Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/181 E. 2021/1246 K. 16.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/181 Esas
KARAR NO: 2021/1246
DAVA: Tazminat (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 07/06/2013
KARAR TARİHİ: 16/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafın birden fazla kez haksız haciz yaparak müvekkilini zarara uğrattığını, yine bu hacizlerden birinin müvekkili şirkete —- sayılı dosyasından alınan talimatla—-haksız yere haciz baskısı altında kanun yollarını kötüye kullanmak sureti ile müvekkilinden borçlu olmadığı — miktarında parayı tahsil ettiğini, müvekkili şirketin tam satış sırasında bilgisayarları kaldırılmasın diye ihtirazi kayıtla bu parayı ödemek zorunda kaldığını, söz konusu borcun müvekkil ile ilgisi olmayıp müvekkilinin gerek ödediği para boyutu ile maddi zarar ve kapasına haciz memuru dayandığı için manevi anlamda büyük zarar gördüğünü,haciz için gelinen dosyada borçlunun müvekkili ile hiçbir bağı olmayan ortakları, yetkilileri, gerek kuruluş yılları gerekse çalıştıkları yerler farklı olan şirketler olduğunu, bu iki şirket arasında kurulabilecek tek ortak noktanın ortakların kardeş olması olduğunu belirterek borçlu olmadığı parayı ödeme durumunda kalması nedeniyle ödediği — tarihinden itibaren işleyecek ticari faizle davalıdan tahsilini —manevi tazminatında dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizle birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra takibinin —- yapıldığını, bu açıdan yetkili mahkemelerin—-olduğunu belirterek yetkisizlik kararı verilmesini talep ettiklerinş, davacının aynı konuda— tarihinde yapılan — ödemenin istirdatı için davacı tarafça — ile dava açıldığını, mahkemece yetkisizlik kararı verildiğini, kalan dosya bakiyesi için dava konusu —- ödeme yapıldığını, bunun için istirdat değil maddi tazminat adı altında dava ikame edildiğini, bu nedenle aynı icra dosyasına ilişkin olarak açılan bu davanın derdestlik yönünden reddini talep ettiklerini, davanın yasal süre içinde açılmadığından zamanaşımından reddini, açılmış olan bu davanın ticari bir dava olmayıp—- belirtilen ve münhasıran ticaret mahkemelerin görevine giren davalardan olmadığını, genel hükümleri ilgilendiren bir dava olduğu için resen gözetilmesi gereken görev hususu dikkate alınarak görevsizlik kararı verilmesini ve dosyanın Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesini ayrıca davada pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddini talep ettiğini, şirketler arasında organik bağ olduğunu, faaliyetleri,ünvanlarının benzer olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle dava dışı —-borcuna istinaden davacı iş yerinde yapılan haksız haciz nedeniyle ihtirazi kayıtla ödenen bedelin iadesi istemli maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Eldeki dava Mahkememizde — numarasını almış, Mahkememizce verilen görevsizlik kararının davalı tarafça temyizi üzerine —-davanın ticaret mahkemelerinde görülmesi gerektiği gerekçesi ile bozulduğu anlaşılmıştır. Mahkememizce bozma ilamına uyulmuş, mali müşavir bilirkişden rapor alınmıştır. Bilirkişi —- raporunda özetle; dosyaya sunulu —— incelendiğinde davacı şirket ile borçlu şirketin ayrı tüzel kişilikler olduğu,bütün ticari faaliyetleri süresince de ayrı ayrı adreslerde faaliyet gösterdiği, davacının haciz tehditi altında para ödeme zorunda kaldığı belirtilmiştir. Mahkememizin — Sayılı dosyasında davanın husumet ve esastan reddine dair verilen kararın davacı tarafça temyiz edilmesi üzerine, ——Dosyadaki bilgi vebelgelerden;—davalı şirketin haciz işleminin dava dışı 3. kişi konumundaki ——borcundan dolayı davacı şirketin işyerinde yapılmasına dair haklı ve geçerli bir nedenin varlığını ispat edemediği anlaşılmaktadır. Şu halde; davacının eldeki davayı açmakta hukuki yararı ve aktif dava ehliyeti bulunduğundan, davanın husumetten reddi doğru olmamıştır, her ne kadar mahkemece davanın husumetten ve esastan reddine karar verildiği yazılmışsa da esastan ret gerekçesi de açıkça belirtilip tartışılmaksızın hüküm oluşturulması HMK’nun 297. maddesine de aykırılık teşkil ettiğinden davacıya husumet düşeceği de gözetilerek maddi tazminat talebinin esası incelenip, tüm dosya kapsamı ve delillerle birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmemiş, bu durum kararın bozulmasını gerektirmiştir.” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce bozma ilamına uyulmuş, bozma ilamı göz önünde bulundurularak, davalının davacı adresinde dava dışı 3.kişinin borcundan dolayı hacze gelmesinde haklı ve geçerli bir nedenin varlığını ispat edemediği kanaatine varılmıştır. Davacı ile dava dışı şirketin ortaklarının kardeş olması her iki kardeşin de ayrı şirketler kurarak ticari hayata girmiş olması, şirket ortakları arasında akrabalık ilişkisi olması tek başına organik bağ olduğunu göstermemektedir. Her iki şirket farklı adreslerde faaliyet göstermektedir. Bunun dışında her iki şirketin alacaklıları zarara uğratmak amacıyla bir arada dürüstlük kuralına aykırı hareket ettiği de kanıtlanamamıştır. —-benzer nitelikte emsal bir davada —– ilamı ile ilk derece mahkemesinin organik bağın ispat edilemediğine ödenen bedelin iadesi gerektiğine ilişkin gerekçesini onadığı anlaşılmıştır. Hal böyle olunca davacının ödediği —– talep gibi dava tarihi olan —-tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiştir.
—- ekonomik faaliyetini yürütürken kazandığı saygınlık, onun kişisel değerleri içinde yer alır. Ticari şeref ve haysiyetin çiğnenmesi, onun ekonomik yaşam içindeki yerini ve durumunu sarsabilir. Ekonomik itibar da tüzel kişinin şeref ve haysiyetinin bir görüntüsüdür.—- ekonomik faaliyetleri de toplum tarafından değerlendirilmektedir ve kişilik haklarından olan onur ve saygınlığı onun korunan değerlerinin başında gelir. Bir —– haklarından olan —— sebep olacağı kabul edilmektedir. Davaya konu olayda, davacı haksız yere maddi bedel ödemiş ise de; şirket tüzel kişiliğine yönelik ticari itibarını zedeler nitelikte bir saldırı ya da manevi tazminatı gerektirir bir husus bulunmamaktadır. Bu nedenle, manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1-Davacının davalıya ödediği — talep gibi dava tarihi olan — tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Koşulları oluşmadığından manevi tazminat isteminin reddine,
3-Alınması gerekli 458,17-TL harçtan peşin alınan 285,35-TL harcın mahsubu ile bakiye 172,82-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 285,35-TL peşin harç, 24,30-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 309,65-TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından harç dışında harcanan 1.094,05-TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan —– davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6- Davalı tarafından harcanan 135,50-TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan (%40,15 Kabul, %59,85 Ret) 81,10-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde kendilerine iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.16/11/2021