Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/102 E. 2023/177 K. 07.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2021/102 Esas
KARAR NO:2023/177
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:10/10/2019
KARAR TARİHİ:07/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili,——sayılı dosyasında sunduğu dava dilekçesinde özetle; Müvekkili olan şirkete —- ile sigortalı— malik ve sevk ve idaresinde olduğu —–tarihinde —– seyir halinde iken, — malik ve —- sevk ve idaresinde olduğu ——- plakalı aracın hatalı sollama yaparak sigortalı aracın sol ön tamponuna çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, ekspertiz raporuna istinaden sigortalı araçta meydana gelen hasarın 4.115,10 TL olarak belirlendiğini ve bu tazminat bedelinin 07/12/2017 tarihinde sigortalıya ödendiğini, davalı —- plakalı aracın —- sigortacısı olduğunu, davalı —- sevk ve idaresindeki—–plakalı aracın %100 kusurlu olduğunu, söz konusu ödemenin tahsili için davalılar aleyhine başlatılan———— sayılı dosyasına haksız olarak yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı———sunulan cevap dilekçesi ile özetle; yetkili ve görevli mahkemenin —– Ticaret Mahkemesi olması nedeniyle davanın öncelikle görev yönünden usulden reddini, zira huzurdaki davanın zorunlu trafik sigortası kaynaklı bir dava olup bu hususta görevli mahkemelerin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, KTK’nın 97. Maddesi gereği şirketlerine başvuru yapılmadığından bahisle öncelikle davanın usulden reddine karar verilmesini, kaza saati ile ——- düzenlenme saati arasında 7 dakika farkın olduğunu, bu durumun hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, rizikonun poliçe vadesinde gerçekleşmediğini, aksi halde kusur ve zarar durumunun net olarak tespitinin belirlenmesi gerektiğini belirterek davanın esastan reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Usulüne uygun çağrı kağıdı tebliğine rağmen davalılar ——davaya cevap vermemiştir.——- Karar sayılı görevsizlik kararı ile dava dosyasının Mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava; Hukuki niteliği itibariyle davacıya sigortalı —-plakalı araç ile davalıların işleteni, sürücüsü ve —— plakalı aracın—- tarihinde karıştığı kazada, davacı tarafça sigortalısına ödenen hasar bedelinin rücuen tahsili istemli başlatılan———sayılı icra takibine davalılar tarafından yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Mahkememizce icra dosyası celp edilmiş, dosyanın incelenmesinde; davacı tarafından davalılara karşı 4.115,10-TL asıl alacak ve 380-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.495,10-TL üzerinden tahsil tarihine kadar %9 faizi ile birlikte işleyecek miktarın ödenmesi talepli icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalılar —- tarihinde tebliğ edildiği, diğer davalı ——- tebliğe ilişkin evraka rastlanılmasa da tüm davalıların 07/01/2019 tarihinde süresi içerisinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır. İtirazın iptali davasının ise, süresi içerisinde 10/10/2019 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Davalılardan —- ayrıca yetki itirazında da bulunmuştur.
Dava konusu kazanın —- gerçekleştiği, davalı gerçek kişilerin yerleşim yerlerinin —— olduğu anlaşıldığından İİK’nın 50 ve 72. Maddeleri ile HMK’nın 6 ve 16. Maddeleri uyarınca icra müdürlüğünün ve Mahkememizin yetkili olduğu belirlenmiştir.
Davacı vekili tarafından, —- numaralı hasar dosyası sunulmuştur. Hasar dosyasının incelenmesinde; ——– tarihleri arasında davacı —- poliçe no ile —– sigortalandığı, davacı şirket tarafından —— dava dışı —-tarihinden —- (ekinde sunulan listeye göre 886,88-TL’lik kısım —- tarihinde dava dışı ——- ödeme yapıldığı, toplam meblağın 4.115,10-TL olduğu, ekspertiz raporunun hazırlandığı, davacı sigorta şirketinin yaptığı ödemeye ilişkin davalılara rücu için ihtaren başvurduğu anlaşılmıştır. Ayrıca davacı vekili, dava açmadan önce davalı sigorta şirketine başvurduğuna ilişkin belgeyi dosyaya sunmuştur.
Davalı vekilinin 02/12/2019 tarihli cevap dilekçesine ek olarak sunduğu sigorta poliçesi örneğinin incelenmesinde; dava konusu kazaya karışan davalı —-plakalı aracın davalı —– saat 10.07 başlangıç—- saat 10.07 bitiş tarihli, —— bulunduğu anlaşılmıştır. Davacı ile davalı —– kendi aralarında düzenledikleri kaza tespit tutanağında dava konusu kazanın tarihi ve saatinin ——- olarak yazıldığı görülmüştür. Davalı—– tarihinde dosyaya sunulan hasar dosyası ekinde bulunan davalı sigorta şirketine ait ——– poliçe örneği incelendiğinde, söz konusu poliçenin başlama tarihinin 30/10/2017 saat 12.00 olarak belirtildiği görülmüş ise de hem davalı sigorta vekilinin —— tarihli cevap dilekçesinde kaza saati ile poliçe düzenleme saati arasında 7 dakika olduğunu beyan etmesi ve cevap dilekçesine ek olarak sunduğu poliçe örneğinde poliçe başlama tarihinin 30/10/2017 saat 10.07 olarak belirtildiği hususları dikkate alınarak davalı —- nezdinde düznlenen poliçenin başlama tarihinin —– olarak kabul etmek gerekmiştir.
Mahkememizce dosyanın; kusur tespiti, tarafların sorumlulukları ve talep edilen hasar miktarının kadri maruf olup olmadığı hususunda rapor tanzimi için alanında uzman makine mühendisi ve sigorta uzmanına tevdine karar verilmiştir. Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen— tarihli raporda özetle; davalı sürücü —– plakalı otomobilin kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğu, dava dışı —– plakalı aracın kazanın meydana gelmesinde kusuru olmadığı, —– plakalı aracın onarımına ilişkin dekontların dosyada mevcut olduğu, onarıma ilişkin fiyatların kadri maruf olduğu, —— plakalı aracın hasarının kendi kasko poliçesi teminatı içerisinde olduğu, hasar bedelinin kaza tarihi itibariyle kendi kasko poliçesinin vadesi içerisinde olduğu, TTK 1472. Maddesine göre ödeme yapan davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısının haklarına halef olduğu, halefiyet ilkesi uyarınca zarar veren üçüncü kişilerden hasar bedelini talep hakkına sahip olacağı yönünde görüş bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir.
Davalı sigorta şirketinin itirazları kapsamında KTK’da genel şartlar ibaresinin de iptal edilmiş olması gözetilerek makine mühendisi bilirkişiden itirazları tek tek karşılar rapor tanzim edilmesinin, ayrıca kıymet kazanma tenzili yapılabilecekse önceki içtihatlar gereği aracın modeli, orjinal parçalarla değiştirilmesi gereken hasarlı parçalar, aracın hasarı vs. gözönünde bulundurularak araçta meydana gelecek kıymet artışının tespiti hususlarında ek rapor tanzim edilmesinin istenilmesine karar verilmiştir.
Makine mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen 28/02/2022 tarihli raporda özetle; sigorta eksperinin raporunda yedek parça tutarının KDV dahil, işçilik tutarının KDV hariç hesaplandığını, bu şekilde yapılan hesaplama hasar tutarı ile davacı sigorta şirketi tarafından ödenen tutarın eşit olduğu, davacı sigorta şirketi tarafından yedek parça tutarı için KDV ödendiğini ve talep edildiğini, işçilik tutarı için KDV ödenmediğini ve talep edilmediğini, ayrıca araç onarılmamış olsa dahi KDV talep edilebileceğini, çünkü araç ne zaman onarılırsa KDV ödeneceğini, —- —— sigortalının aleyhine olan kısımlarının Danıştay tarafından yürütmesinin durdurulduğu, kıymet kazanma indirimi konusunda dava konusu aracın onarımı anında değişen parçaların araca değer katacak ve kıymet kazanmasına neden olacak parçalar olmadığı, kıymet kazanma indirimi yapılmasına gerek olmadığı, sonuç olarak kök rapordaki hesaplamaların geçerli olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan bilgi ve belgeler ve alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; meydana gelen dava konusu trafik kazasında davalıların işleteni, sürücüsü ve —–aracın kazanın oluşumunda %100 kusurlu olduğu,—- plakalı araçta meydana gelen hasarın ———- olan davacı şirket tarafından ödendiği ve böylelikle dava dışı sigortalısının haklarına halef olduğu, bu itibarla davacının davalılar aleyhine 4.115,10-TL asıl alacak ve 380-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.495,10-TL üzerinden ——sayılı dosyası ile icra takibi başlattığı, davalıların itirazı üzerine takibin durduğu, davacı tarafından işbu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır. Yukarıda açıklana nedenlerle, davalı —— sigortacısı olduğu kabul edilmiştir. Davacı sigorta şirketinin, yaptığı ödemeye ilişkin davalılara rücu için ihtaren başvurduğu anlaşıldığından davacı sigorta şirketinin, tüm davalılardan işlemiş faiz talep edebileceği kabul edilmiştir. Davacı vekilinin sunduğu dosyada mübrez sigorta eksper raporu ve yapılan ödemelere ilişkin dekontlar uyarınca dava konusu aracın onarımı için belirlenen fiyatların kadri maruf olduğu anlaşılmıştır. Sonuç olarak davalıların, icra takibine yaptıkları itirazın haksız olduğu anlaşılmış ve davanın kabulü ile takibin aynen devamına karar verilmiştir.

HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; ———sayılı icra dosyasında davalılar tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin 4.115,10-TL asıl alacak ve 380-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.495,10-TL üzerinden devamına,
2-Alınması gerekli 307,06-TL harcın peşin alınan 76,77-TL harçtan mahsubu ile bakiye 230,29-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 44,40-TL başvurma harcı, 76,77-TL peşin harç toplamı olan 121,17-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarfedilen toplam 2.108,10-TL yargılama giderlerinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 4.495,10-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-6325 Sayılı Kanun m. 18/A-13 uyarınca ——– tarafından karşılanan 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
7-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda verilen karar KESİN olmak üzere açıkça okundu, usulen anlatıldı.07/03/2023