Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/117 E. 2021/1204 K. 09.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/117 Esas
KARAR NO : 2021/1204 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/02/2021
KARAR TARİHİ : 09/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasındaki ——–bir ticari ilişki bulunduğunu, takibe konu faturalarda belirtilen borcun tahsil edilememesi üzerine——–yapılmayan iş bu faturalar dayanak yapılarak açılan takipte——- asıl alacak ve diğer faturalardaki tüm alacak bakımından takip tarihine kadar işlemiş ticari temerrüt faizleriyle birlikte ———-dosyası ile ilamsız icra takibi takip başlatıldığını, borçlu haksız itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının itirazında ne faturalara ne de imzalı sevk irsaliyelerine itirazda bulunmadığını, fatura konusu malların teslim edilmediğine yönelik bir itirazının olmadığını, borca ve ferilerine itiraz edildiğini, ancak ödeme yapıldığına ilişkin belge sunulmadığını, davalının fatura konusu borcu ödediğini ispat etmesi gerektiğini, davalının ödemeyi geciktirmek için takibe itiraz ettiğini, bu sebeple davalının ———-sayılı dosyasında borca, işlemiş faize ve takibin tüm ferilere yaptığı haksız itirazın iptali ile takibin devamına, haksız ve kötü niyetle olarak takibe itiraz eden davalının % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya tebligatın yapıldığı, davalının herhangi bir cevap dilekçesi ibraz etmediği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle———- davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Dosya içerisine alınan —– dosyasının incelenmesinde; davacının davalı aleyhine 47.180,55-TL asıl alacak 6.713,58-TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 53.894,13-TL’nin asıl alacağa işleyecek yıllık %15 ve yıllara göre değişen oranlarda ticari temerrüt faiziyle tahsili talebiyle genel haciz yoluyla takip başlattığı, ödeme emrinin davalı/takip borçlusun —- tarihinde tebliğ olduğu, davalı tarafça 28.12.2020 tarihli Dilekçe ile; takipteki borca, faize ve ferilerine itiraz ettiğini bildirdiği, davalının itirazı üzerine duran takibin devamının sağlanması için iş bu davanın açıldığı görülmüştür.
Davacı vekilinin —— tarihli Dilekçesi ile; Davaya konu, icra dosyası takip talebinde, faturaların takip tarihine kadar işlemiş faizi, ” işlemiş faiz ” açıklaması ile talep ettiği toplam—– bakımından davadan feragat ettiğini, bildirerek takip talebindeki asıl alacak yönünden davaya devam olunmasını talep etmiştir.
Tarafların her ikisinin de tacir olması ve TTK.nun 64 vd maddeleri kapsamında defter tutma yükümlülüklerinin bulunması karşısında tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmasına karar verilmiştir. Duruşmada hazır bulunmayan davalı tarafa ticari defterlerinin inceleme gününde hazır etmesi için ihtaratlı davetiye—-edilmiştir. Mahkemece görevlendirilen mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen ———- Raporunda; Davacı yanın——- ilişkin tüm ticari defter, kayıtlar ve belgelerini sunulduğu, birbirini teyit etmekte olup, mali yönden taraf lehine delil niteliğine haiz olduğu, davalı yanın ticari defter ve belgelerini incelemeye sunmadığı, davacı tarafın defter ve kayıtlarında davalıdan——- olduğu, davacının alacaklı olduğunu belirtmiş olduğu faturalara ilişkin tüm irsaliyelerde isim ve imzaların mevcut olduğu, davacı tarafın—–tutarları ile davalı tarafın ————tutarların, belge adedi ve tutar olarak birbiri ile tamamen uyumlu olduğu, şeklinde görüş bildirilmiştir. Bilirkişi raporu davalı tarafa —— tebliğ edilmiş, davalı tarafça rapora yönelik herhangi bir beyanda bulunulmamıştır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; Taraflar arasındaki uyuşmazlığın bakiye cari hesap alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir. Bilirkişi raporu denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmaktadır. Yapılan incelenmede, davacı taraf ticari defterleri ile davalı tarafın —- kayıtları ile uyumlu olduğu, —– teslim alan kısmının imzalı olduğu bilirkişi tespiti ile belirlenmiş bulunmaktadır.
Davalı tarafa defter ibrazı için —— yoluyla ihtaratlı tebligat yapılmasına karşın davalı taraf, belirlenen inceleme gününde ticari defterini ibraz etmemiş ve mazeret ortaya koymak suretiyle yerinde inceleme talebinde de bulunmamış ticari defterlerinin ibrazından kaçınmıştır.
Davacı tarafça düzenlenen faturalar, davalı taraf kayıtlarına işlemekle ve bağlı—- — bildirilmekle fatura içeriği kabul edilmiş durumdadır. Belirtilen husus yerleşik —— kararı), fatura konusu mal veya hizmetin davalı tarafa teslimine karine teşkil etmekte olup, bu karinenin aksinin davalı tarafından ispat edilmesi gerekmektedir. Takip konusu tutarın ödendiğine ilişkin davalı tarafça bir delil getirilmemiştir.
Bilindiği üzere HMK’nın 222. maddesi uyarınca; ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onaylarının yaptırılmış ve —- birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan —- sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi halinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Anılan yasa hükmü, bilirkişi raporu ve dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde davacı yanın davalı yandan takip tarihi itibariyle 47.180,55-TL alacaklı bulunduğu kanaatine varılmış, bu tutar üzerinden talebin kabulüne karar verilmiştir. Davacı vekilince takip öncesi işlemiş faize ilişkin talebinden vazgeçilmesi, davacının vekaletnamesinde feragate yetkisinin bulunması sebebiyle bu hususta davacı vekilinin feragat ettiği 6.607,57-TL tutar yönünden talebinin feragat nedeniyle reddine, feragat edilmeyen 106,01-TL’lik takip öncesi işlemiş faiz kısmı yönünden ise TTK 1530.maddesinin uygulanması bakımından taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmaması ve davalının takip öncesinde temerrüte düşürüldüğüne ilişkin bir kayıt bulunmaması sebebiyle reddine karar verilmiştir.
Tarafların tacir olması ve aradaki ilişkinin ticari nitelikte bulunması sebebiyle davacı alacağına takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesi gerekmektedir.
Ayrıca takip konusu alacak takip öncesi itibariyle belirli(likit) olduğundan davalı aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE; Davalının—— dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin 47.180,55-TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Takipteki faize yönelik kısmi feragat nedeniyle bu kısma yönelik davanın feragat nedeniyle reddine,
3-Kabul edilen tutarın % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4- Alınması gerekli 3.222,90- TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 650,91- TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.571,99- TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 59,30-TL. başvurma harcı, 650,91-TL peşin harcın toplamı olan 710,21- TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 842,50-TL yargılama giderlerinin davanın kabul ve ret oranına göre hesap edilen 737,55-TL ‘sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderleri bulunmadığından bu hususta karar verilmesin yer olmadığına,
7——- göre davacı vekili için takdir olunan 6.933,47- TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca —– arabuluculuk ücretinin kabul ret oranına göre hesaplanan 1.155,57-TL’sinin davalıdan,164,43-TL ‘sinin davacıdan alınarak Hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
9-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne, davalının yokluğunda gerekçeli karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.