Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/12 E. 2022/453 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/12 Esas
KARAR NO : 2022/453

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/01/2021
KARAR TARİHİ : 17/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının,—- kullanıma açması sebebiyle, —- görevlilerce tespit edilerek enerji kesildiği, yönetmeliğin ilgili maddeleri ve olayın oluş şekli ile de kaçak elektrik tüketiminin gerçekleştiği, davalının kaçak olarak elektrik kullandığı ve fatura tahakkuk edildiği, davalının ödeme yapmadığı, ödeme yapılmaması üzerine icra takibi başlatıldığı, borçlunun iş bu icra takibi açısından borca ve tüm ferilerine itiraz ettiği, bu sebeple kötü niyeti olan borçludan %20’den az olmamak üzere tazminat talep edilmesi
gerektiği, 7155 Sayılı Kanun çerçevesinde yapılan arabuluculuk görüşmeleri neticesinde tarafların anlaşamadığı,
açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile,—-sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız ve yersiz itirazın iptali ile asıl alacağa uygulanacak %16,80 yıllık 6183 sayılı yasa gereği değişecek oranlar üzerinden gecikme zammı ve faize işleyecek KDV ile takibin devamına, davalının %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, mahkeme masrafı ve vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesini talep etmiştir.
Davalı asil cevap dilekçesinde özetle; Borç talebinin abonelik sözleşmesi alacağından kaynaklandığını ancak borcun Temsil ve İlzama yetkilisi olduğu şirket tarafından —- sözleşmesi yapılarak kullanılmaya başlandığı, —- kadar söz konusu aboneliğin bulunduğu adresin depo olarak boş kaldığını , cüzi miktarda fatura gelmesi gerekirken —- faturalar ile iç tesisatta inceleme yapıldığını, tesisattan çıkan —-borçlu görünen adresin eski kiracısı olan komşu işyerine gittiğini, orada kullanıldığının tespit edildiğini,
———- ayından itibaren farklı zamanlarda 15 in üzerinde şikayet kaydı açtırıldığını, kaçak elektriğin tespiti ve sonrasında şirket tarafından kullanılmayan elektriğin ayrıştırılmasının talep edildiği, geçen süre içerisinde kurumdan bir —- yaptığını ve —– kaçak elektrik için farklı bir ekibin gelip tespit etmesi gerektiği bilgisini verildiğini fakat gelen olmadığını,— tarafından elektriğin kesildiğini ancak her seferinde kaçak kullanan —– tarafından elektriğin açtırıldığını, kaçak kullanım ve kesilen elektriğe izinsiz açma sebebi oluşan bu borç tutarlarının kabul edilmeyerek itiraz edildiğini, —– tarihine kadar ki alacak tutarlarına—— Esas dosyasında 11.03.2019 tarihine kadarki alacak tutarlarına ve
——— öncesi alacak tutarlarına ait ödeme emri gönderildiğini, ödeme emrinde belirtilen asıl alacaklara ait detaylı bilgi bulunmadığını, alacaklı kurumdan ödeme emrinde
belirtilen tutarlar hakkında ——-alınamadığı, bu ve diğer ödeme ——- arasındaki ——- bu derece ——– çıkması mümkün olmadığı, dolayısı ile aynı alacaklara farklı icra daireleri üzerinden ödeme emirleri gönderilmiş olması kuvvetle muhtemel olduğunu açıklanan nedenlerle davaya, icra takibine, takipten kaynaklanan borcun tamamına ve her türlü yasal ferilerine——–itiraz edildiğini ve davanın reddi ile yargılama giderleri ve davacı taraf vekalet ücretlerinin kendilerinde bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibariyle davacı tarafça kesilen elektriğin davalı tarafça açılması suretiyle kaçak elektrik kullanımı yapıldığından bahisle başlatılan —– icra dosyasına davalı tarafça yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Davacı tarafça dosya kapsamına —– tarihli ——- sunulduğu, davalıdan ———– kullanılan kaçak elektriğin talep edildiği anlaşılmıştır. Mahkememizce icra dosyası celp edilmiş olunup, incelenen icra dosyasında davalı yana ödeme ——– tebliğ edildiği, davalının süresi içerisinde 24/04/2019 tarihinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır. Mahkememizce davalının cevap dilekçesinde belirttiği başkaca icra dosyaları ile———- celp edilmiş, uyuşmazlığın çözümü için dosya elektrik mühendisi bilirkişiye tevdi edilmiştir. Bilirkişinin—- özetle:——tüketim borcunun zamanında ödenmemesi sebebiyle tesisatın borçtan dolayı kesilerek hizmetin sonlandırıldığı,—- anlaşıldığı, bu kez ——- tarihinde —- kesilen ——— kullanıldığının tespit edildiği, —– geçirildiği,——- davalının hizmeti ödenmemiş borçları nedeniyle sonlandırıldığı ve buna rağmen davalı yan tarafından yükümlülükler yerine getirilmeden davacının izni ve bilgisi ———-müdahale etmek suretiyle hizmetin kullanılmaya devam edildiği gerekçesi ile kaçak elektrik tutanağı düzenlendiği,davacı tarafça yapılan işlemlerde —- bir uygulama olmadığının belirlendiği, kaçak elektrik tutanaklarının aksi sabit oluncaya dek geçerli olduğu, sözleşmenin —- ile sonlandırıldığı ve ilgili tesisatta herhangi bir yeni başlangıç yapıldığı da görülmediğinden aksini ispatlayacak bir bilgi veya belgeye rastlanılmadığı, davalı tarafından herhangi bir ödeme belgesi,sözleşme evrağı,— yapılan bağlantı fotoğrafı, itiraz kaydı —–. İddiasını destekler delil sunulmadığı, kaçak elektrik tüketimi gerçekleşen dönemde —- gerçekleştiğinin görüldüğü, bu yönüyle tüketimde —- artış görülmediği, iç tesisatta meydana gelen tüketimin sorumluluğunun muhakkak davalı üzerinde olduğu, —– sorumluluk sahasının —— bağlantısı dahil olmak üzere —-bağlandığı noktaya kadarken ———- yükümlülüğünün aboneye ait olduğu, dolayısıyla davalının iddia ettiği kendisinin olmadığı tüketimi engellemesi ve bununla ilgili gerekli sorumlulukları alması gerektiği, kaçak tüketimden kaynaklanacak——– toplam —– alacaktan söz edilebileceği,
davacının itirazın iptali yönündeki talebinin mevcut dosya kapsamına göre uygun olduğu” yönünde görüş bildirmiştir. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davalı tarafça rapora genel anlamda bilirkişinin tarafsızlığına ilişkin itiraz edilmiş ancak rapordaki değerlendirmelerin aksine bir delil sunulmadığı somut bir itirazının da olmadığı anlaşılmış, Mahkememizce alınan rapor hüküm kurmaya ve denetime elverişli, dosya kapsamına uygun bulunduğundan davalının yeni rapor alınması talebi reddedilmiştir.
Davalı tarafça dava konusu kaçak elektrik tutanağı kesilen adreste faaliyette bulunmadığına ilişkin bir beyanda bulunulmamış, aksine ilgili yerde — imzalanarak elektrik kullanılmaya başlandığı fakat —–işyeri tarafından iç tesisattan kaçak hat çekilerek elektrik kullanıldığı, bu nedenle sorumluluğunun bulunmadığı iddia edilmiştir. Yine davalı taraf dava konu — hangi firmaların faaliyet gösterdiğini,—- hangi firmadan kimin adına yapıldığının araştırılmasını, tüketim miktarlarının talep edilmesini —– ———— detaylı başvuru ve sonuçların istenilmesini talep ederek gerektiği takdirde de şahitlerinin olduğunu iç tesisattan ——– çekilmesi konusunda dinlenmesini talep etmiş ise de; Mahkememizce tensip zaptı ile birlikte taraflara tanık listelerini ve delillerini sunmaları için kesin süre verildiği, kesin süreye rağmen delil ve tanık listesi sunulmadığı takdirde tekrar liste verilemeyeceği, delillerden vazgeçmiş sayılacağı hususunun ihtar edildiği, davalı tarafça kesin süreye rağmen tanık ismi bildirilmediği gibi bilirkişi raporunda iç tesisatı koruma yükümlülüğünün davalı üzerinde olduğu,—- karşılaştırıldığında da kaçak tutanakta ——- artışı görülmediği belirtilmiş, davalı tarafça da dosya kapsamına iç tesisattan komşu iş yerine yapılan———— dosya kapsamında başkaca bu yönde bir delil bulunmadığı anlaşılmış, yine 2010-2018 tarihleri arasında hangi firmaların iş yerinde faaliyet gösterdiği yahut ne kadar tüketim yapıldığı hususlarının araştırılmasının eldeki davada esasa etkili olmayacağı zira davalının zaten — imzalayarak elektrik kullanmaya başladığı, önceki kullanımlar/sözleşmelerin eldeki dava ile bir ilgisinin olmayacağı, davacının aralık ayından yaz ayına kadar olan kullanımı süresinde de tüketim miktarlarının dosya kapsamında belirli olduğu, bilirkişice bu kapsamda fahiş bir tüketim olup olmadığı hususunda ayrıca bir hesaplama yapıldığı, bu nedenle başkaca firmaların dava konusu taşınmazda yapmış oldukları tüketimlerin esasa etkisinin olmayacağı anlaşılmıştır.
Mahkememizce celp edilen —-Sayılı dosyası incelendiğinde dava dışı ——– tarafından davalı hakkında takip başlatılarak itirazın iptali davası açıldığı, davalının kaçak elektrik tutanağı tanzim edilen——-sözleşmesinin bulunduğu, bu abonelik sözleşmesine istinaden üç faturanın ödenmediğinden bahisle icra takibi başlatıldığı, faturalar incelendiğinde 17/09/2018 tarihine kadar olan kullanımın da dava konusu edildiği, hem dosya kapsamında bulunan borç nedeniyle kesme ve mühürleme tutanağı—- arada değerlendirildiğinde davacının 18/09/2018 tarihi itibariyle kaçak elektrik tutanağı tanzim etmesinde Mahkememizce de bir usulsüzlük bulunmadığı anlaşılmış, benimsenen ve hükme esas alınan rapor doğrultusunda—- asıl alacağın aynen kabulü gerekmiştir.
Taraflar arasında kaçak elektrik kullanımından kaynaklanan dava haksız fiil niteliğinde olup, tutanak tarihinden itibaren temerrüte düşürmeye gerek olmaksızın faiz istenilebileceği, ancak aralarında sözleşme olmadığından her iki tarafın da tacir olması göz önüne alınarak avans faizi talep edilebileceği kanaatine varılmıştır. —. Sayılı ilamında: “Dava konusu, “haksız fiil” niteliğinde kaçak su bedeline ilişkin olduğuna göre, tutanak tarihi ile icra takip tarihine kadar işlemiş faiz yönünden davacının talep hakkı mevcut bulunmakla, faiz talep edilmesi için temerrüt oluşmasına gerek bulunmamaktadır. Hukuk Genel Kurulunun ve—- istikrar kazanmış uygulamasına—6183 sayılı Kanunun 51.maddesinde belirtilen (oranda) gecikme cezası uygulanma olanağı bulunmamaktadır. Somut olayda, davaya konu alacağın abone sözleşmesinden değil, kaçak su kullanımından kaynaklandığı gözetildiğinde gecikme zammı isteme hakkı bulunmayan davacı tarafın kaçak su bedelinin zamanında ödenmemesi nedeniyle gecikme zammı olarak istediği bedelin TBK 117. (Borçlar Kanununun 101.) maddesi hükmünde belirtilen gecikme (temerrüt) faizi olduğu kabul edilerek gecikme nedeniyle istenebilecek bedelin buna göre belirlenmesi gerekir.” gerekçesi ile bu hususlara değinilmiştir. Yine ——- aynı yöndedir. Mahkememizce kaçak elektrik tutanağı düzenlendiği tarihten takip tarihine kadar yapılan hesaplamada davacının davalıdan 43,43-TL işlemiş faiz alacağının bulunduğu anlaşılmış, her ne kadar davacı tarafça takip tarihinden tahsil tarihine kadar 6183 sayılı yasa uyarınca faiz oranı uygulanması talep edilmiş ise de; taraflar arasında bu yönde anlaşma olmaması sebebiyle yukarıda bahsedildiği gibi avans faizi talep edilebileceği anlaşılmış, ancak davacının talep ettiği faiz oranının avans faiz oranından düşük olması halinde taleple bağlılık gereği bu faiz oranının uygulanmasına hükmedilmiştir.
Davacının talep ettiği diğer alacak kalemi—– yönünde olup, —–. Sayılı ilamında:”…Sözü edilen Kanunun 5.maddesinde yer alan “vergiye tabi bir hizmetten, işletme sahibinin, işletme personelinin veya diğer şahısların karşılıksız yararlandırılması hizmet sayılır.” hükmü ile “hizmet sayılan haller” düzenlenmiş; Kanunun 10.maddesinin (g) bendinde “—— kullanımlarında bunların bedellerinin tahakkuk ettirilmesi” vergiyi doğuran olay olarak kabul edilmiştir. —- “teslim ve hizmet işlemlerinde matrah” başlıklı 20.maddesinde de “belli bir tarifeye göre fiyatı tespit edilen işler ile bedelin biletle tahsil edildiği hallerde tarife ve bilet bedeli — dahil edilerek tespit olunur ve vergi müşteriye ayrıca intikal ettirilmez.” hükmüne yer verilmiştir. Diğer taraftan, davacı kurum sözleşme yapmak ve böylece karşı edim borçlanmak şartıyla kamuya hizmet sunmuş bulunmaktadır. Davalı taraf ise, sözü edilen hizmetten sözleşme vasıtasıyla yararlanacağı yerde ve sözleşmesi bulunmakla birlikte karşılıksız ve kaçak olarak — yararlanmış bulunmaktadır. O halde, taraflar arasında dürüstlük ilkesine uygun olarak “sözleşme benzeri” bir borç ilişkisinin kurulduğu kabul edilmeli ve davacı idarenin bu gibi durumlara ilişkin olarak belirlediği kurallara uygun bedelin davalı tarafından ödenmesi gerekir. Bu sonuç için sunulan edimden davalının sadece yararlanmış olması gerekli ve yeterli görülmelidir…Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde: yukarıda da izah edildiği üzere, konuya ilişkin yasal mevzuat uyarınca kaçak kullanım bedeline — eklenmesi yasal bir zorunluluk olduğuna ve taraflar arasında sözleşme ilişkisi kurulduğuna göre, davalının kaçak kullanımından da bu çerçevede sorumlu olduğu açıktır. Aksine bir yaklaşımla, kaçak elektrik kullanımında —- kabulü halinde, sözleşme yaparak dürüst davranan ve normal tüketime ilişkin tarifeye göre ödeme yapan kişilerin aleyhine, kaçak elektrik kullanan kişiler lehine bir sonuca yol açılarak, kaçak kullananlar korunmuş ve kaçak kullanım teşvik edilmiş olur ki, bunun kabulü mümkün değildir. ” gerekçesi ile faize —- istenilebileceğine değinilmiştir. —- aynı yöndedir. Hal böyle olunca ——- üzerinden takibin devamına karar vermek gerekmiş, alacağın miktarı bilirkişice tespit edildiğinden likit ve belirlenebilir olmadığından icra inkar tazminatı istemi yerinde görülmemiş—–ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davacı tarafından başlatılan —– icra dosyasına davalı tarafça yapılan itirazın kısmen iptali ile, takibin; 1.029,04-TL asıl alacak, 43,43-TL işlemiş faiz, 7,82-TL faize KDV olmak üzere toplam 1.080,29-TL üzerinden, asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar 3095 Sayılı Kanun m. 2/2 uyarınca değişen oranlarda işleyecek avans faizi yürütülmek suretiyle ve faiz tutarına işleyecek %18 oranında — vergisi ile birlikte devamına (davacının takip talebinde 6183 sayılı kanun uyarınca değişen oranlarda talep ettiği tahsil tarihine kadar uygulanacak faiz oranlarının o an uygulanacak avans faiz oranından daha düşük olması halinde talebi ile bağlı kalınarak 6183 Sayılı yasa gereği faiz uygulanmasına) fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 80,70-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 21,40-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 59,30-TL başvurma harcı, 59,30-TL peşin harcın toplamı olan 118,60-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından harç dışında harcanan 962,50-TL yargılama giderinden kabul ve ret oranına göre hesaplanan (%99,58 Kabul %0,42 Ret) 958,46-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yargılama gideri sarf edilmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden —- Tarifesine göre davacı vekili için —— vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca — arabuluculuk ücretinin kabul ret oranına göre hesaplanan 1.314,45-TL’sinin davalıdan, 5,55-TL’sinin davacıdan alınarak Hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
9-Tarafların artan gider avansı bulunması halinde karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı , davalının yokluğunda verilen karar KESİN olmak üzere açıkça okundu, usulen anlatıldı.