Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/143 E. 2022/38 K. 13.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/143 Esas
KARAR NO : 2022/38

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 25/02/2021
KARAR TARİHİ : 13/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı—-ile dava dışı asıl borçlu —– — edildiği, davalı —— tarafından——— müteselsil kefil olarak imza edildiği,asıl borçluya kullandırılan kredinin geri ödenmediği, davalının borcunu ödememesi üzerine——— ile hesabın kat edildiği, borç ödenmediğinden dolayı—– dosyasından ilamsız icra lakibi başlatıldığı, icra takibine yetki ve işlemiş faiz —– yönünden itiraz ettiği,—- ile anlaşmaya çalışılmış ise de anlaşma sağlanamadığı, alacak miktarı borcun varlığı ve——- borçlulara gönderilen hesap kat ihtarnamesinde ayrıntılı olarak açıklanmış olup, istenilen temerrüt faiz oranlarında da yasaya aykırı bir yön bulunmamakta olduğu, taraflar arasında uyuşmazlıklar bakımından genel kredi sözleşmesinin 6.1 maddesine göre müvekkil banka defter ve kayıtları kesin delil niteliği teşkil ——–olduğu, talep edilen temerrüt faizinin akdi faizin iki katı olduğu ve yasaya sözleşmeye uygun olduğu, davalının borca itirazının dayanaksız, haksız ve kötü niyetli olduğu, borçlu hakkında alacağın 620’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep edilmiştir.
Davalılara usulüne uygun şekilde dava dilekçesi ile tensip tutanağının tebliğ edildiği, ancak davalılar tarafından dosyaya cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına göre davanın, davacı tarafından davalı ——-. sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından yöneltilen itirazın iptaline ilişkin olduğu, dava konusu icra dosyasının incelemesinde takip alacaklısının mahkememiz dosyasının davacısı, takip borçlusunun mahkememiz dosyasının davalısı olduğu, kredi sözleşmesinden kaynaklı alacağına dayalı olarak toplam 296.382,61 TL tutarlı ilamsız icra takibine davalı borçluların süresinde itirazı doğrultusunda takibin durduğu, davanın itirazın iptali ve takibin devamı istemi ile açıldığı görülmüştür.
Davacı vekili tarafından 13/01/2022 tarihli beyan dilekçesinde davalı tarafın borcunun tamamını ödemiş olduğunu, davanın konusuz kaldığını bu nedenle karar verilmesine yer olmadığı kararının verilmesini talep ettiği, davalı aleyhine yargılama giderine hükmedilmemesini talep ettiği, arabuluculuk ücretinin davalı borçlulara yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği anlaşıldığından davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmiştir.
HMK 331. maddesi uyarınca, davanın konusuz kalması sebebiyle esası hakkında karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde, hakimin, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerine karar vereceği düzenlenmiştir. Eldeki davada her ne kadar ——- dosyaya sunulmamış ise de; davacının beyanına göre dava açıldıktan sonra davalı tarafından ödeme yapıldığı dikkate alındığında, davanın açılmasında davalı taraf kusurlu olup yargılama giderlerinden sorumlu tutulmalıdır. Ancak davacı vekili tarafından sunulan 13/01/2022 tarihli dilekçesinde davalı taraftan herhangi bir yargılıma gideri talep edilmediği, arabuluculuk ücretinin borçlu davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği belirtilmiştir. Usul ekonomisi gereğince ödeme belgesinin sunulması beklenilmemiş ve yine hangi davalının ödeme yaptığı ve davalıların sorumluluk durumunun belirlenmesi yoluna gidilmemiştir. Çünkü davacı vekili yargılama gideri talebinin olmadığını beyan ettiği için davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemiş, yargılama giderleri davacının üzerinde bırakılmıştır. Dava —-sürecine tabi olduğu için taraflar ilk öncelikle arabulucu yoluna başvurmuş, dosyanın incelenmesinde— ücret ödendiği tespit edilmiştir.— gideri kapsamında olsa da, davacı vekili tarafından——- davalılara yükletilmesine karar verilmesini beyan ettiği için ve davacının yargılama gideri talebi de olmadığına dair beyan sunduğu sadece —ücretine dair beyanda bulunarak — davalılara yükletilmesini talep ettiği anlaşıldığından — ücretinin davalılardan tahsiline karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Konusuz kalan dava hakkında esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gereken 80,70-TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 3.579,57-TL harçtan mahsubu ile artan 3.498,87-TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarfedilen yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından yargılama gideri sarf edilmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı vekilinin talebi doğrultusunda vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Artan gider avansı bulunması ve talep etmesi halinde—— — tarafa iadesine,
7-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca ———–davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
Dair davacı vekilinini yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı.