Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/97 E. 2021/1325 K. 07.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/97 Esas
KARAR NO : 2021/1325 Karar
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/03/2020
KARAR TARİHİ: 07/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının sigortalısı olan —- plakalı araç sürücüsü tarafından —–ilçesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin aracında oluşan hasar onarım bedelinin bağımsız ——tarafından düzenlenen—–hasar meydana geldiğini, —- kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar verenin, bu zararı gidermekle yükümlü olduğunu, —-başlıklı maddesinin ——yürütmesinin durdurulmasına, —— oybirliği ile karar verildiğini, buna göre —- yer alan ana iskelet ve şaside hasar olmaksızın, vidalı parçalarda yapılan onarım/değişim ile giderilebilen hasarlar ve ——– kiralık araçlarda eksper tarafından hesaplanan değer kaybı tutarının aşan talepler, test aracı, koleksiyon ve antika sayılan araçlardaki hasar sebebiyle yapılan değer kaybı taleplerinin istenmesinin önünde herhangi bir engel kalmadığını, mevcut durumda davalının sigortalısının, müvekkili kusuruyla ve hukuka aykırı bir fiille zarara uğrattığı ve bunu tazminle yükümlü olduğunu, kazaya sebebiyet veren taraf veya somut olayda olduğu gibi sigorta şirketi; kaza sebebiyle oluşan her türlü zararı karşılamakla mükellef olduğundan oluşan hasar onarım bedelinin tazmin edilmesi gerektiği, davalıya — tarihli İhtarname ile başvurulduğunu, ihtarnamenin —– tarihinde tebliğ edildiğini, bir ödeme de yapılmadığını, belirtilen sebeplerle kaza sebebiyle oluşan hasar bedeli ile değer kaybının davalı sigorta şirketinden, kaza tarihinden itibaren, kabul görmez ise ihtar tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu kazaya karıştığı ifade edilen —- ile sigortalandığını, müvekkili sigorta şirketi nezdinde bulunan poliçe kapsamında—— ödeme yapıldığını, bu nedenle müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğu bulunmadığını, dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığını, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, dava öncesinde müvekkili sigortaya başvuru yapılmadığını, bu nedenle davanın usulden reddinin gerektiğini, maddi hasar ve değer kaybının bilirkişi tarafından hesaplanması gerektiğini, değer kaybı hesap edilirken aracın yaşı daha önce kazaya karışıp karışmadığı, kilometresi gibi hususların gözönünde bulundurulması gerektiğini, müvekkil şirkete—- kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusuru bulunmadığını belirterek haksız davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle, —— tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacıya ait araçta oluşan hasar bedelinin ve değer kaybının, sigorta poliçesi kapsamında tahsili şartlarının bulunup bulunmadığı, kusur durumlarının tespiti, davalı tarafça davacıya bu kapsamında bir ödeme yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise miktarının ne olduğu, yapılan ödemenin yeterli bulunup bulunmadığı ilişkindir.
Dosya kusur ve hesaplama yönünden rapor tanzimi için makine mühendisi bilirkişiye verilerek, — tarihli bilirkişi raporu alınmıştır. Bilirkişi raporunda özetle; — plakalı araç sürücüsü — davranışmın kazanın oluşumunda %100 ( Yüzdeyüz ) etkili olduğu, —- plakalı araç sürücüsü —kazanın oluşumunda ihmali bir davranışının bulunmadığı, davaya konu —–olabileceği, araçta meydana gelen değer kaybının—- olabileceği, şeklinde görüş bildirilmiştir.
Davacı vekili ——–arttırdığını bildirmiş, arttırılan tutarın harcını da aynı tarihte yatırmıştır.
Davalı vekili tarafından verilen dilekçeler ile bilirkişi raporuna itiraz edilmiş Mahkemece davalı taraf itirazları da dikkate alınarak dosyanın farklı bir makine mühendisi bilirkişiye verilerek rapor alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişi tarafından düzenlenen — tarihli Raporda özetle; —- tarihinde meydana gelen kazada, davacı tarafa ait — plakalı aracın hasar onarım bedelinin— olduğu, hasar onarımı akabinde kaybettiği piyasa rayiç bedelinin——– olduğu, şeklinde tespitte bulunulmuştur.
Davacı vekilince verilen —- değer kaybı olmak üzere dava değerini—- üzerinden ıslah ettiklerini bildirmiş, aynı tarihte bu tutarın tamamı üzerinden tekrardan harç yatırılmıştır.
Davalı vekilince —-tarihli Dilekçesi ile; Dava öncesinde yapılan ödeme ile sorumlulukları kalmadığını, değer kaybı hesabının fahiş olduğunu, talebin zamanaşımına uğradığını belirterek itirazda bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; Taraflar arasındaki uyuşmazlık — tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacıya ait —– oluşan hasar bedelinin bakiye tutarının ve değer kaybının davalı tarafta — kapsamında tahsili şartlarının bulunup bulunmadığı noktasındadır. —- plakalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda %100 kusurlu olduğu tespit edilmiş olup Mahkemece de bilirkişinin bu tespiti yerinde bulunmuştur. Yine — olduğu, araçtaki değer kaybının —– olduğu tespit edilmiştir. Söz konusu bilirkişi raporundaki bu tespitte Mahkemece kabul görmüştür. Dava konusu kazanın oluşumunda davalı tarafça sigortalanan araç sürücü %100 oranında kusurlu bulunmakta olup davalı taraf davacının kaza dolayısıyla oluşan söz konusu zararlarından sorumlu bulunmaktadır.
Bununla birlikte davalı tarafça davacıya dava öncesinde —- hasar ödemesi yapıldığı anlaşılmakla söz konusu tutarın bilirkişi tarafından tespit edilen tutardan düşülmesi suretiyle — bakiye hasar tutarının ve —- araç değer kaybının davalıdan sigorta poliçesi kapsamında tazminin gerektiği, davalı sigortalısına ait araç ticari nitelikte bulunduğundan davacı alacaklarına dosya kapsamına göre davalının temerrütünün oluştuğu ödeme tarihi olan —-tarihinden itibaren avans faizi işletilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Dava konusu kaza — tarihinde meydana gelmiş olup, dava arabuluculuk süreci sonucunda —tarihinde açılmıştır. Arabuluculukta geçen süre hesaba katılmasa dahi davacının açmış olduğu belirsiz alacak davası süresinde bulunmakta olup davacı tarafça dava değeri —- tarihinde arttırılmıştır. Bu sebeple davalının zamanaşımı defii yerinde bulunmamaktadır.
Davacı tarafça—–tarihinde verilen ıslah dilekçesi, dava değerinin düşürülmesine yönelik bulunmakta olup usule uygun bulunmadığından davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE; —– tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2- Alınması gerekli 384,23-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 359,15- TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 25,08- TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 54,40- TL. başvurma harcı, 359,15- TL peşin harcın toplamı olan 413,55- TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 1.607,50-TL yargılama giderlerinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 729,79-TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderleri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 5.100,00- TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 5.100,00- TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca ——–tarafından karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk ücretinin kabul ret oranına göre hesaplanan 573,31-TL’sinin davalıdan, 599,27-TL sinin davacıdan alınarak Hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne ve Davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/12/2021