise davalının dava dışı —-şirketinin yetkilisi —- yaptığını iddia ettiği ödemenin davacıya yapılmış olduğunun kabul edilebilir olup olmadığıdır. Mal veya hizmet kimden alınmış ise ödemede ona yapılmalıdır. Ancak satıcı ödemenin 3. kişiye yapılmasını isteyebilir. Bu durumda 3. kişiye yapılan ödemede geçerli olur. Somut olayda davalı davacıdan mal almış, davacı tarafından davalıya bu mal karşılığında fatura düzenlenmiş, davalı tarafından bu faturaya itiraz edilmemiştir. O halde davalı tarafından ödeme davacıya yapılması gerekirken dava dışı —- şirketinin yetkilisi —– yapılmış olması davalıyı borçtan kurtarmaz. Zira bu kişinin davacının ticari temsilcisi olduğuna ilişkin herhangi bir bilgi veya belge dosyada mevcut olmadığı gibi, davalının iddia ettiği gibi bu şekilde bir uygulamanın taamül haline geldiği de ispat edilememiştir. Bu nedenlerle davalının mal karşılığı ödeme yapmadığı kabul edilmiş, alacak likit olduğundan %20 icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, ——-Esas sayılı takip dosyasına davalının yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin aynen devamına,
2-Kabul edilen 28.219,40 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 1.927,67 TL harçtan davacı tarafından yatırılan 340,82 TL peşin harcın mahsubu ile kalan 1.586,85 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 340,82 TL peşin harcın toplamı olan 400,12-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarfedilen toplam 1.836,80 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yargılama gideri sarf edilmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatıran tarafa iadesine,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden —-Tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-6325 Sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca —-arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.