Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/272 E. 2022/60 K. 18.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/272 Esas
KARAR NO : 2022/60

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/04/2021
KARAR TARİHİ : 18/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket ile müvekkili şirket arasındaki ticari ilişkiye istinaden ortaya çıkan 70.706,29 TL’lik açık hesap alacağının davalı tarafça ödenmediğini, borcun ödenmemesi nedeniyle —— sayılı dosyası ile takibe geçildiğini ve ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiğini, davalının itirazı nedeniyle takibin durduğunu açıklanan nedenlerle davalı borçlu şirketin—– Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız ve kötü niyetle yapılan (takip tarihine kadar işleyen faiz hariç) itirazın iptali ile takibin devamına, haksız ve kötü niyetle yapılan itiraz nedeniyle davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine,yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirketin, davacı ile olan geçmiş ticari ilişkilerden ve faturalardan kaynaklı davacı yanın muaccel alacaklarını ödediğini, davacı yanın talep edebileceği herhangi bir alacak hakkının da davalı uhdesinde bulunmadığını, dolayısıyla davalı şirketin icra takibine itirazında haklı olduğunu, davacının dava dilekçesi ekinde, faturalardan—– olduğu belirtilen cari hesap alacağına ilişkin faturalardan sadece bir kısmını sunduğunu, icra takibinin haklılığı bakımından ispat külfeti üzerinde olan davacı yanın,—- bakımından geçerli ve somut delile işaret edemediğini, iddia edilen alacak miktarlarını fatura alacağına dayandıran davacı yanın, sunmuş olduğu fatura örneklerindeki miktar ve icra takip miktarlarının örtüşmediğini, diğer yandan dava konusu iddia edilen fatura alacağının dayanağı olan mal ve mamullerin teslim edildiğinin de davacı yan tarafından tespit edilmesi gerektiğini, davacı yanın bu hususa ilişkin geçerli belge ve açıklamalar sunmadığını, davacının icra inkar tazminatı ve faiz taleplerinin de hukuki mesnetten yoksun ve haksız olduğunu açıklanan nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri, vekalet ücreti ve sair masrafların davacı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle davacı tarafça açık hesap alacağına istinaden başlatılan —- sayılı icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Mahkememizce icra dosyası celp edilmiş, incelenen icra dosyasında davalı yana —- tarihinde tebliğ edildiği davalının süresi içerisinde 01/02/2021 tarihinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır. Mahkememizce her iki tarafın —- celp edilmiş, tarafların ticari defterlerinin incelenerek rapor düzenlenmesi amacıyla dosyanın mali müşavir bilirkişiye tevdine karar verilmiş olup, bilirkişinin —- “Davacı şirketin ve davalı şirketin davaya konu dönemlere ilişkin — zamanında ve usulüne uygun şekilde —- yapıldığı, tarafların sunduğu cari hesap özetleriyle kendi—– uyuştuğunun tespit edildiği, buna — defterlerin tarafların kendi lehine delil niteliğine sahip olduğu, her iki şirketin ticari defterlerine göre, davacı— icra takibi tarihi (— itibariyle bakiye alacağının 70.706,29-TL olduğu,davacının davalı adına —- düzenlediği ve kendi ticari defterlerine kaydettiği tüm faturaların (—, davalı şirket defterlerinde de kayıtlı olduğu, aynı zamanda tümü — zorunluluğu kapsamına girdiği tespit edilen bu —- davalı tarafça —formu ile de eksiksiz bildirildiği, özetle icra takip tarihi itibariyle davacının davalı şirketten davaya konu — alacağının olduğunun hem davacı hem de davalı şirketin ticari defterlerinden teyit edildiği, davacının düzenlediği tüm faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, dava esas değeri ile aynı olan 70.706,29TL tutarındaki bakiye alacağının, davacı şirketçe davalı şirketten talep edilebileceği” yönünde görüş bildirmiştir. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekillerince bilirkişi raporuna karşı beyanda bulunulmuştur. Davalı vekili rapora itiraz etmiş ise de; itirazların hukuki olarak giderilebileceği anlaşıldığından yeniden rapor almaya gerek görülmemiş, aşağıda belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne, itirazın kısmen iptaline karar vermek gerekmiştir.
Bilindiği gibi fatura tek başına alacağı ispata elverişli değildir. Fatura konusu hizmetin/malın karşı tarafa teslim edildiğine yönelik başkaca yazılı belgelerle desteklenmesi gerekir.Ancak davacı tarafından düzenlenen faturanın davalı ticari defterlerine kaydedilmesi faturada belirtilen malın/hizmetin alındığına karine teşkil eder.Mal/Hizmet alınmadığının ispat yükü bu durumda davalıya aittir. Davalı bu hususu ancak yazılı delillerle ispat edebilir. Bilirkişi raporundan da anlaşıldığı üzere davalı taraf cari hesaba konu tüm faturaları defterlerine kaydetmiş olup, her iki tarafın defter kayıtları birbiriyle örtüşmektedir. Her iki tarafın defter ve kayıtlarına göre davacı davalıdan takip tarihi itibariyle 70.706,29-TL alacaklı olduğundan davalının defterlerine kaydettiği ve —– bildirim yaptığı takibe dayanak faturalar yönünden ispat yükünü üzerine aldığı, davacının alacağının dayanağı tüm ürünleri/hizmeti davalıya eksiksiz teslim ettiği davalının borcunun bulunduğu kanaatine varılmıştır. Davalı gelinen aşamada ödeme yaptığını ispatlayamadığına göre davacının davasının tümden kabulü gerekmiştir. Davalı işlemiş faiz talep edilmesinin haksız olduğunu iddia etmiş ise de; dava dilekçesindeki netice-i talep kısmından ve harçlandırılmış dava değerinden anlaşılacağı üzere davacı takibe koyduğu işlememiş faizi eldeki davaya konu etmemiş olup, bu nedenle davanın tümden kabulüne, itirazın ise kısmen iptaline karar vermek gerekmiş, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile —— sayılı takip dosyasında, davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 70.706,29-TL asıl alacak üzerinden asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar 3095 sayılı kanun 2/2 md. uyarınca yıllık %16,75 ve değişen artan oranlarda avans faizi yürütülmek sureti ile devamına,
2-Kabul edilen asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 4.829,95-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 846,48-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 3.983,47-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 59,30-TL. başvurma harcı, 846,48-TL peşin harcın toplamı olan 905,78-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen toplam 1.038,50-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden —- göre davacı vekili için takdir olunan 9.991,82-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 Sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca —-zorunlu arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
8-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.