Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/201 E. 2021/846 K. 29.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/201 Esas
KARAR NO : 2021/846

DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 18/03/2021
KARAR TARİHİ : 29/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin—- tutulması zorunlu ticari defterlerinin elektronik ortamda tutulduğu—- dışarıdan bilinmeyen kişi ve kişiler —— gerçekleştirildiğini, bu saldırı nedeniyle sistemlerin zarar gördüğünü ve bazı kayıtların silindiğini,——- sonucunda müvekkili şirketin —– aylarına ait e-defterleri ve —– dosyalarının geri döndürülemeyecek şekilde zarar gördüğünü, e-defterlerin ve berat dosyalarının silinmiş olması nedeniyle şirketin mağdur olmaması amacıyla dışarıdan 3. Kişiler tarafından gerçekleştirilen ———- nedeniyle müvekkili şirketin — berat dosyalarının zarar görmesi ve geri döndürülemeyecek şekilde silinmesi nedeniyle zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle TTK’nın 82/7. Maddesi uyarınca ———- aylarına ait e-defterlerin ve —- kaybından dolayı zayi belgesi verilmesi istemli zayi davasıdır.
TTK’nın 82/7. maddesi: “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı — hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren– içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir.” hükmünü haizdir. Davacının yerleşim yerinin Mahkememiz yargı çevresi içerisinde bulunduğu, mahkememizin yetkili olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce—- yazılarak davacının zayi başvurusunda bulunup bulunmadığı, davacı şirket hakkında soruşturma başlatılıp başlatılmadığı sorulmuş, —- tarihli dilekçesi ile sistemlerine ——-sebebiyle defterlerinin zarar gördüğünü, e-defterlerinin kaldırılmasını talep ettiklerini bildirmiştir. Gelen yazı cevabı eklerinden davacı şirketin — zayiden haberdar olduğu hatta defterlerin tekrar yüklenebilmesi için sistemden kaldırılmasını talep ettikleri anlaşılmıştır. Eldeki — düşürücü süreye tabi olup, davacı şirketin 25/12/2020 tarihinden itibaren neredeyse 3 ay süre geçtikten dava açtıkları anlaşılmış, davanın hak düşürücü süre yönünden reddi gerekmiştir. Nitekim benzer nitelikte bir davada — —-HD —-. Sayılı ilamında aynen: “Anılan kanuni düzenleme gereğince hak düşürücü sürenin tacirin zıyaı öğrendiği tarihten itibaren işlemeye başlayacağı açıktır. Davacı taraf istinaf dilekçesinde öğrenme tarihinin verilerin kurtarılabileceğine ilişkin inancın kaybedildiği tarih olarak belirtmiştir. Ancak siber saldırının gerçekleştiği ve bu saldırının öğrenildiği 06/09/2019 tarihinden davanın açıldığı tarihe kadar geçen yaklaşık 3 aylık sürede, yapıldığı iddia olunan teknik girişimlere ilişkin herhangi bir belge sunulmamıştır. Kaldı ki,—— kırmak için gerek firma bünyesinde, gerek üçüncü kişilerden destek alarak, gerekse de — gerçekleştiren ile iletişime geçilmek suretiyle —- — beratlarının silinmesi için müracaatta bulunulmuştur. Defterleri yeniden oluşturup beratlarını e-defter uygulamasına gönderebilmek için mevcut beratların silinmesinin talep edildiği bu tarih itibariyle defterlerin zayi olduğunun öğrenildiğinin kabülü gerekir.” gerekçesine haizdir. Bunun yanında davacı şirketin defterlerinin yeniden sisteme yüklenebilmesini için kayıtların kaldırılmasını talep ettiği nazara alındığında, esasen saldırı sonucu kayıtların kurtarılabildiği, zayi olmadığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davanın TTK’nın 82/7. Maddesi uyarınca açılan zayi davası olduğu, davacının kanunda düzenlenen 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde eldeki davayı açmadığı, aksi halde dahi zayi olmadığı, kurtarılabildiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı anlaşıldığından REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Karar kesinleştiğinde talep halinde artan gider avansının iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın davacı vekiline tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı