Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/265 E. 2023/483 K. 13.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/265 Esas
KARAR NO: 2023/483
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 05/04/2016
KARAR TARİHİ: 13/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 09/08/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında —- plakalı kamyonun arka kapağının çarpması sonucu yaya —-vefat ettiğini, söz konusu kamyonun davalı tarafından —- sigortalı olduğunu, müvekkillerin destekten yoksun kaldığını belirterek müteveffanın annesi —- için 500 TL kızı … için 500 TL olmak üzere toplam 1000 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davacılar vekili 30/03/2018 tarihli ıslah dilekçesinde özetle, toplam 154.358,93 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı şirketten alınıp kendilerine ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Zamanaşımı ve husumet itirazında bulunduklarını, müvekkilinin sorumluluğunun müvekkili şirkete sigortalı aracın kusuruna isabet eden oranda ve poliçe limitleriyle sınırlı olduğunu belirterek açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılara yükletilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle trafik kazasından kaynaklı sigorta poliçesine dayalı destekten yoksun kalma tazminatıdır.Eldeki dava, ilk olarak mahkememizin —– karar ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı vekilinin kararı istinaf etmesi üzerine —— Karar sayılı kararı ile aşağıdaki gerekçelerle kararın kaldırılmasına karar verilmiştir:”Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma maddi tazminatı talebine ilişkindir.Davaya konu kazanın, davalı —– sigortalı bulunan ve dava dışı sürücü — tarafından sevk ve idare edilen —- plakalı aracın 09/08/2015 tarihinde yaya olan davacıların desteği —- çarpması ile oluştuğu; kazada davalıya sigortalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu ve kaza sonucunda davacıların desteğinin hayatını kaybettiği anlaşılmaktadır.1-)Mahkemece hükme esas alınan aktüarya bilirkişi raporunda davacı — kazada ölen —- kızı olduğu, boşanmış ve bir çocuklu olduğu ve ölen annesinin desteğiyle hayatını sürdürdüğü belirtilerek —tablosuna göre muhtemel destek süresi hesabı ile evlenme şansı da dikkate alınarak destekten yoksunluk tazminatı hesabı yapıldığı anlaşılmaktadır. Hemen belirtilmelidir ki, ayrıntıları——kararında belirtildiği üzere, ülke çapında uygulama birliği açısından tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde —- tablosunun esas alınmasının güncellenen ülke gerçeklerine daha uygun olacağına karar verilmiştir. Bu durumda, az yukarıda belirtilen —kararı da gözetildiğinde, davacının ve desteğin muhtemel bakiye yaşam süresinin— tablosuna göre mi, yoksa —- tablosuna göre mi belirlenmesi gerektiği üzerinde durulması, eğer —– göre hesaplama yapılması gerektiği mahkemece kabul edilir ise istinaf edenin sıfatına göre, davacı tarafından kararı istinaf edilmediği de dikkate alınarak ve kazanılmış haklar gözetilerek (tazminata esas alınan gelir, esas alınan asgari ücret yılı, işlemiş/işleyecek dönem tarihleri gibi) ve gerekçesi de denetime elverişli şekilde açıklanarak karar verilmesi gerekli görülmüştür.
2-)Davacı —– mevcut nufus kayıtlarında 09/08/2015 kaza tarihinde evli olup, kazadan sonra 11/11/2015 tarihinde boşandığı kayıtlıdır. Bu durumda davacı —-estekten yoksunluk tazminatı talep edebilmesi için destekten yoksunluk tazminatına ilişkin yasal karinelerinden yararlanması mümkün olmadığından, ölen annesinin kaza tarihinden önce kendisine fiilen destek olduğunu ispatlaması gereklidir. Davacı vekili delil listesinde tanık deliline de dayanmış ise de tanıklarının ad ve adresleri ile hangi hususlarda dinleteceği sorulmadığı gibi, tanıkları da dinlenmemiş olduğundan mahkemece verilen hüküm eksik incelemeye dayalı olup, bu durumda HMK m.353/1-a/6 ‘da belertilen eksiklik söz konusudur.Hal böyle olunca davalı vekilinin istinaf itirazının kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu edilen kararının HMK m.353/1-a/6 uyarınca kaldırılmasına, kaldırma gerekçesine göre işlem ve değerlendirme yapılması için dava dosyasının mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.”Kaldırma kararı sonrası dava mahkememizin —– sırasına kaydedilmiştir.—- ilamı gereği davacı tanığının dinlenilmesine karar verilmiş, dinlenen davacı tanığı —— tarihli celsede;” Ablam ilk evliliğinde kocasıyla 3ay beraber yaşadı. Yaklaşık 1 yıl evli kaldılar. Ancak yaklaşık 9 ayı da ayrı yaşadılar. Ablamın evlendiği kişinin ailesi eşinin ablama uygun bir eş olmayacağını söyledi. Ablam kocası ile bunun üzerine kaçtı. İlk 1-2 ay ev kiraladılar. Sonra borç ödeyemeyince teyze hala tek tek ziyaret edip en son bize geldiler. Ben o tarihlerde çalışıyordum ama bekardım . Annem ve babamla birlikte kalıyordum. Ablamda kocası ile yaklaşık 2ay bizde kaldı daha sonra kocası evden ayrıldı ablam bizde kalmaya devam etti. Dışarıdayken ödeyemedikleri kiraları annem ödedi. Annem tekstil işiyle uğraşıyordu. Babamda çalışıyordu ancak kendi yağında kavrulduğundan ablama annem baktı. Eşinin psikolojik sorunları vardı. Eşi kendisi boşanmak istedi. Aslında ablamda normal biri değil. Psikolog ablama akli dengesi yerinde ama karar verme gücü yok diye teşhis koydu. Örneğin yanından biri geçse o kişi hakkında hemen tuhaf tuhaf şeyler söyleyebiliyor. Boşandıktan sonraki süreçte ablam annem ölene kadar annemin yanında kaldı. Ablam annemin evinde kalmış ise de sadece kaldığı için destek değil aslına psikolojik sorunları olduğu için annem ablama destek olmaktaydı. Çünkü normal bir insan boşandığında anne evine dönse dahi çalışarak hayatını devam ettirebilir ancak ablam hayatı boyunca bir gün dahi çalışmamıştır. Ablam evliliklerini doğru karar veremediği için yapmıştır. Her ne kadar resmiyette başka bir evliliği olmasa da ilk evliliğinden sonra bundan 1-2 sene önce başkası ile evlendi. Yine 3-5 ay evli kaldılar. 50.000 TL kredi çektiler. Emekli maaşı düşmesin diye nikah kıymadılar. Sonra tekrardan geri döndü. Şu anda ben bakıyorum ablama ” şeklinde beyanda bulunmuştur.Dava konusu kaza ile ilgili açılan——– dosyası celbedilmiştir.Mahkememizce dosyanın kazanılmış haklar da gözetilerek aktüerya hesabı yapılması için hesap uzmanı bilirkişiye tevdine karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 18/08/2022 tarihli raporda özetle;
“1.Davacı çocuk —— kaza tarihi itibarı 32 yaşında evli bir yetişkin olduğu, çalışamayacak kadar engelli olduğuna dair herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı; buna göre, davacı … yönünden destekten yoksun kalma şartları oluşmadığı ve davacı —-yönünden destekten yoksun kalma maddi zarar hesabı yapılabilmesinin mümkün görülmediği,
2.Davacı —- nihai ve gerçek maddi zararının;
1. Seçenekte: —- bakiye ömür tablosuna göre 32.160,65 TL olduğu,
2. Seçenekte: —– bakiye ömür tablosuna göre 43.767,93 TL olduğu,
3. Temerrüt başlangıcının 05.04.2016 dava tarihi; ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu” yönünde görüş bildirilmiştir.Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir. Davacılar vekili tarafından, rapora karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunulmuştur.Davacı —– nüfus kayıt tablosunun incelenmesinden; kaza tarihinde 32 yaşında ve evli olduğu, kazadan sonra 09/11/2015 tarihinde boşandığı anlaşılmıştır. Bu suretle yasal karineler ve içtihatlar gereği destekten yoksun kalma tazminatı talep etmesi mümkün değildir. ——kararında belirtildiği üzere kazadan önce fiili destek alıp almadığı hususu araştırılmıştır. Davacı tanığı kardeş dinlenmiştir. Davacı tanığı kardeş, davacı ablasının, ilk evliliği sırasında eşiyle anlaşamadığı için annesinin yanına geldiğini, boşandığını, daha sonra tekrar başka birisiyle evlendiğini ancak resmi nikahı olmadığını ve psikolojik sorunları olduğunu beyan etmiş ise de müteveffanın davacıya yaptığı somut destek ispatlanamamış ve ayrıca davacının başka birisiyle resmi nikah olmadan yaşadığı belirtildiğinden davacı —- destek yoksun kalma tazminatı şartları bulunmamaktadır. Her ne kadar davacının psikolojik sorunları olduğu iddia edilmiş ise de dosya kapsamına buna ilişkin somut bir bilgi ve belge sunulmamıştır. Bu nedenle, davacı —- şartları oluşmayan destekten yoksun kalma tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.Davacı —yönünden ise, Mahkememizin önceki kararında —– tablosu esas alınarak karar verilmiş, söz konusu kararı sadece davalı vekili istinaf etmiştir. Bu nedenle, usuli kazanılmış haklar gözetilerek 18/08/2022 tarihli bilirkişi raporundaki —-bakiye ömür tablosuna göre yapılan hesap sonucu 32.160,65-TL destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi gerektiği anlaşılmıştır. Davalı —- temerrüdün dava tarihi itibariyle oluştuğu anlaşılmış, davacı vekilinin talebi ile de bağlı kalınarak söz konusu tazminat miktarına dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmiştir.

HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı … yönünden davanın REDDİNE,
2-Davacı … yönünden davanın KISMEN KABULÜNE, 32.160,65-TL maddi tazminatın 05/04/2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Alınması gerekli 2.196,89-TL harcın davacılar tarafından yatırılan 29,20-TL peşin harç, 521,00-TL tamamlama harcı toplamından oluşan 550,20-TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.646,69-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı … tarafından yatırılan 29,20-TL başvurma harcı, 29,20-TL peşin harç, 521,00-TL tamamlama harcı toplamı olan 579,40-TL’nin davalıdan alınarak davacı —— verilmesine,
5-Davacı … tarafından harç dışında harcanan 1.725,00-TL yargılama giderinden kabul ve ret oranına göre hesaplanan (%20,83 Kabul %79,17 Ret) 359,32-TL’nin davalıdan alınarak davacı ——-verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından harcanan 153,83-TL yargılama giderinden kabul ve ret oranına göre hesaplanan (%20,83 Kabul %79,17 Ret) 121,79-TL’nin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı … kendini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı ——- verilmesine,
8-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi m. 13/3 ve 13/4’e göre reddedilen alacak yönünden davalı vekili için takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalıya verilmesine,
9-Tarafların artan gider avansı bulunması halinde karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 13/06/2023