Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/73 E. 2020/363 K. 23.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/73 Esas
KARAR NO : 2020/363
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/02/2020
KARAR TARİHİ : 23/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ….—- sevk ve idaresinde bulunan —-plakalı aracın müvekkiline ait —— plakalı araca hızla çarptığını, müvekkiline ait taksiyi kullanan şöför—- önünde bulunan —– plakalı araca hızın etkisiyle hafif şekilde arkadan çarptığını, kazanın hemen sonrasında polisin çağrılması üzerine davalı …—– olay yerinden kaçması nedeniyle, kazaya sebebiyet veren —- plakalı aracın sahibi ve sigorta şirketinin ilk etapta tespit edilemediğini, müvekkiline ait aracın taksi olması, zararın daha da büyümemesi için bir an önce trafiğe çıkması gerektiğinden hasarların müvekkili tarafından bütçesinden ödendiğini, müvekkilinin aracın tamir masrafları için——- olmak üzere toplam —- ödeme yaptığını, müvekkilin daha sonra ——plakalı aracın sahibinin … olduğunu ve diğer davalı … tarafından aracın ————————- numaralı zorunlu mali sigorta poliçesi ile sigortalandığını öğrendiğini, müvekkilin —— tarihinde yazılı bildirimde bulunarak oluşan zararların ödenmesini zorunlu mali mesuliyet poliçesi kapsamında talep ettiğini, şirketin bu bildirime rağmen yazılı bir cevap vermediğini, hiçbir ödeme yapmadığını, yapılan tamir ve değişimlerin müvekkiline ait aracın 2. El satış değerini düşürdüğünü, müvekkilin taksinin günlük net kazancının —– olduğunu, aracın bu kaza sebebiyle 3 gün işe çıkamadığını, toplamda 1.500-TL kazanç kaybının olduğunu, kazanç kaybına sebebiyet veren —— plakalı aracın maliki davalı … ile aracı kullanan …———-zararını ayrıca tüm davalılardan —- maddi tazminat ile — değer kaybının müştereken ve müteselsilen tahsili ile kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte ödenmesini talep ettiği görüldü.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının dilekçesinde — tarihinde kazaya karıştığını belirttiği ——bitim tarihlerinde arasında geçerli olmak üzere Zorunlu Mali Sigorta Poliçesi ile … adına kaza tarihi itibariyle —- kadar azami sorumluluk hadleri ile müvekkil şirkete sigorta ettirildiğini, söz konusu maddi teminatın miktarının davalı müvekkil sigorta şirketinin sorumluluğunun en üst limiti olduğunu, bu tür sigortalarda asıl amacın zarar görenin uğradığı gerçek zararın giderilmesi olduğunu, kazaya maruz kalan aracın kullanılmamasından kaynaklanan kazanç ( kar) kaybı tazminatına ve dolaylı zararlara ilişkin tazminat taleplerinin müvekkili olduğu şirkete yöneltilmesinin mümkün olmadığını, davacının kazanç kaybına ilişkin zararların diğer davalılarca karşılanması gerektiğini, aracın kullanılmamasından kaynaklanan kazanç kaybının Zorunlu Mali Mesuliyet Trafik Sigorta Poliçesi teminatı dışında kalan hallerden olduğunu, aracın kaza yapması sonucunda çalışamamasından kaynaklanan kazanç kaybının sigorta poliçesi ile güvence altına alınan zararlardan olmadığını, kusur oranının tespiti için dosyanın ATK’ya hasar oranının tespiti için ise ———————- gönderilmesini uygun olacağı, amacın gerçek zararın giderilmesi olması gerektiği, teminat dışında kazanç kaybının diğer davalılardan tahsil edilmesini, tarafları açısından davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görüldü.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle trafik kazasından kaynaklanan hasar, değer kaybı ve kazanç kaybı bedeline yönelik açılan maddi tazminat davasıdır.
Davacı vekili——— tarihli dilekçesi ile davalılar … ve … ile sulh olduklarını, davalı …’ a ait … idaresindeki ——————– plakalı araca çarpmasından doğan maddi zararın karşılanması hususunda tarafların anlaşmaya vardıklarını, anlaşma bedeli olan ——- tarihinde davalı … tarafından davacı vekiline ödendiğini, maddi tazminat alacaklarının kalmadığını, tarafların karşılıklı olarak sulh oldukları beyan ettiği görüldü.
Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir. Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir. Sulh, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir. Davacı vekilinin beyanları ile tarafların sulh oldukları, vekaletnamede de sulh yetkisinin bulunduğu ve davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından, konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığında karar verilmiş, Davacının başta dava açmakta haklı olduğu, yapılan ödemenin içinde vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin de bulunduğu ve bu kalemlerin ayrıca talep edilemeyeceğinin düzenlendiği anlaşılmış, bu nedenle lehe ve aleyhe yargılama gideri ve vekalet ücreti yükletilmemiş, her ne kadar —- yönünden sulh protokolü bulunmamakta ve taraflar arasında vekalet ücreti yargılama giderlerine ilişkin bir düzenleme yoksa da davacı lehine yapılan ödeme dikkate alındığında davacının başta dava açmakta haklı olduğu görülmekle, davalı … lehine ayrıca vekalet ücretine hükmedilmemiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Taraflar sulh olmakla dava konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gereken 18,13-TL harçtan davacı tarafça peşin olarak yatırılan 129,28-TL harcın mahsubu ile bakiye 111,15-TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından yapılan yargılama giderleri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde gider avansının yatıran tarafa iadesine,
6-Tarafların karşılıklı vekalet ücreti ve yargılama gideri talepleri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.