Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/186 E. 2022/688 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/186 Esas
KARAR NO : 2022/688 GEREKÇELİ KARAR

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/03/2018
KARAR TARİHİ : 11/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı, müvekkillerinin hakkında——- sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ——– senet aslı incelendiğinde ödenmiş olduğunu, bu nedenle, davalının kısmi ödemeye rağmen—- üzerinden icra takibine başlaması nedeniyle işbu davanın açılması zorunlu hale geldiğini, bu sebeple haklı davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin elinde bulundurduğu ——- esasa sayılı dosyası ile davacı borçlular nezdinde icra takibi başlatıldığını, davacı borçlular tarafından —– kısmının ödendiği ileri sürülmüş ve takibin —- üzerinden değil ödenmeyen kısım üzerinden devam etmesi gerektiğinin tespiti istendiğini, hukuk ve dayanaktan yoksun şekilde açılan davanın reddine, davacının %20′ den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle —–borçlu olmadığının tespitine ilişkindir.
Dosyanın — Karar sayılı ilamı ile görevsizlik kararı ile Mahkememize gönderildiği görülmüştür.
Menfi tespit davasında ispat yükü, kural olarak davalı alacaklıya düşer; fakat, davacıya (borçluya) düştüğü hâller de vardır; davacı (borçlu), davalının (alacaklının) varlığını iddia ettiği hukuki ilişkiyi (meselâ borcu) sadece inkâr etmekle yetinmekte ise, yani bu hukuki ilişkinin (borcun) hiç doğmadığını ileri sürmekte ise ispat yükü davalıya düşer. Çünkü hukuki ilişkinin (borcun) varlığını iddia eden davalı olduğu için, ispat yükü davalı alacaklıya düşer (6100 sayılı HMK m. 190; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK) m.6). Fakat, alacaklının dayandığı senedin karşılıksız olduğunu ispat yükü, davacıya (borçluya) düşer. Bunun gibi, davacı (borçlu), davalının (alacaklının) iddia ettiği alacağın ödeme, ibra ve takas gibi bir nedenle son bulduğunu ileri sürerse, bu iddiayı ispat yükü de davacı borçluya düşer ——-
Her ne kadar dava konusu bonoya ilişkin olmadığının davalı tarafından ispat edilmesinin gerektiği belirtilmiş ise de; davacının temel iddiası; dava konusu senedin —– tutarı senet aslı incelendiğinde ödenmiş olduğunu, bu nedenle, davalının kısmi ödemeye rağmen —- üzerinden icra takibine başlandığını dolayısı ile 9.850,00 TL yönünden borçlu olmadığı noktasındadır. Her ne kadar davacı tarafından yargılama aşamasında bir kısım ödemeler yapıldığı iddia edilmiş ise de buna ilişkin belgeler sunulmamıştır. Senet arkasındaki yazılı miktarların ödendiği ispat edilememiştir. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde davacının ödeme hususunu yazılı bir belge ile ispat edemediği başkaca bir delil sunmadığı ve yemin deliline de dayanmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70- TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 168,22-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 87,52‬-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6—— davalı vekili için takdir olunan —– vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair; karar davacı vekilinin yüzüne, davalının yokluğunda karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.