Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/166 E. 2022/293 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/166 Esas
KARAR NO : 2022/293

DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 05/03/2021
KARAR TARİHİ : 29/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava —–aracın sürücüsü — yaralandığını, kazanın müvekkili —– hakimiyetini kaybetmesi sonucunda gerçekleştiğini açıklanan nedenlerle müvekkili ——— tazminat ödenmesine, yargılama gideri ve ücret-i vekaletin karşı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı —-sürücüsü olduğunu, —sigortası 3. kişilerin zararını karşıladığından sigortalı araç sürücüsünün taleplerinin teminat dışı olduğunu, bu nedenle davalı —— yönünden davanın reddi gerektiğini, sigorta şirketinin sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olduğunu, dosyada kusur tespiti yapılması gerektiğini, tazminat hesabı yapılması için — uzmanından rapor alınması gerektiği, raporun tanzim tarihi itibariyle —- yönetmelik ve ekleri uyarınca hazırlanması gerektiği, geçici iş göremezlik zararlarının poliçe teminatı kapsamında olmadığı, müterafik kusur durumunun araştırılması gerektiği, müvekkilinin dava açılmasına sebebiyet vermesi söz konusu olmadığından faiz, yargılama gideri ve vekalet ücretinden de sorumlu olmayacağının kabulü gerektiği açıklanan nedenlerle davanın dava şartı eksikliği nedeniyle reddine, aleyhlerine yargılama ücreti ve vekalet ücretine hüküm kurulmamasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, 06/12/2016 tarihinde davacılardan —- sevk ve idaresindeki diğer davacının yolcu konumunda bulunduğu aracın tek taraflı karıştığı trafik kazası sonucu davacıların yaralanarak maluliyete uğradığı iddiasıyla açılan maddi tazminat davasıdır.
Davacılar vekili — dilekçesiyle müvekkillerinin yaralanmaları sebebiyle açmış oldukları davadan davalı ile sulh oldukları için karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi olmaksızın feragat ettiklerini beyan etmiştir.—dilekçesi sunmuş olup, feragat beyanı istifa dilekçesinden önce sunulduğundan geçerli olduğu kanaatine varılmıştır.
Davalı vekili — dilekçesinde, davacı vekili ile maddi tazminat yönünden sulh olmak ve talep hususunda karşılıklı ibralaşmakla; huzurdaki davada vekalet ücreti ve yargılama gideri hususunda hiçbir taleplerinin olmadığını, davacı vekilinin feragat beyanı doğrultusunda gereğinin yapılmasını talep ettiklerini bildirmiştir.
6100 sayılı HMK madde 307 ve devamında düzenlenen feragat, davacının netice-i talebinden kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Hiç kimse kendi lehine olan bir davayı açmaya zorlanamayacağı gibi (HMK.24), davacı da açmış olduğu bir davayı sonuna kadar takip etmeye zorlanamaz. Feragat, davayı sona erdiren, yapıldığı anda sonuç doğuran, kesin bir usul işlemi olup, HMK 311. maddesi uyarınca, karşı tarafın muvafakatine gerek olmaksızın kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurduğundan, somut olayda davacı vekili yazılı beyanı ile usulüne uygun şekilde davadan feragat ettiğini beyan ettiğinden, incelenen vekaletnamesinde feragat etmeye yetkisinin bulunduğu anlaşılmakla açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş, tarafların karşılıklı yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığından, davalı vekili dilekçesinin açıklama kısmında her iki davacı yönünden ayrım yapmaksızın huzurdaki davada vekalet ücreti ve yargılama gideri konusunda taleplerinin olmadığını beyan ettiğinden karşılıklı yargılama gideri ve vekalet ücreti takdir edilmemiştir. Yine her iki tarafın dilekçesi incelendiğinde maddi tazminat yönünden sulh olunduğu, yani aslında davacının hakkın özünden vazgeçmediği, dava açmakta davacının başta haklı olduğu anlaşıldığından haklılık durumuna göre arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş —- şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70-TL harçtan davacı taraflarca peşin olarak yatırılan 256,17-TL harcın mahsubu ile kalan 175,47-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Tarafların karşılıklı yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Artan gider avansı bulunması halinde karar kesinleştiğinde gider avansının yatıran tarafa iadesine,
6-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca — zorunlu arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere tarafların yokluklarında verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.