Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/169 E. 2021/1256 K. 17.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/169 Esas
KARAR NO : 2021/1256

DAVA : Alacak (Sigorta Poliçesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/02/2015
KARAR TARİHİ : 17/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Sigorta Poliçesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, davalı——-poliçede belirtilen — numarasıyla sigorta sözleşmesi akdedildiğini, müvekkili şirketin belirlenen– tamamen ödediğini, Böylece poliçenin geçerli hale geldiğini ve halen yürürlükte olduğunu, — tarihinde–geldiğini, Meydana gelen hasar ile ilgili davalı sigorta şirketine, derhal bilgilendirme yapıldığını, — yaptırıldığını, — neticesindeki — bildirildiğini, Müvekkil——– ihtarnamesine; uğranılan zararın tazminini, şüphelilerin iyi niyet kurallarına uymadığını ve sürekli işlemlerin ertelenmesinin usule ve yasaya aykırı olduğu ihtar edildiğini, Müvekkili şirket tarafından yapılan tüm ihtarlara rağmen, davalı sigorta şirketinin yasa geregı hasar tespitini yapmaktan ve müvekkili şirketin uğradığı zararı ödemekten kaçınması eylemine devam etmesi üzerine; müvekkili şirket tarafından — davalı —– şikayette bulunulduğunu, — ihtarnamesiyle; davalı sigorta şirketinin iyi niyet kurallarına uymadığı, yasa geregi yapılması gereken işlemlerin sürekli ertelenmesinin usule ve yasaya aykırı olduğu ve uğranılan en 10.000.000 TL zararın, müvekkili şirketin hesabına 8 gun içerisinde ödenmesi ihtar edildiğini, Davalı sigorta şirketi ile yapılan sözleşme devam ettiğine ve teminat altına alınan rizikolar gerçekleştiğine göre; sözleşme uyarınca muaccel hale gelen tazminatı, davalı —-ödemesi gerektiğini belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla; müvekkilinin—-bulunan —-gelen maddi zararın tespiti, İş gücü kaybının tespiti Eski hale getirmenin ne kadar zaman alacağını, bunun için gerekecek işçilik ve malzeme bedelinin tespitini, bu sürede üretim faaliyetinin durması nedeniyle müvekkilinin ne kadar kazanç kaybı olacağının tespitini,Zararın tespitinin uzman bilirkişi raporu gerektirdiğinden şimdilik —- itibaren ticari temerrüt faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Sigortalının İşyerinde, —– —–, ——- tarafından sigorta edildiğini, Davacı tarafın iddia etmiş—- hasarı ile ilgili maddi vakıalarda herhangi bir uyuşmazlık söz konusu olmadığını, Davacı tarafın da İfade ettiği gibi, 06.06.2014 tarihindeki yağışlar sebebi ile meydana gelen dere taşması sebebi ile sigortalının iş yerinde sel hasarı meydana geldiğini, olayın hemen akabinde hasar tespit çalışmaları başlatıldığını, çalışmaların uzun süreceği düşünüldüğünden sigortalının mağdur olmaması için sel hadisesinin üzerinden bir ay geçmeden 04.07.2014 tarihinde 500.000,00 TL.sı ve akabinde 20.07.2014 tarihinde —-avans ödemesi olarak Yani hasar tutarının tamamına yakınının, henüz hasar tespit çalışmaları bitmeden sigortalıya avans olarak ödendiğini ve ayrıca 28/11/2014 tarihinde bakiye 374.712,00 TL ödenerek davalının zararının karşılandığını, davacı taraf ile müvekkili şirket arasındaki hak ve sorumlulukların davaya konu —– belirlendiğini, bu hak ve sorumlulukların yerine getirilmesinin usul ve esasları ise — genel şartları ile 6102 sayılı — maddelerinde düzenlendiği belirterek ikame edilen haksız ve kötü niyetli, hiçbir hukuki mesnedi olmayan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, hukuki mahiyeti itibarı ile davacının, davalı tarafından———belirtilen rizikolara karşı sigortalanmış işyerinde yoğun yağış sonrası meydana — hükümleri uyarınca davalı sigorta şirketinin karşılamadığı maddi hasarların (fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere) karşılığı şimdilik —tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsili isteminden ibarettir.
Davalı, davacıya sel hasarı karşılığı 2 taksitte 500.000 er TL den toplam 1.000.000 TL ödediğini, davanın hukuki dayanağı olmadığını belirterek reddini istemiştir.
Taraflar delillerini liste halinde bildirmişler, davalı sigorta —- davacının yaptırdığı hasar tespitine ilişkin tespit dosyası, —– yaptırdığı tespite ilişkin hasar dosyası —–yaptırdığı tespite ilişkin hasar dosyaları getirtilmiş, davacı hasar gördüğünü belirttiği emtialarla ilgili 3. şahıs firmalar tarafından kendisine satılarak teslim edilmiş mallarla ilgili faturaları, —-muavin kayıtlarını sunmuş, bilirkişi inceleme talebinde bulunmuştur.
Mahkememizce —– üzerinden yapılan yargılamada, toplanan deliller, taraf iddia ve savunmaları yönünden —– —- yerinde Mahkemece ——— bilirkişi heyetinden alınan —– meydana gelen—–edilmiştir.
Alınan bu rapora davacının —– ara kararı—– ek rapor alınmasına karar verilmiş ve yazılan talimat uyarınca aynı bilirkişi heyetinden ek rapor alınması istenmiştir.
Bilirkişi —- günlü ek raporunda, davacının—- yönünden (yapılamayan işler nedeniyle oluşan kar zararı) —- olduğunu, önceki bilirkişi raporu ile tespit edilen —— ve kazanın değiştirilmesi sonucu meydana gelen —-olduğunu rapor etmişlerdir.
Davacı taraf alınan ek rapora göre davasını 09/10/2017 tarihli dilekçe ile tamamlama harcı yatırarak davalı tarafça ödenen 1.374.712 TL nin düşümü ile dava dilekçesinde talep edilen 310.000 TL tazminatla birlikte toplamda 2.077.449,48 TL artırarak bu tutarın üzerinden 11/10/2017 tarihinde harç ikmali yaparak bedel artırımı yaptıkları bu tutarın 02/10/2014 ihtar tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacının bedel artırımı olarak belirttiği 09/10/2017 tarihli dilekçesi davalı tarafa tebliğ edilmiş davalı vekili 27/10/2017 günlü dilekçe ile davacının, davasını HMK 109 md. uyarınca kısmi alacak davası olarak açtığını ve dilekçesi ekinde açtığı davanın miktarını belirleyen tüm evrakı ibraz ettiğini, bu durumun dahi kısmi dava olarak açıldığının göstergesi olduğunu, ancak ıslah dilekçesine davalarının belirsiz alacak davası olarak kabul edilmesini ve bu şekilde ıslah ettiklerini yazmış ise de, öncelikle davanın HMK 109 md. deki kısmi dava olup, ıslah ettikleri miktarın 2 yıllık zamanaşımına uğradığını, bu sebeple ıslah edilen kısmın reddi gerektiğini belirterek bilirkişi —— yaptığını, gelir kaybının yıllık hesaplandığını, ——–belirlenirken hiçbir veriye dayanılmadığını belirterek bu hususların yanlış olması nedeniyle yeni bir heyetten rapor alınmasını, bu talepleri kabul edilmediği taktirde ıslah ile artırılan miktar açısından davanın zamanaşımı defi nedeniyle reddini talep etmiştir.
Davalı vekili sözlü yargılamaya geçildiği son celsede talep ve itirazlarını tekrarlamış, davacı vekili —- verdiği dilekçelerini tekrarla müvekkilinin gerçek zararının çok daha yüksek olduğunu, davalı sigorta —-davalının temerrüde düştüğü tarih olan 02/10/2014 temerrüt tarihinden itibaren ıslahla belirttiği 2.077.449,48 TL nin ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, davalı vekili davanın belirsiz alacak davası olarak değil, kısmi dava olarak açıldığını, bu nedenle ıslahla talep edilen tutarın zamanaşımına uğradığını belirterek ve ıslah dilekçesine karşı verdikleri dilekçeyi de tekrarla davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce —- sonucunda,— ek raporun benimsendiği açıkça gerekçeye —– istediği tutar bakımından 310.000 TL nin üstünde kalan kısmın zamanaşımına uğradığından bahisle reddine, 310.000 TL nin ise 02/10/2014 tarihinden itibaren ticari faizi ile tahsiline karar verilmiştir.
Mahkememizin bu kararı davacı yanca istinaf edilmiş, davalının istinafı süresinde olmadığından istinaf istemi reddedilmiştir. Davacı—- nazara alınmaksızın karar verilmiş olduğundan, diğer istinaf sebepleri incelenmeksizin kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.
Bunun üzerine dosya mahkememizin yukarıda yazılı esas sırasına kaydedilmiştir.
Kaldırma sebebine göre davacıya süre verilmiş, dain ———- sigortalıya/davacıya ödenmesine dair açık rızasını sunması —— rıza göstermiştir. (Bu noktada dava dışı bankanın tazminatın “davacının …nolu hesabına ödenmesi koşulu ile” — göstermiş olması üzerinde durulmuştur. Rehin alacaklısının rızası şarta bağlı olamaz. Bankanın, hesap numarası belirtmesi şart olarak kabul edilip edilmeyeceği yönünden yapılan inceleme sonucunda —, bankanın sigorta tazminatının sigortalıya ödenmesi konusunda bir şart öne sürmediği, diğer bir deyişle şu şart gerçekleşirse davacıya ödensin, yoksa davacıya ödenmesin demediği; tazminatın kendisine değil davacıya ödenmesi konusunda açık rızasının olduğu görülmüştür. Bu sebeple dosyaya sunulan rızanın geçerli olduğu kabul edilmiştir. Yapılacak ödemeyle ilgili hesap numarası veya ödeme şekli belirtme konusunda dava dışı bankanın bir — olmadığından belli bir hesaba ödenmesi talebi, hüküm kurarken göz ardı edilmiştir.)
Kaldırma kararı öncesinde mahkememizce kök ve ek rapor alınmış, davalının ek rapora itirazları incelenmiş, yerine görülmediği ve 19/02/2017 tarihli ek raporun hükme esas alındığı belirtilmiştir. Davalının önceki kararı istinaf etmeyerek, gerekçeli kararda açıkça benimsenen bilirkişi raporundaki tespitlerin, davacı yararına usuli kazanılmış hak oluşturduğunu kabul etmek gerekir. Somut olayda usuli kazanılmış hakkın istisnaları da yoktur. (Aksinin kabulü halinde dahi davalının itirazları heyetimizce de incelenmiş, ek raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu, hesaplamaların usule ve yerleşik içtihatlara uygun olduğu görülmüştür.)
Üzerinde durulması gereken bir diğer husus ise davanın kısmi/ belirsiz olup olmadığı ve alacağın zamanaşımına uğrayıp uğramadığıdır. Davacı, dava dilekçesinin —- nazara alındığında eldeki davanın belirsiz alacak davası olarak kabulü mümkün değildir) ——–dolmadığı anlaşılmaktadır.
Davalı davadan önce temerrüde düşürülmüş olmakla ıslah edilen kısım için de faiz temerrüt tarihinden başlatılacaktır. Yine önceki kararda temerrüt tarihi olarak benimsenen 02/10/2014 tarihi de kesinleşmiş olduğundan bu tarih esas alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE;
2.—– temerrüt tarihinden itibaren ticari temerrüt faiz ile birlikte davalıdan tahsiline,
2- Alınması gerekli 141.910,57-TL harçtan davacı tarafından peşin ve tamamlama harcı olarak yatırılan 35.479,03-TL harcın mahsubu ile bakiye 106.431,54-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 27,70-TL. başvurma harcı, 35.479,03-TL peşin ve tamamlama harcı ile 206,30-TL keşif harcı olmak üzere toplam 35.713,03-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarfedilen toplam 8.299,70-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
7 —- tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 101.219,09-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık — olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı