Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/76 E. 2023/141 K. 21.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/76 Esas
KARAR NO:2023/141 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 23/02/2020
KARAR TARİHİ: 21/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: ——- olarak amatör —-kapsamında davalı —– tarafından tahsis edilen diğer davalı —— plakalı araçla ——- götürülmek istendiğini,16/04/2019 tarihinde —-istikametinden—- istikametine doğru seyir halinde olan ve —-sevk ve idaresinde bulunan —-geldiğinde sürücü ——– direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucunda önce yol kenarında bulunan trafik levhasına çarpmış, ardından dağın yamaç yüzeyine çarparak yolun banket yüzeyine yan yatması neticesinde tek taraflı olarak meydana gelen trafik kazasında ——- olay yerinde hayatını kaybettiği, meydana gelen elim ve vahim kaza neticesinde davalılardan sürücü ———numaralı ceza soruşturması neticesinde “Taksirle Ölüme ve Yaralanmaya Neden Olma” suçlarını işlediğinden bahisle iddianame hazırlanmıştır. Söz konusu iddianame —- Mahkemesi tarafından kabul edilerek davalı —– sanık sıfatıyla yargılanmasına başlandığını, Kazaya neden olan —- plakalı araç davalılardan—– adına kayıtlı olup söz konusu araç——–tarafından———– kiralandığını, KTK. M. 3 “İşleten : Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.” hükmünü amirdir. Söz konusu hüküm gereği ——-araç maliki olarak; davalılardan ——– ise uzun süreli kiralama sözleşmesi sebebi ile kiracı olarak işleten sıfatına sahiptir. KTK. m. 85/1 “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”
Hükmü olduğunu, davalılar ———-işleten sıfatıyla KTK. m. 85/1 uyarınca söz konusu kazadan kaynaklanan maddi ve manevi tüm zararlardan sorumlu oldukları, kazaya neden olan —-plakalı—— sevk ve idaresindeki —-, davalı ——– poliçesi ile sigortalandığı, bu durum neticesinde davalılardan sürücü —– meydana gelen kazada kusurlu olması nedeniyle tarafımızca kusurlu araç sürücüsü —- kullandığı araca ait sigorta şirketi olan —-müvekkillerimiz adına destekten yoksun kalma tazminatının ödenmesi amacıyla başvuru yapıldığını, işbu başvurumuza istinaden davalı —– dosya numarası üzerinden yapılan eksik, asgari ücret üzerinden hesaplanan, —— aykırı ve hatalı değerlendirmeler neticesinde müvekkillerimize çok düşük miktarda ödeme yapılabileceği iletilmiş ve bu minvalde müvekkillerimize destekten yoksun kalma tazminatı ve ferdi kaza sigortası kapsamında toplamda 394.186,00 TL ödeme yapılabileceği bilgisi verildiğini, müvekkilinin içerisinde bulundukları zor duruma istinaden fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak söz konusu miktarı kabul etmek zorunda bırakıldığını, müteveffa ——doğumlu olup ailesinin bakım ve geçimini tek başına sağlandığını, müvekkilinin —-eşini ve hayat arkadaşını; — babalarını; —– evlatlarını kaybetmenin büyük üzüntüsünü ve kederini yaşarken davalılar bir kez dahi olsun müvekkillerimizi ziyarete gelmemiş, herhangi bir destekte bulunmamış olup müvekkillerimizi bu zorlu süreçte tek başlarına bırakıldığını, bu süreçte büyük bir yıkım yaşayan müvekkillerimiz hala büyük bir keder, elem ve ıstırap içerisinde hayatlarını devam ettirmeye çalışmaktadırlar. Ancak davalılar müvekkillerimize maddi herhangi bir destekte bulunmadıkları gibi manevi olarak dahi hiçbir zaman müvekkillerimizin yanında bulunmamış, bir geçmiş olsun dahi demediklerini, bu nedenle müvekkillerimin maddi ve manevi zararının değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda talebimizi belirlemek üzere ve fazlaya ilşikin haklarımız saklı kalmak kaydıyla (belirsiz alacak davası), tüm davalıların, müvekkilllerden—— için şimdilik 500,00 TL maddi tazminatın haksız fiilin gerçekleştiği tarihinten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile müvekkillere ödenmesine, davalı —- hariç, diğer tüm davalılardan Müteveffanın eşi —- için 100.000,00 TL manevi , Müteveffanın oğlu—-100.000,00 TL manevi ,müteveffanın oğlu —– için 100.000,00 TL manevi, müteveffanın babası —- için 50.000,00 TL manevi,müteveffanın annesi ——- için 50.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiilin gerçekleştiği tarihinten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkillere ödenmesine, müteveffanın ölümüne neden olan ——- plakalı araca ve davalıların adlarına kayıtlı başkaca menkul ve gayrimenkul malların, muvazaalı olarak, üçüncü kişilere devrini, üzerine ipotek, haciz ve sair takyidat konulmasını önlemek için teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasını ve mümkün olmaz ise ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ——vekili cevap dilekçesinde özetle ; Davacı tarafça açılan dava haksız ve yersiz olup davanın reddi gerektiğini, davacı tarafça, davalı müvekkil aleyhine açılan iş bu davada; “davalı işverenliğe ait —– plakalı otobüs —– sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi akabinde kaza yapması sonucunda ———-hayatını kaybetmesi nedeniyle maddi ve manevi tazminat” talep edildiğini,öncelikle, davacı taraf HMK ilgili hükümleri gereği davasına dayanak teşkil eden delilleri dava dilekçesi ekinde sunmadığından ve tarafımıza tebliğe çıkarmadığından, H.M.K. 121. mad. gereği davacı delillerinin tarafımıza tebliğinden sonra başkaca cevap verme ve delil sunma hakkımız saklı kalmak üzere, işbu davaya karşı cevaplarımızın sunulması ile davanın reddine karar verilmesini, her ne kadar iş bu dava, Sayın Mahkemenizde açılmış ise de, sayın mahkemeniz davaya bakmakla görevli değildir. uyuşmazlığın çözümü idari yargının görevinde bulunduğunu, 16.04.2019 tarihli Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağından, davaya konu kazanın ————Karayolunun 40. km. de havanın yağmur yağışlı, zeminin ıslak olması sebebi ile sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybederek gidiş istikametine doğru tabelaya aracın ön kısmı ile çarpması ve bu çarpmanın etkisi ile aracın yoldan çıkıp yan kısıma devrilmesi sonucu gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Buradan hareketle, uyuşmazlığın hangi yargı kolunda bakılacağı hususu, Karayolları Trafik Kanınu 85 vd. maddelerinde düzenlenen işletenin hukuki sorumluluğuna değil; dava dışı idare ——— tarafından görevlerinin tam ve eksiksiz yerine getirilmediği yani yürütülen kamu hizmetinin kusurlu işletildiği meydana gelen kazada hizmet kusuru bulunmasından kaynaklandığından uyuşmazlığın çözümünün idari yargının görevinde bulunduğu aşikar olduğunu, aksi kabul anlamına gelmemekle birlikte, Sayın Mahkeme adli yargının görevli olduğuna kanaat getirdiği takdirde; bilimsel görüşlerde, trafik kazası ölümle veya bedensel zararla sonuçlanmış ise, davalı ister işleten veya sürücü olsun, ister tek başına sigorta şirketi dava edilsin, her zaman ve her durumda görevli mahkeme “asliye hukuk mahkemesi”dir. Çünkü, ölüm sonucu destekten yoksun kalma veya bedensel zararlar nedeniyle tazminat davalarının yasal dayanağı, Ticaret Kanunu değil, Borçlar Kanunu hükümlerinde olduğunu, yukarıda belirtilen ———– kararı da gözetilerek, davanın görevsizlik nedeni ile reddine karar verilmesini, görevsizlik nedeniyle davanın reddine ve dava dosyasının görevli ——gönderilmesine, dava dışı —- ve dava dışı——————davaya davalı olarak dahil edilmesine, aksi durumda davanın belirtilen kişilere ihbar olunmasına, Usule ilişkin itirazlarımız nedeniyle davanın usul yönünden reddine, haksız ve yersiz davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ———- cevap dilekçesinde özetle:Huzurdaki yargılamada davacı, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 500,00-TL maddi tazminatın ve 400.00,00 TL manevi tazminatın ödenmesi talepli davayı ikame edildiğini, davacının işbu talepleri haksız olup, müvekkil şirket yönünden davanın reddi gerektiğini,uzun süreli kira sözleşmesi neticesinde araç üzerinde müvekkilin aslında zilyetlik sıfatı bulunmadığını, Müvekkil şirketin maliki bulunduğu —– plakalı araç müvekkil şirket tarafından diğer davalı ———uzun süreli olarak kiralandığını, uzun süreli araç kiralaması sebebiyle müvekkil şirketin araç üzerinde zilyetlik ve istifade hakkı ortadan kalktığını, ——– kararlarında da belirtildiği üzere uzun süre kavramı belirli bir gün sayısı ile sınırlamak doğru olmayıp, kiralamanın mahiyeti dikkate alındığında müvekkil şirketle ———arasındaki kiralamanın uzun süreli kiralama olduğu açık olduğunu, hiçbir surette davacı iddialarını kabul manasına gelmemek ve dilekçemizin bir ve iki numaralı kısımlarında bulunduğumuz itirazlarımızı yenilediğimizi belirtmek kaydıyla, müvekkilin, bahsi geçen kazadan sorumluluğu, kusuru ispatlanabildiği takdirde kusura isabet eden oran ile sınırlı olduğunu, dolayısıyla, müvekkilin sorumluluğunu etkileyecek herhangi bir neden olup olmadığı yahut müvekkilin sorumluluğunu kaldırabilecek bir durumunun olup olmadığı dava dilekçesindeki bilgilerden anlaşılamadığını, bu nedenlerle davacı delilerinin tarafımıza tebliğine karar verilmesi gerektiğini, özellikle destekten yoksun kaldığını iddia eden davacılar ile miras bırakanlar arasında trafik kazası öncesinde nasıl destek olunduğunu gösterir bilgi ve belgelerin, yine bu iddiada bulunanlar ile miras bırakanların aynı ikametgâhta ikamet edip-etmediklerinin gösterir bilgi ve belgelerin dava dosyasına sunulması gerektiğini, aksi takdirde bu talepte bulunanlar haksız olarak zenginleşmiş olacağını, temerrüdü söz konusu olmayan, dolayısıyla davanın açılmasına sebebiyet vermeyen müvekkil şirketin faiz, muhakeme masrafları ve ücreti vekâletten de sorumlu tutulması mümkün olmadığını, davacı taraf 400.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunduğunu, dolayısıyla manevi tazminat talebinin de müvekkil şirket yönünden reddi gerektiğini, bununla birlikte ayrıca belirtmek gerekir davanın ihbarını talep ettiğimiz dava dışı —-tarafından düzenlenen ——— manevi tazminat talepleri de teminat altına alındığını, davacının haksız ve dayanaktan yoksun davasının reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —— Vekili cevap dilekçesinde özetle ; Davacı taraf; —- plakalı aracın müvekkil şirket nezdinde ———–sigortali olduğundan bahisle 16.04.2019 tarihinde meydana gelen kazada —— vefatı sebebiyle tazminat talep ettiğini, HMK 121.maddesine göre, davacı tarafın dava dilekçesi ile birlikte delillerini tarafımıza tebliğ etmesi zorunlu olduğunu, davacının zararı karşılanmıştır. ödeme yapılmıştır. başvurunun reddini talep ettiğini, müvekkil Şirkete davadan önce yapılan başvuru üzerine Şirketimiz nezdinde ——numaralı hasar dosyası açılmıştır ve tazminat hesabı için aktüer raporu hazırlandığını, dava konusu kazada hesaplama yapılarak müteveffanın anne ve baba için 107.167,51.TL eşi ve çocukları için ise 277.018,21.TL destekten yoksun kalma tazminatı olmak üzere toplamda 384.185,72.TL tazminat 09.07.2019 tarihinde ödendiğini, davacı tarafın zararı karşılandığını, müvekkil Şirket aleyhine açılan haksız davanın reddi gerektiğini, müvekkil şirket tarafından ödeme yapıldığı halde aleyhimize dava açıldığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte evvela davacılara ödenen tazminatın güncellemesi yapılacağını, davacıların kaza sebebiyle uğradıkları gerçek zararın tespiti gerektiğini, davacı taraf vefat sebebiyle destekten yoksun kalma tazminatı talep ettiğine göre; öncelikle müteveffanın davaıîılara destek olduğunun ispatı gerektiğini, davacıların gerçek zararının saptanması için davacıların|ve ölenin yaşı, desteğin gelir durumu ve tazminata etki edecek diğer faktörler dikkate alınarak aktüer bir bilirkişiden rapor alınmasını ve haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan —– vekili cevap dilekçesinde özetle ; Dava dilekçesinde bahsi geçen -tarihli kazaya karıştığı belirtilen, —-
plakalı araç, müvekkil şirkete — tarihleri arasında geçerli olmak üzere — poliçe numaralı ——- ile sigortalandığını, davalı tarafından — davaya ihbar edilmesi talep edilmişse de —– plakalı araç ——–sigortalı olup belirtilen poliçe, davacının dava dilekçesindeki maddi ve manevi tazminat taleplerini karşılamadığını, bu nedenle müvekkil şirketin konu poliçe kapsamında sorumluluğu bulunmadığını, müvekkil şirket davaya hatalı olarak ihbar edildiğini, ayrıca kabul anlamına gelmemek kaydıyla belirtmek isteriz ki; poliçe teminat limitleri dahilinde olan tüm tazminat ödendiği, bu nedenle müvekkil şirketin sorumluluğu bulunmadığını, başvuru üzerine 17.10.2019 tarihinde müteveffa ——- tazminat ödemesi yapıldığını, Müvekkil şirketin, yapmış olduğu ödeme, amir mevzuata göre ve aktüeryal hesaplamalar ile tespit edildiğini, Müvekkil şirketin ödemekle yükümlü olduğu tazminat ödemesi yoktur. Haksız davanın reddi gerektiğini, müvekkil şirketin bakiye tazminat borcu kalmadığından müvekkil adına hüküm kurulmamasını talep ederiz. Sayın mahkemeniz aksi kanaatteyse yapılan ödemenin ödeme tarihinden itibaren güncellenerek hesaplanacak tutardan tenzili gerektiği, bu sebeple davaya hatalı ve haksız olarak ihbar edildiğimizden davanın reddini, yapılan ödeme nedeniyle sorumluluk kalmadığından haksız davanın reddini, ihbar edilen konumunda olmamız nedeniyle müvekkil şirket adına hüküm kurulmamasını talep etmiştir.
İhbar olunan———cevap dilekçesinde özetle: Dava zamanaşımı ve hak düşümü süresi geçirildikten sonra açılmış olup zaman aşımından reddi gerektiğini, talep ve dava ile ilgili husumet ve mükerrerlik olup olmadığının incelenmesi itirazlarımız da mevcut olduğunu, ihbarın yerinde olmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava; Hukuki niteliği itibariyle, davacıların desteği olduğunu iddia ettikleri —— tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu vefat etmesi nedeniyle, davacıların davalı sigorta şirketinden almış oldukları ödeme dışında maddi tazminat ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
—– sayılı dosyasını uyap sureti,—— tarafından ödemeye dair belgeler, tarafların esd araştırması, ——- yazılan ödemeye dair bilgilerin ve müteveffanın hizmet dökümünü istenildiği müzekkere cevapları, —– kayıt numaralı araç kiralama sözleşmesi dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilmek üzere dosya trafik kazaları kusur uzmanı ve tazminat hesap uzmanı bilirkişi heyetine tevdii edilerek, rapor alınmıştır. 09/02/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle: — plaka sayılı otobüsü sürücüsü davalı —— kazanın oluşumunda % 100 (Yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, davacılar yakını yolcu ——–kazanın oluşumunda ve kendi yaralanmasından kusursuz olduğu, hak sahiplerine yapılan ödemeler toplamının faiz ve ferilerle birlikte 384.186,72 TL olduğu, anılan yutar 360.000,00 TL teminat limitinin üzerinde olduğu, taraflarca hak sahiplerine yapılan asıl alacak ödeme tutarlarına ilişkin beyan mevcut olmadığından, 360.000,00 TL teminat limitinin tamamının hak sahiplerine ödendiği kabul edilerek değerlendrme yapıldığı, ödeme tarihindeki verilere göre yapılan incelemede, davacılara yapılan ödemelerin yetersiz olduğunun tespit edildiği, davacı —- nihai ve gerçek maddi zararının 447.506,65 TL olduğu, davacı —- nihai ve gerçek maddi zararının 17.687,19 TL olduğu, davacı —–nihai ve gerçek maddi zararının 2.892,72 TL olduğu, temerrüt başlangıcının davalı sürücü ve işleten yönünden 16.04.2019 tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu, tespitinde bulunmuştur.
Taraf itirazları doğrultusunda dosya aynı hesap bilirkişine verilerek, rapor alınmıştır. Bilirkişi ek raporunda; Davalı sürücü —– plaka sayılı otobüsü sürücüsü, ——— kazanın oluşumunda %100 (Yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, davacılar yakını yolcu —— yolcu) kazanın oluşumunda ve kendi yaralanmasından kusursuz olduğu, hak sahiplerine yapılan ödemeler toplamının faiz ve ferilerle birlikte 384.186,72 TL olduğu, anılan yutar 360.000,00 TL teminat limitinin üzerinde olduğu, taraflarca hak sahiplerine yapılan asıl alacak ödeme tutarlarına ilişkin beyan mevcut olmadığından takdir Sayın mahkemeye ait olmak üzere 360.000,00 TL teminat limitinin tamamının hak sahiplerine ödendiği kabul edilerek değerlendrme yapıldığı, ödeme tarihindeki verilere göre yapılan incelemede, davacılara yapılan ödemelerin yetersiz olduğunun tespit edildiği, davacı —– nihai ve gerçek maddi zararının 443.666,24 TL olduğu, davacı —– nihai ve gerçek maddi zararının 30.950,09 TL olduğu, davacı —— nihai ve gerçek maddi zararının 10.793,80 TL olduğu, temerrüt başlangıcının davalı sürücü ve işleten yönünden 16.04.2019 tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu, —— limitinin tamamen tüketildiği anlaşılmakla davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun kalmadığı, tespitinde bulunmuştur.
Davacılar vekili tarafından 08/06/2022 tarihinde talep artırım dilekçesi, 19/12/2022 tarihinde harç tamamlama mahiyetinde ıslah dilekçesi sunulmuş, davalılara tebliğ edilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; Dava ölüme sebebiyet verme nedeniyle trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. KTK’nın 90. maddesi gereğince manevi tazminat istemi ile ilgili olarak BK’nın haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanacaktır.
İşleten tanımı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 3. maddesinde “Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır” şeklinde yapılmıştır. 2918 sayılı KTK’nın 3. maddesinde işleten sıfatını belirlenmesinde şekli ve maddi ölçüt olmak üzere iki ayrı ölçüden yararlanılmıştır. Şekli ölçüye göre trafik sicilinde malik görülen kişi işletendir. Maddi ölçüye göre ise, ——— adı geçen kişinin önemi bulunmamakta olup önemli olan araç üzerindeki fiili hakimiyet, araçtan ekonomik yarar sağlama, masraf ve rizikolara katlanma gibi ölçütlerdir. İşletenin belirlenmesinde doktrin ve——- kabul ettiği görüş maddi ölçüdür. 2918 sayılı KTK’nın 85. maddesi ise “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar” hükmünü içermektedir.
Bu yasal düzenleme karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, bu araçların sahipleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılmasının bir başka kimseye devir edilmesi halinde (çok kısa bir süre olmaması kaydıyla), artık üzerindeki fiili hakimiyetin kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o aracı kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekip, bunun sonucu olarak da araç malikinin sorumlu tutulmaması gerekecektir. Gerek doktrinde, gerekse ——- uygulamalarında, kiracının işleten sıfatının belirlenmesinde, kira sözleşmesinin uzun süreli olması, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması gerekmektedir. Ancak bu konuda getirilecek delillerin üçüncü kişileri bağlayabilecek nitelikte ve güçte olması, özellikle zarara uğrayanların haklarını halele uğratacak bir sonuç yaratmaması şartı aranmakta ise de sözleşmenin noter aracılığıyla yapılması şartı aranmamaktadır.
Somut olayda, aracın kayden maliki davalı ———olup, dosyadaki beyanlarında araç kiralama işi yaptıklarını ve kazalı aracın kazadan önce 16/04/2019 tarihinde kiralanmış olduğunu savunmuş ve buna ilişkin olarak kira sözleşmesini delil olarak ibraz etmiştir. ——– dosyaya sunduğu 16/04/2019 tarihli teslim tutanağı ile kazaya karışan aracı 16/04/2019 tarihinde ——–kiraladığı anlaşılmıştır. Mahkemece kazanın 16/04/2019 tarihinde meydana geldiği yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler de gözönünde bulundurularak, davalı ile arasındaki kiralama sözleşmesi dikkate alınarak, taraflar arasında tanzim edilen kira sözleşmesinin ——— tarihleri arasında uzun süreli ve 3. kişileri bağlayacak güçte bir kira sözleşmesi olduğu, aracın teslim edildiği, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma olduğu, kira sözleşmesi, araç teslim tutanağı, yolcu listesi gibi yan delillerle desteklenip, davalı —– işletenlik sıfatının devam ettiği hususları sabittir ———-
16/04/2019 tarihinde davalılara ait olan ve davalı otobüs sürücüsü —– sevk ve idaresindeki —- plaka plakalı aracın içinde yolcu olarak seyahat etmekte olan davacılar yakını ——- vefatına sebebiyet vermiş olması nedeniyle davacıların maddi tazminatın talebi yönünden alınan kusur raporu ile —– %100 oranında kusurlu olduğu, —– kusuru olmadığına kanaat edilmiş, Aktüerya hesap bilirkişisinin 23/05/2022 tarihli raporu doğrultusunda ödeme tarihi itibariyle yapılan ödemenin yetersiz olup olmadığının tespiti bakımından ödeme tarihi verileri dikkate alınarak yapılacak hesaplama sonucu bulunacak tutar ile ödeme miktarı karşılaştırılarak, ödemenin yetersiz olduğu tespit edildiğinden karar tarihine en yakın veriler dikkate alınarak tazminat hesaplanmış ve zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince davalı tarafından yapılan ödemeye hesaplama yapıldığı tarihe kadar geçen süre için yasal faiz uygulanarak, hesaplanan tutardan mahsup edilerek —— tarihinde geçirdiği trafik kazasında vefatı nedeniyle —– eşi —– yönünden destekten yoksun kalma zararının 443.666,24 TL TL, —-babası —–destekten yoksun kalma zararının 30.950,09 TL olduğu ve —-babası —– yönünden destekten yoksun kalma zararının 10.793,80 TL olduğuna kanaat edilmiştir. Sigorta poliçesinde manevi tazminattan sorumluluğu olmadığı, maddi tazminat yönünden ise limit dahilinde ödeme yapıldığından davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı —- eşinin vefatı sebebiyle, yine — ve —– oğullarının vefatı sebebiyle, ——- babalarının vefatı sebebiyle, üzüntü duydukları ve manevi zarara uğradıklarının sabit olduğu, davalı —- birlikte diğer davalı —— Yasanın 85.maddesi gereğince araç sahibi / işleten sıfatı ile meydana gelen zararlardan ve manevi tazminattan sorumlu oldukları, manevi tazminat takdir edilirken tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olayın oluşu dikkate alınarak herşeyden önce adelete uygun olması gerektiği, hükmedilecek tazminatın zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek bir fonksiyonu taşıması gerektiği, manevi tazminatın —— belirlendiği gibi bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasına amaç edinemeyeceği, takdir edilecek miktarın mevcut duruma göre elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan miktar kadar olması gerektiği, bu suretle belirtilen hususlar dikkate alınarak, her bir davacının ihtiyari dava arkadaşı olması sebebiyle tazminat istemi ayrı ayrı değerlendirilerek ve tarafların ekonomik ve sosyal durumu ve kusur durumu da gözetilerek davacı —– yönünden 35.000,00 TL manevi tazminata, —- yönünden 30.000,00 TL manevi tazminata, —– yönünden 30.000,00 TL manevi tazminata, ——yönünden 25.000,00 TL manevi tazminata, ——–yönünden 25.000,00 TL manevi tazminata, hükmedilmesi cihetine gidilerek, manevi tazminatlar yönünden davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE,
1) Destek —– vefatı nedeniyle 443.666,24 TL maddi tazminatın 16/04/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte olmak üzere davalılar —— müştereken ve müteselsilen alınarak davacı —– verilmesine,
2) Destek —– vefatı nedeniyle 30.950,09 TL maddi tazminatın 16/04/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte olmak üzere davalılar—— müştereken ve müteselsilen alınarak davacı —– verilmesine,
3) Destek —— vefatı nedeniyle 10.793,80 TL maddi tazminatın 16/04/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte olmak üzere davalılar——-müştereken ve müteselsilen alınarak davacı—–verilmesine,
4) —— yönünden 35.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi 16/04/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar —— alınarak davacıya verilmesine,
5) —-yönünden 30.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi 16/04/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ——- alınarak davacıya verilmesine,
6) —— yönünden 30.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi 16/04/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ——-alınarak davacıya verilmesine,
7) Muhammed——-yönünden 25.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi 16/04/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ——alınarak davacıya verilmesine,
8) —— yönünden 25.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi 16/04/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ——- alınarak davacıya verilmesine,
9) Davalılar ———- yönünden davanın REDDİNE,
10) Fazlaya ilişkin taleplerin REDDİNE,
11) Alınması gerekli 43.063,32 TL harçtan önceki peşin alınan 1.367,91 TL harç ile 10.050,00 TL ıslah harcının mahsubu ile eksik kalan 31.645,41 TL bakiye ilam ve karar harcının davalılar —— müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
12) Davacılar tarafından yapılan 54,40 TL başvurma harcı, 1.367,91 TL peşin harç ile 10.050,00 TL ıslah harcının davalılar ——–müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
13) Davacılar tarafından yapılan tebligat, müzekkere ve bilirkişi masrafından oluşan toplam 2.724,50 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına (%71,20) göre 1.939,84 TL’nin ——– müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, bakiye giderin davanın red oranına göre davacılar üzerinde bırakılmasına,
14) İhbar olunan ——- tarafından yapılan tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 50,00 TL yargılama giderinden davanın kabul- red oranına (%71,20-28,80) göre, 35,50 TL’nin ——- müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, bakiye 14,40 TL giderin davacılardan tahsili ile ihbar olunana verilmesine,
15) Maddi tazminat talebi yönünden davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul olunan dava değeri (485.410,13 TL) üzerinden hesaplanan 70.957,42 TL vekalet ücretinin —— müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
16) Maddi tazminat talebi yönünden davalı ——–kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 500,00 TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalıya verilmesine,
17) Maddi tazminat talebi yönünden davalı ———kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalıya verilmesine,
18) Manevi tazminat yönünden davacı —–kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul olunan manevi tazminat değeri (35.000,00 TL) üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin ———- müştereken ve müteselsilen tahsili davacıya verilmesine,
19) Manevi tazminat yönünden davacı —– kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul olunan manevi tazminat değeri (30.000,00 TL) üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin ——- müştereken ve müteselsilen tahsili davacıya verilmesine,
20)Manevi tazminat yönünden davacı —— kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul olunan manevi tazminat değeri (30.000,00 TL) üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin ——- müştereken ve müteselsilen tahsili davacıya verilmesine,
21)Manevi tazminat yönünden davacı Muhammed ——kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul olunan manevi tazminat değeri (25.000,00 TL) üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin ———– müştereken ve müteselsilen tahsili davacıya verilmesine,
22)Manevi tazminat yönünden davacı ——— kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul olunan manevi tazminat değeri (25.000,00 TL) üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin ———- müştereken ve müteselsilen tahsili davacıya verilmesine,
23) Manevi tazminat yönünden davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 3/2 ve 10/2 uyarınca hesaplanan tüm davacılar yönünden (red olunan manevi tazminat talebi 255.000,00 TL üzerinden hesaplanan nispi vekalet ücreti tutarı) 38.700,00 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili davalılar —— verilmesine,
24) Manevi tazminat talebi yönünden davalı ——— kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalıya verilmesine,
25) Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıranlara iadesine,
26) ——– yapılan kontrolde Arabuluculuk için sarf kararı düzenlenmediği anlaşıldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dair; karar davacılar vekilinin, davalı —-vekilinin ve davalı —–yüzlerine karşı, diğer davalılar yokluklarında gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/02/2023