Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/192 E. 2023/34 K. 17.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/192 Esas
KARAR NO: 2023/34
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 02/12/2020
KARAR TARİHİ: 17/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili——–Esas sayılı dosyasında sunduğu dava dilekçesinde özetle; Davacı tarafından sigortalı ——adresindeki işyeri sigortalandığını,—- tarihinde iş yeri yetkilileri iş yerine gittiğinde ——— patlaması sonucu iş yerinde su sızıntısı ve maddi hasar meydana geldiğinin tespit edildiğini, hasarın oluşumunda davalının kusurlu olduğu, bu durumun ekspertiz raporu ve olayın oluş şekliyle de sabit olduğunu, sigortalı iş yerinde meydana gelen hasar karşılandığını, rücu amacıyla —— Sayılı dosyası ile icra takibi açıldığını, davalı zararın oluşmasında sorumluluğu sabit olmasına rağmen söz konusu icra takibine haksız olarak itiraz ettiklerini, bu nedenlerle, borçlunun icra takibine yaptığı itirazının iptaline, borçlunun takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen %9 faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme dosyasının,—— Karar sayılı görevsizlik kararı ile Mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Somut olayda davacı tarafından dosyaya sunulan belgelerin incelendiği, ancak yapılan tüm araştırmalara rağmen dava konusu cihazın yetkili servis tarafından çalıştırıldığına ilişkin hiçbir kayıt bulunamadığı, yetkili servis kayıtlarında dava konusu cihaza ilişkin olarak ilk çalıştırma kaydı bulunmaması sebebiyle garanti kapsamında kabul edilmesinin mümkün olmadığını, dava konusu cihaz hakkında yapılan araştırma neticesinde bakım yapıldığına ilişkin hiçbir yetkili servis kaydı açılmadığı, yıllardır kullanılmış olmasına rağmen cihazın periyodik bakımlarının yapılmadığı, müvekkili şirkete ait cihazlarla birlikte tüketicilere teslim edilen montaj ve kullanma kılavuzunda ”Kullanıcının periyodik olarak yapması ve yaptırması gerekli olan bakım ve kontrolleri yapmamasından doğacak hatalar ve arızalar garanti kapsamı dışındadır” ibaresinin bulunduğunu, dava konusu cihaza ilişkin olarak açılmış olan tek kaydın 08.01.2018 yılında açılmış olan arıza kaydı olduğunu, tüketicinin dava konusu cihazın bakımlarını yaptırmamış olduğundan meydana gelen arızadan müvekkili şirketin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, açıklanan nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; hukuki niteliği itibariyle, davalının üretimini yaptığı, ——–patlaması sonucu dava dışı sigortalıya davacı sigorta şirketi tarafından ödenen tazminatın davalı şirketten rücuen tahsiline ilişkin başlatılan—— sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir. Mahkememizce icra dosyası celp edilmiş, incelenmesinde, davacı tarafından 3.205,76-TL asıl alacak, 81,42-TL işlemiş faiz olmak üzere 3.287,18-TL üzerinden yıllık %9 yasal faiz uygulanması ile davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı yana ödeme emrinin 23/05/2018 tarihinde tebliğ edildiği ve davalının süresi içerisinde 24/05/2018 tarihinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır. Davacı sigorta şirketi tarafından hasar dosyası sunulmuştur. Hasar dosyasının yapılan incelemesinde dava dışı sigortalı ———- arasında davacı sigorta şirketi nezdinde “İşyerim paket sigortası poliçesi” ile sigortalandığı, 19/11/2017 tarihinde dava dışı sigortalının işyerinde dahili su nedeniyle hasar meydana geldiği, ekspertiz raporuna göre ödenebilir hasar miktarının 3.205,76 TL olarak tespit edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce dosyanın cihaz konusunda uzman sektör bilirkişisi olarak makine mühendisi, mimar ve sigorta uzmanı bilirkişi heyetine tevdine karar verilmiştir. Bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilen 25/05/2022 tarihli raporda özetle, “Termosifonlar içlerinde bir elektrik resistansı bulunan ve elektrik enerjisi kullanarak termosifon içindeki suyu ısıtan cihazlardır. Yukarıdaki resimde görüldüğü gibi termosifon su
tankı içine monte edilmiş bulunan resistance suyu ısıtır. Suyun depolandığı silindirik tankın korozyona karşı yeteri kadar dayanıklı olmaması halinde depo suyu muhafaza edemez ve
delinir. Meydana gelen olayda da 7 yıl garantili olan termosifon 5. yılın sonunda korozyon sonucu delinerek patlamıştır. Termosifonların şebeke suyu ile çalışacağı malum olup
bunlara özel bir bakım veya koruma yapılması ile ilişkili bir kural bulunmamaktadır. Söz konusu——– korozyon mukavemeti ve saç kalınlığının yeterli düzey ve kalitede
olmadığı için patlamış olduğu, —- tarafından yapılan değerlendirme sonucu hasarın piyasa rayiç bedellerine uygun olarak tespit edildiği, yapılan muafiyet ve özel şart uygulamaları ile hasar toplamının 3.205,76 TL olarak hesabına teknik açıdan katılım gösterildiği, davacı Sigortacı ile dava dışı Sigortalısı arasında kurulu olan Sigorta Sözleşmesine istinaden, 02.06.2017 tarihinde düzenlenen 160317155 poliçe numaralı Sigorta Poliçesinin, Sigorta Süresinin 28.05.2017 –28.05.2017, Sözleşmenin ——— kurulduğu, ek teminatlar ile güçlendirildiği, dava açısından dahili su teminatının teminat kapsamına dahil edilmiş risklerden olduğu, 19.11.2017 tarihli hasarın Sigorta Süresi dahilinde ve poliçe tanzim tarihi sonrasında olduğu, bu anlamda Sigortacının, Sigorta poliçesinde meydana gelen bir riskin gerçekleşmesi sonucu davadışı Sigortasını temin etmiş, ödemiş olduğu hasar miktarınca Sigortalısının haklarına halef olmuş ve böylesine bir hasarın oluşmasından kusuru/sorumluluğu bulunan III. Şahsılara (dava açısından Davalı taraf) rücu hakkını elde etmiş olduğu, dava dosyasında hasarın ödendiğini gösterir yönde belgeler (banka dekontu vs.) görülememiş olup, bunların Sayın Mahkemeye beyanı ile bu yönde başkaca bir eksiklik kalmayacağı” yönünde görüş bildirmişlerdir. Bilirkişi raporu, taraflara tebliğ edilmiştir. Davalı vekili, bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesi sunmuştur. Bilirkişi raporunun denetime elverişli olması nedeniyle davalı vekilinin bilirkişi raporuna karşı itirazlarının reddine karar verilmiştir. Davacı vekili, 07/02/2018 tarihinde 3.205,76-TL hasar bedelini dava dışısigortalısı——— ödediğine ilişkin banka dekontu örneğini Mahkememiz dosyasına sunmuştur. Böylece bilirkişi raporunda belirtilen davacının, dava dışı sigortalısına ödeme yaptığını gösterir belge eksikliği de dava dosyası kapsamında tamamlanmıştır. Denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere, dava konusu hasara neden olan termosifon patlamasına ——— korozyon mukavemeti ve saç kalınlığının yeterli düzey ve kalitede olmamasının neden olduğu, hasarın meydana geldiği iş yeri sahibi dava dışı sigortalı ——– davacı sigorta şirketi tarafından ———- sigortalandığı, dava konusu hasarın poliçenin yürürlükte bulunduğu 19/11/2017 tarihinde meydana geldiği ve poliçenin teminatı kapsamında kaldığı, sigorta eksperi tarafından yapılan değerlendirme sonucu 3.205,76 TL olarak tespit edilen hasar bedelinin yapılan muafiyet ve özel şart uygulamaları ile piyasa rayiç bedellerine uygun olarak tespit edildiği anlaşılmıştır. Davacı sigorta şirketi tarafından hasar bedelinin dava dışı sigortalısı —– ödendiği ve böylece TTK 1472. maddesi uyarınca davacının sigortalısının haklarına halef olduğu da tespit edilmiştir. Bu kapsamda davacı sigorta şirketi tarafından davalı şirket aleyhine başlatılan —— icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın haksız olması nedeniyle iptaline, talep gibi takip tarihinden tahsil tarihine kadar asıl alacağa %9 oranında yasal faiz uygulanmasına, ancak alacak likit ve belirlenebilir olmadığından icra inkar tazminatının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; ——sayılı icra dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin 3.205,76-TL asıl alacak ve 81,42-TL işlemiş faiz üzerinden devamına,
2-Takip tarihinden tahsil tarihine kadar asıl alacağa yasal faiz uygulanmasına,
3-Alacak likit ve belirlenebilir olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine,
4-Alınması gerekli 224,55-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 170,15-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 54,40-TL başvurma harcı, 54,40-TL peşin harç toplamı olan 108,80-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarfedilen toplam 2.828,10-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 3.205,76-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca —– tarafından karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
Dair KESİN olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı 17/01/2023