Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/100 E. 2023/33 K. 17.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/100 Esas
KARAR NO: 2023/33
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 09/02/2021
KARAR TARİHİ: 17/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin müvekkili şirket bünyesinde almış olduğu teknik servis ve araç bakım hizmeti sebebiyle 486,04-TL’lik borcunun doğmuş olduğunu, borcunu ödemesi ile ilgili her türlü ihbar ve bilgilendirme yapılmış olmasına rağmen davalı tarafın kötü niyetli olarak takip ve dava konusu borcu ödememesi üzerine alacağın tahsili için müvekkili şirket tarafından ——- sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın takibe itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, ancak davalı tarafın icra takibine itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, zira borçlunun haklı takibe böyle bir borçlarının olmadığı iddiasıyla itiraz ederek takibi durdurmuş olduğunu, fakat takibe eklemiş oldukları cari hesap ekstresi ve müvekkili şirkete ait ticari defter ve kayıtlar incelendiğinde davalının itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunun anlaşılacağını, müvekkili şirketin alacağına kavuşmasını sağlamak için işbu davayı açmak zorunda kaldıklarını açıklanan nedenlerle davalının ——– sayılı dosyasına haksız ve kötü niyetli olarak yapmış olduğu itirazın iptaline ve kötü niyetle takibe itiraz eden davalının alacak miktarının % 20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine, terditli olarak müvekkili şirketin davalı ile yapmış olduğu ticari iş karşılığında hak etmiş olduğu alacağının davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının, müvekkili şirketin borçlu olduğu şeklindeki iddiasının gerçeği yansıtmamakta olduğunu, müvekkili şirketin davacı şirkete hiçbir borcunun bulunmadığını, bu nedenle davacı tarafından başlatılan icra takibine hiçbir borcun olmadığı yönünde itiraz edilmiş olduğunu, müvekkili şirket tarafından 05.04.2021 tarihinde davacıya mutabakat mektubu gönderilmiş ve davalı tarafından bu mutabakat mektubunun “Kayıtlarımızda 31.03.2021 tarihi itibariyle 0,00 TL borcunuz/alacağınız bulunmaktadır.” şeklinde doldurularak ve kaşelenip imzalanarak geri gönderilmiş olduğunu, işbu mutabakat mektubu ile müvekkili şirketin davacı şirkete hiçbir borcunun bulunmadığının davacı şirket tarafından da ikrar edilerek sabit hale gelmiş olduğunu, davacı tarafın icra takibine kötü niyetli olarak itiraz edilmiş olduğu iddiasının gerçek dışı olduğunu, davacının icra takibi başlatmakta ve işbu davayı açmakta kötü niyetli olduğunu ifade ederek açıklanan nedenlerle haksız davanın esastan reddine, haksız ve kötü niyetli olarak icra takibi başlatıldığı ve dava açılmış olması nedeniyle davacı aleyhine dava değerinin % 20’sinden az olmayacak oranda kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 18/06/2021 tarihli beyan dilekçesi ile; müvekkil şirket ile davalı arasında iki adet cari hesabın bulunduğunu, müşteri carisinde bulunan bakiyenin ödenmemesi sonucunda, icra takibine konu olması nedeniyle tahsili şüpheli hale geldiği için —- şüpheli ticari alacaklar hesabına alındığını, müvekkil şirket tarafından gönderilen mutabakat metninin müşteri carisine ilişkin olduğunu, davaya konu edilen şüpheli ticari alacaklar hesabına ilişkin olmadığını, davaya konu alacak ile ilgili müvekkil şirketin, davalıya mutabakat metni vermediğini belirtmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava; hukuki niteliği itibariyle davacı tarafça başlatılan —– icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Mahkememizce; —— sayılı icra dosyası celp edilmiş, incelenen icra dosyasında 23/12/2019 tarihinde davacı tarafından 486,04-TL üzerinden tahsil tarihine kadar yasal faiz uygulanması talepli icra takibi başlatıldığı, davalı yanın yetki itirazı nedeniyle —- sayılı icra dosyasının ——-gönderildiği, davalıya ödeme emrinin 28/01/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalının süresi içerisinde 27/01/2020 tarihinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır. İtirazın iptali davasının ise, 09/02/2021 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. İcra dosyasında davalının itirazının davacıya tebliğ edildiğine ilişkin bir evraka rastlanılmadığından, işbu davanın süresinde açıldığı kabul edilmiştir.
Mahkememizce davacının —- arasında tüm yasal ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması için ——- Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılmıştır. Mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen 25/10/2021 tarihli raporda özetle;
“Taraf şirketler arasında gerçekleşen bir ticari ilişkinin olduğu, Taraflar arasındaki alışverişin davacı şirketin ticari defterlerinde mal/hizmet faturası düzenlendiğinde davalı şirket borçlandırılmak, davalı şirketten hizmet faturası geldiğinde ve tahsilat yapıldığında da davalı şirket alacaklandırılmak suretiyle açık cari hesap şeklinde izlenmiş olduğu,
Cari hesap hareketleri sonucunda davalı şirketin davacı şirkete olan borcu (borç bakiyesi) 486,04.-TL’nın 31.12.2019 tarihinde 128 şüpheli ticari alacaklar hesabına aktarılmış (virman yapılmış) ve böylece 120 alıcılar hesabındaki bakiyenin sıfırlanmış olduğu, Takip tarihi olan 22.01.2021 tarihinde davacı şirketin davalı şirketten icra takibinde talep edilen asıl alacak tutarı olan 486,04.-TL alacaklı olduğu ve alacak bakiyesinin 128 şüpheli ticari alacaklar hesabında göründüğü,
Davacı şirketin incelenen e-defterlerinin muhasebe usul ve prensiplerine uygun olarak tutulduğu, e-defter kayıtlarının süresinde oluşturularak beratlarının da süresinde alınmış olduğu” yönünde görüş bildirilmiştir.Bilirkişi raporu, taraflara tebliğ edilmiştir. Taraf vekilleri, rapora karşı beyan ve itiraz dilekçeleri sunmuştur.
Mahkememizce, davalının 2018-2021 yıllarına ilişkin tüm yasal ticari defterleri üzerinde 18/03/2022 tarihinde inceleme yapılmasına karar verilmiş olup, inceleme gün ve saatinde davalı tarafın defter ibraz etmediği, yerinde inceleme talebinde bulunmadığı görülmekle tutanak düzenlenmiş, davalı tarafın defterleri ibraz edilmediğinden incelenememiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve bilirkişi raporunun incelenmesinden; taraflar arasında ticari hizmet ilişkisi olduğu, taraflar arasındaki ticari kayıtların açık cari hesap şeklinde izlendiği, davacının cari hesap ekstresi nedeniyle davalıdan sonuç olarak 486,04-TL alacaklı olduğunu ileri sürerek icra takibi başlattığı, davalının takibe itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğu, bu nedenle işbu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır. Tarafların, ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiştir. Davacı, ticari defterlerini sunmuş; davalı, ticari defterlerini ibraz etmemiştir. Davacının sunduğu ticari defterlerin usulüne uygun olması nedeniyle lehine delil olarak kabul edileceği, defter incelemesi sonucu davacının davalıdan icra takibinde belirtilen alacak tutarı olan 486,04-TL miktarında alacaklı olduğu, davacı tarafından söz konusu tutarın tahsili için davalı aleyhine başlatılan icra takibine davalının yaptığı itirazın haksız olduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar davalı vekili tarafından 08/07/2019 tarihli davacı tarafa 519,20-TL ödeme yapıldığına ilişkin dekont örneği sunulmuş ise de söz konusu ödemenin bilirkişi raporunda değerlendirmeye alındığı ve sonuç olarak işbu ödemenin düşülmesi ile de davacının, davalıdan 486,04-TL alacaklı olduğu anlaşılmıştır. Alacak miktarının likit ve belirlenebilir olduğu anlaşıldığından, asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
Bu nedenle, ——— sayılı icra dosyasında davalı tarafça yapılan itirazın iptali ile takibin 486,04-TL alacak üzerinden devamına karar verilmiştir. Alacak likit ve belirlenebilir olup takibe haksız itiraz edildiğinden icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; ——sayılı icra dosyasında davalı tarafça yapılan itirazın iptali ile takibin 486,04 TL asıl alacak üzerinden devamına,
2-Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen 486,04 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 179,90-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 120,60-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 59,30-TL başvurma harcı, 59,30-TL peşin harç toplamı olan 118,60-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen toplam 1.550,00-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 486,04-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca ———- tarafından karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
8-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair KESİN olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.17/01/2023