Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/2 E. 2021/2 K. 07.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/2 Esas
KARAR NO : 2021/2

DAVA : İtirazın İptali (Kasko poliçesinden kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/01/2021
KARAR TARİHİ : 07/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kasko poliçesinden kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline———–aracın davalı ..—- kasko sigorta poliçesi ile sigortalandığını, —- aracının dahil olduğu — kazası meydana geldiğini, gerçekleşen trafik kazası sonucunda poliçedeki risklerin gerçekleştiğini ve müvekkili tarafından davalı şirkete müracaat edildiğini, davalı şirket bünyesinde —————– tarihli kesin ekspertiz raporunda sigortalı araçta meydana gelen hasarın —– olduğu tespit edildiğini, fazlaya dair talep ve dava hakkı saklı tutularak ekspertiz tutarı oranında icra takibi yapıldığını, müvekkilin aracının onarım süresi yaklaşık olarak 4 ay gibi uzunca bir zaman aldığını ve ——-farklılık nedeni ile müvekkil onarım bedeli olarak —— ödemek zorunda kaldığını, davalı … tarafından —– tarihli aracı 3. derece akrabalarının kullanması şartı bulunduğundan ve kullanan kişinin bu doğrultuda yeterliliği bulunmadığından hasar teminat dışı olduğu, bu nedenle herhangi bir hasar tazminatı ödenemeyeceğinin bildirildiğini, bunun üzerine İstanbul Anadolu —— İcra Müdürlüğü’nün —- sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine durdurulan takibin devamına, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava hukuki niteliği itibariyle sigortalı ile sigortacı kasko poliçesinden kaynaklanan alacak için başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Somut olayda, davacının —- onarım bedeli ödemek zorunda kaldığını, bu tutarın esasen davalı kasko sigortacısının karşılaması gereken bir tutar olduğunu ancak davalının zararı karşılamadığını ileri sürmüştür.
Dosyada mübrez kasko poliçesine göre, davalı … şirketinin davacıya ait aracı kasko poliçesi ile sigortaladığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık davacının kaskolu aracının hasarlanmış olması nedeniyle sigorta şirketinden talep ettiği araç bedeli ödenmesi olup, talep, mutlak ticari dava olmadığı gibi nisbi ticari dava da değildir. Nitekim araç da “hususi araç” olarak kayıtlıdır.
—– tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve — tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, —— benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır. 6502 sayılı TKHK’nın 73.maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanun’un 83.maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenlenme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Uyuşmazlık sigorta poliçesinin tarafları arasında, poliçe iç ilişkisinden kaynaklanmakla tüketici mahkemesinin görev alanı içinde çözümlenmelidir. Yargıtay, —-sayılı kararlar da bu yöndedir. Açıklanan sebeplerle mahkememizin görevsiz olduğu anlaşıldığından aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın görev nedeniyle HMK.nun 114/1-c,115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine, MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli mahkemenin İstanbul Anadolu Nöbetçi — Mahkemesi olduğuna,
3-HMK 20.maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi — Mahkemesi’ne gönderilmesine belirtilen süre içerisininde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yokluğunda dosya üzerinden verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı