Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/207 E. 2021/1298 K. 23.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/207 Esas
KARAR NO : 2021/1298
DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 22/03/2021
KARAR TARİHİ: 23/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili — tarafından asansör malzemeleri alımı için —-keşide tarihli olmak üzere—-adet çek verdiğini, davalı—– firması tarafından dört hafta içerisinde teslimatı yapılacağı taahhüt edilen malzemeler taahhüt edilen tarihte eksiksiz olarak teslim edilmediğini, akabinde davacı tarafça söz konusu projenin tamamlanması için eksik kalan malzemenin —– başka bir şirketten ayrıca satın alınarak temin edildiğini, davalı —– tarafından müvekkile satılan malzemelere istinaden fatura düzenlenmediğini, davalı tarafça kendisi tarafından düzenlenmesi gereken faturanın — düzenlettirildiğini, ancak — fatura numaralı —- numaralı faturada da teslimatı yapılmamış birden çok ürünün de satışı ve teslimatı yapılmış gibi gösterildiği, davacı müvekkilinin projeyi tamamlamak adına —– şirketinden eksik teslimi yapılan asansör kapılarını bedeli ödemek suretiyle temin ettiği ve —- tarafından hazırlanan fatura ile birlikte —- başvurarak projenin tamamlanması için gerekli iş ve işlemleri yapıldığı, dolayısıyla davacı müvekkilinin, davalı —– tarihinde ödemesini yapmış olmasına rağmen, kendisine teslimatı yapılmayan asansör parçasını başka bir firmadan temin etmek zorunda kalmış ve bu sebeple de —ödeme yapmak zorunda kaldıklarını ve bu tutarda maddi zararının oluştuğunu, sözleşmeye konu edimlerin yerine getirilmesi amacıyla —— ihtarnamesiyle davalı tarafa ihtar çekilmişse de, davalı taraftan edimlerin yerine getirilmesi adına yine somut bir adım atılmadığını, bu hususa ilişkin olarak arabulucuk yoluna başvurulduğu, anlaşma sağlanamadığını, müvekkilinin başka bir firmadan satın almak zorunda kaldığı asansör malzemelerine istinaden ödemiş olduğu —- ötürü maddi zararının oluştuğunu, müvekkilin oluşan zararından davalı firmanın sorumlu olduğunu, belirtilen sebeplerle davanın kabulüne, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere oluşan davacı zararının —— dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmsine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin tür değişikliği sonucu gerçek kişi —- dönüşerek limited şirket halini aldığını, müvekkili şirketin tür değişikliğinden önceki haline yapılan tüm tebligatlar usulsüz olduğuna, müvekkil şirkete ——- değişikliği sonucu ortaya çıkan şirket olup söz konusu husus —- ilan edildiğinden herkes için bağlayıcı hale geldiğini, davacının hatalı husumet yöneltmesi ve tebligat hataları nedeniyle söz konusu davadan mahkemenin—— yazdığı müzekkereye gelen cevabi yazıda geçen mevcut limited şirket adresine yapılan tebligat ile ancak —- tarihinde haberdar ve muttali olunduğunu, bu nedenle —- uyarınca tebligatların evleviyetle usulsüzlüğüne akabinde ise aynı——-düzeltilmesine ve cevap dilekçesinin süresinde olduğuna karar verilmesini, davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesini, davacı tarafça sözleşmeye dayanılmış ise de dilekçesi ekindeki belgenin sözleş niteliğini taşımadığını, sözleşme olduğu kabul edilse dahi davacı tarafın meşru ve yetkili hamili olmadığı çekleri satım karşılığı imiş gibi sunmaya çalıştığını, davacının herhangi bir ödeme yapmadığını, takas defini ileri sürdüklerini, davacının eksik teslimi ispat etmesi gerektiğini, dava dışı —- tarafından kesilen faturalara itirazı ediyor ise süresi içinde ileri sürmesi gerektiğini, davacının tacir sıfatını ispat etmesi gerektiğini, gönderildiği iddia olunan İhtarname içeriğini ispat külfetinin davacıda olduğunu, davacının tacir olmaması sebebiyle görevsizlik kararı verilmesi gerektiği belirterek davanın usul ve esastan reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle; taraflar arasındaki sözleşme uyarınca davalı tarafça asansör malzemelerinin eksik teslimi dolayısıyla oluştuğu iddia olunan davacı zararının tahsiline ilişkindir.
Görev hususu HMK’nun 114/1-c’ye göre dava şartlarındandır. Dava şartları HMK 115/1 ve 2.maddelerine göre davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden araştırılır. —— tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 5/1. maddesi uyarınca, ticari davalara bakmak görevi, asliye ticaret mahkemesine aittir. Ticari davalar, mutlak ve nispi ticari davalar olarak ikiye ayrılmaktadır. Nispi ticari davalar, TTK’nın 4/1. maddesinin ilk cümlesinde tarif edilmiş olup, her iki tarafın da “Ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanan” hukuk davalarıdır. Mutlak ticari davalar ise tarafların tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın yasa gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklardır. TTK’nın 4/1-a ve devamı bentlerinde yazılan uyuşmazlıklar ile diğer yasalarda ticari dava olduğu belirtilen uyuşmazlıklar, mutlak ticari davalardır.
Tüm dosya kapsamı, davacı tarafın iddiaları birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu uyuşmazlıkta, davalının tacir sıfatı bulunmamaktadır. Uyuşmazlık nisbi yahut mutlak ticari dava niteliğinde olmadığından davanın genel görevli Asliye Hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, davacı ile davalı arasındaki ilişkinin 6102 sayılı Kanunun kapsamı dışında kaldığı anlaşıldığından, görevli mahkemenin genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu değerlendirilmiş, bu sebeple HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca, mahkemenin görevli olmasının dava şartlarından olduğu ve dava şartlarının da davanın her aşamasında mahkemece re’sen dikkate alınması gerektiğinden, HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca mahkememizce görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği sebebiyle davanın USULDEN REDDİNE,
——-Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunun tespitine,
2-HMK 20 madde uyarınca Mahkemece verilen kararın kesinleşmesi ve kararın kesinleşmesini müteakip iki haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli —- Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 331/2. maddesi gereği harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya görevli mahkemede devam edilmemesi durumunda, mahkemece talep üzerine dosya üzerinden durumun tespiti ile yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretinin hüküm altına alınmasına,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.23/11/2021