Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/723 E. 2021/455 K. 24.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/723 Esas
KARAR NO : 2021/455

DAVA : Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması)
DAVA TARİHİ : 28/12/2020
KARAR TARİHİ : 24/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili——- davalı …——– ortak olduğunu, davalı ortak bu iki şirketle ilgili olarak——- hesaplardan usulsüz paralar çekerek müvekkilini dolandırdığını, şuan iki şirketin de pasif durumda olduğunu, müvekkilin imzasının çoğaltılması—- suretlerle ortağı olduğu şirketlerin banka hesapları parça parça paralar çekilerek sıfırlandığını, Ancak TTK 553 maddesi devamı hükümlerince bu zararlara sebep olan üçüncü kişilere karşı yasal yollara ancak şirket tüzel kişiliği adına müracaat edilebilmekte olup, bu ———–nedeniyle davalı şahıs ile şirketlerin menfaati çatıştığından yönetim kurulunun teşkil edilemediğini, şirketlerin ——— karşı yasal yollara başvurabilmesi için müvekkiline davalı şirketler adına yetki verilmesine veya temsil kayyımı olarak atanmasına yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddialarının asılsız olduğunu, müvekkiline tebligatın usulsüz yapıldığını, zamanaşımı ve hak düşürücü süre içinde davanın açılmadığını, bu nedenle davanın usulden reddinin gerektiğini, davacının banka hareketlerinden haberdar olduğunu, yapılan harcamalara muvafakat ettiğini, müvekkilinin zaten tek —— işlem yapmaya yetkili olduğunu, —- —– kararının olduğunu belirterek, açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Dava; Hukuki niteliği itibariyle ticari şirkete kayyım atanması talebinden ibarettir.
Davacı vekili 23/03/2021 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini bildirmiş, davalı taraf ise 24/03/2021 tarihli cevap dilekçesi ile yargılama gideri ve vekalet ücreti talep ettiği görülmüştür.
Vekaletnamenin kontrolünde davacı vekilinin davadan feragate yetkili olduğu anlaşılmıştır. 6100 sayılı yasanınn 309 maddesinde “Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.” düzenlemesi bulunmaktadır. Bu itibarla, açılan davadan feragat edilmiş olduğundan, yukarıda açıklanan hüküm nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davacı vekili, —– tarihinde feragat dilekçesi sunmuşsa da, feragat dilekçesi davalıya tebliğ edilmeden davalı vekilinin 24/03/2021 tarihinde dosyaya vekaletname sunduğu, aynı tarihte cevap dilekçesi sunduğu görülmüş olup, bu husus nazara alınarak davalının kendini vekille temsil ettirmiş olması sebebiyle davalı yararına ———————uygun vekalet ücreti takdir edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın feragat nedeni ile REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30 TL harcın davacı tarafça yatırılan 54,40 TL harçtan mahsubuyla bakiye 4,90 TL harcın davacıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden ——-gereğince hesaplanan 2.040,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde gider avansının ait olduğu tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davalı—— vekilinin yüzüne karşı davacı vekilinin yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.